Yatırım Bankaları ve Hedge Fonlar

"Dün, Nicolas A. Papageorgiou, Jerry T. Parwada, ve Kian M. Tan’ in yaptığı bir araştırmayı incelemiştik. Bu araştırma hedge fon yöneticilerinin performansı ile daha önce nerede çalıştıkları arasındaki ilişkiyi inceliyordu. Aşağıdaki tabloda hedge fon yöneticilerin eskiden çalıştığı yerleri özetledik. Tablonun kısa açıklamasını yazalım. Örneklem 1994 ile 2009 yılları arasından hedge fonların HFR ve Lipper TASS’ daki listesinden oluşmaktadır.."

Bir kısmını çevirdiğimiza yazının devamını merak ediyorsanız Worst Paying Investment Banks for Future Hedge Fund Managers başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Wall Street’ in En İyi Dealmakerı

Wall Street’ in en zeki dealmakerı şu anda 73 yaşında olan Countrywide Financial’ de çalışan Angelo Mozilo’ dur. Subprime mortgage krizinden önce herkes yaptığının yanlış olduğunu söylerken Mozilo azımsanmayacak kadar Countrywide’ ın hisselerini satmıştı. Mozilo’ nun yaptığı insider satışlarına bakarsak

  1. 2006’ nın son iki ayında yaklaşık 900 bin Countrywide hissesini 35 milyon dolara satmış
  2. 2007’ nin ilk çeyreğinde 1,6 milyon Countrywide hissesini 65 milyon dolara satmış
  3. 2007 nisan ile 2007 temmuz tarihleri arasında 1,7 milyon Countrywide hissesini 66 milyon dolara satmış.

Mozilo’ nun yaptığı diğer insider satışlarını ve ona neden en zeki dealmaker dediğimizi merak ediyorsanız The Smartest Dealmaker on Wall Street başlıklı makalemizi okuyabilirsiniz.

Read More!

John Carney’ in Hedge Fonların Vergileri Analizi

John Carney, hedge fonların yaptıkları işlemleri, ödünç alınarak yapılan işlemler olarak yeniden tanımlayarak vergi artırımından sakınabileceklerini söylüyor. Bunu ise şöyle açıklıyor:


“Nasıl çalıştığına gelelim, mesela ben 1 milyon dolarlık bir yatırım yaptım. Fakat bunun 800 bin dolarlık kısmı direk olarak fona, 200 bin dolarlık kısmı ise bir borç olarak Cadie’ ye gidiyor. Cadie ise 200 milyon bin kısmı fonda bir hissenin %20 lik kısmını almada kullanıyor. Yani ikimizde…


Bir kısmını çevirdiğimiz yazının devamını merak ediyorsanız A Flaw in John Carney’s Hedge Fund Tax Hike Analysis başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Turkiye Ekonomisi Rekor Hizlarla mi Buyuyor?

 Turk milleti ve medyasi ekonomiden hic anlamiyor. Bundan 1.5 sene once hem Turkiye'deki hem de dunyanin diger kitalarinda yasayanlar Turkiye icin %4-5 araliginda buyume tahminleri yaparken ben herkesten daha yuksek bir tahmin olan %6 rakamini soylemistim. 2010'un Mart ayinin sonunda 2009'un son ceyregindeki buyume rakamlari da aciklandiginda 2010 yili buyume tahminimi yine o zamanin en yuksek seviyesi olan %8'e yukseltmistim. Aradan 15 ay gecti ve aciklanan rakamlar beni hakli gosterdi.

Nasil oldu da bu kadar hakli ciktigimi buyume tahmini yaptigim bu yaziyi okursaniz gorebilirsiniz.

Bugun de gazetelerin sutunlarini %11 hizla buyudugumuzun haberleri susluyor. Medyanin ekonomiden anlamadiginin en buyuk kanitidir bu. Turkiye Istatistik Kurumu buyume rakamlarini bir onceki yila kiyasla acikliyor. Yani aciklanan rakam birinci ceyrekteki buyume rakamimiz degil, son bir yil icerisindeki ortalama buyume rakamimizdir aslinda. Peki birinci ceyrekteki buyume rakamimiz nedir?

TUIK eskiden bu rakami aciklamazdi ama artik acikliyor. Ayni basin bulteninde bu rakam da var ama medyadaki gazeteciler hala farkedebilmis degiller. Birinci ceyrekte Turkiye ekonomisi bir onceki ceyrege kiyasla %1,4 hizla buyumus. Yani senelik buyume hizimiz birinci ceyrekte %6'in altinda bir hiz. Kotu degil ama rekor da degil. Kaldi ki ekonomiye yapilan mudahaleler ikinci ve ucuncu ceyrekte buyume hizimizi daha da dusurecek. Yunanistan'daki kriz simdilik atlatildi gibi gorunuyor ama onumuzdeki aylarda dunya ekonomisinin yavaslamasi iceriden yapilan mudahalelerin de etkisiyle resesyona dahi sokabilir. Ama tabii bunun rakamlara girmesi 9-12 ay kadar bir zaman alir. Yani gelecek sene Mart ayinda TUIK buyume rakamlarini acikladigi zaman gecmis donemlerde gordugumuz %5'in altindaki kohne buyume donemlerine geri donmus olma ihtimalimiz oldukca yuksek.

Borsamizin bugunlerde zayif seyretmesinin bir nedeni de bu.

Ekonomi %11 hizla buyumuyor, uyarmadi demeyin.

Bu konuyla ilgili Turkishtime'in Temmuz sayisinda da detayli bir yazi yazdim. Maalesef internet uzerinden okuyamiyorsunuz, dergiyi almaniz gerekiyor. Read More!

Paul Ceglia ve Facebook

Paul Ceglia geçen sene Mark Zuckerberg’ i dava ederek Facebook’ un %50’ sine sahip olduğunu iddia etmişti. Doğal olarak bu dava medyanın ilgisini baya çekti. Paul Ceglia bu dava için birkaç tane avukatla da anlaşmıştı. Nisan ayında Merkezi Manhattan’ da bulunan hukuk bürosu DLA Piper davanın dayandığı olayları maddeler halinde anlattı. Fakat Ceglia’ nın takımı dün çekildi. Ceglia’ nın iddiaları için ise gerçek bir delil yok. Bu facebook davası bir medya sirkinden başka bir şey değildir. Bu davanın detaylarını merak edenler Paul Ceglia’s Facebook Case Is Nothing But a Media Circus başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Türkiye En Hızlı Büyüyen Ekonomi, Hızlı Büyüme Aşırı Isınma Kaygılarını Körüklüyor

Türkiye, dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi (Dünya)

Türk ekonomisi, 2011'in ilk çeyreğinde yüzde 11 büyüme oranıyla dünyada en hızlı büyüyen ekonomi oldu. Türkiye, dünyada bu yılın ilk çeyreğinde ekonomisi en hızlı büyüyen ülke oldu.Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye ekonomisinin bu yılın birinci çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 11 büyüdüğünü açıkladı.Türkiye'yi söz konusu çeyrekte yüzde 9,9 büyüme oranıyla Arjantin ve yüzde 9,7 büyüme oranıyla Çin takip etti. Yılın ilk çeyreğinde Singapur ekonomisi yüzde 8,3, Avrupa'dan Estonya yüzde 8, Litvanya yüzde 6,8 ve İsveç yüzde 6,5 oranında büyüme kaydetti.Dünyanın en büyük ekonomisi ABD aynı çeyrekte yüzde 2,3, Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya ise yüzde 4,8 büyüme sağladı. Fransa ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 2,2, İngiltere ekonomisi yüzde 1,8 ve İtalya ise yüzde 1 büyüdü.Bu yıl 11 Mart'ta meydana gelen deprem ve tsunami felaketi Japonya ekonomisini derinden sarstı. Bu sarsıntı dünyanın üçüncü büyük ekonomisi Japonya'nın ilk çeyrekte yüzde 0,7 daralmasıyla sonuçlandı.


WSJ: Hızlı büyüme, aşırı ısınma kaygılarını körüklüyor (Radikal)

Wall Street Journal, Türk ekonomisinin, ilk çeyrekte beklenenden hızlı yüzde 11 oranındaki bir büyüme kaydederek, "politika yapıcılarının, ekonominin fazla ısınmasına neden olabilecek hızlı tırmanan iç talebi azaltamadıkları korkularını körüklediği" yorumunu yaptı. ABD’nin borsa ve iş çevrelerinin gazetesi Wall Street Journal tarafından yayınlanan haberde GSYH’deki yüzde 11 gibi yüksek bir artışın, ekonomideki güçlü canlılığa vurgu yaptığı dikkat çekilerek, “Türk ekonomisi, ilk çeyrekte yine beklenenden hızlı büyüdü ancak bu hızlı büyüme, politika yapıcılarının, ekonominin fazla ısınmasına neden olabilecek biçimde hızla tırmanan iç talebini azaltamadıkları korkularını körüklüyor” yorumu da yapıldı.


Üniversiteli ucuz yemek mağduru! (Habertürk)

“Bu nedenle Türkiye’de gıda kaynaklı hastalıklar çığ gibi büyüyor. Çalışanlar gripten, nezleden, hastalıktan başlarını aldıramıyorlar”…İstanbul Yemek Sanayicileri Derneği (İYSAD) Başkanı Sadık Çelik, ‘catering’ (yemek üretim ve servis hizmeti) sektöründe şirketlerin kendilerine ödediği paranın çok düşük olduğunu belirterek, “Bu nedenle Türkiye’de gıda kaynaklı hastalıklar çığ gibi büyüyor. Çalışanlar gripten, nezleden, hastalıktan başlarını kaldıramıyorlar” diye konuştu.Geçtiğimiz aylarda yapılan seçimle İYSAD’ın yeni başkanı olan Çelik, yemek sanayicilerinin zor günler yaşadığını söyledi. Kamu İhale Kurumu’nun üniversite öğrencileri için kişi başı 1.8 liraya yemek aldığına dikkat çeken Çelik, “Bu kadarlık ücretle ancak karbonhidrat ağırlıklı yemekler alınabilir. Gençlerin zekasını kapatıyorlar. Yemeklerde protein yok” dedi. Ucuz fiyat nedeniyle yemek sanayicilerinin hâlâ sektör haline gelemediğini anlatan Çelik, 5 milyar dolarlık yemek pazarında kayıtdışının yüzde 70’lere ulaştığını kaydetti. Merdivenaltı üreticilerin sürekli fiyat düşürdüğünü dile getiren Çelik, şöyle devam etti: “2-3 liraya üç çeşit yemek olmaz. Tabakların, hammaddenin sağlıklısını alamazsınız.


Altın fiyatları düşebilir (Milliyet)

Avrupa Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta gösterge faiz oranlarını artıracağı spekülasyonu ile euro tırmanışa geçen euro sebebiyle altın, 2 ayın en düşüğünü zorlayaraka değer kaybedebilir.
Önceden yüzde 0.2 değer kaybeden spot altının onsu pek fazla değişim göstermeyerek Seul'de 11.12'de 1,511.60 dolardan işlem gördü. Geçtiğimiz ay yüzde 1.8 gerileyen altın fiyatları bu ay ise yüzde 1.6 değer kaybetti. New York Comex'inde işlem gören ağustos teslimli altın kontratının onsudeğişmeyerek 1,512 dolarda kaldı."Altın son zamanlarda euroya karşı çok duyarlı." diyen Korea Exchange Bank Futures uzman traderı Hwang Il Doo, "Faiz oranlarının artması temelde altın için pek hayra alamet görünmez. Yatırımcının boşlukta kalmasıyla işlemler de dalgalı seyir izleyecektir." yorumunda bulundu. Avrupa Merkez bankası Başkanı Jean-Claude Trichet geçtiğimiz salı günü politika yapıcıların 7 temmuzda yapılması beklenen toplantıda faiz oranlarının artırımı beklentisi ile ilgili ihtiyatlı modda olduklarını açıklamıştı. Avrupa Merkez, faiz oranlarını neredeyse son 3 yılda ilke kez geçtiğimiz nisan ayında artırdı. Avrupa tüketici fiyatlarının haziran ayında ivme kazandığını gösterir veriler açıklanmadan önce euro, dolar karşısında yüzde 0.2 değer kazandı.

Read More!

EURO ??? .......

Bir para birimi düşünün ki, tam 22 ülkede geçerli olsun. Euro bölgesini oluşturan bu ülkeler şunlardır;
1.Almanya 2. Andorra 3. Avusturya 4. Belçika
5. Finlandiya 6. Fransa 7. Hollanda 8. İrlanda
9. İspanya 10. İtalya 11. Karadağ 12. Kıbrıs
13.Kosova 14. Lüksemburg 15. Malta 16. Monako
17. Portekiz 18. San Marino 19. Slovakya 20. Slovenya
21. Vatikan 22. Yunanistan

AB ekonomisinin küresel kriz sonrası kendi krizine gömülmesinin en büyük sebebi ortak para birimi olan EURO’dur. Daha doğrusu sorunun adı EURO, sorunun kendisi ortak para birimi kullanılıyor olmasıdır. Diyeceksiniz ki Dolar da her ülkede geçmiyormu ? Arada çok fark var. Dolar bir ülke parası. ABD kendi içindeki ekonomik düzen haricinde doların diğer ülkelerdeki durumundan veya sebep olduğu ekonomik etkilerden sorumlu değildir. Oysa EURO bir ülke parası değil, bir grup ülkenin parasıdır. Dolayısıyla EURO bölgesi ülkelerinin birbirine karşı sorumlulukları vardır, bu konuda birbirlerine karşı sorumludurlar, çünkü, EURO’nun değerini etkileyecek en ufak bir problem, diğer ülke ekonomilerini de az veya çok etkiler. Bu konuyu enine boyuna irdeleyelim;

Para; kısaca değişim aracıdır. Ülke ekonomisinde üretilen ürünlerin değer fonksiyonudur. Ayrıca ülkelerin paraları birbirlerine göre kur farkıyla değerlenir. Parite dediğimiz olay budur. Bu tanımlamalardan sonra ortaya şu çıkıyor. Mesela emek sektöründe; Yunanistan’da otomotiv sektöründe çalışan bir işçi düşünün. Yine Almanya’da otomotiv sektöründe aynı işi yapan bir işçi düşünün. Her iki ülkedede para birimi EURO’dur. Bu durumda Yunanlı işçi ile Alman işçi aynı ücreti alması gerekir. Yine bu otomobilleri Yunanlı tüketici ile Alman tüketici aynı miktarda EURO karşılığında satın alabilmesi gerekir. Ancak bu durumda EURO’nun değeri aynı olur. Aksi halde Yunanistan’daki EURO ile Almanya’daki EURO’nun değerleri birbirinden farklı demektir. Öyle ise Türkiye’den bir tüketici hangi ülkeden bu otomobili alacaktır. Bakın para birimi aynı, ama paranın değeri farklı. Çünki, üretilen ürünler Yunanistan ile Almanya’da farklı fiyatlarla satılıyor. Çünkü, iki ülke arasında enflasyon farkı var. Enflasyon Fiyatlar genel seviyesinin artış hızını gösterir. Paranın değerini direk etkiler. EURO açısından birinci problem budur.

Yunanistan’la Almanya’nın ve Fransa’nın GSMH’ları aynı olması gerekir. GSMH ülke içinde üretilen mal ve hizmetlarin toplamının nüfusa bölünmesiyle ortaya çıkan rakamdır. Eğer ülkeler arası GSMH rakamları farklı ise o ülkede o üretilen malların fiyatlarını etkiler. Ülkede ürün az üretiliyorsa yani arz düşükse, talep çoksa o mal pahalı, tersi durumda, yani; üretim çok, talep az olursa o malın fiyatı düşük olur. Bu üretim miktarını, reel fiyatlarla çarpıp, nüfus miktarına bölerseniz GSMH bulunur. Yani malın değeri o ülkede o mala olan arz talep dengesine göre belirlenir. Sonuç olarak Yunanistan, Almanya ve Fransa’da aynı malın aynı fiyatla satılması zaten ekonomi bilimine göre gerçekleşemeyecek bir olgudur. Bu durumda Yunanistan ile kıyaslarsak, Almanya’da AUDİ ve BMW revaçda ikenYunanistanda Skoda veya Cıtroen revaçta olabilir. O zaman Almanyada AUDİ pahalı, Skoda ucuz olacaktır. Almanya’ya göre kıyaslarsak, Yunanistan’da AUDİ ucuz, Skoda pahalı olacaktır. O halde ekonomi biliminin kuralları açısından Yunanistan, Fransa ve Almanya arasında ürünler arası fiyatlar farklıdır. Çünkü, enflasyon, üretim miktarları, ürünlerin arz talep oranlarının aynı olması düşünülemez bile. O zaman bu üç ülkede birbirlerine oranlandığında her ülkenin EURO değeri reel olarak farklıdır. Bu kesindir. Bunu ispat ettik. Enflasyon, arz, talep, GSMH, İşçi ücretleri, nüfus sayıları, tüketici alım güçleri, tüketici zevkleri farklı oldukça iki ülke arasında aynı para birimini kullanamazsınız. Kullanırsanız, yanlış olur.

Euro bölgesinde her ülkenin yeraltı ve yerüstü üretim malları farklıdır. Yer altı ve yer üstü madenlerin çeşidi ve üretim miktarlarının farklı olması, o ülkelerde ürünlerin üretim maliyetlerini direk olarak etkiler. Hatta Yer altı madenlerinin nakliye mesafeleri bile maliyeti etkileyen unsurlardandır. Maliyet farkları olduğu sürece o ülkelerde üretilen ürünlerin fiyatları aynı olamaz. Mutlaka fark oluşacaktır, bu fark yüzünden EURO bölgesindeki her ülkenin ürünleri EURO değeri bakımından farklı olacaktır. Aynı miktarda EURO ile Amanya’da, Fransa’da, Yunanistan’da aynı ürün farklı fiyattan üretilip, tüketilecektir. Buda yukarıdada belirttiğimiz arz talebi etkiler. Arz talebi etkileyen en önemli unsur malların fiyat hareketleri veya tüketicinin gelir hareketleridir veya ikisinin birden oluşmasıdır.

Ülkelerin İç ve dış borç miktarları aynımıdır? Değildir ? Ülke borçu/GSMH oranı o ülke ekonomisi için çok önemli bir göstergedir. Yunanistan krizinin başlama sebebide budur. Her ülkenin Borç/GSMH oranı aynı zamanda o ülkenin kredibilite riskini, yani notunu oluşturur. Bu o ülkenin küresel finans piyasalarından veya ülke içi piyasalardan yapacağı borçlanma oranının faiz miktarını direk etkiler. Bu yüzden Almanya düşük faizle borçlanırken, Türkiye yüksek faizle borçlanabilir, veya Yunanistan yüksek faizle borçlanabilir. Bu oranın yüksek çıkması parasal yani finansal kriz başlangıcı habercisi olarak yorumlanır. Yunanistanda’da böyle olmuştur. Ülkenin kriz ortamında ekonomik verileri olumsuz etkilenir. Bu etkiler yüzünden o ülkenin para birimi değeri olumsuz etkilenir. Örneğin; yüksek enflasyon döneminde biz ülkemizde milyonluk banknotlar gördük. Yüksek enflasyon paranın değer kaybetmesi ise; Yunanistan’daki EURO ile Almanya’daki EURO değerleri nasıl aynı kalabilir ? Yunanistan’ın EURO bölgesinden çıkarılmasının tavsiya edilmesi bu yüzdendir. Yunanistan krizinin tüm Avrupaya yayılma korkusuda bu yüzdendir. Nihayetinde EURO’yu kaldıralım, herkez eski para birimine dönsün fısıltıları da bu yüzdendir.

EURO bölgesinde ülkelerin ekonomik, demoğrafik, sosyal, halkların zevkleri, ürün kaliteleri, arz talep miktarları, GSMH’ları, yeraltı ve yerüstü madenleri, üretim maliyetleri, maaş miktarları, enflasyon oranları, dış borç ve iç borç toplamları, borç/GSMH oranları ............ gibi daha birçok konu ülkelerde aynı miktarda veya oranda değilse ortak para birimi çalışmaz. Bu ekonomik olarak imkansızdır. Sonuç olarak EURO’yu başlarına bela etmişlerdir.............. Geçmiş olsun.

Not: Bu yazımı daha önce www.hakimiyetimilliye.com adresinde yayınladım. Sitemizde de tartışmaya açmak istedim...

Ozan CAMCI. Read More!

Hedge Fon Yöneticileri Nasıl Bu Kadar Başarılı Olabiliyor?

Nicolas A. Papageorgiou, Jerry T. Parwada ve Kian M. Tan, hedge fon yöneticilerinin başarılarını ve daha önceden çalıştıkları yerleri hakkında bir çalışmada bulunmuşlar. Sonuçları ilginç olan bu araştırmada daha önceden yatırım fonlarından çalışmış hedge fon yöneticilerinin, daha önceden hedge fonda çalışmış yöneticilerden daha başarılı olduğun bulunmuş. Bu ise bize yatırım fonu yöneticilerinin parayı kendilerine çekmede daha başarılı olduğunu gösterir.


Bu ilgi çekici araştırmanın detaylarını öğrenmek istiyorsanız ücretsiz insider trading ve hedge fon verilerini bulabileceğiniz insider monkey sitesinde yayınlanmış The Secret About Hedge Fund Managers’ Success başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Bloomberg’ in İlginç Hisse Seçimi

Geçen hafta Bloomberg’ de, BJ’s Wholesale Club Inc (BJ) şirketinin hisseleri hakkında bir haber yayınlandı. Haberde kısaca BJ’ nin Amerika’ daki en ucuz perakendeci olduğunu, belki hisse sahiplerine 750 milyon dolar dağıtacağınından vs. bahsediyordu. Hissenin yukarı doğru yönelme potansiyeline vurgu yapan haber sonrasında Bj hisseleri %10,3 değer kazandı.


Peki bu nasıl oldu? Hangi hedge fonlar BJ hisselerini satın aldı? Bu soruların yanıtını Bloomberg’s Amazing Stock Pick Returned 10% in One Week $BJ başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Read More!

Greg Bylinsky, Jeff Gramm, ve Bandera Partners

Merkezi New York’ da bulunan Bandera Partners fonu Greg Bylinsky ve Jeff Gramm tarafından 2006 yılında kuruldu. Değerlemeye yönelik yatırım stratejileri olan fonun kurucularından Bylinsky eskiden Lime Capital Management’ ta portföy yöneticisi olarak çalışıyordu. Özellikle değerleme yatırımı ile özel durumlar üzerine yoğunlaşıyordu. 1998- 2000 yılları arasında ise Tower Research Capital’ de çalışmış, Yale ve Harvard üniversitelerinde okumuş.


Jeff Gramm’ ın kariyer macerasını, Bandera Partners’ ın ilk çeyrekteki pozisyonlarını merak ediyorsanız Greg Bylinsky, Jeff Gramm, and Bandera Partners başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Garanti Seküritizasyon Kredisi Aldı, Türkiye Karaparada Listede

Garanti, 300 milyon dolarlık seküritizasyon kredisi aldı (Dünya)
Bankanın, yurt dışı piyasalarından sağladığı kredinin, 225 milyon dolarlık kısmı SMBC Nikko Securities America Inc., WestLB AG ve Wells Fargo Securities LLC'den alındı.Garanti Bankası, yurt dışı piyasalardan 300 milyon dolar karşılığı seküritizasyon kredisi sağladı.Garanti Bankası'ndan yapılan yazılı açıklamada, bankanın, havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı altında gerçekleştirdiği toplam 300 milyon dolar karşılığı tutardaki işlemle yurt dışı piyasalardan uzun vadeli finansman sağladığı bildirildi.Açıklamada, 5'er yıl vadeli iki dilim halinde düzenlenen işlemin Fitch tarafından A- seviyesinde derecelendirildiği, kredinin 225 milyon dolar tutarındaki diliminin SMBC Nikko Securities America Inc., WestLB AG ve Wells Fargo Securities LLC tarafından, 50 milyon euro tutarındaki diliminin ise Standard Chartered Bank tarafından temin edildiği belirtildi.

Türkiye karaparada riskli listede (Radikal)
OECD, taahhütlerini yerine getirmeyen Türkiye'yi Kenya, Etiyopya gibi ülkelerin olduğu listeye aldı. En kötüler listesine bir adım kaldı.Türkiye, karapara ve terörün finansmanında sınıfta kaldı. OECD bünyesinde görev yapan Mali Eylem Görev Gücü (FATF), uyardığı ve gerekli yasal düzenlemeleri yapması için 20 Haziran’a kadar süre verdiği Türkiye’yi ‘kara-gri listeye’ aldı. Listede Türkiye dışında Suriye, Etiyopya, Bolivya gibi ülkeler yer alıyor. Bu listeye giren ülkeler OECD’nin sıkı takibine alınıyor. Eğer gerekli düzenlemeler olmazsa ‘kara listeye’ alınıyor. Kara listede sadece Kuzey Kore ve İran bulunuyor.

Biriktirdiği parayı hatıra olarak dağıtıyor! (Habertürk)
'Emeklerim boşa gitti ben de paraları misafirlere veriyorum'Kırk yıl çalışarak biriktirdiği 30 bin lirayı sakladığı yeri unutan ve geçtiğimiz günlerde tesadüfen paralarına kavuşan Erzurum Olur'dan 90 yaşındaki Ahmet İnan, banknotların tedavülden kalktığını öğrenince büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. 315 liralık yaşlılık maaşıyla geçimini sağlayan İnan, yıllarca emek harcayarak biriktirdiği paraları, misafirlerine hatıra olarak dağıtıyor. Olur'un Ormanağzı köyünde eşi Hüsna İnan'la birlikte yaşayan Ahmet İnan, 40 yıl önce inşaatlarda sırtında taş taşıyarak biriktirdiği 30 bin lirayı, zor günlerde kullanmak için evinde sakladı. Sakladığı yeri unutan İnan, yıllar sonras tesadüfen paraları evinin bir köşesinde bulan İnan, paralarının tedavülden katlığını öğrenince yıkıldı. Read More!

Hedge Fonlar, Endeks Fonlarından Nasıl Para Kazanıyor?

Accenture (ACN) şirketinin hisseleri, 5 temmuz tarihinde S&P 500 endeksinde Marshall & Ilsley şirketinin hisseleri ile yer değiştirecek. Peki bunun hedge fonlar ile endeks fonları ile ne alakası var? Daha önceden de buraya yazdığımız gibi endeks fonlarına yatırım yapmanın bazı gizli maliyetleri vardır. Şimdi şöyle olacak; S&P 500 endeksini takip eden endeks fonları 5 Temmuz tarihinde Accenture hisselerini almaya başlayacak fakat onlardan daha atik, daha kurnaz olan hedge fonlar ve diğer yatırımcılar bu hisseleri çoktan aldı bile.

ACN hisselerinin S&P 500' e gireceği duyurulduktan sonra hisse %3,74 değer kazandı. Daha önceden alan kişiler endeks fonlarına bu şişirilmiş fiyatlarla hisseleri satacak. İşte endeks fonlarına yatırım yapan çoğu kişinin görmediği ama sizin gördüğünüz gibi endekse yatırım yapan fonların gizli maliyetleri de vardır. Peki hangi hedge fonlar önceden davranıp ACN hisselerini aldı? Bu sorunun yanıtını Hedge Funds Will Make a Bundle at the Expense of Index Funds başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.
Read More!

Yunanistan' da Hayat Tamamen Durdu, 40 Milyon Kişiye Sınıf Atlatan Başarı

Yunanistan’ da Hayat Tamamen Durdu (Hürriyet)

Yunanistan’da özel sektör ve kamu çalışanları, ülkede liderler kemer sıkma önlemlerini oylarken, 48 saat sürecek iş bırakma eylemine gitti. Parlamento dışında toplanan binlerce Yunan’ın protestolarını kontrol etmek için 5 binden fazla polis görevlendirildi. Parlamento dışında gerçekleştirilen gösterilerde, eylemciler kemer sıkma önlemlerine karşı sloganlar attı. Atina’da gün ortasında daha büyük çaplı eylemlerin gerçekleşmesi bekleniyor. Ülkede, doktorlardan ambülâns şoförlerine, kumarhane çalışanlarından aktörlere kadar özel ve kamu sektörü çalışanları iki gün boyunca iş yapmayacak. Yunanistan’da yüzlerce uçuş iptal edilirken, hava trafiğini kontrol eden görevliler bile sabah saat 8 itibariyle dört saat sürecek eylem yapacak. Hava kontrolü çalışanlarının akşam saatlerinde yeni bir eylem daha gerçekleştirmesi bekleniyor.Toplu taşımada görevli çalışanlar da eyleme katıldığından ülkede büyük bir trafik kaosu yaşanıyor.


40 milyon kişiye sınıf atlatan başarı (Milliyet)

Son yıllarda önemli ekonomik başarı gösteren Brezilya’da yaklaşık 40 milyon kişi 2003 ve Mayıs 2011 arasında yoksulluktan kurtularak orta sınıfa katıldı. Brezilya’nın Getulio Vargas Vakfı’nın (FGV) araştırmasına göre, ülkenin ekonomik büyümesine desteksağlayan orta sınıfa özellikle 2010 ve 2011 yılları 10 milyon kişinin dahil olması istisnai bir durum olarak görülüyor. Araştırmanın sonuçlarını açıklayan vakfın yetkililerinden Profesör Marcelo Neri, eski Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva hükümeti tarafından yürütülen ekonomik büyüme ve eşitsizliklerin giderilmesinin, alım güçleri en zayıf Brezilyalılara yoksulluktan kurtulmalarında başlıca etken olduğunun altını çizdi. Eğitim ve çalışma dünyasındaki iyileştirmelerin de bu süreçte önemli rol oynadığını belirten Neri, orta sınıfa dahil olan Brezilyalıların beslenme ve giyim alışkanlıklarını değiştirdiklerini ve bilgisayar ya da cep telefonu gibi yeni eşyalar satın aldıklarını kaydetti.


Borsa'nın gözü Yunanistan ile Meclis'te (Dünya)

İMKB 100 Endeksi, yurtdışından da aldığı destekle günün ilk yarısında 697 puan yükseldi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda İMKB 100 endeksi günün ilk yarısını 697 puan artıda, 62650 puan seviyesinde tamamladı. İlk seansta işlem hacmi 1.052.000.000 TL olarak hesaplanırken, en çok işlem gören hisseler GARAN, ISCTR, VAKBN, IHLAS, THYAO, YKBNK, AKBNK ve EKGYO oldu. Piyasa güne yükselerek başlarken, endeks ilk dakikalarda 62300–62500 seviyelerine yerleşti. Yunanistan bonolarına ilişkin olumlu gelişme yurtdışı piyasalarla birlikte İMKB'de de etkili oluyor. İlk seans sonuna doğru 62800 puan üzerinde kalmakta zorlanan endeksin 62500'e doğru hafif gerilediği izlendi. Günün ikinci yarısında piyasanın ABD verileri ve TBMM'de yemin törenini takip etmesi bekleniyor. Serbest piyasada ABD Doları 1,6390 TL, Euro 2,3380 TL düzeyinden işlem görüyor; faiz 9,4 seviyesi ile dünün hafifçe altında bulunuyor.


Dolarda yabancı oyunu (Radikal)

Cari açık endişeleri nedeniyle geçen yılın kasım ayından bu yana Türkiye'den 5 milyar dolar civarında çıkış yapan yabancı yatırımcılar, geri dönüş için kuru yukarı çekmeye devam ediyor. Dolar dün 1.645 TL’nin üstünü görerek iki yılın zirvesine çıktı. Dolar 4 Kasım’dan bu yana yüzde 18, 7 Nisan’dan bu yana yüzde 9 yükseldi. Yabancıların kuru 1.70 TL’ye kadar çekip bir yandan da Merkez Bankası’nı faiz arttırımına zorladığına dikkat çeken analistler, Yunanistan’a ilişkin belirsizliklerin de yabancıların ekmeğine yağ sürdüğü görüşünde.

Read More!

Zengin Hedge Fon Yöneticileri Öğlen Yemeğinde Ne Yer?

Bugün Dominique Strauss-Kahn’ ın favori restoranının deniz ürünleri zinciri Mccormick & Schmick’s olduğunu yazmıştık. Bunu ise bir New York Times Makalesinden çıkartmıştık. Başka bir New York Times Makalesi ise


“Over tuna and turkey sandwiches, the advisers explained that New York’s Democratic governor was determined to legalize same-sex marriage and would deliver every possible Senate vote from his own party.

Would the donors win over the deciding Senate Republicans? It sounded improbable: top Republican moneymen helping a Democratic rival with one of his biggest legislative goals.

But the donors in the room — the billionaire Paul Singer, whose son is gay, joined by the hedge fund managers Cliff Asness and Daniel Loeb — had the influence and the money to insulate nervous senators from conservative backlash if they supported the marriage measure. And they were inclined to see the issue as one of personal freedom, consistent with their more libertarian views.”


Hedge fon yöneticileri gerçekten öğlen yemeğinden ton balığı- hindi sandviçi mi yiyor? Bu sorunun yanıtını What Do Wealthy Hedge Fund Managers (Dan Loeb, Paul Singer, and Cliff Asness) Eat for Lunch? başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Read More!

Dominique Strauss-Kahn’ ın Favori Restoranı Neresidir?

Dominique Strauss-Kahn’ ın favori deniz ürünleri restoranı büyük ihtimalle Mccormick & Schmick's (MSSR)’dir. Bunu nereden mi çıkarttık, bir New York Times makalesi:


“A street fair had shut down a stretch of Avenue of the Americas between his Midtown hotel and the restaurant where he was due for lunch. Stuck in traffic, he called his daughter, Camille, from a taxi to tell her he was on his way; she should go ahead and order for him, he said. Once he arrived, they had fish and shared a chilled bottle of white wine.”


Bu arada Mccormick & Schmick's’ in hisseleri borsa işlem görüyor. Hangi hedge fonların bu hisseye yatırım yaptığını merak ediyorsanız Dominique Strauss-Kahn’s Favorite Seafood Restaurant $MSSR başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

İçsel büyümeyi bilmeyen yazar


fazla vaktim yok kısaca eleştireceğim. Niye eleştiriyrz onu da bilmiyrm eleştirdikce terfi ediyorlar. neyse. Süleyman yaşar yazısında, Tasarrufları artırırsak cari açık kapanır mı? diye sormuş.

" Bazıları tasarrufları arttırırsak cari açığın kapanacağına inanıyorlar. Bu görüş doğru değil. Eğer doğru olsaydı, bu yıl sonunda toplam tasarruflarının milli gelirine oranı eksi yüzde 1.3 olacağı tahmin edilen Japonya'nın ve yine toplam tasarruflarının milli gelirine oranı yüzde 11.3 olan Almanya'nın cari işlemler fazlası vermemeleri gerekirdi."

Birkere kullandığı rakamlar doğru değil. ben japonyaya kim eksi tasarruf tahmin etmiş anlam veremedim. alamanyanın tasarruf oranı tahmini de IMF'de cok daha yuksek aşağıda rakamlar var. Japonyanın tahmini tasarruf/gsyh 2011 icin % 24 mesela, almanyanın % 22 TR'nin % 14. ha biz niye cari acık veriyrz, cunku onların ürettikleri malları biz uretemiyrz, cunku yeterli teknolojimiz ve egitim seviyemiz yok. bunun tmel nedeni ise, adam gibi yatırımları gercekleştirememiş olmamız, yatırım seviyemizin dusuk olmasının temel nedeni ise tasarruf azlığı ve olan tasarrufları da yıllardır devletin yanlış kanalize etmesi.


"niye cari açık, tasarruflar arttırılarak kapatılamaz? Nedeni basit. Çünkü bir ekonominin uzun dönemde büyüme hızı tasarruflardan bağımsızdır." bu solow büyüme modeli, uzun dönemli büyüme n+g yani. ok. ama be adam insana sormazlar mı içsel büyüme diye bişey var. bir suru literatur var. beşeri sermaye diye bişey var ve bu tasarruflardan etkileniyor. neyse devam.

"Harrod-Domar büyüme modeli"nde, bir ekonominin büyümesi için tasarrufların milli gelire oranının, sermaye/hasıla katsayısının ve emek artışının gerekli olduğunu düşünüyorlardı. Bu görüş, bir ekonominin daima istikrarlı bir ortam içerisinde olduğu varsayımına dayanıyordu." HA HA :) ya arkadaşım Harrod Domar keynesyen büyüme teorisyenleri ve zaten krizi temel almaktalar ne istikrarı! devam..

"...Robert Solow, uzun dönemli ekonomik büyümenin tasarruflara bağlı olmadığını ileri sürdü.Çünkü Solow, 1890 bunalımı, 1929 büyük krizi ve II. Dünya Savaşı'nı inceleyerek kapitalist ekonomide sürekli istikrarın olamayacağını düşündü." ya git at kendini pencereden aşağı. Solow'u kriz ekonomisti yaptın ya helal sana. arkadaşım bu adam uzun dönemli büyümeyi inceliyor, trend büyüme yani iktisadi dalgalanmaları gozardı ediyr onlar dışsal dalgalanmalardır diyr. ne bunalımı ne savaşı incelemiş.

son tahlilde faiz-tasarruf-cari açık konusuna geliyr ve harcayın diyr. tasarruf etmeyin. bu cok yonlu bir tartışma burada ona girmeyeceğim. ama bilinki olay yaşarın dediği gibi tasarruf etmeyin bu buyumeyi etkilemez olayı değil. teori de bu değil. Read More!

Arthur Benjamin's formula for changing math education

İngilizce bilmeyen arkadaşlar subtitle dan turkceyi secebilirler.

Read More!

Jim Chanos’ un Favori Hisse Senetleri

Açığa satışın kralı olan Jim Chanos ile onun gelecek hakkında umutlu olduğu ve uzun pozisyon aldığı hisse senetlerini yan yana duymak çok nadirdir. Artık değil, ücretsiz hedge fon verilerini bulabileceğiniz insider monkey olarak onun aldığı uzun pozisyonları iki ay önce de sizinle paylaşmıştık. Brian F. Nichols, kendisine attığımız maile cevap yazmadı. Biz bu durumu göz önünde bulundurarak artık Jim Chanos’ un “market neutral” stratejisini talep eden yatırımcılardan para alıp bunu uyguladığını söyleyebiliriz. Geçen hafta Chanos bizim düşüncelerimizi doğru çıkartan bir röportaja imza attı.


Jim Chanos’ un bu röportajda neden uzun- kısa pozisyonlar aldığını öğrenebilirsiniz. Jim Chanos’ un neden ve nasıl “hedging” yaptığını, aldığı son uzun pozisyonları ve favori hisse senetlerini merak ediyorsanız Jim Chanos is Relatively Bullish About These Stocks başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Haziran Ayı Açlık Sınırı 878 Lira, 104 Milyar Liralık Kayıt Dışı Delik

Haziran ayı açlık sınırı 878 lira (Dünya)

Türk-iş'in raporuna göre, bir ailenin açlık sınırı 878 lira, yoksulluk sınırı da 2 bin 861 lira. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu, (Türk-İş) haziran ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 878 lira, yoksulluk sınırının ise 2 bin 861 lira olarak gerçekleştiğini açıkladı. Türk-İş'in yayımladığı haziran ayı açlık ve yoksulluk raporuna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken gıda harcaması tutarının 878 lira 18 kuruş olduğu belirtilirken, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarının ise 2 bin 860 lira 53 kuruş olduğu ifade edildi. Çalışanların, ağırlıklı olarak tükettikleri mal ve hizmetlerdeki fiyat artışı nedeniyle, yılbaşına göre bugün 33 lira 83 kuruş daha fazla harcama yapmak durumunda kaldığı kaydedilen raporda, mutfak harcamasına altı ayın sonunda gelen ek yükün ise 10 lira 38 kuruş olarak belirlendiği bildirildi.


104 milyar liralık kayıt dışı delik! (Habertürk)

Maliye Bakanlığına göre, Türkiye'de ekonominin yüzde 28'i kayıt dışında bulunuyor 8 yıllık dönemde kayıt dışılık sadece Katma Değer Vergisinde 104 milyar liralık ekonomik kayba neden oldu. Edinilen bilgiye göre, Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu, geçen yıl Türkiye'de kayıt dışı ekonominin boyutlarıyla ilgili kapsamlı bir araştırma başlattı. Baş hesap Uzmanlarından Cenk Murat Arslan tarafından gerçekleştirilen araştırma sonucunda, ''Hesap Uzmanları Kurulu - Kayıt Dışı Ekonomi Mali ve Ekonomik Raporu'' hazırlandı. Kayıt dışı ekonominin, ''beyan dışı, enformel ve yasa dışı ekonomik faaliyetler'' olarak üç başlık altında toplandığı Raporda, kayıt dışılığın sosyal güvenlik ve vergi tabanını aşındırarak, vergi ve prim tahsilatında azalışa neden olduğu, bunun da bütçe açıklarını artırdığı belirtildi. Bu nedenle vergi oranlarında sık sık artış yapılmasının gündeme geldiğine işaret edilen raporda, bu şartlarda kayıt dışılığın bir devlet politikası olarak benimsenmesinin, kararlı ve sürekli mücadelenin, bu mücadeleye toplumsal destek ve katılımın önemine dikkat çekildi.


Okur-yazar olmayanlar daha fazla iş buldu (Radikal)

Genellikle tarım veya hayvancılık yapılan ve az insanın yaşadığı kırsal bölgede, okur-yazar olmayanların üniversite mezunlarına oranla daha fazla tercih edildiği anlaşıldı.2011 Mart ayında kırsal bölgede okur-yazar olmayan kişiler arasında işsizlik oranı yüzde 2.2 olarak gerçekleşirken, bu rakam üniversite mezunlarında yüzde 10.4’e kadar yükseldi. Yine aynı bölgede lise mezunlarının işsizlik oranı ise yüzde 13,4 olarak kayıtlara geçti. Genellikle tarım veya hayvancılık yapılan ve az insanın yaşadığı kırsal bölgede, okur-yazar olmayanların üniversite mezunlarına oranla daha fazla tercih edildiği anlaşıldı. 2011 Mart ayında kırsal bölgede okur-yazar olmayan kişiler arasında işsizlik oranı yüzde 2,2 olarak gerçekleşirken, bu rakam üniversite mezunlarında yüzde 10,4’e kadar yükseldi. Yine aynı bölgede lise mezunlarının işsizlik oranı ise yüzde 13,4 olarak kayıtlara geçti.


Artık sms ile bilgilendirecek (Hürriyet)

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), sigortalıların istismarını önlemek, sigortalılara daha kolay ulaşmak ve anında bilgilendirme yapabilmek amacıyla kısa mesaj servisinden (SMS) yararlanacak. Alınan bilgiye göre, kurum, sigortalılara ve hak sahiplerine doğrudan ve daha hızlı ulaşabilmek için yeni bir uygulamaya geçiyor. SGK bundan sonra hizmet sunduğu kişileri SMS yollayarak da bilgilendirecek. Bu yolla, sigortalı ve hak sahiplerinin iş takiplerinin üçüncü kişiler tarafından yapılmasının önlenmesi ve vatandaşların kurumca yapılan işlemlerden anında haberdar edilmesi amaçlanıyor.

Read More!

İsteyen Aracını Elektrikliye Dönüştürecek, "Krizle Mrizle İşimiz Yok"

İsteyen aracını elektrikliye dönüştürecek (Star)

Ankara’da elektrikli otonun ilk şarj istasyonu Sanayi Bakanlığı’nın bahçesine kuruldu. Törende konuşan Bakan Ergün, izin için başvurular olduğunu belirterek, isteyenin otomobilini elektrikli araca dönüştüreceğini söyledi.Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, isteyen herkesin otomobilini elektrikli araca dönüştürebileceğini söyledi. Bakan Ergün bununla ilgili olarak dönüşüm firmalarının bakanlığa başvurduklarını belirtti. Ankara’daki ilk elektrik şarj istasyonunu Sanayi Bakanlığı’na kurulması nedeniyle düzenlenen törene katılan Ergün, burada elektrikli Renault Fluence’i test etti. Bakan Ergün, test sürüşünün ardından elektirikli otoyla ilgili düşüncelerini ‘sessiz, seri’ olarak özetledi. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar’ın da katıldığı törende konuşan Ergün, ilk etapta 5 adet elektrikli otomobilin kendilerine teslim edileceğini belirterek, bundan sonraki adımların ise daha güçlü geleceğini ümit ettiğini söyledi.


Türkiye sağlam zeminde, krizle mrizle işimiz yok (Hürriyet)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile seçim sonrası ilk kez karşılaştığı TİM Genel Kurulu’nda, kriz endişelerine yanıt verdi. Erdoğan, yaşanan son siyasi gelişmelerin ekonomik krize neden olabileceği yorumlarına karşılık “Arkadaşlar geçin bu işleri, krizle mrizle işimiz yok. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100’üncü yıl dönümü 2023 için koyduğumuz 500 milyar dolar ihracat seviyesi hedefini inşallah yakalayacağız. Bize küçük düşünmek yakışmaz” dedi.


Tüketim yok üretim var (Dünya)

Türkiye, dünyada en büyük 15. süt üreticisi ülke konumunda olmasına karşın, kişi başı içme sütü tüketiminde arka sıralarda. İçme sütü tüketiminde dünya ortalaması yıllık kişi başı 103 kilogram iken, Türkiye'de yıllık kişi başı 26,2 kilogram içme sütü tüketiliyor. Bir yaşam mucizesi diye nitelenebilecek kadar büyük besin değerine sahip olan sütün, insan yaşamındaki yeri insanlık tarihi kadar eskidir. Süt binlerce yıldır olduğu gibi insan vücudunun en ihtiyaç duyduğu içecek olmayı sürdürüyor. İnsanoğlu, 5000 yıldan beri süt içiyor.Yüzyıllardır sağlığa yararlı bir içecek olduğu söylenen sütün yararları uzmanlarca defalarca kanıtlandı. Uzmanlar, sütün içerdiği tüm kalsiyum ve vitaminlerle birçok hastalığı önlediğini, hatta tedavi ettiğini, bu yüzden de sağlık açısından bol miktarda süt tüketilmesi gerektiğini belirtiyorlar.


Her konuta bir baz istasyonu geliyor (Habertürk)

Mini baz istasyonları kurulması için test çalışmaları yapılıyor BTK Üyesi Galip Zerey, konutlara ve işyerlerine kapsama alanı sorununu aşmak için kablosuz modem boyutunda mini baz istasyonları kurulması için test çalışmaları yapıldığını söyledi Ev ve iş yerlerine ‘mini baz’ istasyonları geliyor.Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu (BTK) üyesi Galip Zerey, konutlara ve işyerlerine kapsama alanı sorununu aşmak için mini baz istasyonları kurulacağını belirterek, “Evi büyük ve geniş olanlar, bu mini baz istasyonlarını evlerine kurdurabilecek. Bunlar, wireless modem boyutunda olacak. Maliyeti de olmayacak. İlgili operatörle abonelik garantisi verince operatör onu evinize kuracak” dedi. Femtocell’lerin daha az manyetik dalga yayan mini baz istasyonları olduğunu söyleyen Zerey, şu bilgileri verdi: “Biz de bunları kullanmaya başlıyoruz ve Türkiye’de üretilmesini istiyoruz. Henüz düzenlemesi yapılmadı. Testleri devam ediyor. Evi büyük ve geniş olanlar, bunu evlerine kurdurabilecek. Kablosuz modem boyutunda olacak. Maliyeti de olmayacak.”

Read More!

Key Hesaplarını Tasfiyesinden Yine Sorun, Cari Açık Abartılıyor

KEY hesaplarının tasfiyesinde yine sorun

500 bin kişiyi içeren son listede, TC vatandaşlık numarası ve sicil numaralarında eksiklik olduğu için ödeme yapılamıyor. Vatandaşların konut sahibi olmasına yardımcı olmak üzere 1986 yılında çıkarılan kanun ile başlatılan ve daha sonra bir sorun haline gelen Konut Edindirme Yardımı (KEY) hesaplarının tasfiyesinde yine sorun yaşanıyor.KEY hesaplarının tasfiyesine ilişkin 2009 yılında çıkarılan son kanun çerçevesinde Tasfiye Halindeki Emlak Bankası KEY Birimi tarafından hazırlanan son liste, Haziran ayı başında Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı'na (EKGYO) gönderildi.Ancak, hak sahiplerinden büyük bir kısmının T.C kimlik numaraları ve sigorta sicil numaralarının olmadığı veya sicil numaralarının aynı olduğu tespit edildi.Bunun üzerine, söz konusu eksikliklerin giderilerek, bu durumdaki kişilerin hak kaybına uğramaması için yeniden çalışma başlatıldı.


'Cari açık abartılıyor, ihracatta rekor kırarız' (Radikal)

İhracatta 135 milyar doların aşılacağını belirten TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, cari açığın önümüzdeki aylardan itibaren düşeceğini söyledi.İhracatta Cumhuriyet tarrihi rekorunun bu yıl kırılacağını belirten Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Orta Vadeli Program’daki (OVP) 127 milyar dolarlık hedefin ve 2008’deki 132 milyar dolarlık rekorun da aşılarak yıl sonunda ihracatta 135 milyar doların aşılmasını beklediğini söyledi. İhracattaki artışın haziran ayında yılın ilk beş ayında yaşanan yüzde 22’lik artışa paralel gerçekleşeceğini ifade eden Büyükekşi, “Haziran ayı da yılın ilk 5 ayına paralel olur. İhracatta her gün güncel rakamlar değişse de ay sonunda yüzde 20-25 seviyeyelerinde artış olur” dedi.


Gölge bakanların maaşı 9 bin TL (Habertürk)

Yeni hükümetle beraber göreve başlayacak 20 bakan yardımcısının maaşları bakandan az, müsteşardan fazla. Maaş belirlenirken, bakandan az, müsteşardan fazla olmasına dikkat edildi. Bakan yardımcılarının “imza” yetkisi de olacak. Şu anda milletvekilleri 10 bin 700, bakanlar 11 bin, müsteşarlar da 6 bin lira dolayında maaş alıyorlar. Hürriyet'in haberine göre kabinenin yeniden yapılanmasının ardından oluşturulan “bakan yardımcılıklarının” nasıl kullanılacağı belli oldu. İmza yetkisi olan bakan yardımcılarının aldığı kararların siyasi sorumluluğu bakanda olacak. Ancak bakan yardımcıları, cezai sorumluluk açısından devlet memurlarına uygulanan kurallara tabi olacaklar. Bakan yardımcılığı görevi tanımlanırken, “Müsteşarlar konulara sadece kamu açısından bakıyor. Yıllardan beri kamuda çalıştıkları için tek yönlü bakış açıları oluyor. Dışardan bir göz olmasının faydası olur. Yeni projeler üretilmesinde bakana katkı sağlar” yorumu yapıldı.

Read More!

John Paulson ve Sino-Forest

“The Wall Street Journal’ a göre John Paulson 562 milyon dolarının Sino-Forest’ te kaybetti. Bu haftalarda Bloomberg’ in yaptığı hesaplamalara göre ise 700 milyon dolardan fazlasını kaybetti. Insider Monkey olarak kendi hesaplamalarımızı yaptık ve kaybın yaklaşık olarak 600 ile 650 milyon dolar arası olduğunu hesapladık. Ama Paulson’ un bu yılki kaybı bizim hesapladığımızdan 100 milyon dolar daha az çıktı. Bu iki anlama gelmektedir. 1. olarak John Paulson, Sino-Forest hisselerini Muddy Waters’ in raporundan önce satmaya başladı. 2. si ise…”


Bir kısmını çevirdiğimiz yazının devamını merak ediyorsanız John Paulson Has Great Traders, Seriously başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.

Read More!

Akademik Araştırmalara Göre En İyi Yatırım Stratejisi Nedir?

Son 30 yılda akademik araştırmalar 3 tane ana akım yatırım stratejisi belirledi. Birincisi small-cap hisselere yatırım yapmak. Small-cap piyasa değeri 100 milyon $ - 1 milyar $ arasında olan hisselerdir. Bu strateji large-cap hisselere yatırım yapılmasına göre 85 yılda 25 baz puanı daha fazla kazandırmış. İkinci yatırım stratejisi ise value-investing’ dir. Value-stock’ lara yatırım yapmak, “growth stock”’ lara yatırım yapmaya göre yılda 39 baz puanı daha fazla getiri sağlamış.


Son yatırım stratejisini ve bunların karşılaştırmalarını merak edenler The Best Investment Strategy That Academics Discovered başlıklı yazımızı okuyabilir.

Read More!

The Economist, John Paulson Hakkında Yanıldı

The Economist geçenlerde bir makale yayınladı. Bu makalede başı belada olan, kötü durumda olan hedge fon yöneticileri anlatılıyordu. John Paulson, Elena Ambrosiadau, Philip Falcone, Steve Cohen gibi isimler listenin içinde. Peki nerede yanlış yaptı? Bunu öğrenmek isteyenler The Economist Is Wrong About Paulson In Its Celeb Hedge Fund Manager Article başlıklı yazımızı okuyabilir.

Read More!

John Murphy, Portföyündeki Primo Water Hisselerini İkiye Katladı

John Murphy dün, Primo Water Corp (PRMW) şirketinin hisselerinin %6,88’ ini satın aldıklarını açıkladı. Alydar Capital fonu Mart ayının sonu itibariyle 781000 PRMW hissesini elinde bulunduruyordu. Bu ise 17 Haziran’ da 1,6 milyon hisseyi 13 dolardan aldıkları anlamına geliyor. Bu gün PRMW 13 $’ dan kapandı. Başka hangi hedge fonların PRMW hisselerini aldığını merak ediyorsanız John Murphy’s Alydar Capital Doubles its Primo Water $PRMW Stake başlıklı yazımızı okuyabilirsnizi.

Read More!

Enflasyon Fantazisi....

Enflasyon; ulusal ekonomide fiyatlar genel seviyesindeki belli dönemlerde meydana gelen artışlar enflasyon oranı olarak tanımlanır. Eğer fiyatlar genel seviyesinde artış değilde bir düşüş söz konusu ise bu hesaplanan orana da deflasyon oranı olarak tanımlanır. Her iki oranında yüksek olması ekonomik yapı için olumsuz bir göstergedir.
Ülkemizde 2010 yılı tüketici fiyatları endeksi yıllık değişim oranı % 6.53 olarak hesaplanmıştır. Enflasyon hesabı yapılırken değişik ürün grupları paket halinde kabul edilir ve piyasadaki ortalama reel fiyat artışı ele alınır. Bu konuda değişik endeks hesapları yapılır.
Bu tanımlar ve yorumlar üzerinde fazla durmak istemiyorum. Benim ilgilendiğim asıl konu bana göre enflasyon oranının fantaziden öteye gitmediği gerçeğini tartışmak. Olayı bir örnek ile açıklamak istiyorum.....
Örneğimizde iki kahraman var. Ahmet bey ve Ali bey. Ahmet Bey bir firmada beyaz yakalı pozisyonunda çalışıyor ve aldığı maaş 3.000 Lira olsun. Ali Bey ise aynı firmada bekçilik görevinde ve 800 Lira maaş alıyor olsun. Benim ilgilendiğim birinci konu şudur; Türkiye de 2010 yılı tüketici tiyatları bazında hesaplana enflasyon oranının % 6.53 olduğunu yukarıda belirttik. Şimdi Ahmet Beyin maaşına göre mi enflasyon % 6.53, yoksa Ali Beyin maaşına göre mi enflasyon % 6.53 oluyor. Ahmet beyin enflasyonu ile Ali beyin enflasyonu aynımıdır ? İçinizden çekirdek enflasyon oranı diye birşey var, haberin yokmu ? dediğinizi duyar gibiyim. Peki çekirdek enflasyon diye birşey varsa; bu ülkede asgari ücretin bu seviyede olması nedendir. Demek ki çekirdek enflasyonu umursayan yok, çünki; asgari ücrete yapılan yıllık artışlar tüketici fiyat endeksi enflasyon oranı baz alınarak yapılıyor her zaman. Neyse dönelim konumuza; Ahmet beyin enflasyonu ile Ali beyin enflasyonu aynımıdır, diyorduk..... Kabaca şöyle bir düşünürsek; Eğer Ahmet beyin 3.000 lira maaşında yaşadığı enflasyon % 6.53 ise, Ali beyin 800 lira maaşı ile yaşadığı enflasyon oranı yaklaşık 4 katı yani % 26 civarı olması lazım. Maaş farkı 4 kat ise enflasyon farkıda 4 kat olsun.
İlgimi çeken ikinci konuda şudur; Ahmet beyin ve ali beyin yıllık % 10 oranında maaş zammı aldığını düşünelim. O zaman diyebiliriz ki; her iki şahısda enflasyonun üzerinde maaş zammı almış ve bütçelerini enflasyondan korumuşlardır. Yani; aldıkları yıllık maaş zamları, fiyatlar genel seviyesinin üzerinde kalmış ve harcamalarındaki yıllık artıştan etkilenmemişlerdir. Peki % 10 maaş zammını Ahmet bey ve Ali beye uygularsak ne olur ? Ahmet bey 3.000 liralık maaşına % 10 zam farkı olarak 300 liralık bir gelir seviyesinde yükselme kaydederken, Ali bey ise 800 liralık maaşına % 10 zam alarak 80 liralık bir zam farkı alır. Ahmet bey 300 lira zam alırken Ali bey 80 lira zam aldı..... Enflasyon oranı % 6.53 ise; bu oran 2010 yılında fiyatlar genel seviyesindeki yükselme oranını ifade ediyor ise; bu % 6.53 lük oran 80 lirayamı, yoksa 300 lirayamı denk geliyor acaba..... Bu durumda ya Ahmet bey enflasyon oranından çok üstünde bir zam aldı, yada Ali bey enflasyon yani hayat pahalılığı altında ezildi demektir. Hani hesaplana enflasyon oranı ulusal ekonomiyi temsil ediyordu ? Bu durumda Ali bey ulusun bir parçası değilmidir ?
Enflasyon hesabı konusunda ayrıca sık sık bir ayarlama yapılır. Buda şöyle gerçekleşir; her hükümet enflasyon oranını düşük çıkarabilmek için oranın hesabında kullanılan paketin içine giren gider kalemlerini değiştirir. Yani; alışverişe çıktığınızda aldığınız ürün çeşitlerine göre, alışveriş çantanızın içindeki malzemeler, her alışverişin enflasyon oranının farklı hesaplanmasına neden olur. Sık sık ekonomi sayfalarında okuyorsunuzdur; bu ayın zam şampiyonu falanca ürün oldu diye..... Kasdettiğim de aynen budur. Bu örnekler çok sayıda çoğaltılabilir.....
Bence enflasyon hesabı sadece fiyatlar genel seyiyesi kullanılarak yapılamaz. Bu oran hesaplanırken, gelir grupları ve demoğrafik gelir dağılımıda bu hesaba katılmalı ve çeşitli gelir gruplarını enflasyon oranları ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Ben nacizhane bu şekilde örnek bir enflasyon hesaplama tablosu yaptım. Bu  örnek hesap tablosunu www.hakimiyetimilliye.org adlı sitede yayınladım. Bu yazımın devamına o yazımı aynen ekliyorum.
GELİR = GİDER + TASARRUF
GAYRİ SAFİ MİLLİ GELİR = ( BİR ULUSAL EKONOMİDE ÜRETİLEN MAL VE HİZMET TOPLAMI – DEVLET KAMU HARCAMALARI ) / ÇALIŞAN NÜFUS.
Mevcut sistemde tüm nüfus hesaplamaya konu ediliyor. Bu nüfusun içinde 3 aylık bebek te var, 80 yaşında kişide var, sakat ve malul de var. Oysa sadece çalışan nüfus hesaba katılmalı. Çünkü üretimi sadece mevcut çalışanlar gerçekleştiriyor.
GAYRİ SAFİ MİLLİ GİDER = BİR ULUSAL EKONOMİDE TÜM NÜFUSUN HARCAMASI.
Gider hesaplamalarında mevcut sistemde olduğu gibi tüm nüfus hesaba katılmalı. Çünkü 3 aylık bebeğinde, 80 yaşındaki kişininde harcaması var. Gayri safi milli giderden kasıt halkın hane içi geçinme harcamalarıdır.
Örneğimizde ; devlet kamu harcamaları 100.000.000.000 tl kabul edildi.
Örneğimizde ; hane halkı harcamaları       80.000.000.000 tl kabul edildi.
TASARRUF = GAYRİ SAFİ MİLLİ GELİR – (GAYRİ SAFİ MİLLİ GİDER + DEVLET KAMU HARCAMALARI )
Tasarruf; Toplam üretimden hane halkı harcamaları ve devlet kamu harcamalarının çıkarılması ile bulunur.
GELİR ORANI;( ALINAN MAAŞ MİKTARI x KİŞİ SAYISI ) / ÇALIŞAN NÜFUS
Örneğimizde ; nüfus miktarı 45.000.000 kişi kabul edildi.
Örneğimizde ; çalışan nüfus 15.488.673 kişi kabul edildi.
Oranın hesabı ; Gelir gruplarına göre hesaplama;
1.adım; alınan maaş miktarları çok sayıda kademeye ayrılır.
Örneğin;      0 tl – 500     tl arası maaş alanlar
                  501 tl – 1000 tl arası maaş alanlar
                1001 tl – 1500 tl arası maaş alanlar
                1501 tl – 2000 tl arası maaş alanlar ......gibi.
2.adım;Daha sonra bu maaş miktarlarını kaç kişi kazandığı karşılarına yazılır.
Örneğin;     0 tl – 500 tl maaş    X 10.535.673 kişi
                 501 tl – 1000 tl maaş X 3.217.969  kişi
               1001 tl – 1500 tl maaş X 989.642     kişi
               1501 tl – 2000 tl maaş X 745.389     kişi
3.adım;Bu adımda bulunan çarpım rakamları toplam çalışan nüfusa bölünür.
Örneğin;    0 tl – 500 tl maaş   X 10.535.673 kişi / 15.488.673 kişi = % 68,02 çalışan nüfus oranı
               501 tl – 1000 tl maaş X 3.217.969   kişi / 15.488.673 kişi = % 20,78 çalışan nüfus oranı
             1001 tl – 1500 tl maaş X 989.642      kişi / 15.488.673 kişi = %   6,39 çalışan nüfus oranı
             1501 tl – 2000 tl maaş X 745.389      kişi / 15.488.673 kişi = %   4,81 çalışan nüfus oranı
GELİR NÜFUS ORANI  = GENEL NÜFUS X GELİR ORANI
45.000.000 kişi X % 68,02 = 30.609.000 kişi    0 tl – 500 tl    arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X % 20,78 = 9.351.000 kişi  501 tl – 1000 tl  arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X %   6.39 = 2.875.500 kişi 1001 tl – 1500 tl arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X %   4.81 = 2.164.500 kişi 1501 tl – 2000 tl arası maaş ile geçiniyor.
Not; maaş tan kasıt haneye giren gelir miktarıdır.
GİDER NÜFUS HESABI = DEVLET KAMU HARCAMALARI + HANE HALKI HARCAMALARI / NÜFUS SAYISI.
Devlet kamu harcamaları / Nüfus sayısı =  100.000.000.000 tl / 45.000.000 kişi = 2.222 tl / kişi
Hane halkı harcamaları / Nüfus sayısı =      80.000.000.000 tl / 45.000.000 kişi =  1.778 tl / kişi
                                                                                     Toplam           =  4.000 tl / kişi.
Aylık = 4000 tl / kişi / 12 ay = 333 tl / kişi ( EKSİ; KİŞİ BAŞI MİLLİ TASARRUF) SIFIR KABUL EDİLDİ.
Gider kısmını ortalama alabiliriz. Çünkü; herkez aynı şartlarda yaşayabilir mantığıyla hareket ediyoruz.
AYLIK HANE ENFLASYON ORANI;  KİŞİSEL HARCAMA / HANE GELİRİ.
500 tl maaş alanlar =   333 tl / 500 tl   = % 67 enf
1000 tl maaş alanlar = 333 tl / 1000 tl = % 33 enf
1500 tl maaş alanlar = 333 tl / 1500 tl = % 22 enf
2000 tl maaş alanlar = 333 tl / 2000 tl = % 17 enf
TOPLUM ORT ENFLASYON ORANI; GELİR ORANI X ENF ORANI.
1.kademe; % 68 X % 67 =  4556 birim
2.kademe; % 21 X % 33 =    693 birim
3.kademe; %   6 X % 22 =    132 birim
4.kademe; %   5 X % 17 =      85 birim
Toplam birim = 5466 birim. / 100 = % 54,66 enf.
Örneğimizde hem hane gelirlerine göre ayrı ayrı enflasyon hesabı yapılmış olup, hemde ulusal enflasyon hesaplanmıştır. Bu örnek sadece bir model olarak düşünülmüştür. Yöntemle ilgili teorim henüz tamamlanmamış olup, çalışmalarım devam etmektedir.   Hoşçakalın.....
Ozan CAMCI.
Read More!

Singapur Calisma Tatili Vizesi

Unlu dusunur, pardon yatirimci, Jim Rogers der ki: "1807 yilinda akli olan Londra'ya, 1907 yilinda new York'a, 2007 yilinda ise Asya'ya gocerdi". Asya'da, hangi Asya? Cin, Guney Dogu Asya, Japonya? Jim Roger's tercihini Guneydogu Asya'nin merkezindeki kucuk ama zengin Singapur'dan yana kullandi ve colugu cocugu yanina alip, bagi bahceyi satarak Singapur'a goctu.

Ben de Asya tecrubesi yapabilir miyim diyenlere bir haberim var. Singapur Calisma Bakanligi yeni bir vize uygulamasina basladi: Singapur Work Holiday Visa. Maalesef su an Turkiye universiteleri bu programin kabul ettigi universiteler listesinde degil. Ama Avustralya, Yeni Zelanda, Fransa, Almanya, Ingiltere, Amerika Birlesik Devletleri ya da Hong Kong universiteleri programa dahil. Bu ulkelerdeki universitelerden mezun olmak uzere olan Turk ogrencilere (staj icin ideal bir yer), ozellikle de Finans veya Finansal IT uzerinde calismayi dusunenlere tavsiye ederim.

Bu vize ile onceden is bulmaniza gerek kalmadan Singapur'a gelip 6 ay kalip calisabilirsiniz. Zaten is bulursaniz calisma iznine gecmeniz cok zor olmaz. Neden Singapur diyorsaniz: Oncelikle, Singapur'un oldukca gelismis ve hizla buyuyen bir finans ve bankacilik sektoru var. ABD ve Avrupa'nin aksine hizla genisliyor, hem calisan sayisi hem de maaslar hizla artiyor. Ornegin Singapur Private Banking alaninda 1-2 seneye bir numara olmayi planliyor. Elemana ihtiyaci olan bircok banka ve Hedge Funds var. Finans sektoru hem finans alaninda calismayi dusunenlere, hem de Finansal IT alaninda calismak isteyen bilgisayar muhendislerine dunyada gecerli calisma tecrubesi ve dolgun maas sunuyor.

Ikincisi, batinin aksine su an Singapur'da issizlik sifira yakin ve disardan yetenekli, iyi universitelerden mezun finans, bankacilik ve IT mezunlari konusunda hizla buyuyen bir eleman acigi var. Ben "gelecek Asya"da sloganinin, 80'lerin sonundaki "Japonya ilerde bir numara olacak" dusuncesi gibi abarti oldugunu dusunsem de buralar, yani uzak Asya, uzun sure cazibe merkezi olacak gibi gorunuyor.

Ucuncusu, Singapur Guneydogu Asya'nin merkezinde, kucuk, huzurlu, zengin ve rahat bir ulke. Vergiler cok dusuk, ev haric hayat gorece ucuz, calismak, para biriktirmek ve gezmek icin ideal bir yer. Senede 100 bin Singapur dolari kazanan bir calisan senede sadece 5,800 Singapur dolari vergi oduyor ornegin. Avrupa'daki gibi brut maas arttikca net maas sabit kalmiyor.

Bonus olarak da, Singapur ABD ve Avrupa'ya gore oldukca guvenli. Huzurlu, temiz bir metropolde yasamak isteyenler icin ideal. Turklere karsi negatif bir bakis acisi da yok ki bu da onemli bir arti.

Singapur Sehir Merkezi :  Kaynak Wiki Commons
Eger Avrupa veya ABD'de mezun olmak uzere iseniz ya da mezun olup is bulamiyorsaniz ve de bu merkezlere gore daha iyi bir alternatif ariyor iseniz, bu vize ile Singapur'a gelip is bakinabilirsiniz. Sartlar, ne gerekli, hangi universitelerden gelenler alinir falan ogrenmek ve daha fazla bilgi icin su adrese bakin: Contact Singapore. Ama unutmayin, Sinagpur'da calisacaksaniz, dunyanin her yerinden gelen parlak cocuklarla kran krana rekabet etmeniz gerekecek; yani buralarda yan gelip yatarak, 8 saatlik mesainin 4 saatini internette sorf yaparak falan barinamazsiniz.
Read More!

Bölgesel Cari Açık

Ülkemiz coğrafi olarak yedi bölgeye ayrılmaktadır. Bu yedi bölgenin cari açık olarak ülke ekonomisine katkısını değerlendirmek istedim. Tüik’in verilerine baktığımızda ülkemizin bölgeleri arasında sadece coğrafi açıdan değil, ekonomik açıdanda derin farklar olduğunu görebiliyoruz.

Bölgeler arası kişi başına harcama ve gelir rakamlarına baktığımız da, gerçekleştirilen harcama bakımından en fazla paranın Doğu Anadolu bölgesine, en az paranın ise Ege bölgesine harcandığını görebiliriz.

Bölgeler bakımından cari açık oluşmasına en çok katkıda bulunan iki bölgemizden biri olan Doğu Anadolu bölgesinde kişi başına 2.062,1 liralık harcamaya karşılık, kişi başına sadece 344,9 lira gelir elde edildi. Yani; kişi başı 1.717,2 liralık bir cari açık etkisi söz konusudur.

Güneydoğu Anadolu'da ise kişi başına gelir 327,6 lira olarak gerçekleşirken, Devlet, Güneydoğu'da kişi başına 1.342,7 lira harcamada bulundu. Bu rakamların cari açığa etkisi kişi başına 1.015,1 lira olarak gerçekleşti.

Diğer beş bölgemizde ise cari açığa etki şu şekilde hesaplanmıştır;
Kişi başına harcama tutarı, Karadeniz Bölgesinde 1.538,5 lira, Akdeniz Bölgesinde 1.311,4 lira, İç Anadolu Bölgesinde 1.600,8 lira, Ege Bölgesinde 1.143,8 lira, Marmara Bölgesinde ise 1.228,8 lira hesaplandı. Aynı bölgelerden Karadeniz Bölgesinde kişi başına gelir 669,4 lira, Akdeniz Bölgesinde 911,3 lira, İç Anadolu Bölgesinde 1.116,5, Ege Bölgesinde 1.308,8 lira ve Marmara Bölgesinde ise 2.944,3 lira şeklinde hesaplandı.

Cari açığa bölgesel etki olarak hesaplayacak olusak; Karadeniz bölgesinde 869,1 liralık kişi başı gider fazlası, Akdeniz Bölgesinde 400,1 liralık gider fazlası, İç Anadolu Bölgesinde 484,3 liralık gider fazlası, Ege Bölgesinde kişi başı 165 liralık gelir fazlası ve Marmara Bölgesinde yine 1.715,5 liralık bir gelir fazlası oluştuğunu görebiliriz.

Bu hesaplamaları değerlendirecek olursak sadece iki bölgemizin cari fazlaya sebep olduğunu ve diğer beş bölgemizin ise cari açığa sebep olduğunu görebiliriz. En çok cari fazla yaratan bölgemiz 1.715.5 liralık gelir fazlasıyla Marmara Bölgesi oldu. İkinci sırada gelir fazlası oluştıran bölgemiz ise kişi başı 165 liralık gelir fazlasıyla Ege Bölgemiz oldu. Diğer beş bölgemizde ekonomik anlamda gelir ile giderleri karşılayamama, yani ürettiğinden çok harcama söz konusudur. Ekonomik faktörler ne olursa olsun ülke ekonomisi açısından bu denli bölgesel farkların olması düşündürücü bir ekonomik veridir. Bu duruma bir an önce çare bulunması şartır.

Neler yapılabilir ?

Üretimi arttırıcı, teşvik yasaları veya bölgesel özelliklere göre sektörlerin teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Güneydoğu Bölgemiz için, Irak düşünüldüğünde inşaat sektörüne yan mamul üretimi teşvik edilmelidir. Örneğin; İnşaat sektörünün ihtiyacı düşünüldüğünde, çimento üretimi, tuğla üretimi gibi Irak, İran ve bölgesel ülkelerin ihtiyacı olan üretimin bu bölgede gerçekleştirilerek, bu ülkelere ihracatı desteklenmelidir. Akdeniz Bölgesine yönelik turizm sektörünün gelişmesinin sağlanacağı bir turizm destek paketi bu bölgeye uygulanabilir. Karadeniz bölgesi ise fındık ve çağ üretimi olarak bir yeryüzü madeni niteliğindedir. Bölgeye yönelik tarımsal teşvikler uygulanmalıdır. İç Anadolu Bölgesi içinde tarımsal üretimin desteklenmesi fayda sağlayacaktır. Doğu Anadolu Bölgemiz ise hayvancılığın geliştirilmesi konusunda teşvik edilmelidir. Tabiiki Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde toprak reformunun yapılması ve o bölgedeki ağalık sisteminin kaldırılması öncelikli meseledir. Tabiiki terörün ekonomik, sosyal, kültürel ve her türlü gelişmeye ne denli engel olduğu unutulmamalıdır. Bu teşvikler uygulanırken günümüze kadar yapıldığı şekilde, birilerine torpil, tanıdıklara arpalık meselesi edilmeden, gerçekten proje bazında hak edene ve yapılabilirlik fizibilitesi olumlu sonuçlanan projelere teşvik verilmelidir. Günümüzde de gördüğümüz üzere insanların gelir seviyelerinin yüksek olduğu bölgelerde sosyal meseleler de daha az gündeme gelmektedir. Zaten adil ve sosyal devletin gereğide bu değilmidir. Bu şekilde ekonomik gelişme ile birlikte birtakım sosyal ve etkin meselelerde beraberinde çözüm bulacaktır. Bölgesel farklar üzerine kafa yorulmalı ve bu farklar her açıdan giderilmelidir. Aksi halde bu bölgesel ekonomik farklar, ülkemizde değişik birtakım sosyal meseleleri daha da alevlendirecek, ülke içi başka birtakım çatışmaları tetikleyecektir.


Uzm İşl Ozan CAMCI. Read More!

Gözler Merkez Bankasında, Komşu Türkiye Yaptı, Biz de Yaparız

Gözler Merkez Bankası'nda (Dünya)

Para Politikası Kurulu toplantısından çıkacak karar öncesi, borsa ekside, faiz yükselişte. Merkez Bankası faiz toplantısından çıkacak kararları bekleyen yurtiçi piyasada satıcılı seyir izleniyor. Güne 475 puan düşüşle 60.741 puan seviyesinden başlayan endeks 60.500 seviyesine doğru çekildi.ABD Merkez Bankası (Fed) büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize ederken, enflasyona vurgu yaptı. Faizlerde ise beklendiği gibi bir değişiklik olmazken, haziran sonunda ikinci parasal genişlemenin sona erdirilmesinin ardından, 3. parasal genişlemeye gidilmeyeceği açıklandı.ABD, Asya ve Avrupa cephesinde bugün satıcılı seyir izlenirken, İMKB'de satış baskılı görünüm etkili. Piyasa genelinde Merkez Bankası'nın bu ay için herhangi bir faiz artırımına gitmeyeceği beklentisi hakim. Bununla birlikte zorunlu karşılıklarda döviz alım ihalelerinde bir değişikliğe gidilip gidilmeyeceği merak ediliyor. PPK kararı saat 14:00'ten itibaren açıklanacak.Bugün ayrıca iki günlük AB liderler zirvesi başlarken, TSİ 15:30'da ABD haftalık işsizlik başvuruları ve 17:00'de yeni konut satışları da takip edilecek.


'Komşu Türkiye yaptı, biz de yaparız' (Radikal)

Papandreu, güven oylaması öncesinde yaptığı konuşmada "Türkiye'nin de buna benzer bir kriz yaşadığını ancak, bugün güçlü bir ekonomiye sahip olduğunu" ifade ederek, "Komşularımız Türkler bunu nasıl başardılar? Biz de başaracağız" dedi.Yunan parlamentosundan 143’e 155 oyla yeni kurduğu hükümet için güvenoyu alan Başbakan Yorgo Papandreu’yu önümüzdeki hafta daha zor bir sınav bekliyor. Papandreu, AB ve IMF ile gecen yıl mayıs ayında imzaladığı 110 milyar euro’luk kredinin beşinci dilimi olan 12 milyar euroyu alabilmek için 28.2 milyar euroluk kemer sıkma, tasarruf ve özelleştirme paketini yani orta vadeli bütçe tasarısını 30 Haziran’a kadar parlamentoda geçirmek zorunda. Aksi takdirde, 3 Temmuz’da olağanüstü toplanacak Eurogroup, beşinci dilim için “yeşil ışık” yakmayacak. Bu durumda ise Yunanistan 15 Temmuz’dan sonra memur ve emekli maaşlarını ödeyemeyecek.


Zenginlik kriz öncesine döndü, dolar milyoneri Türk 37 bin 900’e çıktı (Hürriyet)

Merrill Lynch Küresel Varlık Yönetimi ve Capgemini’nin Dünya Servet Raporu’na göre, 2010 yılında dünya zenginlerinin sayısı ve toplam varlıkları kriz öncesini yakaladı. 10.9 milyon kişilik bir zümreden oluşan dolar milyonerlerinin varlığı 42 milyon doları aştı. Geçen yıl 2 bin 198 kişinin daha katıldığı dolar milyonerlerinin sayısı Türkiye’de ise 37.9 bin kişi oldu. MERRILL Lynch Küresel Varlık Yönetimi ve Capgemini tarafından yayınlanan 15’inci Dünya Servet Raporu, tüm dünyada ve Türkiye’de dolar milyonerleri arasına yeni katılımlar olduğunu gösterirken, finansal varlık tutarında kriz döneminde yaşanan kaybında telafi edildiğini ortaya koydu. Toplam 71 ülkede, oturulan ev ve sahip olunan şirket dışındaki varlıklarının toplamı 1 milyon doların üzerindeki kişileri kapsayan Dünya Servet Raporu’nun 2010 yılına ilişkin saptamaları şöyle oldu…

Read More!

Alec Litowitz ve Magnetar Capital

Alec Litowitz ve Ross Laser Magnetar Capital fonunu 2005 yılında kurdu. Litowitz önceden Ken Griffin’ in sahibi olduğu Citadel Investment Group’ ta çalışıyordu. Ross Laser ise Glenwood Capital Partners fonunda idi. Magnetar fonu yaklaşık 2007 yılında 8 milyar dolara yakın bir para yönetiyordu, ve %26 getiri sağlamıştı. Litowitz aynı yıl 300 milyon dolar kazanmıştı.


Magnetar fonu medyada ve Wall Street’ te pek iyi tanınmaz, işin doğrusu medya ve Wall Street Magnetar’ ı aslında eksik değerlendiriyor. Warren Buffett’ ın bir sözü var, “Eğer poker oynuyorsan ve kurbanın kim olduğunu bilmiyorsan kurban sensin!” Medya ve Wall Street Magnetar’ ın kurban olduğunu düşünüyor, acaba gerçekten öyle mi? Bu sorunun yanıtını Alec Litowitz’s Magnetar Capital Wasn’t the Patsy, JP Morgan Was $JPM başlıklı yazımızda bulabilirsiniz.

Read More!

Walgreen ve Express Scripts’ in Etkilediği Hedge Fonlar

Walgreen, Express Scripts ile yapılacak anlaşmanın suya düşmesi nedeniyle borsanın %1 yükseldiği günde %5,5 değer kaybetti. ESRX başlarda %3 değer kaybetse de tekrar yükselerek kaybını geri aldı. Hangi hedge fonların bu hisselere yatırım yaptığını merak edenler Walgreen and Express Scripts’ Split Hurt These Hedge Funds $WAG $ESRX başlıklı yazımızı okuyabilir.

Read More!

John Paulson, Sino Forest’ te Ne Kadar Kaybetti?

Etrafta dolaşan raporlara göre John Paulson, Sino-Forest’ te 700 milyon dolara yakın bir para kaybetmiş. Ücretsiz insider trading ve hedge fon verilerini bulabileceğiniz insider monkey sitesi olarak ortalıkta dolaşan raporları inceledik ve John Paulson’ un hesabını tuttuk.


30 ekim tarihinde John Paulson, Sino-Forest’ te 34,714,300 hissesi olduğunu açıklamış. Peki Sino-Forest’ in hisselerinin %14,1’ ine sahip olan Paulson gerçekten de 700 milyon dolar mı kaybetti? Bu sorunun yanıtını How Much Did John Paulson Lose in Sino-Forest? Başlıklı yazımızda arıyoruz.

Read More!

Hedge Fonlar Nasıl Bu Kadar Yüksek Getiriye İmza Atıyor?

Hedge fon yöneticileri ara sıra portföylerinin büyüklüklerinin getirilerini olumsuz yönde etkilediğinden dem vururlar ama çoğu zaman yönettikleri paranın büyüklüğü sayesinde elde ettiği getirileri açıklamazlar. Geçen sene Daniel Loeb, Third Point hedge fonunun başındaki adam 13 –D raporu yayınladı. Insider monkey sitesi olarak bu raporu ve Third Point’ in diğer yatırımlarını inceledik, sonucu merak edenler How Hedge Funds Generate Enormous Returns Without Taking Any Significant Risks başlıklı yazımızı okuyabilir.

Read More!

Bankaların Faiz Artışı Başladı, Yunanistan' da Altına Hücum

Bankaların faiz artışı başladı! (Habertürk)

BDDK kararının ardından bankalar tek tek faiz artırım kararı alıyor... Bankacılık sektöründe son olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) karşılık ve sermaye yeterliliği düzenlemelerine ilişkin kararlarının ardından bankaların, kredi faizlerindeki artışı hızlandırması beklenirken, ilk faiz artışını yapan banka, konut ve destek kredilerini artıran Garanti Bankası oldu. İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem, yaptığı açıklamada, açıklanan kararların çok da sürpriz olmadığını, son 5 yılda tüketici kredilerinin alt kırılımında görülen toplam değişime katkılarda bu yıl önemli değişiklik görüldüğünü, geçmiş yıllarda konut kredileri daha ağırlıklı katkıda bulunurken, bu sene ihtiyaç kredilerinin katkısının daha fazla arttığını söyledi.


Yunanistan'da altına hücum (Radikal)

Ekonomik krizle boğuşan Yunanistan'da halk hesaplarını kapatıp parayı altına yatırmaya başladı. Yunan halkı, tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan ülkenin iflasa sürüklenmesinden endişe duyuyor. Başbakan Yorgo Papandreu'nun ülkeyi kurtarma vaadi onları rahatlatmaya yetmiyor. Yunanların en büyük korkusuysa ülkenin borçlarını ödemeyez hale gelmesiyle bankaların iflas etmesi. Bu nedenle altın ülkenin en güvenilir yatırım aracı haline geldi. Yunan vatandaşları, artık tasarruf hesaplarını boşaltıp altın alıyor. Yunanlar, büyükannelerinin İkinci Dünya Savaşı'nda yaptığı gibi altınlarını evde sakladıklarını anlatıyor. Birdenbire artan talep altın fiyatlarını da artırdı. Yılın üç ayında aylık olarak bankalardan çekilen paranın tutarı 2 milyar Euro'yu buluyor. Yunanlar, geçen yıl hesaplarını Rum Kesimi'ndeki bankalara kaydırıyordu. Ancak Yunanistan'daki krizin Rum Kesimi'ni de etkilemesinden korkan halk, artık bu yöntemi de güvenli bulmuyor. Rum Kesimi'ne para akışının da durduğu belirtiliyor.


İndirim marketlerinde rekabet sertleşecek (Dünya)

DiaSA Genel Müdürü Fernando Gonzalez Somoza, indirim marketinde (discount) Türkiye'de daha ciddi bir rekabet olacağını, rekabetin sertleşeceğini belirtti.Somoza, DiaSA'nın, kişiye özel indirim kuponlarını tüketicilerin kullanımına sunması dolayısıyla düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, öncelikli hedeflerinin hem ürün kalitesi hem de fiyat bakımından müşterilerinin en üst düzeyde memnuniyetini sağlamak olduğunu, indirim kuponlarının da tamamen tüketici yararı gözetilerek geliştirildiğini söyledi.Müşterilerinin tercihlerini göz önünde bulundurarak onlara daha avantajlı ve kazançlı alışveriş olanağı sağlayacak olan kişiye özel indirim kuponu dönemini Türkiye'de ilk başlatan kuruluşun DiaSA olduğunu belirten Somoza, müşterilerine avantajlar sunmaya devam edeceklerini, sadece Club DiaSA Kart sahiplerinin kullanabileceği kuponlarla DiaSA'nın, tüketicilerin alışveriş tercihine göre her ay yeni ürünleri ve indirimleri belirlediğini, müşteriye özel kupon hazırlandığını ve uygulamanın müşteriyle olan iletişime yeni bir boyut getireceğini anlattı… Somoza, bir soru üzerine, "Discount'ta daha ciddi bir rekabet olacak, rekabet sertleşecek. Bu aslında iyi bir şey. Müşteriler bundan fayda sağlayacak. Türkiye, şirketimiz için en önemli stratejik ülkelerden bir tanesi. Türkiye'de çok agresif bir büyüme planımız var" dedi.

Read More!