ABD’de Ikinci ceyrek bilanco sezonunun acilmasiyla artik bir tesellimiz var: Bankalarin milyarlarca dolar zarar etmesine yol acan ve sistemi neredeyse batirma noktasina getiren bankacilar o kadar da aptal degilmis. Bir baska ifadeyle, en azindan FED’den (ABD Merkez Bankasi) bedavaya aldiklari parayi devlet tahvillerine yatirip kar yaratabilecek kadar akıllılar diyebiliriz. Turkiye’de de bizim merkez ve ozel bankacilarimizin ABD’dekileri aratmadigini soyleyebiliriz.
Iste size iki benzerlik. Birisi JP Morgan, birisi Garanti Bankasi. JP Morgan’ın net faiz geliri 2009’un ikinci ceyreginde %50’den fazla artmis. Peki bu ABD ekonomisinin toparlanarak bankanin ornegin fevkalde kredi buyumesi vs. ulasmasi sonucu mu gerceklesmis? Tabiki hayir. Sariya tarali alanda gordugunuz uzere faiz giderinin hizli dususu bankanin karliligini destekleyen en onemli etken. Bernanke sagolsun.
Nükleer Nedir Yatırım Fonları Taksi Şöförü VOB nedir? IMF Nedir Borsa Tüyoları Borsa Nedir Zaman Nedir Pi Sayısı Nedir
Ayni trendi Garanti Bankasinin sonuclarinda da gorebiliriz. Tablo seklinde sunmamislar fakat NIM ( Net Faiz Geliri / Toplam Faiz Kazandiran Varliklar) gelisimini yukarda gorebilirsiniz. Bir defalik kalemler duzeltildikten sonra 2009 yılı ilk ceyrek rakami ekonominin tam gaz gittigi 2007 yılından bile daha yuksek. Durmus Yİlmaz ve faiz indirimleri sagolsun (Kırmızı sutun henuz aciklanmayan ikinci ceyrek sonuclarini temsilen benim tarafimdan eklenmistir)
Iste size iki benzerlik. Birisi JP Morgan, birisi Garanti Bankasi. JP Morgan’ın net faiz geliri 2009’un ikinci ceyreginde %50’den fazla artmis. Peki bu ABD ekonomisinin toparlanarak bankanin ornegin fevkalde kredi buyumesi vs. ulasmasi sonucu mu gerceklesmis? Tabiki hayir. Sariya tarali alanda gordugunuz uzere faiz giderinin hizli dususu bankanin karliligini destekleyen en onemli etken. Bernanke sagolsun.
Nükleer Nedir Yatırım Fonları Taksi Şöförü VOB nedir? IMF Nedir Borsa Tüyoları Borsa Nedir Zaman Nedir Pi Sayısı Nedir
Ayni trendi Garanti Bankasinin sonuclarinda da gorebiliriz. Tablo seklinde sunmamislar fakat NIM ( Net Faiz Geliri / Toplam Faiz Kazandiran Varliklar) gelisimini yukarda gorebilirsiniz. Bir defalik kalemler duzeltildikten sonra 2009 yılı ilk ceyrek rakami ekonominin tam gaz gittigi 2007 yılından bile daha yuksek. Durmus Yİlmaz ve faiz indirimleri sagolsun (Kırmızı sutun henuz aciklanmayan ikinci ceyrek sonuclarini temsilen benim tarafimdan eklenmistir)
6 Yorum Var.:
buradan sunu mu anliyoruz, faizlerin dusmesi birebir tuketicilere (son kullanicilara) yansitilmiyor ve bu nedenle bankalar daha cok kazaniyorlar.
Bilginin (FED veya TCMB faiz dusurme haberlerinden bahsediyorum) nispeten herkese cok hizli ve ucretsiz bir sekilde ulastigini kabul edersek, ve finans piyasasinin teorik olarak rekabetci bir piyasa oldugunu kabul edersek bu nasil oluyor anlamiyorum.
Gecen gun IKEA ya gittim, 6 ay once aldigim buro koltugu (o zaman KDV Dahil 99 TL) 90.61 TL ye aldim. nedeni KDV nin %18 den %8 dusmesi idi. IKEA Hukumetin KDV indirimini 100% musteriye yansitmisti.
Sizce Bankalar aralarinda anlasarak IKEA gibi davranmak yerine bir Oligopol gibi davraniyor?
Tesekkurler,
Aslan Ozcakir
Aslan Bey, soylediginiz gibi bir sonuc cikarmak zor. Bankalar arasi rekabet oldukca fazladir. Ayrica kredi konusunda mesele sadece fiyat (faiz) ile ilgili degil, bir de bankalarin kaynaklarini daha guvenilir yatirimlara cekme ihtiyaci var. Bu nedenle son donemde daha az kredi verip daha cok devlet tahvili aliyorlar. Bu noktada onlari suclamak zor. Kredi verdiklerinde cok daha fazla kazanacakken, gidip daha az kazanacaklari devlet tahvili aliyorlarsa hala bir guven sorunu var demektir. Ne zaman guven duygusu hem finansal kesime, hem reel kesime hakim olur, o zaman tekrar kredi buyumesi yoluyla bankalar gercekten kar yaratmaya baslar. Su ana kadar elde ettikleri karlar ise, yazida anlatmaya calistigim gibi buyuk olcude faiz indirimleri sonrasi fonlama maliyetlerinin dusmesi nedeniyledir.
cevap icin tesekkurler.
Eger fonlama maliyeti duserse o zaman devlet tahvil ve bonolarinin da fiyatlari yukselir ve tum elinde bono ve tahvil bulunduranlar bundan kar ederler. Ama bu sadece eldeki stok icin gecerlidir (tabi faizler yukari gittigi zamanda elinde bu degerleri bulunduranlar zarar yazarlar).
Eger Sizin dediginiz gibi bankalar topladiklari fonlari (en buyuk kalemin mevduat oldugunu dusunuyorum, cunku bildigim kadari ile yurtdisindan alinan sendikasyon kredilerinin buyuk cogunlugu belli sartlar ile ornegin ihracatin finansmani gibi veriliyor) daha az getirili ama guvenli devlet tahviline yatirinca o zaman nasil daha karli oluyorlar hala anlayamadim.
Eger vaktiniz varsa ve aciklayabilirseniz memnun olurum.
Tesekkurler,
Aslan Ozcakir
ekonominin en temeli nedir.
ekonominin en temel unsuru insandır.
şu an türkiye insanını kaybediyor.
1987 çernobil felaketini hep unuttuk.
o günlerde trakya ve karadeniz bölgemiz çok fazla etkilendi.
o sene ve sonraki senelerde o bölgelerde üretilen gıdaları hep tükettik.ve içtik.aslında barajlarımızda etkilenmişti.
günümüzde o ürünleri tüketenler hep kanserle uğraşıyor.
basın şöyle diyordu.20 yada 25 sonra kanserle boğuşacağız.
adam veya kadın geçmeyen öksürükle doktora gidiyor kanser olduğunu öğreniyor.yada artan baş dönmesi için doktora gidiyor kanser olduğunu öğreniyor.
ve çevremde ölümler başladı.
yine çevremde kanserli hasta sayısı çok arttı.
ses olmak istiyorum. devlet kanseri önleyemedi ama erken tedaviye başlasın diye uyarmak istedim.
daha hastanelere gitmeyen nice kanserli hasta var.
vatandaş hep son anda doktora gittiği için.herşeyden son anda haberi oluyor.
istanbul ve girit depremi bir yana dedik.
küresel kriz dedik.birde çernobil kanseri patladı.
çernobil ülkemi kırmasın ne olur önlem.
1987 senesinde eşim hamile idi 3 5 sene trakya ve karadeniz ürünü hiç tüketmedik terkos suyu ile yemek bile yapmamıştık
çevrem bize hep gülüyordu.biraz para harcamıştık ama olsun.ithal ve ege akdeniz ürünleri tüketmiştik.içtiğimiz suda o zamanlar damacana her yerde yoktu.ege de üretilen su bulmuştum.
geleceğe yatırım bu olsa gerek.
önümüzdeki seneler hakikaten kötü.
önlem önlem önlem.
teşekkürler.
2008 sonbaharına doğru da bu tür bir "indirim döngüsü" yaşamıştık eylülde bir süre yatay seyrederek düşüş baskısını artırmaya çalışan "piyasa" sonucunda "oyunbozan" birinin masadan kalkmasıyla faizler artış eğilimine girmişti.
Aslan bey, Zaten asil kari stoktaki tahvillerin fiyati yukseldigi icin yaziyorlar. Bugun toplam tahvil stogunun yuzde 15 kadari yabancilarda. Bireysel yatirmcinin payi da en fazla 15 olsa, geri kalan yuzde 70 bankalarda demektir. Ayrica bu Tahvillerin ortalama vadesi 1 yildan fazlayken, diger tarafta mevduatlar cok daha kisa vadeli (ort. 1-3 ay). Ayrica hergun 15 milyar tl kadar gecelik faize giden para var. Bu nedenle merkez bankasi kisa vadeli faizleri dusurdukce bankalarin fonlama giderleri uzun vadeli faizlere gore daha hizli ve daha cok iniyor. Bankalar bu kari elde ederken vade riskini goze aliyor diyebiliriz.
Yorum Gönder