Ekonomix, Krizin Ne Kadari Tayyip'in Sucu? yazısında benim Tayyip'in "hamdolsun teget gecti" lafiyla neden bu kadar cok ugrastigim sorusuna cevap vermiş. Aslında Ekodok’un cevabını kullanmış, sonra kendisi de bazı eklemeler yapmış. Bu nedenle dilim döndüğünce önce Ekodok’un yazısına ve Ekonomix’e cevap vereceğim.
1. Sevgili Ekodok, beklentilerle ilgili yazımı okumadan cevap vermiş. Zira şöyle diyor: “RTE'nin teğet senaryosunu beklentilerin bozulmasını engellemek için ortaya attığına inanmak için epeyce saf olmak lazım. Bu senaryo ortaya atılırken bir seçime doğru yol alıyorduk, bilmem biliyor musunuz?” Ben ise okumadığı yazımda şöyle demişim: Erdoğan, baştaki yönetici olarak krizin beklentileri olumsuz yonlendiren etkisini azaltmaya calısmaktadır. Bu bir bakıma da anlasılabilir. Erdogan'ı okuyan veya dinleyenen sadece bizim gibi bu işlerden anlayanlar degil, koylusunden-hic okumama yazma bilmeyenine kadar cok cesitli bir halk kitlesi kendisinden etkileniyor. Bu insanların gelecekle ilgili beklentilerinin okumus yazmıs veya bu işlerden anlayan kesimden daha pozitif olması 2 nedenle istenir bir durumdur. 1.si ekonomi uzerindeki pozitif etkisi. Genel olarak hane halkı diyecegimiz bu kesimin durumu tuketici guven endeksinden az cok ortada. İste Erdogan'ın bu noktada, tuketici guvenini yuksek tutmaya calısarak, toplam talepdeki düşüş eğilimini azaltmak istedigi soylenebilir. 2.si ve bence daha onemli bir neden, krize inanmış bir hane halkının Mart'taki secimlerde sandıkta da ufak bir krize neden olabilecegidir.
2. Yangın Örneği: Adam dünyada yangın yok demedi ki zaten, bu krizin benim ülkemi daha az etkileyeceğini düşünüyorum, bunun için de elimizden geleni yapacağız dedi. Ha bunu ifade ederken siyasetçi kimliğiyle konuşmuş, ne yapalım yani adamın işi bu zaten.
3. Beklenti yönetimi: “Sizin dediğiniz gibi bir beklenti yönetimi ancak beklentilerde nedensiz yere bir bozulma olduğunda, ortada yangın yokken birileri yalan veya yanlış yere yangın var diye bağırdığında uygulanabilir.” Ne alaka ben anlamadım, o yuzden mi Bernanke yıllar sonra bir FED başkanı olarak ekranlara cıkıp, evet yangın var ama musterih olun elimizden geleni yapacağız ey halkım dedi.
Ken Fisher Joel Greenblatt Bill Ackman Eddie Lampert David Einhorn Dan Loeb Lee Ainslie John Paulson Stephen Mandel David Dreman
4. Ölçümü GDP ile yapmak: Bu konuda haklısın, sanayi üretimi genel ekonomiyi tam olarak yansıtmaz. Ama şurası bir gercekki, sanayi rakamlarından “ancak daha geriden gelen gdp rakamlarını tahmin etmek için” de yararlanılmaz. Sanayi üretimi, kapitalist ekonomik yapının temelini oluşturur; girişimci, teknoloji ve diğer sektörlerin dinamizmi buradan doğar ve bir ekonomiyi sanayi ayakta tutar. İşte bu yuzden petrol, turizm gibi belli sektörlere bağlı olan ülkeler bir türlü kalkınmazken, japonya bugunki durumundadır. Ayrıca ekonomik krizlerin birincil ve en ciddi etkisinin sanayide görüldüğü de bir gercek. Yani Krizin kalbi burda atıyor! Vucuda da bakıcam merak etmeyin.
5. Amerika'nın gdp'si 2008'in son çeyreğinde 2007'nin aynı çeyreğine göre yüzde 0.8 küçülmüş. Bizdeki küçülme ise yüzde 6.2. Şimdi kim daha fazla etkilenmiş oluyor? Buna aşağıda cevap vericem.
1. Sevgili Ekodok, beklentilerle ilgili yazımı okumadan cevap vermiş. Zira şöyle diyor: “RTE'nin teğet senaryosunu beklentilerin bozulmasını engellemek için ortaya attığına inanmak için epeyce saf olmak lazım. Bu senaryo ortaya atılırken bir seçime doğru yol alıyorduk, bilmem biliyor musunuz?” Ben ise okumadığı yazımda şöyle demişim: Erdoğan, baştaki yönetici olarak krizin beklentileri olumsuz yonlendiren etkisini azaltmaya calısmaktadır. Bu bir bakıma da anlasılabilir. Erdogan'ı okuyan veya dinleyenen sadece bizim gibi bu işlerden anlayanlar degil, koylusunden-hic okumama yazma bilmeyenine kadar cok cesitli bir halk kitlesi kendisinden etkileniyor. Bu insanların gelecekle ilgili beklentilerinin okumus yazmıs veya bu işlerden anlayan kesimden daha pozitif olması 2 nedenle istenir bir durumdur. 1.si ekonomi uzerindeki pozitif etkisi. Genel olarak hane halkı diyecegimiz bu kesimin durumu tuketici guven endeksinden az cok ortada. İste Erdogan'ın bu noktada, tuketici guvenini yuksek tutmaya calısarak, toplam talepdeki düşüş eğilimini azaltmak istedigi soylenebilir. 2.si ve bence daha onemli bir neden, krize inanmış bir hane halkının Mart'taki secimlerde sandıkta da ufak bir krize neden olabilecegidir.
2. Yangın Örneği: Adam dünyada yangın yok demedi ki zaten, bu krizin benim ülkemi daha az etkileyeceğini düşünüyorum, bunun için de elimizden geleni yapacağız dedi. Ha bunu ifade ederken siyasetçi kimliğiyle konuşmuş, ne yapalım yani adamın işi bu zaten.
3. Beklenti yönetimi: “Sizin dediğiniz gibi bir beklenti yönetimi ancak beklentilerde nedensiz yere bir bozulma olduğunda, ortada yangın yokken birileri yalan veya yanlış yere yangın var diye bağırdığında uygulanabilir.” Ne alaka ben anlamadım, o yuzden mi Bernanke yıllar sonra bir FED başkanı olarak ekranlara cıkıp, evet yangın var ama musterih olun elimizden geleni yapacağız ey halkım dedi.
Ken Fisher Joel Greenblatt Bill Ackman Eddie Lampert David Einhorn Dan Loeb Lee Ainslie John Paulson Stephen Mandel David Dreman
4. Ölçümü GDP ile yapmak: Bu konuda haklısın, sanayi üretimi genel ekonomiyi tam olarak yansıtmaz. Ama şurası bir gercekki, sanayi rakamlarından “ancak daha geriden gelen gdp rakamlarını tahmin etmek için” de yararlanılmaz. Sanayi üretimi, kapitalist ekonomik yapının temelini oluşturur; girişimci, teknoloji ve diğer sektörlerin dinamizmi buradan doğar ve bir ekonomiyi sanayi ayakta tutar. İşte bu yuzden petrol, turizm gibi belli sektörlere bağlı olan ülkeler bir türlü kalkınmazken, japonya bugunki durumundadır. Ayrıca ekonomik krizlerin birincil ve en ciddi etkisinin sanayide görüldüğü de bir gercek. Yani Krizin kalbi burda atıyor! Vucuda da bakıcam merak etmeyin.
5. Amerika'nın gdp'si 2008'in son çeyreğinde 2007'nin aynı çeyreğine göre yüzde 0.8 küçülmüş. Bizdeki küçülme ise yüzde 6.2. Şimdi kim daha fazla etkilenmiş oluyor? Buna aşağıda cevap vericem.
Bundan sonraki kısım Ekonomix’in AKP iktidarının icraatsızlığını eleştiren yazısı diyebiliriz. AKP hükümetinin, icraat konusunda yavaşladığı bir gercek, bu konuda aksini soylemiyorum. Aslına bakarsanız, AKP’nin Dervişin kurduğu ekonomik sitemi devam ettirmek, butceye dikkat etmek, AB reformları cercevesinde piyasaları serbestleştirmek dışında bişey yaptığı da yok. Aslında bunun dışında çok da bişey yapmasına gerek de yoktu zaten. Ama işte 2007-8 reformların hızının kaybedildiği bir dönem oldu. Buralarda TRnin kendi siyasi cekişmelerinin de insanı canından bezdirdiğini hatırlatmakta fayda var. PKK, terör, ergenekon, kapatma, basörtüsü ilk anda hemen sayılanlar. Ne yapalım, CHP ve MHP ile kıyaslayınca AKPyi öpüp başıma koyuyorum ben. O nedenle, “Yerel secimlerde Tayyip'in yalanlarina kanmayip AKP'ye oy vermeyen secmen” lafını da yine bu teğet tartışması gibi gereksiz görüyorum. Ne yani, Ferrarimiz vardı da biz mi binmedik.
Altın Yorumları UNESCO Nedir Sosyalizm Nedir Forex Nedir Fraktallar Altın Oran Nedir
Altın Yorumları UNESCO Nedir Sosyalizm Nedir Forex Nedir Fraktallar Altın Oran Nedir
Kriz ABD’de çıktı biz daha çok etkilendik! İşte buna katılmıyorum. Önce sözel anlatım, daha cok vursa ne olurdu. HABERLER: ABD kaynaklı kriz TURKİYE’yi 12’den vurdu. ABD’den cok daha beter olduk. İş bankası, Akbank battı, daha birçok bankanın da batma tehlikesi var! İnsanlar paralarını cekmek icin banka onlerinde toplanmış durumdalar. Turkiye’nin borçlarını döndürebilme kapasitesi neredeyse bulunmadığından, faizler zirve yapmış durumda. 1.2 lerde gezen dolar, kısa sürede 2.5’lere çıktı. Bankaların birçoğu zarar açıklamaktalar. Turkiyenin kredi notu devamlı dusmekte. Merkez bankasında dolar rezervleri, bir cente muhtac bırakacak seviyeye geriledi. V.b.
Yanlış anlaşılmasın, ben başından beri krizin cok ciddi etkilerinin olacağını söylüyorum ve % 6.2’nin vehametinin de farkındayım ama inanın kriz bizi 12 den vurmus degil. Şimdi öncelikle daha onceki yazıda bahsettiğim karşılaştırmayı sunacağım sizlere sonrada GSYH rakamları ile durumumuzu tartışacagım. İlk önce bu grafiklerin bulundugu yazıdaki “Şöyle kabaca bu 3 grafiğe baktığınızda, sizce bu krizden hangi ülkenin daha çok etkilendiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna pek cevap gelmemesi beni üzdü, dusuncelerimizi paylaşmayacaksak, ne anlamı var blogların. Herneyse, ben şöyle dusunuyorum. Bakın 3 tane aile var A,B ve C ailesi. Yapıları farklı ama sonucta hepsi de kendince belli bir gelire(uretime) sahip. Şimdi A ailesi, 2003 yılından sonra gelirini artırmaya başlıyor ve 95 X lirası olan gelirini, kısa sürede 110 x liraya çıkarıyor; sonra malum kriz geliyor ve Ocak ayı itibariyle bu aileyi 2000’lerdeki gelir seviyesine geri döndürüyor. B ailesi, 1997lerden 2002lere kadar ortalama 70 Y lira gelir elde ediyor, geliri 2001 yılında 80lerden 60lara dusunce aile battı sanıyorlar, sonra tekrar toparlanıyorlar. İhracatı kesfediyorlar, baba biraz daha harcamalarına dikkat ediyor, sonucta 120 Y lik gelire ulaşıyorlar. Malum kriz onlara da geliyor ve 2004 yılındaki gelirlerine geri dönüyorlar. C ailesi ise, 2001 lerde 100 Z olan gelirini, 110 Z lere cekiyor, ama krizle birlikte tekrardan 2001 lere geri dönüyorlar. İşte ben buna uzun dönemli analiz diyorum, gecen aya gore su kadar kuculduk den daha anlamlı bence, A ailesi AB-15, B ailesi Turkiye ve C ailesi ABD. Kriz yüzünden ABD 8 yıl, AB 7 yıl ve Turkiye 5 yıl kaybetmiş durumda! Kriz teğet geçseydi, son ceyrekteki yuksek uretim kayıplarını gormez ve yerimizde sayardık. Eğer 12’den vursaydı da, ABD gibi 8 yılımızı kaybederdik. Yok ABD’den bile bizi kotu etkileseydi, 1997 yıllarına geri dönerdik. Şimdi kabaca Krizin ABDye vuran kriz dalgasının % kacı bize vurdu derseniz; ben 5/8 = % 62 derim!
Yanlış anlaşılmasın, ben başından beri krizin cok ciddi etkilerinin olacağını söylüyorum ve % 6.2’nin vehametinin de farkındayım ama inanın kriz bizi 12 den vurmus degil. Şimdi öncelikle daha onceki yazıda bahsettiğim karşılaştırmayı sunacağım sizlere sonrada GSYH rakamları ile durumumuzu tartışacagım. İlk önce bu grafiklerin bulundugu yazıdaki “Şöyle kabaca bu 3 grafiğe baktığınızda, sizce bu krizden hangi ülkenin daha çok etkilendiğini düşünüyorsunuz?” sorusuna pek cevap gelmemesi beni üzdü, dusuncelerimizi paylaşmayacaksak, ne anlamı var blogların. Herneyse, ben şöyle dusunuyorum. Bakın 3 tane aile var A,B ve C ailesi. Yapıları farklı ama sonucta hepsi de kendince belli bir gelire(uretime) sahip. Şimdi A ailesi, 2003 yılından sonra gelirini artırmaya başlıyor ve 95 X lirası olan gelirini, kısa sürede 110 x liraya çıkarıyor; sonra malum kriz geliyor ve Ocak ayı itibariyle bu aileyi 2000’lerdeki gelir seviyesine geri döndürüyor. B ailesi, 1997lerden 2002lere kadar ortalama 70 Y lira gelir elde ediyor, geliri 2001 yılında 80lerden 60lara dusunce aile battı sanıyorlar, sonra tekrar toparlanıyorlar. İhracatı kesfediyorlar, baba biraz daha harcamalarına dikkat ediyor, sonucta 120 Y lik gelire ulaşıyorlar. Malum kriz onlara da geliyor ve 2004 yılındaki gelirlerine geri dönüyorlar. C ailesi ise, 2001 lerde 100 Z olan gelirini, 110 Z lere cekiyor, ama krizle birlikte tekrardan 2001 lere geri dönüyorlar. İşte ben buna uzun dönemli analiz diyorum, gecen aya gore su kadar kuculduk den daha anlamlı bence, A ailesi AB-15, B ailesi Turkiye ve C ailesi ABD. Kriz yüzünden ABD 8 yıl, AB 7 yıl ve Turkiye 5 yıl kaybetmiş durumda! Kriz teğet geçseydi, son ceyrekteki yuksek uretim kayıplarını gormez ve yerimizde sayardık. Eğer 12’den vursaydı da, ABD gibi 8 yılımızı kaybederdik. Yok ABD’den bile bizi kotu etkileseydi, 1997 yıllarına geri dönerdik. Şimdi kabaca Krizin ABDye vuran kriz dalgasının % kacı bize vurdu derseniz; ben 5/8 = % 62 derim!
Daha once “ABD'ye yetişmek için % 27.19 Küçülmemiz Gerekiyor!” yazısında, sanayi buyume rakamlarını standart normal dağılıma uydurmuş ve iki ülkeyi kıyaslamıştım. Şimdi de benzer bir analizi, GDP icin yapıcaz. Ama once ceyrek dönem verisinin yukarıdaki grafiğine bir bakalım. gorunen şu, ABD 1990’dan beri ceyrek donme buyumesi bazında (gecen yılın aynı donemine gore) en kötü zamanlarını 1991Q1’de %-1 ve 2008Q4’de % -0.8 ile yaşamış. Bunun dışında bu adamlar negatif buyume nedir bilmemişler. Maksimum ise, 2000Q2’de % 4.85 ile yaşanmış. Turkiye’de ise, en kötü daralmalarımız 1994Q2, 2001Q4’de olmuş, % -10.7 ve % -9.7ile. en iyi büyümelerimiz ise, % 15’lere ulaşmakta.
yukarıdaki grafik standart normal dağılıma cevrilmiş USA ve TR buyumelerini veriyor. ABD'ye göre, 2001 krizinde daha fazla kuculmusuz, sonrasında 2002-2008 boyunca daha iyi bir büyüme performansı yakalamışız, şimdi krizle birlikte çöküyoruz ikimizde ama kırmızı çizginin altta olması, bizim nisbeten daha iyi olduğumuzu gösteriyor. altta ise, s.n.d.cevrilmiş USA ve TRnin tanımlayıcı istatistikleri görülüyor. Şimdi bu durumda, 2008in s.n.d.daki 4.ceyrek buyumesi TR de % -1.95, USAde -2.52. Diğer bir deyişle, bizim ABD’nin 4. ceyrek daralmasına yetişmemiz icin % 9.29 küçülmemiz gerekiyor. Yani işte bu durumda o zaman Kriz bizi 12’den vururdu. Biz daha cok kuculduk diyebilirdik. Peki Kriz Bizi Nasıl mı gecti? İktisatçı cevabı! 6.2/9.29= % 67’ile. Yani ABD’yi vuran kriz dalgasının % 67’sini hissttik biz. O halde Teğet tartışmasının cevabını verelim. Eğer, teğetin Turkiyenin Kriz nedeni ile 3. ceyrekte % 0 büyümesi olduğunu kabul ederseniz. Ve Cemberin merkezinin de % 9.29’a tekabül eden ABD 4.ceyrek buyumesi olduğunu kabul ederseniz. % 67’ye uygun, % 6.2 noktasından gecen bir Kiriş elde ederiz. Bu da aşağıdaki şekle benzer!
2 Yorum Var.:
Analizde cok temel yanlislar yapmissin. Biraz teknik kacacak yorumum:
1. GDP rakamlarini standard sapmalarina bolerek normalizasyon yapmissin. Bunu yaparak buldugun sey icinde bulundugumuz durumun BIZIM "NORMAL" durumumuzdan ne kadar farklilik gosterdigidir. Buna iki tane elestiri getirecegim.
a. Birincisi ben Turkiye'nin 2002'den sonra rejim degisikligine gittigini soyluyorum ve dusunuyorum. Yani Turkiye'nin "normal" durumunu hesaplamak istiyorsan 2002-2008 arasindaki rakamlari kullanman gerekir. Aksi halde AKP iktidari Turkiye'de hic bir seyi onemli olcude degistirmemistir sonucu cikar. (Lucas kritik)
b. Yaptigin normalizasyonun dogru oldugunu varsayarsak senin sonuclarinin gosterdigi sey Turkiye'nin eskiden beridir cok turbulansli bir ekonomiye sahip oldugudur (standard sapmasi yuksek yani). Amerika'nin ise standard sapmasinin daha dusuk oldugudur. Yani Turkiye alisik oldugu bir durumun icerisinden gecmektedir, Amerika ise boyle seylere alisik degildir.
Bizim burada olcmeye calistigimiz sey bu degil ki ama. Olcmeye calistigimiz sey Turkiye'nin yasam standardi ne kadar azalmistir, Amerika'nin ve diger ulkelerin yasam standardi ne kadar azalmistir. Onun icin de kiyaslaman gereken sey GDP'deki azalma miktaridir. Uc bir ornek vereyim mesela. Bir ulke her ceyrek %1 buyuyor olsun. Bu krizde bu ulkenin buyume orani %0.9'a duserse biz bu ulkeye "dunyada krizden en cok etkilenen ulke" mi diyecegiz? Dogrusu bu ulkenin GDP'si sadece 0.1 dusmustur, yani "krizden en az etkilenen ulke" olmustur olmali.
2. Risk adjustment yapmak istiyorsan (ki dogrusu budur) ya ekonometrik bir model kullanman lazim, ya da Turkiye'yi Turkiye'yle benzer risklere sahip ulkelerle karsilastirman lazim. Pratik olan Turkiye'nin GDP'sindeki azalma Turkiyeyle benzer ozelliklere sahip diger ulkelere kiyasla nerededir sorusuna cevap vermektir. Ben genellikle Turkiye'yi Hindistan'la karsilastiriyorum bu yuzden. Usenmiyorsan 5-6 ulkeden olusan bir sepet yapip Turkiye'yi bu sepete gore de kiyaslayabilirsin.
Dikkat ettiysen ben yazimda bunu yapiyorum ve Turkiye'ye benzeyen diger ulkelerde y-o-y GDP'nin 5-6 puan civarinda degistigini soyluyorum. Turkiye'nin GDP'si ise 11 puan gerilemis. Amerika'nin ve Avrupa'nin y-o-y GDP rakamlarindaki gerileme ise 3-4 puan civarinda. Dunyada bizden daha fazla etkilenen iki uc tane Baltik ulkesi ile 300 binlik Izlanda var ki onlarin hepsini toplasan ya bir Ankara eder ya etmez.
Erdogan'in gercekleri egip bukmesini bir parca anlayabilirim ama senden beklentim neden Turkiye'nin bu krize herkesten daha siddetli tepki gosterdigini sorgulamandir. Diger ilginc bir gelisme ise bundan 2-3 sene once herkesin bizi krize sokacagini soyledigi cari acigin simdi sifira dusmus olmasi. Tum bunlar gerceklesirken de istihdamda henuz bir azalma da gozlemlemiyoruz. Al sana puzzle.
Ekonomix,
eleştirilerin ve onerilerin icin tesekkurler. Bununla beraber bence sende yorumunda bazı temel yanlışlar yapmıssın, şöyleki. (senin sıranı takip ediyorum)
1. standart normal dagılım (s.n.d) icin sadece standart sapmalarına (s.s.) bolmuyor, once her gozlemi serinin ortalamasından cıkarıyor, sonra s.s.larına boluyorum. Bu nedenle buldugum şey, bizim NORMAL durumumuzdan ne kadar farklılık gösterdiği degil. Buldugum sey, bircok gozlemin normal dagılım gosterdigi önbilgisi ile hareket ederek, ceyreklik büyümelerinde buna uydugunu dusunerek, 1990 sonrası TR buyumelerini, s.s 1 ve meanı 0 olan s.n.d'a uydurmak. Ve daha onceki yazıda da dedigim gibi karşılaştırılabilir veri elde etmek.
a. 2002 sonrası rejim degisikligine katılıyorum, zaten bu yuzden bahsettigin donemde abd.den bile daha iyi bir buyume performansı gosteriyoruz. işte yazıdaki grafikte gozuken bu fazlalık ve buyumedeki bu istikrar DERVİŞ/AKP/AB/SERBESTLEŞEN EKONOMİ/BAĞIMSIZ TCMB nin ortak başarısı. Burada Lucas Kritiklik bisey gormuyorum ben, yani buyume verisi bu, 2. eleştirindeki gibi bir denklem degilki parametreler değişsin.
b. yaklaşık olarak evet, abd ekonomisindeki % 6 lık bir kuculmenin, bize kıyasla cok daha ulaşılması zor oldugunu ve yıkıcı oldugunu dile getiriyor.
yasam standartı ile ilgili a,b,c aile örneklerim bence yasam standartı sorusunun cevabı oluyor.
Uc orneğin mantıklı, iki ulke var biri yıllar boyunca hic bir krizde calkantıda %1 lik buyumesini aşağı dusurmemiş, deterministik olarak devamlı %1 buyumus, sonra bu krizde % 0.9'a dusmusse bu ulkenin vatandasları icin bu kriz cok ciddidir. Bir baska ulke ise, 1 sene % 15 diğer sene %-15 buyuyor olsun, eger son krizde % -10 kuculmusse bu ulke insanları icin bu kriz digerlerinden hafiftir.
2. ben usaden daha kotumuyuz cevabını aradıgım icin hindistanı filan karıstırmadım işin icine. Millet diyrki abd den daha cok etkilendik bende diyrmki hayır. ama dikkat edersen buldugun % 67 cok ciddi bir etkilenme payı. ama bu da avrupa ve abdye dıs ticaret ve finans aracılıgıyla daha da entegre olan ulkemiz icin cok da beklenmeyen bir sonuc degil. ayrıca son 30 yıldır negatif buyume yasamamıs cin-hindistanla kıyas edilmeyecek kadar da farklı bir ulkeyiz.
senin dedigin gibi gelişmekte olan ulkelerde, TR nin durumunun nasıl olduguna bakmalı birde, ama bu aralar zaman cok kısıtlı benim icin.
Yorum Gönder