Amerika’da genellikle devletler (eyaletler) uzun vadeli borçlanırken, şirketler nadiren 30 yıllık borç vadesini seçerler, olsa olsa en fazla 15 yıllık vadeler seçilir. Yanlış hatırlamıyorsam Brezilya’da ise tahvillerin vadesi 40 yıla kadar uzayabiliyor (ingilizce aciklamalar icin burayi ziyaret edebilirsiniz). Türkiye’de ise tahvil dediğimiz zaman aklımıza ilk gelen devlet tahvilleridir. Bir kaç büyük şirket dışında tahvil piyasalarından borçlanabilen yoktur. Millet cebindeki parayı ya son kuruşuna kadar harcadığı ya da yatırım olarak gayrimenkule bağladığı için ülkemizde kronik bir sermaye eksikliği vardır. Reel faizlerin %15-20 civarında seyrettiği devirlerde dahi insanlarımızın tasarruf oranı %20’nın pek üzerine çıkmamıştır.
Ülkemizde hazine fazla vermeye başlamadığı veya tasarruf oranı artmaya başlamadığı sürece de tahvil piyasalarının hızlı bir şekilde gelişmesini ve çeşitlenmesini beklemek gerçekçi olmaz. Belki hazine bono ve tahvillerindeki çok düşük seyreden faizler şirketleri tahvil ihrac etmeye, hazine kağıtlarına yatırım yapan bankaları ve yatırım fonlarını da bunları almaya teşvik edebilir.
Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası
Türev Konu Anlatımı: Türev Nedir
Iktisat nedir
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder