Sigara yasağı

Bir önceki yazımda sigara yasağı konusuna kıyısından köşesinden değinmiştim. Yazıyı aceleyle yazıp gönderdiğim için de konuyu pek fazla açmamıştım. Anlaşılan daha açık seçik yazmak gerek.

Önce daha önceki yazıda verdiğim patlıcan kızartması örneğinden başlamak gerek. Sigara yasağı konusunun iki farklı yönü var. Birincisi, devletin vatandaşın sigara içmesini engellemesinin vatandaşı koruduğu, dolayısıyla doğru olduğu görüşü. Bu görüşü sosyal devlet anlayışının bir uzantısı olarak da görmek mümkün. Ancak sigara içme yahut içmeme kararı bireyin kendisinin hür iradesi ile vereceği bir karardır. Ne devlet ne de başka birisi bu karara hiç bir şekilde karışamaz. Eğer sigara senin için zararlıdır, dolayısı ile yasaklıyoruz zihniyeti haklı görülürse, patlıcan kızartması da yasaklanabilir, her türlü unlu-tatlı mamül de. Hadi biraz gerçekçi olalım, yarın aynı zihniyet alkolü de yasaklarsa ne olacak? Devletin bireylerin sağlığını, huzurunu, mutluluğunu bahane ederek alacağı kararların (yasak ya da emir) sınırını kim belirleyecek?

İkinci durum ise sigara içenlerin, sigara içmeyen bireylere zarar veriyor olmaları. Nitekim yazıma yapılan yorumların birinde "sonuçta patlıcan kızartma yiyen biri başkalarına zarar vermezken sigara içen biri içtiği sigaranın dumanıyla sigara içmeyenlere zarar veriyor" denmiş. Bu argümanda haklılık payı yok değil. Kalkıp sigara içenlerin sigara içmeyenlere zarar verme hakları olduklarını iddia edecek değilim. Ancak burada da sorun bunun devlet eli ile yapılıyor olması.

Sigara içilen bir yere gitmek ya da gitmemek bireylerin bir tercihidir. İnsanlar sigara içilmeyen yere talep gösteriyorsa sigara içilmeyen yerler kendiliğinden oluşacaktır. Daha bir kaç ay önce kahve içmek için Ataşehir'de bir Starbucks'a gittim. Sigara içilmeyen bölümde toplam iki kişi varken sigara içilen bölümde boş yer yoktu.

İnsanların çoğunluğu sigara içiyor diye devletin araya girip müdahele etmesi, sigarayi kismen yasaklamasi, kişisel özgürlükleri çiğnemesi çözüm değildir. Sadece rüşvet ve adam kayırma için kurulmuş yeni bir düzendir. Doğru olan mülkiyet hakkının korunmasını esas alarak insanların bu kararı kendi sahip oldukları alanda özgürce vermelerini sağlamaktır.

Totaliter rejimlerin bireysel özgürlükleri kısıtlamak (yasaklamak) için en sık kullandıkları yalan "kamu yararı"dır. Türkiye'de zaten kamusal alan, ya da kamu yararı tam olarak tarif edilemeyen, güçlünün güçlü olduğu sürece kullandığı bir silahtır. Siz kamu yararı için sigarayla ilgili özgür bireylerin vereceği kararlara müdahele ederseniz birileri de sizin başörtünüze "kamu yararı" ya da "kamusal alan" bahanesi ile müdahele eder. "Kamu"nun değerleri adına youtube kapatılabilir. "Kamu"nun ahlakını korumak için kurallar konduğunda, kız arkadaşınızla el ele dolaşamadığınızda ya da mini eteklerinize karışıldığında kendinizi nasıl savunacaksınız?

Mülkiyet hakkı en temel bireysel haklardandır. Ben kendi evimde, arabamda kimseye sigara içirmiyorum. Sigara içen kişilerin evine de gitmiyorum. Bunlar benim kişisel olarak verdiğim kararlardır. Devlet de bu kararlarımın hiç bir aşamasına karışamaz.

Eğer lokanta, ofis, dükkan, ev, bahçe benimse orada sigara içilebileceğini ya da içilemeyeceğini belirlemek Ankara'da oturan milletvekillerine ya da yargıçlara düşmez. Mülk benimse tasarruf da tamamen bana aittir.

Kaldı ki televizyonlarda gösterilen programlarda, ya da filmlerde, hatta Atatürk'ün resimlerinde bile sigara sansürleniyorsa bunun savunulacak bir tarafı yoktur. Gündemde olan yasa bu durumları da kapsıyor.

Benim sağlığımı nasıl koruyacağımı devlet bana sigara yasagi getirerek öğretmesin. Devlet benim sağlığımı korumaya da kalkmasın. Devletin bireyleri koruması şurada dursun, bireyleri devlete karşı birilerinin koruması gerek. Bunu normalde "bağımsız" yargıdan bekleyebilirdik ama onlar da bu aralar "kamu yararı" adına birilerini kapamakla meşguller.

Edit: Alakasiz bir link vereyim de kafalar karışsın biraz:
19 Mayıs'ta öğrencileri böyle soydular

Edit 2: Buyurun bir de alakalı link vereyim. Bu haberi yazıyı yazdıktan sonra farkettim yoksa kullanırdım yazıda. Fethi Sipahi de emekliye ayrıldı, kime pas atsak?
Sigaradan sonra sıra obezitede

17 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Durumu çok güzel özetleyen bir yazı, önceki yazı beni pek tatmin etmemişti ama Barış'ın kendisi de aceleye getirdiğini dile getirmişti. AKP'nin bence popülist bir yasası bu. Millete şirin gözünmek için ellerinden geleni yapıyorlar, içmeyenler bayram yapıyor ama oldukça ciddi bir problem olduğunun bunun farkında olan yok!!! Hele barlara da yasak getirilmesi zannedersem 2009'da devreye girecek saçmanın da ötesi. Benim gittiğim yerler hep sigara içilen ve içilmeyen diye ikiye ayrılır sen bu ayrımın kaldır ve beni sokağa it!!! Sigara'yı nerde içeceğiz peki illegal mekanlara mı gideceğiz??? Sigara çok içiliyormuş da falan da filan da siz olduğunuz sürece -kastım AKP- millet daha çok içecek emin olun...

ekşi iktisat dedi ki...

batinin en iyi yasaklarini taklit ediyoruz. ozgurlukleri ayni basariyla genisletebildigimizde muasir medeniyet seviyesine ulasmis olacagiz.

Burak dedi ki...

Peki Barış'ın görüşünün bi uzantısı olarak özel mülkiyetlerde adam öldürme yasağı kalkarsa ne olur?

Adsız dedi ki...

Ne güzel herşeye yasak insan kendi dükkanında bilei çemicek millete zarar?
Sigara içen kendine zarar verir dumanların karşıdaki insna öle büyük zaralrar vermez verilmez.
Yarın bugün şeriatçı olunupu alkolüde yasaklarlar ohh bal gibi.

serhat dedi ki...

Sigara yasagi ne zaman basladi? En son ben dun aksam yatarken tum tekel bayii, bufe ve bakkallardan serbestce alabiliyorduk? Hala serbestce gidip kendinizi zehirleyebilirsiniz Baris Bey, sanki sigara satisi yasaklanmis, tum tutunler imha edilmis, sigarayla yakalananlara 6 ay hapis cezasi cikmis gibi bi izlenim edindim yazinizdan.

Kadir dedi ki...

Son günlerde yeni bir yasak peydahlandı bu da kapalı alanlarda sigara içme yasagının uygulanmasıdır.Bunu hükümet başkalarının hakkına saygı duyma adına mı yapmaktadırlar tam olarak bilinmemekle birlikte şu bir gerçektir ki bu tamamen kişisel özgürlükleri yok etmek ve insanları seçim yapma özgürlüğünün hiçe sayılıp bireylerin kendi fikriyatları yerine devletin daha bilgili, daha yüce bir varlık olarak önderlik etmesi gerektiği düşüncesi yatmaktadır.

Bunu yazmıştım zamanında.

http://entelektuel.com/sigara-yasagi-ve-tercih/

tersaci dedi ki...

Kadir bey link icin tesekkurler. Benim yazim sizin yazinizin tekrari gibi olmus, kusura bakmayin.

Kuves Milasette,

Adam oldurmek ne zamandan beri bireysel ozgurluk oldu? Adam oldurmenin ozel mulkiyeti mi olur?

Serhat bey,
Burada sigara icenleri savunmadigimi, ama bireysel ozgurluk dairesine bir kez tecavuz edildi mi bunun arkasinin kesilmeyecegini anlatmaya calistim. Ama anlasilan sizin bahsettiginiz turden yasaklar gelene kadar bazilarinin meseleyi anlamaya niyeti yok.

Adsız dedi ki...

Ben bir önceki yazıdaki patlıcan faciasının bu yazıyla toparlanabildiğine ikna olmadım.
Yasağa gelince.Bildiğim kadarı ile sigara içilmesi ülkede yasaklanmadı.Sadece umuma açık yerlerde içilmesi yasaklandı.Bunun da amacı diğer bireyleri korumak.Bu görev devletin en tabi hakkı ve görevi.Ayrıca olayın başka bir boyutu var ki o da bu tür kötü alışkanlıkların gençlere örnek olabilmesi.Olayı sadece ben içiyorum zararı bana kimseyi ilgilendirmez düzeyine indirgerseniz bu tür ayrıntıları kaçırabilirsiniz.Yoksa evinizde isterseniz iki saatte bir paket için devletin buna müdahalesi yok.
Son olarak yasağın rüşvetle bağlantısını kuramadım.

baglama.g dedi ki...

Bireysel özgürlükler konusundaki gorusunuz hakli ve yerinde..19 mayista kizlarin etek boylarina kadar inen tartismalar vs. Ama bu kesinlikle sigara yasagininin yerindeligine golge dusurmez..Insanlar hep beraber yasamak zorundalar..bunun icin de baskalarinin hakkina sahip cikmak gerek..sigara saglik sorunlarina neden olmaktadır ve dahasi icen kadar ikincil icicilere de daha fazla zarari olan bir madde..en son yapilan arastirmalarda sigara nedenli hastaliklarda ikincil icicilerin oranının daha yuksek olusu...!! onceden otobuslerde bile icilirken astim hastasi bir kadinin krize girdigine sahit olmustum!!..o kadinin secme hakki mi vardi size soruyorum..Turkiye'de baskalarini kendidiliginden dusunmek, basklarinin yerine kendini koymak vs soz konusu degil..size pek cok ornek verebilirim burada..sizin bahsetiginiz gibi olay secmek, tercih etmekle sinirli degil.. bayan kuaforlerine gittiginizde gordugunuz kadinlarin yanlarinda cocuklarin da oldugu..ve sigara dumanlari arasinda bu cocuklarin kaldigi..kimsenin de yahu cocuklara sigara zararli sondurun su mereti dedigini duymadim!! o cocuklar mi hakkini arayacak size soruyorum..bu tur durumlarda o cocuklarin hakkini annesi bile savunmuyorsa siz savunacaksiniz..bu bireysel ozgurluklerin ihlali degil tam tersine telaffuzudur..en son Amerika'da yuksek lisans yaptigimiz binanin 100 metre sahanligina kadar dahi icmek yasakti..dumalar yukari cikip camlardan iceri girebilir ihtimaline karsi..Avrupa'da da buna benzer yorumlar suan hizla yaygin sekilde..LUTFEN bu yasagi bireysel ozgurluklere indirgemiyeli
m..ben de alkol yasagi, basortu yasagi, garimuslim hakki. kurtlerin hakki vs. bunlarin yanindayim..cunki buradaki en onemli amac sigara icmeyen ozellikle bunun farkinda bile olmayan cocuklarin ve maruz kalmak zorunda kalan diger kisilerin maruz kalmasi sorunudur..siz kendinizce eee anne ve babaysam evde de icerim cocugun yaninda diyebilirsiniz....biliyorsunuz amerika ve avrupada cocuguna gerekli ortami saglamayan anne ve babalardan cocuklar alinir..ben hamileyken annesi sigara ictigi icin sarilik hastaligina yakalanan birisiyle tanismistim..bunun lami cimi yok..SIGARA ICMEK istiyorsan bunun da kurallari olmali..hamileyken ictiysen ve cocugunda korluk, sarilik olustuysa bunun cezasini odemelisin..sana gosterilen mekanlarda icebilirsin..bunu asagilanmak olarak goruyorsan bu sekilde asagilanmak da senin tercihin..bireysel ozgurluklerin kisitlanmasi felan degil..Ataturk'un resimlerine bile yasak geldi demeniz de...Ataturk caginin cok otesinde birisiydi..onu 1930ların konjonkturuyle degerlendirmek tam anlamiyla sacmalik olur..o da eminim bu yasagin arkasinda olurdu..her modern kisinin onunu gordugu gibi sigaranin lobi calismalari olmasa tumden yasaklanacagi gunun cok yakinda olmasi asikardir..sigara ureticileri para kazansin diye insanoglu kanserlerle bogusuyor..kendi ulkelerinde degil daha cok egitimin dusuk oldugu ve yoksullugun has safhada oldugu ulkelerde iyi para kazaniyorlar..Ataturkun resimlerinin gosterilmemesi onu da kimseyi de rahatsiz etmez..konuyu baska yerlere cekmeye yarar bu isler..nasil avrupada 34 bedenli mankenler gosterilere cikmaktan men edildiyse bu da buna benzer bir yasaktir..ozet olarak sigara yasagi yerindedir..ve gec bile kalinmistir..

Aaron dedi ki...

bence de sigara içmeyenleri koruyan bir yasak bu. Ne yazık ki ülkemizde lokanta ve kafeler sigara içilmeyen bir bölüm ayırmayı pek önemsemiyorlar. Çünkü sigara içmeyen bizler bu konuda işyeri sahiplerine baskı yapamıyoruz. kafeler arasında köşe kapmaca oynuyoruz sonunda. Vakt-i zamanında otobüslerde sigara yasaklanınca içenlerin dahi bundan memnun olduğuna şahit olmuştum.

Görkem Turgut ÖZER dedi ki...

Eskiden bu blogda yazılar at gözlüksüz de yazılırdı. Bu konuya da istisnaları gözardı ederek tek yönlü bakılmış maalesef.

Uyuşturucu madde yasağının da bireysel tercihler ve özgürlükler gereği kaldırılması gerektiği kesin bu durumda (ki bana göre sigara da uyuşturucu bir maddedir, hatta fiziksel anlamı ötesinde de uyuşturucu bir maddedir (bkz. Oral Evre -Freud)).

Bu çerçevede şahsi fikrim sigaranın yasak olması gerektiği hususunda ne derece kuvvetli ise, eroin-kokain gibi maddelerin de serbest olabileceği hususunda o derece esnektir. Zira bu maddeler, sigara gibi başkalarının özgürlükler ve tercihler alanına tecavüz etmezler.

Konunun özel mülkiyet konusu olmadığı açık, geniş bakabilirsen. Bu bakış açısına göre sigara içilen sokaklardan da geçmeyelim olsun bitsin, zira ben sokakta yürürken de önümdeki az gelişmiş ülke insanının sigarasının dumanından rahatsız oluyorum ÇÜNKÜ bu dumanı solumak zorunda bırakılıyorum.

Gelecekte sokağa atılacak bu adım, özel ya da kamu fark etmez, kapalı alanlardan geçiyor. Piyasada bu anlamda müdahale edilebilecek istisnai konular da var demek ki, takılan gözlüğün niteliğine bağlı bunu görebilmek.

laland dedi ki...

Bundan sonraki adımın obezlere karşı olacağı benim de aklıma geldi.
Obezite kötüdür. Devlet iyidir. Bireyler gerizekalıdır.

Mister No dedi ki...

Bizim kampuste kapalı yerlerde sigara içilmesinin yanısıra sigara satılması da yasaklandı. kampüsteki Mİgros'ta bile sigara satılmıyor. Rektörlük neyi tüketeceğimize karar verme yönünde önemli bir adım attı. Planlamaya geçiyoruz.
Manisadaki öğrenciler üniversite öğrencisi, çocuk değiller. Eğer rektörlük ya da fakülte onları böyle giyinmeye zorlamamışsa hiç bir problem yok.Striptease (nasıl yazılıyordu) bile yaparlar kendileri istedikten sonra.

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Birakin Allah askina bu laissez faire ayaklarini, birakalim isteyen istedigini yapsin, hicbir seyi yasaklamayalim martavallarini...

Nedense bu muhabbeti cekenler olay yasak olmadigi dönemden hic bahsetmiyorlar. Cocuklugumda sehirlerarasi otobüslerde sigara dumanlari arasinda yolculuk yapardik. Sigarasiz otobüs isteyen bir sürü kisi vardi, fakat müsteri istiyor diye, talep var, sikayet var diye hicbir otobüs firmasinin sigarasiz otobüs cikardigini hatirlamiyorum. Soför basardi sigarayi, siz rahatsiz olurdunuz, bütün otobüs rahatsiz da olsa soför icerdi sigarasini. O yüzden bu palavralari birakin "serbest olsun, talep olursa zaten sigarasiz mekan acilir", hehhe, yürü be, kim tutar seni...

Ayni sey lokallerde de gecerli. Sallamayin öyle "yarisi sigarali, yarisi sigarasiz olsun" diye. Olmuyor, yurtdisinda o yöntemin denenince ne oldugunu görüyoruz, bir sonuca ulasilmiyor.

Merakimdan soruyorum: Burada yasak özgürlügümü kisitliyor diye aglayan arkadaslar sagliklarina zarar verdikleri icin daha fazla mi sigorta primi ödüyorlar bu ülkede? Öyle degilse neden yaslaninca daha masrafli olan sigara tiryakilerinin sayisini azaltmak icin sigara yasagi olmasin? Emniyet kemeri takma zorunlulugunun anlami üzerine düsünün bir zahmet.

Gectigimiz ay Boston Üniversitesi'nin bir calismasi yayinlandi, Massachusetts'te 4 yil boyunca 12-17 yas arasinda gencleri eyalette barlarda, kafelerde sigara yasaginin basladigi 2004 yilindan önce ve sonra izlemisler, arastirmanin sonucu genclerin günlük hayatlarinda ne kadar az sigara görürlerse o kadar az ictikleri, sigara sosyal olarak kabul edilebilir bir tavir olmaktan cikiyormus. Arastirmacilar gastronomide sigara yasaginin gencleri sigaradan uzak tutmak icin cok etkili bir yöntem oldugu sonucuna ulasmislar.

Iskocya'da sigara yasagi basladiktan sonraki yil (2006'da basladi) kalp yetmezliginde 50.000 düsüs oldu.

Bunun gibi örnekler muhtelif. Dolayisiyla sallamayin öyle liberalizm bayragi tasiyacagim diye bireysel özgürlük falan diye. Serbest olunca ne oldugunu, bireysel özgürlüklere ne kadar saygi duyuldugunu, Türkiye'de S&D dengesinin nasil "ideal piyasa" durumuna ne sekilde ulastigini, daha dogrusu ulasmadigini hepimiz biliyoruz. Surada yazdiginiz her sey kagit üzerinde teoriden ibaret, bu sigara yasaginin bile adam gibi uygulanmayacagina emin oldugum Türkiye’de o kadar sacma sapan kaliyor ki bu yazdiklariniz...

Bundan bir önceki yazidaki son cümle bu yazi icin de gecerli. Boktan bir yazi olmus ama sizden baska türlüsü de gelmiyor zaten uzun zamandir. Ha „niye okudunuz“ diye zeytinyaglik yapmaya kalkarsaniz diye söyleyeyim, „ne zirvalamis gene“ diye okudum.

Görkem Turgut ÖZER dedi ki...

Cüneyt Bey,

Yorumunuzu keyifle okudum. Özellikle emniyet kemeri örneği güzel, bu kardeşimizin gerçeklere gözünü açabilmesi için ideal.

Ya da aşırı hız, bireysel tercihler ve özgürlükler gereği serbest mi bırakılmalı? Devlet ne karışır kardeşim benim Porsche'min gaz pedalına ne kadar basacağıma! Özgürüm ben, vınnn!..

Sigarayla bir başkasını daha yavaş, Porsche'yle daha hızlı öldürebilirim. Neyse uzatmayacağım, çok eğlendim yine. Teşekkür ederim.

ulas dedi ki...

Sigara içmiyorum yasak geldi rahatladık doğru ama şimdi sıra obezite ondan sonra içki vb. abartıp işi sağlık faşizmine vardırmayalım da...

Ya sayın bakana sormak lazım bu memlekete GDO ürünler giriyor, onlara niye yasak yok, niye doğru düzgün denetleme yapılmıyor. Millet kanser olacak hatta belki başka diğer rahatsızlıklar çıkacak

laland dedi ki...

Yasağı savunanlarla karşı çıkanlar arasındaki önemli bir görüş ayrılığı bence kamu alanlarının nereleri olduğu konusunda. Devlet binaları kamu alanı tamam, ve orada sigara yasağı olması anlamlı. Ama özel sektörün işlettiği restoran, bar, kahvehane gibi yerleri de kamu alanından sayabilirmiyiz? Evlerde sigara içilmesi yasaklanabilir mi? Ben sizin misafiriniz olsam ve sigara dumanından rahatsız olduğum için sizi şikayet etsem, bu normal bir davranış mı olur? Evdeki kuralları ev sahibi belirler. Aynı şekilde lokanta, bar gibi işletmelerdeki kuralları da işletme sahiplerinin belirlemesi gerekir. Eğer sigara dumanından benim gibi rahatsız oluyorsanız, içilmesine izin verilen (işletme sahibi tarafından) yerlere gitmeyin. Elbette bir süre sonra bazı girişimciler veya halihazırdaki işletmeciler de sigara içilmeyen yerler tahsis edecektir (yasaktan önce de olduğu gibi). Sonuçta sigara içen kişi sayısı kadar içmeyen (belki de daha fazla) kişiler de var. Neden içmeyenler dışlansın ki, onlardan da para kazanılamıyor mu?

Eğer bunlar olmuyorsa suçlu serbest piyasa değil, piyasaya izin vermeyen devletçiliktir. Lisanslama gibi yöntemlerle piyasaya serbest girişi önleyerek, zaten piyasa içindeki firmaların rekabet korkusu olmadan her istediklerini yapmalarını sağlayan budur.

GDO ya gelince, bunları yasaklamak yerine en az mazur görülebilecek devlet yaptırımı, GDO lu gıdaların diğerlerinden ayrılmasını sağlayacak etiketler olabilir. Üstelik GDO ya en çok karşı çıkanlar da millet aç diye bağıranlar. GDO sayesinde fakirler çok daha ucuza beslenebiliyor. Sen yemek istemiyorsan o ayrı, gider en pahalısından organik alırsın, ama bırak ta organik alamayacak insanların da bir alternatifleri olsun.