Koyun Can Derdinde Kasap Et Derdinde

Bu yaziya aksamdan beri uygun bir baslik dusunuyorum, bir turlu karar veremedim. Dusundugum basliklar sunlardi:

1. Turkiye de Diktatorluge Gidiyor
2. Yanar Doner Dogan
3. Zombilerin Istilasi
4. Turkiye'de Ic Savas

Dort yildir Turkiye'ye ayak basmadim ve bu gelisimde sunu farkettim ki bir ulkede yasamadan o ulke hakkinda isabetli analizler yapmak hakikaten cok zormus. Cok bariz olaylari goremediginiz icin varsayimlar uzerine yapilan analizlerle ters koseye yatmaniz oldukca muhtemel.

Ben burada 4 senedir, devleti kucultelim, piyasalari serbestlestirelim, halka dogrulari soyleyelim turunde sozler sarfediyordum. Koyun can derdinde, kasap et derdinde. Kaldigim sehir Amerikan zombi filmlerindeki gibi turbanlilar tarafindan istila edilmis. Normalde isteyen istedigini yapsin, ister basina ister baska tarafina taksin bana ne diyecegim durum ama kazin ayagi oyle degil. Ben liberal degilim ki AKP'nin bu numaralarina kanayim. AKP is turban konusuna gelince "liberal" is topsakalli kot pantalonlu muhendisin vali karsisinda konusmasina gelince "statukocu". Sigarayi zararli oldugu veya cevredeki insanlara zararli oldugu icin degil, kendi inanclarina gore gunah oldugu icin yasaklayan bir zihniyete sahipler (sigara yasagi). Ayni kisiler resit olmayan bir kiza tecavuz eden "kendi" gazetelerinde yazan bir irz dusmanini korumak icin binbir turlu numarayi cevirmekten de geri durmuyorlar.

Hatirlarsaniz Subat ayinda TEGV'e 10 YTL bagis yapan okuyuculara bir kac hisse tavsiyesinde (hisse senedi nedir?) bulunmustum. Bazi okuyucularimiz da bunlarin yarisinin Dogan grubuna ait hisseler olmasina sasirmisti. DYHOL ve DOHOL 50 kurus gibi komik rakamlara dusmustu cunku piyasa bu sirketlerin batmasi ihtimalini fiyatlara sokmustu. Bloomberg Markets'in gelecek ayki sayisinda Aydin Dogan ve Tayyip Erdogan arasindaki surtusme hakkinda genis bir yazi olacak. Bu yaziyi okuyunca Calik Grubunun neden bu kadar hizli yukseldigini anladim. Tayyip Erdogan'in damadinin sirketi olan Calik devlet kaynaklarinin yagmalanmasini saglayan en onemli araclardan bir tanesi haline gelmis. Devlet sirketleri veya izinleri Calik grubuna resmen peskes cekilirken ben de Yigit Bulut'a haksizlik yaptigimi farkettim. Adamin kafasi matematige basmasa da AKP'nin ne tur stratejileri kullandigi konusunda oldukca isabetli gozlemlerde bulunmus. Can derdinde olan vatandasin Yigit Bulut'u desteklemesi de bu yuzden olsa gerek. Amerika'da Erdogan-Calik iliskisi gibi bir iliski olsa adamin politik hayati bitmisti. Turkiye'de ise adam diktatorluge dogru yuruyor.

Reeskont Nedir  Bütçe Nedir  Aritmetik Ortalama Nedir   Hisse Senedi Nedir   Bilanço Nedir   Akreditif Nedir  Tahvil Nedir    Broker Nedir    Portföy Nedir  Tutumluluk Nedir  Varlık Barışı Nedir  Evrim Teorisi Nedir  Reyting Nedir

Aydin Dogan'in damadi dogru yolu gosteren yazilari yazadursun, Dogan Holding'in degeri iki katina DYHOL'un degeri 3 katina cikti. Erdogan boylece diktatorluge giden yolda bir engeli daha ortadan kaldirmis oldu. Gecen sene sonunda Anayasa mahkemesi, iki sene once Cumhurbaskanligi engellerinin de elimine edilmesinden sonra geriye kala kala bir tek Turk ordusu kaldi. Onu da sizdirilan belgelerle yipratmaya calisiyorlar. Yok belge sahteydi, yok belge kopyanin kopyasiydi. Sahte olsa ne olacak sahte olmasa ne olacak? Turk ordusunun seriat karsiti olmadigini bilmeyen mi var? Erbakan'i basbakanliktan indirip 28 Subat kararlarini aciklayan Abdurahman Celebi miydi? Kenan Evren darbe yapmadi mi? Her sene "aha icimizdeki seriatcilar deyip orduya sizmaya calisan seriatcilari ihrac eden Aziz Yildirim mi? AKP'nin cifte standardinin baska bir ornegi daha. Millet de zokayi yutuyor.

AKP hala mazlum rolune soyunuyor ama o noktayi coktan gectik. Onunde tek engel olarak Turk ordusu kalan AKP onu da elimine edecek gibi gorunuyor. Ondan sonra gelsin Erdogan'in diktatorlugu.

AKP en iyi perdformansini tek basina oldugu, onunde bir suru frenleyen denetleyen faktorun oldugu donemde gosterdi. Ne zaman IMF resimden cikti, ne zaman oy oranlarini arttirip cumhurbaskanligini ele gecirdiler, ne zaman yargiyi ele gecirdiler, o zaman adamlarin curetkarligi artti, performanslari dustu. Artik medya da onlarin yaninda. Bundan sonra onlari kimse tutamaz.

Bu kosullar altinda ben de artik anti-AKPci kanadina kaydigimi acikca belirteyim. Birilerinin muhalefet yapmasi lazim, bugune kadar biz iktidardan cok beceriksiz muhalefeti elestirmistik, bundan sonra iktidari.

26 Yorum Var.:

molgu dedi ki...

Türkiye'ye ayak basar basmaz buraya uyum sağladığınız belli oluyor.
uslubunuz, bakış açınız hemen değişmiş, hemen "ülke elden gidiyor, Tayyip diktatörlüğünü ilan ediyor" diyen ulusalcıların argümanlarına sarılmışsınız.
soylediklerinizi hergün defalarca soyluyorlar ulusalcı kanad, bu yüzden de hiç bir esprisi yok.

sizi rahatlatayım biraz.
türkiye'nin diktatörlüğe gittiği falan yok. Emin olun ya da olmayın ama Türkiye tam demokrasiye gidiyor.
Erdogan hasta en fazla 4 yıl daha siyaset yapar. Kendisinden sonra oglu falan da gelmeyecegi icin Türkiyenin bir saltanata ya da diktatörlüğe gitme ihtimali yok.
Askeri yapı demokrasiye zıt bir çok mekanizmayı barındırıyor. bu mekanizmalar siyasetin kendi mecrasında ilerlemesini de engelliyor.

siyasetin içerisinden demokratik olmayan burokratik oligarklar çıkarılırsa o zaman hem sol siyaset rahatlar hem de sağ siyaset yerli yerine oturur.

Kazın ayağı oyle degil derken neyi kastediyorsunuz?
o başı kapalılar burda okuyamadıkları için oraya gidiyorlar.
bu kadar basit.
bu insanlar amerikayı mı fethedecekler?

bu arada yiğit bulut ta dogan grubundan ayrıldı. belki haberiniz yoktur artık ergenekoncuları da Türkiye için en büyük tehdit olarak görüyor. Hatta özkökgillerin başbakandan daha fazla dokunmazlığa sahip oldugunu da yazdı :)))

yani Sayın ekonomix türkiye hızla değişiyor.
Bu değişimin hızını algılamayanlar statukonun yerinden zıplamasını yeni bir oligarkın çıkışı olarak görüyorlar ve bence fena halde yanılıyorlar.

bu arada çalık hakkındaki yazıyı bloombergte yazdıranın aydın doganın bir danışmanı ile sıkı dost biri oldugunu da belirteyim.

Rıza dedi ki...

Yazıyı okuduğum zaman hayal kırıklığına uğradım. Hele türbanlıları zombiye benzetip "istila" ettiklerini söylemek meseleye tüy dikmiş. Amerika'yı örnek verdiniz, acaba "Şehri siyahlar/Latinolar/Asyalılar/Araplar basmış" diyenlere orada nasıl yaklaşıyorlar?
Üstelik diğer bütün yazdığınız konular da pekala yurtdışından da aynı şekilde (İnternet, televizyon, gazete, kitap, vs.) takip edilebilir. Yoksa Türkiye'ye ayak basınca mucizevi bir şekilde bir takım bilgiler mi malum oldu? Belki "istilacılar"a bakarken aklınızdan bunlar geçiyordu, kim bilir.
TSK'ya gelince: Kimsenin orduyu yıpratmaya ihtiyacı yok, onlar kendi başlarına bunu hallediyor zaten. Sizin de açıkça belirttiğiniz gibi "şeriatla mücadele" konusunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak kendi vatandaşlarını yasadışı yollardan fişleyen, medya mensuplarını çağırıp onları haşlayan, arzu ettiği gibi yazmayan yazarların PKK'cı olduğunu yayan, ama sınırdaki mayınları temizlemekten aciz (bundan 11 yıl önce Suriye'yle savaşın eşiğinden döndük, o zaman mayınlar ne olacaktı?) bir kurumu, yalnızca bir "kağıt parçası" zedelemez.
Bundan sonra anti-AKP'ci kanada kaydığınızı söylemişsiniz, AKP'yi eleştirenler "anti-AKP'ci" mi olmak zorundadır? 2007'den beri hükümetin ekonomi politikalarını eleştirirken anti-AKP'ci miydiniz?
Umarım bundan sonraki yazılarınız yine eskisi gibi gerçek ve objektif bilgilerin ışığında olur, boş vehimlerin değil.

Kadir dedi ki...

Esas itibariyle yazdıklarınızı Türkiye dışında yaşamanıza bağlı olarak yazdığınızı düşündüğünüzde belki bazı noktalarda haklılık noktalarınız olabilir fakat her yeri zombi gibi başı kapalılar kaplamış sözünüz açıkçası pek hoş durmamış. Cıbıldak hatun isterseniz beşiktaştan yokuşu takip edip yokuşun sonundaki avm lere gelince oralarda çok çok bulabilirsiniz. Su ada'ya gidebilir, parkorman'a gidebilir daha da açık bayanları görebilirsiniz.

Doğma büyüme Fatih'li birisi olarak bu sözünüzü yadırgadım. Şimdiye kadar yadzıklarınızla hiç alakasız cümleler. Tamam liberal değilsiniz biliyoruz fakat bu şekilde davranmanızda açıkçası direkt olarak chp mantığına girmiş görünüyorsunuz.

Ve emin olun Türkiye'de yaşamış olsaydınız bunların böyle olmadığını işlerin bu şekilde gitmediğini farkederdiniz. O her yerde zombi gibi gördüğünüz kişiler hala bu ülkede okula gidemiyor, plazalar da iş bulamıyor bilmem farkında mısınız ?

Akp'nin kendi sermayedar grubunu oluşturduğunu biliyorum. Bundan da rahatsızlık duyuyorum. Açık ihale olayı olsa dahi taş yapı ve benzeri bir kaç grubun son 7-8 senede bu kadar büyümelerinin altında bit yenigi aramıyorsam dahi şüpheyle bakıyorum.

Fakat, Aydın doğan'ın hilton arsasını 3 kuruşa alıp 50 kuruşluk iş yapma ruhsatı olmadan bu işlere girişecegini görünce açıkçası seviniyorum.

Bir de adaleti ele geçirmiş demişsiniz ama kusura bakmayın burada biraz komik bir cümle kurmuşsunuz. Adaleti ele geçiren parti hakkında kapanma davası açıldı, hiç bir cumbaba yargılanmamışken abdullah gül yargılanmaya kalkışıldı, 367 olayları bu hükümet zamanında hukukçuların bir taraflarından uydurmasıyla çıktı. İşte bu şekilde nasıl oluyorsa akp adaleti ele geçirmiş açıklarsanız eminim okuyucularınız sevinir.

Ha deseniz ki polisi ele geçirmiş, geçen söylediği sözü de buna kaynak gösterseniz belki ilk bakışta haklı gibi görünebilirsiniz ama hukukla gelirseniz açıkçası çuvallarsınız.

Diktatörlük konusunda ise emin olun, Türkiye'de yaşayan birisi olarak dikta falan yok. İnsanlar çamlıca tepesine içki içip etrafa zarar veren ve sadece belli bir grubun gitmesinden çıkarıp bütün halkın gitmesine olanak vermesi yüzünden oluyor bunların hepsi.

Ha bir de başı örtülü kadın jeep'e binerken başka bir bayan otobüse binince laik depresif atakları oluşuyor.

Bütün olan biten bu.

Emin olun Türkiye bundan 10 sene öncesine göre daha geri bir durumda değil.

Daha ileri de bir durumda. İsterseniz bunu da blogun kenarına bir anket yaparak görebilirsiniz.

syzer dedi ki...

Bildiğim kadarıyla sayın ekonomix Türkiye'de çok kısa süreliğine gelmişti,1haftadan kısa süreliğine.Böyle bir değişim yaşaması ilginç:)
Daha önceden bu sitedeki siyasi yazılara yorum yapmak istemiyorumdum.Tartışmak yersizdi.Mesela son eğitim yazısında adam yorum yaparken(konuyla alkası olmadığı halde)kemalist ulusalcı sosyalist... Allah ne verdiyse giden bir zavallı vardı.Buna ne yazılırki değil mi efenim?
Sayın molgu,
yazınızı okurken çok güldüm.Bu site sulu şakalara gelmez(soru:rte bunu hangi konu hakkında söyledi?)Tabiiki demokrasi anlayışlarımız farklı olabilir(sakın ezberlenmiş lafları söyleyerek saldırmayınız)ama Allah aşkına Türkiye neresi daha demokratikleşiyor.Rte ne dedi dün:Polis anayasal sistemin güvencesidir.yorum yapmaya gerek var mı?Geceyarısı değişen yasa,siyasi partiler yasası...Hastaymış 4 sene sonra siyaset yapmazmış,2012de siyasi kriz çıkma ihtimali çok yüksek.Abdullah gül görev sürem dolmadı derse ne olacak?Ayriyetten oğlu niye gelmesin...konu uzar,nasıl olsa kimse fikrini değiştirmeyecek.
Not:Bizim çalık lafı yalanlanmamıştır

hakan dedi ki...

Bütün bunları sokakta bir miktar başörtülü/türbanlı/sıkmabaş bayan gördükten yazıyor olmanız gerçekten çok enteresan!

Demek ki beyaz Türk ne kadar eğitimli, demokrat imajı veren biri de olsa bazı konulara geldiğinde içindeki malum cevher ortaya çıkıveriyor.

Amerika'da birisi New York'da sokakta zencileri görüp "Damn niggers are everywhere" filan gibi laflar etse nereye konurdu bir düşünün isterseniz. Ondan sonra şapkayı önünüze koyup bir daha düşünün ben ne yazıyorum yahu diye.

Özkan D. dedi ki...

hocam siz keşke hep ekonomi yazsanız.

özkan,
finanskariyer.blogspot.com

Dane dedi ki...

Herkesin sacmalama hurriyeti var.Siz de tepe tepe kullanin.Yazinin reddiye yazilacak hali yok;deveye sormuslar boynun neden egri o da demis nerem dogru ki!Sizin yazi da ayni bu kivam da.
Kitabiniza bence isim bulmadiysaniz ben size bir tane onereyim.
Cilgin bir Turk'ten cilginca Ekonomik tavsiyeler

Unknown dedi ki...

demek tükiyenin toprağından kaynaklanıyor hoşgörürsüzlük. buraya ayak basan birden değişiyor. hey gidi ekonomix sen bu halllere düşecek adam mıydın? yeni bekir coskun aramıza hosgeldin.

mr. brooks dedi ki...

hele bir soluklansaydiniz :)

Editor dedi ki...

AKP karsiti olmam digerleriyle ayni fikirde oldugum anlamina gelmez. Simdiye kadar Dogan grubu ve politikalarindan AKP'ye duydugumdan daha fazla rahatsizlik duyuyordum. Ayni sey muhalefetteki diger kisiler icin de gecerli.

Amerika'daki turbanlilardan bana ne, isteyen istedigini giysin. Problem Turkiye'deki turbanlilarin destekledigi AKP'nin diktatorluk egilimi sergileyen davranislar icerisine girmis olmasi. Kazandiklari her zaferden sonra daha da curetkarlasiyorlar. Siz bir tencerede yavasca kaynatilan kurbaga gibi durumu kaniksamis olaacksiniz ama vakti gelince haslanacaksiniz gibime geliyor. bunlar tabii dogrulugu veya yanlisligi uzun vadede ortaya cikacak tahminler.

Turkiye'de kaldigim yerde bir suru turbanli gormem, bir hacinin Kabe'de yari ciplak hatunlar gormesiyle ayni etkiyi uyandirdi. Konya'da kalmiyorum ki!!

Isterseniz benim alarm verdigim diger bir konuyu tartisalim. Turkiye'nin kriz suresince yasadigi kuculme orani. SOn 65 yilin en dusuk buyume orani yasanirken milletin gozunun icine baka baka yalan soyleyen Tayyip Erdogan hakkinda ne dusunuyorsunuz? Yalan soylenmek hosunuza gidiyor mu? Bu konuda ne yapmayi planliyorsunuz? Normal mi buluyorsunuz?

Neyse benden simdilik bu kadar, dusuncelerimi topladiktan sonra 2-3 hafta icerisinde tekrar yazacagim.

Ekonomix

molgu dedi ki...

son ekonomik kuculme hakkında hic iyi seyler dusunmuyorum.
bu ekonomik tablonun müsebbibi 1.derecede kesinlikle ve kesinlikle hükümettir ve Tayyip Erdoğandır.
özellikle son iki gunde ankaranın en önemli teknoloji mağazasının yasadıgı trajik ve içler açısı çöküşten sonra kızgınlıgım da had safhada.

ama bunlar klasik ulusalcı sovenist ve bir o kadar militer sloganları tekrarlamama da sebep olmuyor.

sayın syzer,
istediginiz kadar gulmekte serbestsiniz....

Cuneyt Kazokoglu dedi ki...

Ekonomix,

Kismen anlayabiliyorum. Ben de her memlekete gelisimde, ki ben en azindan senede 2 gelmeye calisiyorum, daha bir sok oluyorum, senden farkli nedenlerle olsa da. Ben mesela her gelisimde araba sayisi ikiye katlanmis falan gibi geliyor. Fakat senden daha az araliklarla geldigim icin herhalde soklarin seviyesi daha düsük oluyor :)

4 yil memlekete gelmesem herhalde geldigimde neye ugradigimi sasiririm.

Fakat su kadarini söyleyeyim, Türkiye'nin diktaya falan gittigi yok. Daha dogrusu seninkine en yakin tabirle ifade etmek gerekirse Türkiye "bir diktadan (asker+bürokrat) digerine gidiyor" denebilir. Takdir edersin ki memleketin simdiye kadarki hali bir demokrasi cenneti falan degildi. Bunun ayrimina bilhassa yurtdisinda yasayan biri olarak varman gerektigini düsünüyorum.

Arka planini, hangi ortamda, nasil bir ailede falan büyüdügünü bilmedigim icin iyi niyetli bir yaklasimla "simdiye kadarki dikta sana batmiyordu, o yüzden bu tepkin" diyecegim.

"AKP hâlâ mazlum rolünde" demissin, olur tabii, adamlarin partiyi kapiyorlardi, direkten döndü. Yoksa "2008/9 yilinda iktidar partisi kapanan ülke" olarak tarihe gececektik.

Ben de gittigimde bir sürü seyden rahatsiz oluyorum. Düzensizlikten, köylülükten, artan lümpenlikten, pislikten... Fakat Türkiye bugün 10 yil öncesine kadar daha diktatörce yönetilen bir ülke degil kesinlikle. Buna adim gibi eminim.

Ilk sok gectikten sonra yazini bir daha düsün istersen.

Bir de kendini yazida anlattigin gibi faktörlerin isiginda anti-AKP (ya da pro-AKP) olarak nitelendirdigin takdirde inandiriciligin nerede kalir düsün derim, Yigit Bulut'un biraz daha iyi analiz yapabilen versiyonu olmak ister misin?

Hele hele AKP'ye karsi askerci tavirlara karnimiz tam tok diyecegim. Calik'a peskes cekilen paralara (hakli olarak) kil oldugun ve bunlari dile getirdigin kadar bu memlekette askeriye denen mefhumun mali faturasini dile getir derim.

bliyaal dedi ki...

Ekonomix gercekleri gormus.

Bugun Turkiye’de ozgurluklere karsi en buyuk tehdit AKP’den ve onun destekledigi Islami tahakkumden geliyor. Yasadigimiz sey bir tek parti diktatorlugunden baska bir sey degil. Ustelik AKP liberalleri de satin almis vaziyette. Liberal fasizm destekli bir Islami baski ortaminda yasiyoruz,

hostrans dedi ki...

Noldu Ekonomix hocam müridlerinizle önemli bir ihtilaf oluştu galiba ? Onlar da şaşkın siz de.

by-elestirmen dedi ki...

güzel tespitler
ama
GÜNAYDIN...

Erdal dedi ki...

Bizim Amerika'daki gibi derin devletin yasalar olduğu bir ülkeye doğru giderken, sizin darbeye doğru gelmeniz beni üzdü.

syzer dedi ki...

Sanırım ilk yorumu yazarkenbir hata yapmış olabilir.Sanırım yorum yanlış anlamışım.
Herkes demokratikleşmiş diyor ama hangi alanda demokratikleşmişiz onu söylemiyor.Mesela sorular sordum yanıt olarak siz istediğiniz kadar gülebilirsiniz oldu.Birde sanki akp'den önce askeri rejim varmış gibi söyleniyor.28 şubat dönemindeki parti kanlımı olacak kansızmı olacak derken masum,asker buna yanıt verince suçlu oldu.Valla helal.
Açıkçası ilk yorumu yazarken zombi lafına bir şey demedim.Bence abartılı ve yakışıksız bir yorum ama bu sitede süper demokrat bir yazar var,aradabir yorum seçeneğini kaldırıp ifade özgürlüğünden bahsediyor.Bir tane yazısında ifade özgürlüğü istediğini söyleyebilmek diyordu.Hadi bakalım bu zombi lafını savunsun.Daha doğrusu zombi deme özgürlüğünü savunsun.

Unknown dedi ki...

Yaşadığınız şehirdeki(hangi şehirse) türbanlı sayısından başka, kullandığınız tüm argümanlar ve çok daha fazlası, zaten 4 yıldır bu blogda az ya da çok tartışılmıştır...
Hatta Türkiye'nin gündemine girip de, burda ya da takip ettiğinizi ifade ettiğiniz bloglarda tartışılmamış bir konu olduğunu sanmıyorum... Bu yüzden Türkiye'de bu yeni duruşunuzun sebebini mantıklı kılabilecek ne tür yeni bilgilerle karşılaştığınızı merak etmiyor değilim...

Sigara yasağından yapmış olduğunuz çıkarım, ulasalcıları kıskandıracak kadar müthiş bir komplo teorisi, ki o partinin 4 kurucusundan biri A. Şener yıllarca sigara içmiş... tecavüzcü için kendi gazetesindeki 3-5 sapıktan başka kim, hangi desteği vermiş... İfadeleriniz sanki kulaktan dolma gibi...

AKP'nin kendi sermayeseni yaratmaya çalıştığını sağır sultan biliyor zaten... Doğru mu, değil tabi.. Ama Türkiye'nin rutininden farklı bir durum olduğunu da kimse iddia edemez herhalde...Yıllarca bu ülkenin askeri bölgelerinde "Ülker" markası yasağı vardı...Muhtemelen hala devam ediyordur...Haberiniz var mı bilmiyorum.. Bu arada Türkiye'ye gelince herşeyi daha iyi anlamışsınız! ama Yiğit Bulut'un artık Tayyipçi olduğunu fark edememişsinz henüz :)

Unknown dedi ki...

Zaten son zamanlarda seviye iyice düşmüştü. Sizin gerçek fikirlerinizi ve gözlemlerinizi yansıtmadığına inandığım bu yazınızla blog tam anlamıyla anlamsızlaştı.

Sanki bu yazınızdaki kanaatlere ulaşabilmek için Türkiye'ye gelip şok geçirmek gerekiyordu!!! Rol kesmeyin lütfen! Bu ve benzer konular bugüne kadar bu sitede zaten hep konuşuldu, paylaşıldı. Şimdi yeni olan ne?!?! Nedir yani bu şoke olma durumları felan?

Sitede yazmaktan sıkıldıysanız -ki buna hak veririm. Hiç bir bedel beklemeden yıllarca birşeyler yapmaya çalıştınız- "adam gibi" noktayı koyun, bitirin bu işi. Ama okuyucuyu hafife alıp, bu tür bayat numaralarla final, ya da sezon finali yapmaya kalkışmayın. Yemeyiz bu numaraları.

Ha.. Türkiye'ye gelip Doğan Medya'da, ya da başka bir yerde iş bağladıysanız (bana öyle geliyor) onu bilmemize gerek yok tabi ki de. Nitekim hepimiz ekmek kavgasındayız, anlarız halinizden. Ama böyle de olmaz ki, yani bu ayaklara yatılmaz ki!

serdar dedi ki...

hahaaaahh ekonomix cizmiş:):) kendine de yeni taraftarlar bulmus.

ayrıca söylede bisey var bir ülkenin özü neyse gene ona döner kimse meraklanmasın ama endiselenicek ve endiselenmesi gerekenler vardır onlar hazırlıklı olsun:)

geyik1940 dedi ki...

Tam demokrasi derken! Adana Adliyesi'nde gece 1'de elektrikler kesilip sabah 5'de gelmiş. 3 bin küsür sandıkta oy kullanılmış, bu sandıklardan 400 tanesinin tutanağı kayıp.

Diğer illerde çöplerden çıkan oy pusulaları, çalınmaya çalışılırken yakalanan oy torbaları varken hangi demokrasiden bahsediyoruz!

Ekonomix'in Türkiye'ye gelip bu kadar kısa zamanda dumura uğraması kadar, onun bu durumuna verilen tepkiler de doğal geldi bana. Zira Türkiye'dekiler artık yaşananları kanıksamış durumda. Türkiye'de "şöyle birşey" olsa çok şaşırırım diyen var mı?

Uğur UYGUR dedi ki...

Yorumcuların %90'ı ekonomix'i yerden yere vurmuş. Benim gibi haklı olduğunu bilenlerin ve yorum yazanların oranı ise çok az. Acaba bunun nedeni destekleyenlerin az olması mı yoksa insanların didişmekten bıkıp bir kenara çekilerek sessiz kalması mı?

Bu arada olan çoktan oldu, daha fazla ne olacak ki? (derken %50 vergi koyarlarmış...)

Hüseyin MEÇO dedi ki...

bu krizde ticaretin dengeleri bozulduğu için ülkeler işsizlikle boğuşuyor.herkesin paraya ihtiyacı var.
zengin ülkeler para basıyor,biz ise ekonomik sınavdan geçiyoruz.
bütün dikkatimiz ekonomi üzerine olmalıdır.insanlarımızın hiç biri kendi politikalarını ve kültürlerini sürdüremez duruma geleceklerdir.
çalışmakta iş nerede.
biz bir aileyiz diyoruz.parasızlık bizi bitiriyor.
çoğu aileler yalnızca emekli parası ile ayaktadır...
sağlıcakla.

Unknown dedi ki...

psikolojik harekat sonucu yayılan herzeleri bize fikir diye yutturmaya çalışmayın kardeşim! başörtüsü sorununun bile çözülemediği bir ülkede erdoğan dikdatoryasından bahsedene sağlam küfür ederim!

Mert Nuhoglu dedi ki...

demokratikleşme türkiye'nin bir numaralı problemidir. akp'nin bu konuda çok başarılı olduğunu düşünmüyorum, fakat ergenekon davasında gösterdikleri tutumun da türkiye için inanılmaz derecede önemli olduğunu kabul ediyorum.
türkiye'de genel alışkanlık, sadece kendi çıkarını düşünüp, kendine müslüman olmaktır. akp'nin de bunun tersine bir davranışta bulunmasını beklemek çok gerçekçi olmaz. fakat dünya toplumlarının da bundan çok farklı olduğunu düşünmeyelim. batı da bugünkü uygarlık seviyesine kolaycana gelmedi. bir sürü çıkar çatışmalarının sonunda, tüm taraflar için en yararlı olan, kuşatıcı ve dengeleyici ortak ilkelerde buluştular.
akp süper bir ilerleme taraftarı güç değil. fakat akp, türkiye'nin demokratikleşme konusunda ilerlemesini sağlayan temel aktörlerden biri.
akp'ye yönelik şiddetli muhalefeti de yararlı buluyorum, çünkü şu bir gerçek ki, muhalefet olmazsa, akp sahip olduğu gücün büyüklüğüne aldanarak, çok büyük hatalar yapabilir. nitekim, erdoğan'ın aşırı tehditkar ve azarlayıcı hitabetinin, kendisine aşırı güvenmekten kaynaklandığını düşünüyorum. ne zaman ki, kendisini tehdit altında hissediyor, o zaman, daha demokrat davranıyor.

Unknown dedi ki...

Sokaktaki zombiler;
1-Memur olamıyorlar
2-Üniversitelerin kapısından alınmadıkları için eğitim özgürlükleri yok.
3- Milletin tamamı onlara oy verse bile milletvekili olamıyorlar.
4-Danıştayda, yargıtayda bi tane bile temsilceleri yok.
5- Önüne gelen doğan medyadan veya senin gibi bloğundan bunları aşağılayabiliyor,
5-oğlunu askere alıyorlar annesini yemin törenine bile almıyorlar.
6-Askeri lojmanlarda bi tane bile zombiye rastlamassın. Halkın %60 başörtülüyse bu oran askeriyede niye yok diye sorarlar adama.
Seni anlayacağın yüzyılımızda güney afrikadan sonra son hale en temel hakları gasbedilmiş kesim olarak zombiler kaldı.