Dolaylı Vergiler, Dolaysız Vergi Oranları ve Tarihsel Gelişim

Bu yazının ilk bölümü olan Türkiye’de Ödenen Vergiler ve Vergi Türleri başlıklı yazımızda Türkiye’de 2007-2009 döneminde devletin harcamalarının hem gelirlerinden hem de enflasyondan daha fazla arttığını göstermiştik. Bu yazıda ise dolaylı vergiler ile dolaysız vergi oranlarının tarihsel gelişimine bakacağız. Insanlarımız devlet paraları sağa sola çarçur ederken sesini çıkarmazken hatta daha fazla çarçur etmesini talep ederken iş bu harcamaların finansmanına geldiği zaman hem vergilerden hem IMF’den hem de borçlar için ödenen faizden şikayet etmekten geri kalmıyorlar.

Biz de Türkiye’de vergi kaçakçılığının fazla olduğunu ve devletin de vergi kaçıranların üzerine gitmektense dolaylı vergilere yüklendiğini iddia ediyoruz. Bu iddiamızı destekleyecek veriler var mı peki? Evvela makro verilere bir göz atalım. Elimizde Cumhuriyet’in kurulduğu 1923 yılından itibaren toplanan vergilerin dolaylı mı yoksa direkt mi olduğu verisi var. Ben aşağıya dolaylı vergilerin ortalamalarını hesaplayarak koydum (Kaynak: Gelir Idaresi Baskanligi).

Cumhuriyetin ilk 50 yılında dolaylı vergilerin oranı neredeyse hep %60’ın üzerinde seyretmiş, aslına bakarsanız 1923 ve 1924 yıllarında dolaylı vergilerin oranı %51 civarında seyrediyor. 1925 yılında Atatürk’ün çiftçilerden alınan %10’luk aşar vergisini kaldırması ve onun yerine tüketim mallarına (tütün, vs.) vergi koyması ile bu oran %70’lerin üzerine çıkıyor. 1928 senesinde %76,8’e yükselerek Cumhuriyet tarihi rekorunu kırıyor. Daha sonra ise Büyük Buhran’la birlikte gerilemeye başlıyor, 1940’larda ortalama %54’e düşüyor. Tabii bunun böyle olmasında 2. Dünya Savaşı sırasında çıkarılan “servet vergisinin” payı yüksek olmalı. 1942 yılında dolaylı vergilerin oranı %38’e gerilemiş, 1946’da tekrar %58’e yükselmiş, 1949 yılında ise %64’e ulaşmış tekrar.

Dolaylı vergilerin oranı 1970-1989 döneminde tarihi çizgisinden saparak gerilemeye başlamış ve özellikle 1978-1984 arasındaki dönemde %41 gibi bir ortalama yakalamış. Tabii 1978-1980 arasındaki üç yılda ekonomimizin 2007-2009’dan dahi kötü bir performans sergileyerek toplamda küçüldüğünü bilmiyorum biliyor musunuz?

Dolaylı vergilerin oranı 1985 yılında bir önceki yıla göre 10 puan yükselip %53 olarak gerçekleşmiş. Katmadeğer Şaban filminden elde ettiğimiz bilgilere göre (Jale Özgentürk’un ve Meliha Okur’un kullandığı kaynaklardan daha güvenilirdir Kemal Sunal!!) Turgut Özal KDV’yi (kadeve diye okunuyormuş nedense) Türk diline kazandırdı ve vergi toplamada bir çığır açtı. 1994 yılına kadar geçen 10 yılda dolaysız vergilerin oranı %50 civarında seyretti. Sonra ne olduysa 1994 yılında bir şey oldu. Ne oldu hatırlayanınız var mı?

1995-1997 arasında %60 civarında seyreden dolaylı vergilerin oranı 1998-1999 arasında tekrar %54’e geriliyor, 2000-2001 yıllarında tekrar %59’a yükseliyor. 2001 resesyonundan sonraki 2002-2008 döneminde de ortalama %67.4 gibi yüksek bir orana yükseliyor.

Dolaylı Vergiler, Dolaysız Vergi Oranları ve Tarihsel Gelişim başlıklı bu yazımızın sonuç bölümünü oluşturan 3 paragrafı üyelerimiz ekonomiturk2.blogspot.com blogundan okuyabilir. Üyelerimiz ayrıca borsa ve piyasa bültenimize de ücretsiz ulaşabileceklerdir. Uyelik ile ilgili bilgilere “özel üyelik detaylı bilgi” sayfasından ulaşabilirsiniz.

2 Yorum Var.:

ekşi iktisat dedi ki...

vergi verilerinin kaynagi nedir?

Editor dedi ki...

gelir idaresi baskanligi. yaziyi update ettim.