2001 krizinden sonra aklıma bir şey takılmıştı, ya bu ülkede hic adam gibi iktisatçı, yazar çizer yokmuydu ki Turkiye kendini intihar ederken bir “Dur Ey Yolcu!” dememişlerdi. Şimdi ben bir blogta yazıyorum ve sanırım bir okuyucu kitlemiz de var o yuzden ben ustume duseni yapiyim.
Millet yıkılıyo, buyume hızımız 2.dunya savaşından beri ilk defa boyle berbat olmus, hukumet berbat adımlar atmış, kriz bizi yiyip bitirecek diye. İşte size birkac ornek:
Ekonomix “2001’de bile boyle kuculmedik” demiş, Birde “Birinci Ceyrek Buyumesi: Ak Koyun Kara Koyun Belli Oldu” diye bir yazı yazmış. Akşam gazetesi, “
Rekor daralma dünya basınında” demiş habere göre “Wall Street Journal, Türkiye’de ilk çeyrekte meydana gelen “rekor” küçülmenin, dikkatlerin yeniden olası bir IMF kredisine odaklanmasına yol açtığını bildirirken “İlk çeyrekteki küçülme, Türkiye’yi, krizin, en çok vurduğu Avrupa ülkeleri olan Letonya ve Estonya’nın da bulunduğu lige soktu” yorumunu yaptı”. Radikal’den
Uğur Gürses “İlk çeyrek için açıklanan rekor ekonomik küçülme verilerinden sonra, sorulması gereken bir soru var. O da, küresel kriz ortamında OECD içinde yer alan 30 ülke içinde neden en çok etkilenen ülkenin Türkiye olduğudur” demiş. Ayrıca diğer bir yazısının başlığı
şöyle,“OECD'de 29 ülkeyi teğet geçti: Kriz artık bizim krizimiz”.
Deniz Gökçe ise şöyle diyor: “Türkiye iç talebin de inanılmaz boyutta çöktüğü bir durumda: Krizi biz çıkartmadık, ama krizden payımıza düşeni biz kendimiz büyüttük... Kamu birşey yapmıyor dendiği dönemde bile kamu, tüketimini ve yatırımını artırmış. Ama payı küçük olduğu için katkısı da büyük olamıyor. Çöküş özel tüketim ve özel yatırımda.”
Şükrü Kızılot, “Dünyada, krizden etkilendiği halde “etkilenmedik, bizi teğet geçecek” diyen tek ülke olan Türkiye’de ise, ekonomi savaş yıllarına döndü ve yüzde 13.8 küçülme ile rekor kırdı. Türkiye bu performansıyla, G-20 ve OECD ülkeleri arasında da liderliğe oturdu” demiş sonrada “Görüldüğü gibi, kriz büyümede teğet geçmiş ama diğer ülkeleri teğet geçmiş, bizi de delip geçmiş ve ekonomide 1945’den bu yana görülmemiş bir küçülmeyi yaşatmış!” demiş.
Erdal Sağlam, “Yaşanan bu keskin daralmada yönetim hatası olduğu, gerekli kararların zamanında alınmamasının etkisinin büyük olduğu açık. İlk çeyrek itibariyle en fazla olumsuz etkilenen ülkelerin arasında Türkiye’nin başı çekmesi zaten bu yönetim hatasını çok somut biçimde ortaya koyuyor”.
Güngör Uras, “Kriz bizi neden çok, hem de pek çok sarstı?”, “Ayşe Hanım Teyzem, ‘Neden ve nasıl küçüldük?’ diye soruyor” başlıklı yazılar yazmış. Bunlar böyle gider bir suru yazı.
Kapitalizm Kapitalist nedir Faşizm nedir? Fraktal Nedir Kırmızı Başlıklı Kızın Hikayesi Çernobil Faciası
Şimdi ben niye buna takılıyorum. Bazı kucuk beyinliler benim bu konuda bu yazıyı yazmamı akp taraftarlığına verebilirler ama bilenler bilir benim oyle bir derdim yok. Benim derdim su kamuoyu icte ve dısta Trnin bu kadar etkilendiğini pompaladıkca, son donemdeki mali disiplindeki bozulmayla birleşen bu durum, tekrardan faizlerin arttığı, IMF’le bir anlaşmanın sivil toplum kuruluşları tarafından dayatıldığı (imzalanıp imzalanmaması değil mesele burda dayatılması) ve yeni kamu harcamalarının pompalandığı bir duruma yol acabilir! Bu da daha genc olan benim gibilerin geleceğine set koyabilir! İşte derdim bu.
tartışmaya geçmeden önce tekrar ve tekrar belirtiyim bir noktayı. cunku bu anlaşılmıyor Ekonomix bile
yazısında, "Hatta akli basinda doktora ogrencisi yazarimiz rdynk bile" deyip cumlenin sonunu (benim kirişimi hic gormeksizin) "Simdi soruyorum? Kriz teget mi gecmistir? Kim daha fazla etkilenmistir: Amerika mi Turkiye mi?" gibi bir basitlikle bitirebiliyor. Neyse kirişi bilen biliyor zaten bilmeyen de yazıya
baksın. biz yazımıza dönelim.
1. % 13.8 Küçülme Meselesi
profilimde belirttiğim gibi, "sayının taşıdığı bilginin anlamını dikkate almayan istatistiği" sevmiyorum. Bu % 13.8 meselesi de boyle bir durum ve bu rakama sadece işte gecen yılın 1.ceyregine göre %13.8 daraldı ekonomi, biz dunyadaki en cok etkilenen ulkeyiz, politikalarımız cok kotu, IMFle de hemen anlaşma imzalamalıyız, yandık bittik deyip sonrada hane halkı harcama yapmiyor demek salaklığın önde gideni. Bu oran, kotu bir ekonomik daralmayı gösteriyor ama buz dağının bir de altı var.
Bakın yukarıdaki grafik, 1998Q1-2009Q1 için çeyrek dönemlik reel GSYİH'nın ince çizgi ham serisinin logaritmik halini, kırmızı cizgi eğilimi daha iyi görmek için 4 dönemlik hareketli ortalamayı gösteriyor. oval yuvarlak 2001 kriz dönemini, iki kısa ok küresel krizdeki 2008Q4 ve 2009Q1 reel GSYİHsını gösteriyor. Turkiye 1998-2002 döneminde ortalama olarak nerdeyse uretimde hic adam akıllı bir artış gösterememiş, 2 salak kriz yaşamış bir adım ileri bir adım geri gitmiş. 2002 yılı ile birlikte krizden cıkmaya başlamışız, 2003-4-5-6-7'de de guzel buyume oranlarına sahip olmusuz. yani ne demek istiyorum biliyormusunuz iki dönemin trendleri farklı bir kere. Uzun dönemli önemli kazanımların ardından TR dunyayla paralel bir gerileme döneminde, ulkeyi 1998-2001 döneminin altyapısına cekmeyin, (bazı yazarlar sabit kurlu ulkelerin krizden az etkilendiği gibi akla zarar yorumlar yapmaya başladı bile, kamu disiplinini biliyorsunuz zaten) bu ciddi bir dış şok ve geçicek! biraz sabır sadece.
Şimdi biraz daha % 13.8 olayına eğilelim. yukarıdaki grafik sadece 1.ceyrek reel GSYİH değerlerinin logaritmik olarak cizilmiş hali. boylece karsılastırmayı mevsimsel etkileri dıslayarak daha acık yapabileceğiz. (i) trenddeki farklılaşma burada da acıkca goruluyor. (ii) TR % 13.8'lik azalma ile birlikte 2006'nın ilk ceyrek uretimine geri dönmüştür. (iii) hatırlarsanız 2008'in ilk ceyregi % 7'nin ustunde bir buyumeye sahipti. yani ciddi bir baz etkisi söz konusu bu % 13.8'de.
sonuc: % 13.8 ciddi bir kuculme oranıdır dogru, ama dediğim gibi uretimin altyapısı farklıdır buradan gidipte 2.dunya savasından bu yana en kötü oran, ekonomimiz bitti demenin bir anlamı yoktur. aklı selim, geleceğimizi tehlikeye atmayan bir dusunce tarzı oturtmak cok daha onemlidir. yoksa merdivendeki cıkısları gormeyip, sadece inişe odaklanırsak bu olmaz.
2. Krizden ABD mi TR mi Daha çok Etkilendi?
Daha öncede bu konuyu incelemiştik. En son 4.ceyrek buyume oranlarının ardından standart normal dağılıma (s.n.d.) uydurulmuş büyüme verilerinden hareket ederek
yazımızda ABD kaynaklı krizden % 67'lik bir derece ile etkilendiğimizi belirtmiştik. şimdi de 2009'un 1.ceyrek buyume rakamlarını ekleyerek bakalım.
yukarıdaki grafik her iki ülkenin gecen yılın aynı donemine gore hesaplanmış 1990Q1-2009Q1 büyüme oranlarını veriyor. Kırmızı renkteki TR, mavi renkteki USA, Turkiye ekonomisinin 2009Q1 deki %13.8 lik kuculmesi ile birlikte grafikte aşağılara yelken açtığımız da goruluyor. aşağıdaki grafik ise (detayları daha önceki yazılarımızda
var) s.n.d'a uydurulmuş mean=0 standart sapma=1 olan buyume serileri goruluyor.
merak edenler kriz ve daralma dönemlerindeki abd ve tr nin gidişatına bakabilirler. biz konumuza dönelim, standartlaştırılmış büyüme rakamlarında hala USA bizden bir nebze kotu durumda! şöyleki 2009Q1 NTR (normal dağılım:N): -3,10 NUSA: -3,34. Diğer bir deyişle bu şu demek 2009 Q1 de eğer TR % -15,19 küçülseydi ABD ile aynı oranda küçülmüş olacaktık. peki etkilenme derecemiz ne oldu 2009Q1'de % 90.59! yani 2008Q4'de etkilenme derecemiz % 67 iken 2009Q1'de bu oran % 90,59'a çıkmış. peki bu bize ne der : Türkiye ekonomisi, 2008in son ceyreginde % 67 derecesinde etkilenirken, 2009un ilk ceyreginde yaklaşık % 91'lik bir etkilenme derecesine sahiptir. yani Krizden etkilenme derecemiz artmış. asıl mesele bundan sonraki cıkısımızı iyi yapabilmek, milletin dediği gibi krizden 6-7 kat daha fazla etkilenmedik, daha önceki belirttiğim nedenlerden ötürü etkilenmemiz gerektiği kadar etkilendik.
Ayrıca standartlaştırılmış büyüme rakamlarına bakıldığında, ABD ekonomisinin 2006Q3'den itibaren TR ekonomisinin ise 2007Q2'den itibaren güç kaybettiğini, yani ortalamanın altında büyümeye geçtiğini görüyoruz.
birde İktisadi Dinamikler Derneginin duzenlediği konferansta Erdem Bascının
sunumundan bir grafik, istihdamdaki yüzde değişmeyi gösteriyor. bu ne diyor mart 2008'den mart 2009'a gelindiğinde ABD'de her 100 çalışandan 3,6'sı işsiz kalırken Tr'de 1,2 kişi işsiz kalmış. (katıldığım bu konferanstaki izlenimlerimi ayrı bir yazıda belirteceğim).
son not: ABD yukarıda gördüğümüz büyüme rakamlarına gelecekteki ekonomisini tehlikeye atarak ulaştı! yani ABD'nin fütürsuz para politikası ve butce acigi ile borc gostergeleri bizden cok daha kotu. Bu durum su anda bir basari olarak görülse bile, ilerdeki istikrarsız ve
enflasyonlu dönem problemi cok gecmeden büyüme önünde ciddi bir engel olarak cıkmaya baslayacak.
Read More!