Fareli Köyün Kavalcısı

Size anlatacağım hikaye fareli köyün kavalcısı hikayesini ne kadar anımsatacak siz söyleyin. Geçenlerde rüyamda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rıfak Hisarcıklıoğlu ile konuşuyoruz. Sohbet arasında Rıfat dedim, sizin 1,3-1,4 milyon üyeniz var, şimdi her üyeniz Ekonomide Hurafeler ve Gerçekler Kitabından bir adet alsa Türkiye’de ekonomi cehaleti 3 puan birden azalır dedim. Her ay her ay maaş vermeniz, SSK primiymiş, yemek masrafıymış, senelik izniymiş, sağlık sigortasıymış, emzirme odasıymış, kreşiymiş onlarla uğraşma derdiniz de yok dedim, bir kere vereceksiniz parayı bir daha hiç düşünmeyeceksiniz diye üsteledim, hiç oralı olmadı.

Sonra Kazan ve Basınçlı Kap Sanayicileri Başkanı Ali Eren araya atladı ve “hocam, biz bu öneriye yeşil ışık yakıyoruz. Her bir üyemize en az bir kitap alın çağrısında bulunduk, websitesinden de kitap alan üyelerimizin isimlerini duyuracağız. Ama biz bu hassasiyeti gösterirken sizden de bazı beklentilerimiz olacak. Blogunuza kazan ihtiyacınız olduğu zaman bizden alacaksınız. Kaliteli ve daha ucuza da olsa yabancı mal ithal etmeyeceksiniz. Blogunuzda bizim hakkımızda atıp tutmayacaksınız, döviz kurları yükseltilsin, faizler düşürülsün, devlet şirketlere teşvik versin diyerek lobi çalışmalarımıza destek vereceksiniz” dedi.

Yuh ulan dedim, adama bir rahat uyku uyutmuyorsunuz, ufacık ülkede kazancılar bile lobi kurmuş, herkes “sen benim sırtımı kaşı, ben senin sırtını kaşıyayım, kazığı vergi veren saf vatandaşa beraber atalım” telaşına düşmüş. Adamlar da haklı ama, millet bu kadar ekonomi cahili olursa sırtlarına da binen çok olur. Eşeklik yapmayın, gelin Ekonomi Türk kitabını alın, bir birlik de biz kuralım, tüketicinin, sıradan vatandaşın hakkını da biz savunalım... Takılın fareli köyün kavalcısının peşine, gidebildiğimiz yere kadar gidelim...