Insaat Sektoru ve Cimento Fiyatlari

Insaat sektorunde birikmis talepten dolayi cimento fiyatlari, dunya hammadde piyasalarindaki gelismelerden dolayi demir fiyatlari yukseliyor. Hurriyet bu konuda bir haber yapmis ve soyle diyor:

"Fabrikaların dış piyasadan daha pahalıya iç pazara sunduğu çimento karaborsaya düştü. Yüzde 8 olan enflasyona karşın demire son altı ayda yüzde 60 zam geldi."

Gazeteciler ekonomiden anlamadigi icin boyle haberleri gormek cok sasirtici olmuyor. Fabrikalar dis piyasalardaki fiyatlarin uzerinde ic piyasaya cimento satmislar ve bu cimento da karaborsaya dusmus. Bir mal karaborsaya dusuyorsa fiyati ucuzdur, pahali degil. Millet salak mi pahali malin pesinden kossun. Madem dis piyasadaki fiyatlar ucuz disaridan ithal edin cimentoyu, tutan mi var? Bir cumle icerisine bu kadar celiskili ifadeler yerlestirmek yetenek ister, vallahi bravo.

Ikinci ifade demire enflasyonun cok uzerinde zam gelmis olmasi. Ortalamalarin dogasi bu, piyasada satilan mallarin yarisina enflasyonun uzerinde diger yarisina ise enflasyonun altinda zam gelir, o yuzden bir mala enflasyonun uzerinde zam geldi serzeniste bulunmak salakliktan baska birsey degildir. Ikincisi, demir demir cevherinden imal edilir. Demir cevheri uretiminin cogunlugu ise uc firmadan olusan bir kartel tarafindan kontrol ediliyor. Bu kartel gecen sene demir cevheri fiyatlarini %72, bu sene de %19 arttirdi. Yani toplamda demir cevheri fiyatlarinda %100'un uzerinde bir artis var. Demir ureticileri de salak degil herhalde, ya maliyetlerindeki artisi fiyatlara yansitacaklar, ya da fabrikalarina kilit vuracaklar. Neticede piyasa kosullari musaade etmis, demir fiyatlari atmis. Bu kadar basit.

Hammadde piyasalarindaki gelismeleri takip etmeyen ve risklerini hedge etmeyen muteahhitler de simdi cikmis feryat ediyorlar. Niye feryat ediyorlar? Daha bitirmeden sabit fiyatlardan konut satmislar, maliyetlerin yukselecegini bilememisler (ekonomiden anlayan birine danismak cok pahaliya geliyor ya), simdi de zarar ediyorlar. Sucu kendilerinde degil disarida ariyorlar, tekstilcilerden cok farkli degiller. Allah tekstilcilerin yuzune guldu de bir sure (kisa bir sure) icin rahat yuzu gorebilecekler.

Neyse biz yine bedava hizmette bulunalim ve bundan sonra hammadde fiyatlarinin nasil gelisecegini soyleyelim. Demir konusunda cok umutlu olmayin, bundan sonra dusmez, daha da cikar. Cimento, hazir beton vs. ise baska bir konu. Yukselen faizlerden dolayi konut sektorundeki talep azalacak ve bu da fiyatlar uzerinde baski yaratacaktir. O yuzden fiyatlarin bundan sonra enflasyonun uzerinde artacagini beklemiyorum. Fiyatlarin dusmesini de beklemeyin ama. Read More!

Denizbank Hisselerinin Satisi

Denizbank hisseleri Dexia'ya Fiyat/Defter Degerinin tam 4.2 katina bir fiyata satilmis. Bence cok iyi bir fiyat, AKBNK'in da 3.5'lik F/DD satilmasini umut ettigimi soyleyerek bugun de 50 adet AKBNK hissesini 9.25 YTL'den aldigimi belirtmeliyim.

Bankacilik sirketlerinin deger kaybini aslinda normal karsiliyorum, faizler yukselirken bankacilik kagitlarindan uzak durmak gerekir. Birincisi bankalarin verdikleri kredileri fonlama maliyetleri yukselir, ikincisi duration risk aliyorlarsa (kisa vadeli borc alip uzun vadeli borc verme islemi) maliyetleri bu nedenle de yukselir, ucuncusu AKBNK gibi doviz riski aliyorlarsa dolardaki %18'lik artis yine maliyetlerini yukseltir. Ote yandan bankalarin sattiklari urunlere olan talep yuksek faiz ortaminda azalir. Son 3 hafta icerisindeki gelismelerin tamami AKBNK icin olumsuz gelismeler, en azindan kisa vadede. Ben uzun vadede bu trendin tekrar tersine donecegini ve faizlerin dusmeye baslayacagini bekliyorum, zaten boyle olmasa yabancilar da bu fiyatlardan Turkiye piyasasina girmeye calismazlardi.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Brezilya Turkiye Korrelasyonu

Gecen sonbahar Turkiye'de iken televizyonda ve gazetelerde bir Turkiye Brezilya korrelasyon geyigi almis basini gidiyordu. "Uzmanlar", gazete yorumculari, televizyon yorumculari, ve borsaya ilgi duyan caycilar Brezilya borsasini takip edip iki ulke arasinda iliski kurmaya gayret ediyordu.

Neymis efendim, Turkiye ve Brezilya ayni risk kategorisindeymis bu yuzden de borsalari hep beraber hareket etmeliymis. Mart ayinin basindan beri de aralarinda Yigit Bulut'un da bulundugu Microsoft Excel ozurlu kisiler Turkiye'deki politik gelismelerin bu korrelasyonu bozdugunu ifade ettiler.

Bu iddaalari test etmek 10 dakikalik bir is. Gidin Yahoo Finance'dan hem IMKB hem de Bovespa'nin son 1 senelik kapanis degerlerini indirin ve ayni tablo icerisine yerlestirin. Daha sonra basit bir korrelasyon run edin. Sonucta goreceksiniz ki son 1 sene icerisinde IMKB ve BVSP arasindaki korrelasyon sadece 0.16 imis, yilbasindan beri ise sadece 0.18 imis. Bu muydu beyninizi her gun yordugunuz korrelasyon. Ekonomide (ekonomi nedir?) 0.8-0.9'un uzeri iyi korrelasyondur, 0.5-0.6 uzeri orta derecede korrelasyondur; 0.25-0.3'un uzeri ise zayif korrelasyon olarak kabul edilir, bunun altindaki degerlere korrelasyon derseniz adama gulerler.

Eee tabii, IMKB ve BVSP ayni gun ayni sekilde hareket etmiyor olabilir, sonucta IMKB Bovespa'yi takip de ediyor olabilir. Sonucta bazi gerizekalilar cikip da Bovespa dun dustu, o yuzden IMKB de bugun duser seklinde aciklamalarda bulunuyorlar. Bunu da test etmesi kolay. IMKB verilerini bir gun gecikmeli olarak kullandigimiz zaman son bir yil icerisindeki korrelasyonun sadece ve sadece 0.05 oldugunu goruyoruz. Yilbasindan bu yana ise 0.28 imis.

Demek ki yilbasindan bu yana cok zayif bir korrelasyon varmis ve gecen sene ise bu iki endeks arasinda hic bir baglanti yokmus. Peki Turkiye'de politik turbulansin yasanmaya basladigi 8 Mart tarihinden itibaren korrelasyon azalmis mi ona bakalim. 8 Mart tarihinden beri korrelasyon 0.38 degerine yukselmis. Korrelasyon artmis yani, demek ki Turkiye'deki politik gelismeler Brezilya'yi da vurmus!!!!! Yigit Bulut'un yapacagi analiz ancak bu kadar olur!!!!

Bu korrelasyon olayinin ne kadar abzurd oldugunu gormeniz acisindan ben de alternatif bir teoriyi test etmek istiyorum, o da Brezilya'nin Turk borsasini takip ettigidir. Bunu test ettigimiz zaman IMKB ve Brezilya arasindaki korrelasyonun son 1 yil icersinde 0.24, yibasindan bu yana ise 0.19 oldugunu goruyoruz.

Bu sonuclara bakarak sunu soyleyebiliriz. Gecen sene biz Brezilya'yi degil Brezilya bizi takip ediyormus, Mart ayindan itibaren baslayan politik gerilim surecinde ise biz Brezilya'yi takip etmeye baslamis. Ne kadar sacma bir sonuc degil mi? Zayif korrelasyon rakamlarina bakarak yorum yaparsaniz boyle sacma sonuclara ulasirsiniz iste. Isin dogrusu su: Turkiye ile Brezilya arasinda takip etmeye degecek bir korrelasyon yok, ayni seviyedeki bir korrelasyonu baska bir ekonominin endeksi ile IMKB endesksi arasinda da kolayca bulabilirsiniz. O yuzden beyninizi bosu bosuna bizimle cok bir alakasi olmayan Brezilya ile hic mesgul etmeyin.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Hedge Yapmak Ne Demektir?

Turkiye'de insanlarin hedge yapmasi Da Vinci kodunu cozmeleri gibi birsey. Hedge yapmak ne demektir onu bir kez daha aciklayalim once. Hedge yapmak demek ileriki tarihlerde olusabilecek deger kayiplarina karsi kendimizi koruma islemine verilen bir addir. Diyelim ki Fenerbahce-Galatasaray maci var, ve siz GS taraftarisiniz. GS'nin maci kaybetmesi durumunda bir uzuntu yasayacaksiniz. Bu uzuntunun degeri de 100 YTL olsun (fanatik taraftarlar daha buyuk miktarlarda uzuntu yasayabilirler). Simdi siz mactan once Fenerbahce'nin kazanacagi yonunde 50 YTL'lik iddaa oynarsaniz (diyelim ki 1'e 2 veriyor olsun), Fenerbahce'nin galibiyeti durumunda 50 YTL kazanacaksiniz ama 100 YTL'lik uzuntu yasayacaksiniz; diger durumlarda 100 YTL'lik uzuntu yasamayacaksiniz ama 50 YTL kaybedeceksiniz. Yani hedge yaptiginiz zaman ne cok uzulecek ne de cok sevineceksiniz.

Doviz kurunu nasil hedge yapabilecegimizi daha once tartismistik.

Ucuncu bir ornek ise hisse senetlerinin hedge yapilmasi. Turkiye'de bunu yapmak oyle kolay degil. Maliyetleri cok yuksek. Bakin Yapi Kredi Yatirim aciga satis yapmanin kosullarini nasil siralamis:

"Açığa satış yapabilmek için, açığa satış tutarı kadar bir özkaynağı peşin olarak yatırmanız, buna ek olarak açığa satış işleminden elde ettiğiniz kazancı da işlem süresi sonuna kadar teminat olarak bırakmanız yeterli olacaktır."

Yok devenin nali. 1000 YTL'li aciga satis yapabilmek icin adamlara 1000 YTL para vermem, uzerine de satistan elde ettigim miktari (kazanc mi miktar mi?) teminat birakmam lazimmis. Turk sermaye piyasalarinin neden verimsiz oldugu simdi anlasiliyor. Market neutral (yani hem uzun hem de kisa pozisyonlarin bulundugu) bir portfoy olusturup borsada yatirim yapmak bu kosullar altinda imkansiz gibi bir sey. Kucuk yatirimcilari koruyacagiz diye piyasayi esneksizlestiriyoruz. Diger bir degisle insanlar kendini yakmasin diye atesin kullanilmasini yasaklamisiz.

Demek ki borsada hedge yapmak diye bir durum soz konusu degil. Ancak elinizde bazi kagitlar varsa bunlari satarak riskinizi azaltabilirsiniz. Hisse bazinda put ve call opsiyon sozlesmeleri konusu ise uzun yillar sonra gerceklesebilecek bir konu.

Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Adaletli ve Eşit Dağıtmak Ne Demektir?

Aksam'da adaletli ve esit dagitim uzerine soyle bir yorum gordum:

"Ülkemiz önemli bir dönemeçten geçiyor. Hem siyasi hem de ekonomik boyutları olan bu dönemeci en az hasarla atlatmamız gerekiyor. Bir ülkedeki yönetimlerin nihai amacı ülke refahını yükseltmek ve bu refahı da olabildiğince adaletli ve eşit dağıtmaktır."

Yorum diyorum cunku ulkemizin icinde bulundugu durumu yorumlamis, sonra da ulke yonetimlerinin gorevinin ne oldugunu tanimlamis. Oncelikle yorumu yorumlayalim. Donemec yon degistirdigimiz durumlari ifade etmek icin kullanilan bir kelimedir. Turkceyi unutmadiysam eger ulkenin stratejisinde bugunlerde bir degisiklige gidildiyse bu kelimenin kullanilmasi yerindedir. Oysa ulkenin stratejisinde bir degisiklik yok, degisen yol kosullari. Yol kosullarinda degisiklik oldugu zaman da yapilmasi gereken simdiye kadar zaten yapmaya calistigimizdir: ayni dikkatte simdiye kadar izlemeye calistigimiz politikanin devami. Yani hukumetin bugunku kosullarda yapmasi gereken kati maliye ve para politikasina devam etmesi ve bu politikadan sapma (yol ayrimi) anlamina gelecek populist secime yonelik politikalari tercih etmemesidir.

Ikinci nokta hukumetlerin gorevinin refahin yukseltilmesi ve bunun adil, hak ve eşitlik icerisinde dagitilmasi meselesi. Adalet ve esitlik birbirine karistirilan iki kavram. Genellikle adil olan bir sey esit degildir, esit olan bir sey de adil degildir. Yani bunlar farkli kavramlardir. O yuzden hukumetler esit olmaya calistiklari zaman adil olamazlar ve adir olmaya calistiklari zaman esit olamazlar. Esitlik sosyalizme yakin bir kavramdir, adalet ise kapitalizme. O yuzden hukumetin gorevi sosyalist ve kapitalist bir duzen kurmaktir demek ne soyledigini bilmemektir. Adalet ve esitlik konusunu daha once sinirli olcude tartismistik, ilgilenenler onceki yaziya buradan ulasabilirler.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

AYI Borsasi: Steven Roach

Amerikan borsasinda karamsar beklentiye sahip olan kisilere "AYI" denir, eger iyimserseniz "BOGA"sinizdir. Burada yorumcularin ve yatirimcilarin cogu genelde bogadir, arada sirada bunlarin arasindan ayilar da cikar. Benim takip ettigim ayilarin basinda Morgan Stanley'in basekonomisti Steve Roach geliyor, adam aynen bizim Turkiye'deki yorumcularin bir kopyasi. Amerika icin hem cari aciktan dolayi hem de butce acigindan dolayi karamsar tahminlerde bulunuyor. Buna da yeni baslamis degil, ben 3 senedir takip ediyorum adami, basindan beri boyle. Her sene Amerikan ekonomisinin resesyona girme olasiligini %30-40 arasinda tahmin ediyor, ekonomi de inadina %4-5 buyuyor.

Adam sagolsun Amerika'nin 800 milyar dolarlik cari acigini nasil kapatabilecegi konusuna kafasini cok yoruyor. Vardigi sonuc su: dolarin diger tum para birimleri (ozellikle Cin ve Japon) karsisinda onemli olcude deger kaybetmesi gerekli. Bunun yaninda icerideki talebin kesilmesi icin de faizlerin yukari gitmesi lazim. Boylece icerideki gayrimenkul destekli talep azalacak, doviz kurlarindaki artis neticesinde ithalata olan talep azalacak, ve yuksek faizlerden dolayi insanlar daha fazla para biriktirecekler, yabanci sermaye girisine ihtiyacimiz kalmayacak diyor. Ozellikle Cinliler ve Japonlar onemli miktarlarda Amerikan hazine bonolarindan satin alip paralarinin degerlerini dusuk tutmayi basariyorlar.

Turkiye de Amerika'ya benzer problemlere sahip: hem cari acik veriyor hem de butce acigi var, insanlar parasinin asiri degerli oldugunu dusunuyor ve bir ic talep balonu oldugunu iddia ediyor. Steven Roach'in istedigi gibi Turkiye'de faizler yukseldi ve Turk lirasi diger para birimlerine karsi onemli olcude deger kaybetti. Bakalim onumuzdeki aylarda cari acigimiz nasil degisecek!!!

Aylarca beklemenize gerek yok, ben size ne olacagini soyleyeyim. Eger doviz kuru ve faiz bu seviyelerde (veya daha yuksek) seyrederse cari acigimizda hemen bir azalma gorecegiz. Uc dort milyar dolar falan. Her sey karamsarlarin istedigi sekilde gerceklesirse cari acigimiz tas catlasa $15 milyara iner. Yani cari acigimiz biraz azalir, hepsi o. Pompada benzinin litresine pasa pasa 3.5-4 YTL oderken sevincimizden "ne guzel cari acigimiz azaliyor" diye cigliklar atariz.

Cari acigimiz niye sifirlanmaz onu aciklayayim. Hatirlayanlar hatirlarlar, bundan ben deyim 3 sene once siz deyin 5 sene once Turkiye'de cok buyuk bir kriz oldu. Dolar 1.15 YTL seviyesine, reel faizler %40 civarina yukseldi, buyume rakami ise negatif %10'a yaklasirken cari acigimiz ne yapiyordu dersiniz? Durun once bir ayarlama yapalim, 2001 yili Nisan ayindaki 1.15 YTL'lik dolar kurunu enflasyon oraninda arttirirsak bugunku karsiligi (son 5 senede fiyatlar yaklasik 2.55 kat artmis, Amerika fiyatlari ise 1.15 civarinda artti, demek ki 2001'deki dolar kurunu 2.4 ile carparsak bugunku karsiligini bulabiliriz) 2.75 YTL. Yani bugun dolar kuru 2.75 YTL olsa ve ekonomi tren carpmisa donse ve petrol fiyatlari ucte birine dusse cari acigimiz kaybolur ve 3.3 milyar dolar fazla veririz.

Maalesef kullanmak zorunda oldugumuz petrol ve dogal gaz fiyatlarindaki artis 2001 senesine gore faturamizi 13-15 milyar dolar daha arttiriyor. O yuzden derin bir krize girsek bile cari acigimiz sifirlanmaz. Insanlarin anlamadigi veya anlamak istemedigi olay cari acigin ekonominin yapisindan dolayi kaynaklandigidir ve oyle kur-faiz ayarlamalariyla kaybolmayacagidir. Bu Turkiye icin de boyledir, Amerika icin de.

Klavyemizde tuy bitti yahu.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Yangindan Mal Kacirmak Ne Demektir?

Bugun yangindan mal kacirir gibi kagit aldim: nakit pozisyonum 2000 YTL'ye dustu. Aldigim kagitlar soyle:

200 adet YKGYO 3.39 YTL
100 adet THYAO 6.05 YTL
50 adet CIMSA 9.00 YTL

YKGYO'u gecen Eylulden beri almak istiyordum ama 3.6'nin altina dusmemisti hic. Hatta 2-3 ay once 6 YTL'nin uzerinde seyrediyordu, nasil olduysa teknik desteklerinin hepsini Cuneyt Arkin gibi kiriverdi bize de almak dustu. THYAO hakkinda cok saglam dusuncelerim yok, biraz riskli bir kagit (risk nedir?). Kisa vadede %15-20 arasinda getiri sagladigi zaman satmayi dusunuyorum. CIMSA da ayni sekilde. Yine de bu iki kagidin F/K oranlari dusuk, o yuzden piyasa riskinin uzerinde bir risk aldigimi da dusunmuyorum.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Döviz Yorumları: Kesin Dogru Cikar

Döviz meselesine ben de el atayım diyordum ama “uzmanlarımıza” başvurmaya karar verdim:

ATA Yatırım Baş Ekonomisti Altuğ Karamenderes, güncel fiyatlardan döviz borçlarının kapatılabileceğini ancak, yatırım amaçlı olarak döviz satın alınmamasını tavsiye ettiğini bildirdi.”

Ne güzel di mi? Eğer döviz borcunuz varsa borcunuzu kapatın çünkü döviz kurları ileriye gidecek gibi. Sonra pişman olursunuz. E üstadım o zaman döviz alıp yükselince satsak? Yok olmaz, yatırım amaçlı alıyorsan olmaz. Siz bilmezsiniz bu döviz piyasaları adamın gözünden niyetini anlar. Kur ancak borcunu kapatmak için aldıysan çıkar. Yatırım amaçlı alırsan zarar edersin, çünkü o zaman kur düşer. Yani, kısacası, uzmanımız diyor ki: mecburen, konuşmam gerektiği için konuşuyorum, aslında benim de bir şey anladığım yok.

Devam edelim:

Piyasalarda yaşanan gelişmeleri değerlendiren Karamenderes, piyasalarda yaşanan gelişmelerin iki kaynaktan beslendiğini belirterek, bu kaynaklardan ilkinin yüksek çıkan Nisan enflasyonu, cari açık, Sosyal Güvenlik Yasası, Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi Türkiye'de yaşanan bazı gelişmeler, ikinci kaynağın ise yurt dışı borsalardaki değer kaybı ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin dolara karşı değer kaybı olduğunu anlattı.”

Neymiş? Dalgalanma ya yurt içi faktörler ya da dış faktörlerden kaynaklanıyormuş. Satürn piyasası, Merkür fonları ve Marstaki faizler etkili değil yani. Nisan enflasyonu yüksek çıkınca piyasalar tepki vermiş. Ama ne hikmetse piyasalar bu tepkiyi Nisan enflasyonunun açıklandığı 3 Mayıs günü değil 15 gün sonra vermiş. Hesapları falan ancak yaptılar herhalde. Tembel adamlar!

Cari açık da yüksek ya.. Bir ay önce cari fazla veriyorduk. 15 gün önce ne olduysa bir anda cari açık 25 milyar dolara fırladı. Eee piyasa bu affeder mi hiç? Sosyal Güvenlik Yasası da 12 aydan fazla bir süredir öyle beklerken sorun yoktu. Hükümet Cumhurbaşkanına göndererek hata yaptı. Uyuyan piyasa canavarını uyandırdı. Cumhurbaşkanı da veto edince piyasalar yine affetmemiş. Burada da birkaç günlük bir gecikme söz konusu ama, olsun o kadar. Malum haberler biraz geç yayılıyor.

Son sebep ilginç: Özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin dolara karşı değer kaybı yüzünden lira değer kaybetmiş. Gelişmekte olan piyasalar hangileri? Türkiye, Rusya, Brezilya vs. Yani, Türkiye’de dolar değer kazandığı için lira değer kaybetmiş. Var mı bunun başka izah tarzı?

Karamenderes, “Şu anda dünya piyasalarındaki gelişmeler beklenmekte” dedi. Sakın yanlış düşüncelere kapılmayın. Godot falan beklenmiyor yani.

Peki dolar yarın ne olur?

Doların düne oranla bugün bir miktar düştüğünü hatırlatan Karamenderes, şöyle konuştu: “Bugün durağanlaştı fakat, yön hala belirsiz. Olasılık olarak yönün aşağı doğru durma olasılığı daha fazla yani satış istekliliğinin bir süre daha devam etmesi... Bundan sonraki yönü yurtdışındaki gelişmeler belirleyecek. Henüz yön buradan itibaren yukarı ya da yatay demek henüz zor, hala aşağı doğru bir baskı var. Durgunlaştığı gerçek ama bundan sonraki yön konusunda bir şey söylemek için erken...

Yorum yok! Anladınız anlayacağınızı...

Bir de Abdurrahman Yıldırım’a kulak verelim. Bugünkü yazısında ne demiş?

İşler iyiyse kur düşer, kötüyse çıkar

Şaka gibi ama yazının başlığı bu... İsteyen okur isteyen okumaz linki verdim benden günah gitti.

Vallahi pes ettim. Bu döviz konusu beni aşıyor. Yorum yapacaktım, vazgeçtim.

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Doviz Yorumlari: Dolar cikar mi

Bu aralar en cok merak edilen konulardan bir tanesi doviz konusu: ne olacak, daha cok cikar mi, dolar mi alsak seklindeki sorulari hepimiz soruyoruzdur. Belki dikkatinizi cekmistir ama doviz yorumlari hemen hemen hic yapmadigimiz bir sey, sebebi ise kendimize ve hic kimseye bu konuda guvenmeyisimizdir. Yine de bildiklerimizi ve dusunduklerimizi sizinle paylasalim istedik cunku bu konuda yorum yapan sempanzeler kadar biz de bu isten anliyoruz.

Doviz kurlarini aciklamak icin uc tane ana teori var, kabaca ozetleyeyim:

1. PPP: Bu model bir urun icin dunyada tek bir fiyat olmasi varsayimina dayanir. Ornegin Big Mac denilen McDonalds'in igrenc hamburgerinin fiyatinin dunyanin heryerinde ayni olmasi gerekir. Eger Turkiye'de 2 dolar Amerika'da 4 dolar ise Turk lirasinin %100 deger kazanmasi gereklidir sonucu cikar. Ayni teoriyi kullanarak enflasyon oranlari arasindaki farki kullanarak doviz kurlarindaki artis veya azalislari tahmin edebiliriz. Mesela Turkiye'de enflasyon %7 gerceklesecek olsun ve Amerika'da enflasyon beklentisi %4 olsun. Bu teoriye gore Turk lirasi sene sonunda %3 deger kaybetmeli ki fiyatlar ayni seviyede kalsin.

2. Odemeler dengesi yaklasimi: Bu yaklasimda odemeler dengesine (veya cari aciga bakanlar da var) bakarak doviz tahmini yapilir. Doviz kuru oyle bir seviyeye gelmeli ki ne acik olussun ne de fazla. Ornegin Turkiye ve Amerika acaip acik veren ulkeler, o yuzden paralari asari olcude deger kaybetmeli ki aciklar sifirlansin.

3. Sermaye hareketleri yaklasimi: Bu teoriye gore yatirimcilarin yerli ve yabanci yatirim araclari tercihleri vardir, bunun sonucu olarak da sermaye getirilerin yuksek oldugu ulkelere akar, bu akis ise o ulkenin parasina deger kazandirarak (arbitraj sonucunda) tum ulkelerdeki para birimlerinin degerinin dengelenmesini saglar. Mesela Turkiye'deki yatirim araclarinin getirileri artar ise ulkeye sermaye girisi olur ve bunun neticesinde TL deger kazanir.

Tum teoriler kulaga hos geliyor da uygulamada kullanilmalari deveye hendek atlatmak gibi birsey (hayatimda hic deveye hendek atlatma girisiminde bulunmadigimi belirtmeliyim). Kisa vadeli doviz kuru gelismelerini aciklamakta ben 3. teoriyi daha cok tercih ediyorum, uzun vadeli doviz kurlarini aciklama isinde ise, ne uzun vade mi dedim, in the long-run we are all dead!!!

Dikkatinizi cekmistir, bu teorilerin arasinda vergiler, kotalar, merkez bankasi mudahaleleri, sermaye hareketi kisitlamalari gibi konulari inceleyen bir teori yok. Yani anlayacaginiz, doviz kurlari konusunda ekonomist yetirstiren okullarin temel yaklasimi "saldim cayira mevlam kayira" seklindedir. Acikca "arkadas biz bu is uzerinde yuzyillardir calisiyoruz ama hala cozebilmis degiliz" diyemediklerinden "doviz kurlari dusmezse kesin cikar" diyorlar.

Kisa vadeli doviz kuru tahminimize donelim. Gozlerinizi kapatin ve klavyede ratgele bir tusa basin. Eger bastiginiz bir harf degil ise bir dolar 1.3-1.4 araliginda gerceklesecek demektir, yok eger A-H araliginda bir harfe bastiysaniz 1.4-1.6, I-U ise 1.6-1.8 ve X-Z arasinda ise kriz cikacak ve 1.8'in uzerinde gerceklesecektir. Laboratuar kosullarinda test edelim, Turkiye'nin en iyi 10 doviz kuru uzmanini getirin, yukarida anlattigim yontem bu uzmanlarin yarisindan daha iyi bir tahmin uretecektir.

Peki ben paramla ne yapiyorum? Hedge yapiyorum ne yapacagim. Dolar kazaniyorum ve yan sutunda goreceginiz uzere yatirimlarimin bir kismi TL cinsinden. Eger TL deger kazanirsa muhtemelen yatirimlarim da deger kazanacak ve ben tatile geldigim zaman onlarin bir kismini bozdurup tatil masraflarini cikaracagim. Yok TL deger kaybedip dolar deger kazanirsa bu sefer yanimda dolar getirip onlari yuksek fiyattan bozdurup harcayacagim. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Turkiye'de yasiyor olsaydim paramin tamamini coktan TL'ye cevirmistim, %3 faizle dolara yatirim mi yapilir Allah askina?

Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası Read More!

Emekliler ve Doktorlar

Emekliler aciklama yapmislar:

"Türkiye İşçi Emeklileri Derneği (TİED) Genel Başkanı Kazım Ergün, IMF’nin sağlık harcamalarını yüksek bularak, sağlıkta tasarrufa gidilmesi yönündeki dayatmaların ciddiye alınmaması gerektiğini açıkladı.

Ergün yaptığı açıklamada, herşeyden tasarruf yapılabileceğini ama sağlıktan tasarruf yapılamayacağını vurguladı. Ergün, "Bu işin kar zarar hesabı olmaz. Sağlık hizmetlerinin IMF yönlendirmeleriyle, her geçen gün paralı hizmete dönüştürülmeye çalışıldığını üzülerek görüyoruz" diye konuştu. Bu durumu hiç bir vicdanın kabul edemeyeceğini belirten Ergün, "IMF’nin ipiyle kuyuya inilmez. Siyasi tarihimiz IMF’nin ipiyle kuyuya inen ama o kuyulardan bir türlü çıkamayan siyasetçilerle dolu. O kuyulara inenler hala kuyularda bekliyor" dedi."

Ben bu sozun uzerine yorum yapmayacagim ama alakasiz bir konu ile ilgili bir istatistik vermek istiyorum. Doktora gidip ameliyat olan akciger kanseri hastalarinin %56'si hayatini kaybediyormus. Goruyorsunuz doktorlarin ipiyle kuyuya inenlerin sonunu, yarisindan fazlasi sizlere omur. O yuzden kesinlikle ve kesinlikle doktorlardan uzak durun, vicdaninizin soyledigi sekilde yasayin. Kemoterapi gibi sac doken, mide bulandiran bir tedaviyi hic bir vicdan kabul etmez, etmemeli. Kahrolsun doktorlar.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Turist Sayisi

Turizm'de en son turist sayisindaki azalmayi tartisiyorduk. Yakinmaktan hoslanan turizmciler olduk bittik, rezervasyonlar %40 azaldi gibisinden Kucuk Emrah edebiyatina girmislerdi. Biz de bardagin dolu tarafi olan turizm gelirlerindeki artisi onlara gosteriyor ve sonuc hakkinda yorum yapmak icin daha erken oldugunu soyluyorduk. Nitekim Nisan verileri aciklandi. Tahmin edin ne oldu? Turist sayisinda gecen yila kiyasla %1.8 artis yasandi. Demek ki turistler rezervasyonlari iptal edip kendi baslarina geliyorlar!!!

Turk lirasinin son gunlerdeki deger kaybinin surmesi durumunda ulkemize gelen turist sayisinda ve TL cinsinden harcamalarinda onemli artislar olacaktir. Nasil faizler yukseldigi zaman konut kredisine basvuranlarin sayisi azaliyorsa, kur dustugu zaman turizm harcamalari da artar. Ayrica yurtdisina giden parali Turk turistleri de "bu sene de Turkiye'de kalalim" diyebilir cunku disariya cikmak artik daha pahali.

Dun aldigim Marti'lar bugun %10 yukselmis, niye acaba?

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Piyasayi Suclamak

Deniz Gokce'yi niye sevmedigimi bugun aciklayacagim. Adam surekli optimist, isler bekledigi gibi gitmedigi zaman da baskalarini suclamaya basliyor. Ekonomistler arasinda gorus ayriligi olabilir, ortadaki rakamlari degisik ekonomistler farkli farkli yorumlayabilir. Benim karsi ciktigim bir grubun surekli pozitif, diger bir grubun ise surekli negatif yorumlamasi. Gokce bugunku yazisinda soyle demis:

"Ülkemizde cin ekonomi mühendisleri veya (eğlendirici iktisatçılar), cari açık ve aşırı değerli kur sendromunun, faiz düşürülüp kur yükseltilerek önleneceğini düşünüyorlardı. Bugün ise, hem faiz hem de kuru yükselterek, popülistleri risk ne demektir öğrenmek zorunda bıraktı. İnşallah tüm kontrol kaybedilmez."

Kurlardaki ve faizdeki yukselisin faturasini karamsar yorum yapan iktisatcilara (Iktisat nedir) cikariyor. Bu duruma en iyi cevabi bir Lucescu atasozuyle verebiliriz: "kopekler istedi diye atlar olmez". Yanlis anlasilmasin burada kimseye kopek demek istemiyoruz. Ekonomideki gelismeleri kose yazarlarinin ve yorumcularinin yonlendirdigini dusunmek neredeyse alakasiz iki olay arasinda baglanti kurmak gibi birsey. Bundan 3 ay once borsa 5 ay icerisinde %50 deger kazanirken de bu karamsarlar ayni yorumlari yapiyorlardi, iki sene once borsa 15000 seviyesindeyken de. Simdi mi basarili oldular? Kendinizi kandirmayin sayin Gokce. Turk piyasalarinin kendine gore bir oynakligi var, tum dunya piyasalari dusmeden once bizdeki dusus pek tabii ki rastgele olan asagi yonlu oynakliklardan bir tanesi de olabilir.

Piyasalari suclamayin, piyasa dediginiz sey mactan once herkesin gelip sonuc hakkinda fikir soyledigi yerdir. Piyasada olusan tahmine katilmiyorsaniz, paranizi bastirip karsi tahminde de bulunabilirsiniz. Piyasanin surekli yanilmasi ise sizi urkutmemeli aksine sevindirmelidir cunku siz gercekten hakliysaniz isin sonunda zengin olursunuz.

Biz senenin basindan beri ekonomide islerin yolunda gidecegini, faizlerin dusecegini, ulkeye sermaye girisinin artacagini soyluyoruz. Neticede gelismekte olan piyasalardan sermaye cikisi basladi ("uzmanlarin" dedigi gibi bu gecici de olabilir kalici da) ve hem doviz kuru hem de faizler yukseldi ve bu durumun dogal sonucu olarak borsa da dustu. Kisa vadede yanildik, ama basindan beri kisa vadede ne olacagini bilmedigimizi her firsatta soyluyoruz. Uzun vade de ise olumlu gelismelerin devam edecegini dusunuyoruz, o yuzden onca parayi borsa 40000 uzerindeyken kagitlara yatirdik. Kisa vadede boyle olacagini bilseydik, beklerdik ve borsa tam dip noktasina geldigi anda alirdik.

Ekonomi hakkindaki uzun vadeli goruslerimizi degistirmis degiliz. Kisa vadede de gelismelerin uzun vadeli beklentilerimizle celisen bir sekilde gerceklesmesinden dolayi kimseyi suclamiyoruz, suclayacak bir durum da yok zaten. Adamlar ellerindeki kagitlari ucuza satiyorsa niye suclayayim, tesekkur ederim. Isin sonunda yaniliyorsam da zaten cezasini ben cekerim.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

TSKB ve ECILC Aldim

Alisveris'e devam ediyorum: 100 adet TSKB'yi 2.74 YTL'den ve 100 adet ECILC'i 3.24 YTL'den aldim. Niye Eczacibasi Ilac'i aldim onu aciklayayim. HSBC bir arastirma notu yayinlamis, sirketin hedef piyasa degeri $775 milyon olarak belirlenmis, simdiki degeri ise $385 yani hedefinin yarisi kadar. Tabii ki her belirlenen hedefe inanmiyoruz, gercekten alma sebebimiz fiyat/defter degerinin 0.6 olmasi, F/K oraninin 14 olmasi ve en onemlisi jenerik ilac uretiminde bulunmalari. Turkiye'deki insanlar pek hissetmiyorlar ama 5-10 sene icerisinde Turkiye'deki saglik harcamalarinda onemli artislar olacak. Maliyetleri kismanin en kolay yollarindan bir tanesi ise jenerik ilac kullanmak.

Sirketin yoneticileri biraz da uyanik galiba, hem kozmetik urun hem de gayrimenkul isine de girmisler. Neyse, fiyati cok cazip, bundan bir kac ay once baktigimda (5 YTL civari) pahali gelmisti, simdi ucuz. Keske borsa biraz daha dusse yahu, mesela 15000'e falan dussun. Ben oyle kisa vadeli teknik analizden anlamam ama destek seviyelerinin kirilmasi icin yapabilecegim bir sey varsa "uzmanlar" hemen soylesinler yapayim. Faiz arttirimlari daha yapilmadi, belki merkez bankalari faizleri arttirdiklari zaman biraz daha duser.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Bulun bir milyonu...

Sabah Gazetesi’nin haberine göre Deniz Baykal meşhur sine-i millet şartını açıklamış: “Bir milyon kişi Meclis’in önüne gelirse [sine-i millete] döneriz

Meselenin politik boyutlarını, olası sonuçlarını İzlenimler’e bırakıp rakamlara dalıyorum. Önce bilinen bir fıkra ile başlayayım. Vaktiyle Timur, Nasrettin Hoca’ya üç bin kırbaç cezası vermiş. Hoca’nın cevabı “ya siz sayı saymasını bilmiyorsunuz ya da hiç kırbaç yememişsiniz” olmuş Bu durum ona benziyor biraz.

Ben Ankara’yı fazla bilmem. TBMM’ye de hiç gitmedim. Dolayısıyla önünde ne genişlikte bir alan olduğu konusunda bir fikrim yok. Ama Baykal’ın bu konuda fikir sahibi olduğuna eminim. Normal şartlarda, aşırı kilolu olmayan dört kişinin bir metrekareye ayakta durarak sığdığını varsayalım. Bu şartlarda bir milyon kişinin toplanması için 250,000 metrekarelik bir alana ihtiyaç vardır. Yani iki yüz elli dönüm. Normal ölçülerde bir futbol sahası (50x100m) yaklaşık 5,000 metrekaredir. Yani bir milyon kişinin toplanması için elli adet futbol sahası genişliğinde bir alana ihtiyaç duyulacaktır. Meclisin önünde bu genişlikte bir alan var mı yok mu merak ettim şimdi. Bilenler yorumlarını ekler beni aydınlatırsa sevinirim.

Bir de okur portföyümüz ne ölçüde genişledi bilmiyorum ama mesela aranızda deprem uzmanı falan varsa, bu bir milyon kişi aynı anda ayaklarını üç defa yere vurursa bu ne kadarlık bir sismik güç oluşturabilir?

Bu olay kimi girişimcilerimiz, ve özellikle işsizlerimiz için bir fırsat olabilir. Örneğin, yarım litrelik pet şişe sulardan tanesi bir liradan (1 YTL) herkese birer adet satılsa toplam 1,000,000 YTL’lik satış hasılatı elde edilir. Dia’dan baktım bu pet şişelerin tanesi 0.4 YTL. Yani her şişede 60 YKr cebinize kalacak. Toplamda 600,000 YTL’lik bir kar fırsatı. Daha sandviç, köfte, kola, ayran, dondurma gibi ürünlerin hesabını yapmadım. Üstelik oraya gelen kişilerin çoğunlukla gelir seviyesi yüksek, seçkinci elit kesimden olacağı düşünülürse yukarıdaki potansiyel kar hesabının nasıl minimal kaldığı anlaşılacaktır.

Bu açıdan bakınca sayın Baykal’ın alternatif istihdam ve milli refah politikasının gizli şifrelerini çözdüğümü düşünüyorum. Eh, Türk işi “Da Vinci Code” da bu kadar olur.

Bitmedi. Baykal’ın hayal gücüne saygı duymaya devam ediyorum. 2002 seçim sonuçlarına baktım. CHP’nin Ankara’da aldığı oy sayısı toplam 603,385 kişi. Yani Ankara’daki CHP’liler sine-i millet için yetmeyecek. CHP’nin Türkiye genelinde aldığı oy sayısı ise 6,113,352. Bu demektir ki sayın Baykal Türkiye’de CHP’ye oy veren her 6 kişiden birini Ankara’ya Meclis’e bekliyor. Yine kabaca hesaplarsak, Ankara dışındaki 80 ilin her birinden ortalama 5,000 kişinin aynı gün aynı saatte Ankara’ya gelmesi gerek (Ankara’dakilerin tamamının hazır ve nazır bulunacağını varsayıyorum). Burada bir lojistik sorunu ile karşı karşıya kalıyoruz. Beş bin kişi demek her şehirden 100 adet otobüsün Ankara’ya sefer düzenlemesi demek (Malum her ilimizde havaalanı ve uçak seferi yok). Bu otobüsler CHP tarafından mı ayarlanacak? Yoksa herkes ÖzBilmemne Turizm’den kendisi mi gidip yer ayırtacak? Bu kapasiteyi karşılayabilecek bir turizm şirketi var mıdır? Eğer lojistik meselesi CHP tarafından karşılanacaksa bunun CHP’ye maliyeti ne olacaktır?

Soruları çoğaltabiliriz. Ama benim sayın ana muhalefet liderine naçizane bir teklifim olacak. Oldu olacak, meclis önü yerine Konya ovasında 72 milyonu toplayalım, doğrudan demokrasiye geçelim. Demokrasi neymiş bütün dünya görsün.

Bu hesapları yaptıktan sonra “bulun 226’yı” özdeyişinin sahibi devlet büyüğümüzün değerini bir kez daha anlıyor, önünde saygıyla eğiliyorum.

Fıkra ile bitirelim: Sayın Baykal, insanlar üçe ayrılır. 1- Sayı saymasını bilenler, 2- Sayı saymasını bilmeyenler...

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Hedge Funds

Hurriyet'in haberine gore artik Turkiye'de de hedge fon kurulmasina imkan saglanacakmis. Hedge fonlari turkceye "Yuksek riskli yatirim fonu" diye cevirmisler, "hedge" risk almak demek ya!!!!! Bilmeyenler icin soyleyeyim hedge etmek, riski azaltmak demektir; ozunde gercekten hedge yapan fonlarin getirilerinin piyasayla korrelasyonu sifir civarindadir. Yani piyasa ciksa da dusse de getirileri pozitiftir (en azindan teoride). Bunu da turev enstrumanlari kullanarak saglarlar cogu zaman.

Haberin detayini okuyunca yine tonla duzenleme getirdiklerini goreceksiniz. Katilimcilarin duzenlenmesinin disinda hedge fonlarin regule edilmesine gerek yoktur. Hedge fonlari sadece milyonerlere acik fonlardir, o yuzden parasi olan adam da iyice incelemeden hedge fonlara para yatirmaz. Isin icerisine SPK'yi vs. katmanin alemi nedir anlamis degilim. Adam "sizinle mi ugrasacagim" der, ve fonu regulasyonun az oldugu bir ulkede kurar. Bosu bosuna ugrasmayin yani yeni mevzuat yaratacagim diye. Benden soylemesi.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Bank of China

Son gunlerin hikayesi su: sicak para yuksek riske sahip gelismekte olan ulkelerden guvenli limanlara kaciyor. Sicak paranin ne yaptigi cok onemli degil, soguk paranin ne yaptigina bakalim. Wall Street Journal'in haberine gore Bank of China'nin halka arzi yapilmis ve bankanin %10.5'i $9.72 milyara satilmis. Yani piyasa fiyati asagi yukari $100 milyar dolar.

Isin ilginc yani bu degil. Halka arza gelen teklifin buyuklugu tam tamina $400 milyar, bunun $200 milyari institutional investor dedigimiz soguk para sahipleri. Biz ulkeden kacan $5-6 milyara yaniyoruz, Cin'e oluk oluk para girmek icin kapida bekliyor. Bana sorarsaniz Cin'in politik riski gelismekte olan piyasalarin hepsiden daha buyuk. Ancak kur riski sifir, hatta negatif ve buyume potansiyeli cok yuksek. Demek ki getiri beklentileri de sermaye akislarinda risk kadar onemliymis!!!

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

ISGYO, MMART Aldim

100 adet ISGYO'ni 2.29 YTL'den ve 200 adet MMART'i 1.48 YTL'den aldim. Takip ettigim diger sirketler AKBNK, ALGYO, YKGYO, ve TUPRS.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Yasar Erdinc

Yasar Erdinc serisindeki yazilarimin sonuncusunu yaziyorum. Uzman arkadasimiz bugunku yazisinda kazi yanmamasi icin su sekilde cevirmeye calismis:

"Büyük bir düşüş hareketinin başladığı anlarda genel olarak düşüşün hangi seviyelere kadar olabileceğinin tahmini yapılır. Biz de bu tahmini yaptık ve olası görülebilecek dip seviyelerin 39.500 civarı olduğunu bulduk. Bu nedenle de yatırımcının satıp almaya çalışmasının çok anlamlı olmayacağını söyledik. ...2004 yılının nisan-mayıs ayında da benzer gelişmeler olmuştu. Beklenenden çok yüksek gelen istihdam verileri üzerine ABD'de faizlerin artması beklentisi hasıl olmuştu. Ayrıca iç siyasete baktığımızda, o günlerde hazırlanan imam-hatipliler yasa tasarısı Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından sert bir şekilde eleştirilmiş ve laiklik konusundaki endişeler yeniden gündeme gelmişti. Borsa endeksinin bu süre içindeki toplam kaybı dolar bazında yüzde 31 civarında gerçekleşmişti. İzleyen bir ay içinde ise endeks dolar bazındaki kaybının yüzde 80'ini geri almıştı."

Yine yanlissiniz Bay Yanlis. Buyuk bir dususun basladigi anlarda nereye kadar dusecegi tahmin edilir demis. Birincisi, bir dususun "buyuk" olup olmadigi gerceklestikten sonra belli olur, basinda dususun buyuk oldugunu biliyorsaniz zaten tahmin yapmaniza gerek yoktur. Neyse bunu bir kenara birakalim ve bu buyuk dusus basladigi anlarda yaptigi tahmine bir bakalim: 42000'den 39.500'e dusecegini tahmin etmis. Bu arada bunu simdi soyluyor, borsa 42000 seviyesindeyken hic de borsa 40000'in altina dusecek demiyor. After the fact, yani hersey olup bittikten sonra ben 39500 tahmini yapmistim diyor. Neyse iste ibreti alem olsun diye afise ediyorum, oyle grafige bakip da "teknik analiz" yapan "uzmanlarin" sonunun ne oldugunu gorun. Grafigin neresinde dunya capinda sicak paranin riskli ulkelerden cikip guvenli limanlara geri donecegi yaziyor anlamiyorum. Dun bizim gibi Rusya da Hindistan da dustu.

Akillanmiyor bizimkisi ama. Gelecege yonelik tahmininde de 2004 yilinda da boyle birsey olmustu, o zaman da dolar bazinda kaybettiklerimizin %80'ini bir ay icerisinde geri almistik diyor. Yani diyor ki gecmiste grafik nasil hareket etmisse gelecekte de oyle hareket edecektir. Diger bir anlami ise bir ay sonra borsa dolar bazinda %25 deger kazanacak diye tahmin yapiyor. Utanmaza bak, kirdigi pot yetmezmis gibi daha da curetkar bir tahminde bulunuyor.

Size hep sunu soyluyorum: kisa vadede borsada ne olacagini kimse bilmez, bunu bildigini soyleyen ya yalancidir ya da dunyanin en zengin insani. O yuzden bu tur uyaniklara paranizi ve zamaninizi kaptirmayin, unvanlari "doktor" olsa bile.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Ek Onlem Paketi

Hatirlarsaniz bundan 2 ay kadar once hukumetin tekstil sektorunde uygulamaya koydugu KDV indirimlerini tartismistik. Bunun yaninda ciftcilere yapilan kiyaklar ve diger yaklasan secime yonelik yapilan harcamalar neticesinde yilin ilk 4 ayinda %18 artan faiz disi harcamalar konusundan da bahsetmistik. Oncelikle sunu belirtelim kendi kendisini finanse eden vergi indirimi diye bir kavram yoktur, vergi indirimi yapacaksaniz (ki ben bunu destekliyorum) harcamalari da azaltacaksiniz. Biz ne yapiyoruz son 4 aydir? Vergilerin bir kismini kisarken, harcamalari %18 arttiriyoruz. Allahtan toplam vergi gelirlerinde hala %20 civarinda ekonomik buyume kaynakli artislar var ve faizler de goreceli olarak dusuk seyrettigi icin butce acigi azalmaya devam ediyor.

Ancak son gunlerdeki gelismelerden dolayi faizler tekrardan artis trendine girdi ve bu faiz giderlerinin yukselmesine neden olacak; bunun yaninda ucuz kredilerden destek alan insaat, otomotiv, beyaz esya gibi sektorlerdeki artis hizindaki yavaslama gelirleri ve dolayisiyla toplanan vergileri vuracaktir. Tabii ki bu faizlerdeki yukselisin ne kadar kalici olduguna gore degisir ancak genel resim kisa vadede eskisi kadar gunesli degil.

Iste bu yuzden IMF tam zamaninda bir mudahale yaparak 4.5 milyar YTL'lik tasarruf tedbrilerini hukumete dayatti. Son 4 aydir havalara girmis olan "IMF'nin borcunu istersek kapatiriz" diye efelik yapan hukumet de daha once defalarca yaptigi gibi tekrardan tukurdugunu yalayarak bu ek onlem paketini kabul ettigini acikladi. Yaptigi yanlislardan dondugu icin ben bu hukumeti destekliyorum ancak diger farkettigim bir nokta ise hazinenin durumu ferahladikca, ekonomi daha iyiye gittikce ve secimler yaklastikca bu hukumet de gecmis hukumetler gibi sacmalayacaginin sinyallerini veriyor. Yine de alternatifi yok. Diger kitle partileri AKP'den cok daha beter.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Analiz

Ekonomi yazarlari cift kaymakli ekmek kadayifi istiyorlar: faizler dusuk olsun, YTL deger kaybetsin, cari acik degil cari fazla verelim, butce acigi olmasin, büyüme oranları yuksek olsun %8-10 hizinda buyuyelim, borsa hep yukselsin hic dusmesin, issizlik olmasin, politik cekismeler olmasin, vs. vs. O yuzden de her zaman sikayet edecek bir sey buluyorlar. Maalesef piyasalar oyle islemiyor. Dunyada kusursuz ekonomi yok, olmaz da.

Turkiye'nin temel analizini defalarca burada yaptik. Doksanli yillarda uygulanan populist ve yanlis politikalar sonucunda devlet buyuk miktarda ic ve dis borc yaratmis, milyonlarca kisiyi de erken emekli yaparak hazinenin uzerine ekstra yukler bindirmistir. Sirasiyla Mesut Yilmaz, Demirel, Ciller, Inonu, Erbakan, ve Ecevit bu isin sorumlusudurlar. Her gelen bombayi bir sonraki kisiye gitgide buyuterek devretmistir, kabak en son Ecevit'in basina patlamistir. Bana sorarsaniz kabahatin en buyugu SSK marifetinden dolayi Demirel'e aittir. Bu sure icerisinde yatirim yapilabilir bir ulke statusunden riskli ulke statusune inmisiz tabii ki.

Son 5 senede ise ondan onceki 10 senelik sure icerisinde acilan yaralar kapatilmaya calisilmaktadir. Nasil yapiyoruz bunu? Issizlik yaratan yuksek vergiler uygulayarak, dogrudan toplayamadigimiz icin dolayli vergiler almak suretiyle ekonomide fiyat carpikliklari yaratarak, ve harcamalari kisarak. Normalde bu tur bir uygulamanin ekonomik buyume uzerine etkisi oldukca negatif olur. Ancak kati maliye politikasi, Turkiye'nin kredibilitesini arttirdi ve iceriye dogru bir sermaye akisi basladi; tasarruflarini 90'li yillarin verdigi aliskanlikla dolarda tutan yatirimci da TL'ye donmeye baslayinca Turk lirasi deger kazanmaya basladi. Yuksek iscilik maliyetleri ve degerli TL birleserek sirketlerimizin onemli olcude sermaye mali ithal etmesinin onunu acti. Bu donemde petrol fiyatlari da 3 kat artarak cari acigimizi rekor seviyelere tasidi. Ozel sektor cok az sayida isci alirken, tarim sektorunde calisanlarin sayisinda ciddi azalmalar meydana geldi. Yuksek buyumeye ragmen issizlik oranlari demografik etkilerden de dolayi yuksek seyretmeye devam ediyor.

Son gunlerde onemli miktarlarda sicak para gelismekte olan piyasalardan Rusya, Hindistan, Brezilya ve Turkiye'den cikma yolunu secti. Bunun ilk etkileri daha oncede belirttigimiz gibi yuksek faizler ve varlik fiyatlarinda azalmadir; yani etkisi negatiftir. Ancak bunun yaninda Turkiye'de onemli miktarlarda uzun vadeli yabanci sermaye mevcuttur. Yukselen faizlerden ve dusen varlik fiyatlarindan dolayi Turkiye onumuzdeki gunlerde diger bir yatirimci turu olan "value investors" yani ucuz kagitlara yatirim yapan yatirimcilarin ilgisini cekecektir. Bu yatirimlarin ulkeye girmesiyle varlik fiyatlari tekrar yukselise gececektir. Ama oyle bir ayda %25 artis beklemeyin, uzun vadeli yatirim yapiyorsaniz (en azindan 3-5 sene) reel getiriniz Turkiye'de en azindan %10 olur, ancak midenizin kisa vadeli dalgalanmalari kaldiriyor olmasi gerek.

Benim ilgi duydugum kagitlar arasinda onemli olcude deger kaybetmis bankacilik, gayrimenkul yatirim ortakliklari ve blue chip dedigimiz yuksek degere sahip TUPRS gibi kagitlar var. Piyasanin gidisine gore ISGYO, ALGYO, AKBNK, TUPRS, TSKB gibi kagitlari portfoyume eklemeyi dusunuyorum. Ozellikle ISGYO ve ALGYO mantikli seviyelere geriledi ve bunun sebebi artan faizlerin gayrimenkul sektorunu baltalayacagi korkusu. Baltalar da fiyatlarin soyledigi kadar baltalamaz. Gayrimenkul sektoru Turkiye'de uzun vadeli bir yukselis trendinin icerisinde, o yuzden simdiki fiyatlar giris icin cok iyi seviyeler.

Hukumete olan guvenimi yavas yavas kaybediyorum, sebebi kati maliye politikasini ufak ufak savsaklamaya baslamis olmasi, yarin bir gun ne yapar bilemiyorum. O yuzden de eskisi gibi %100 borsa yatirimi yapmiyorum ya da disaridan taze para getirip koymuyorum. Yoksa sicak paranin kacmis olmasi bence cok iyi bir sey cunku dun 10 liraya satilan malin aynisini bugun 8 liradan alma firsatini veriyor bize.

Yer yer analizlerimize devam edecegiz.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Egrisel Beyin

Mahalanobis'te gordugum habere gore guvercin beyni logaritmik olcekte calisiyormus. Arastirma Kanada'nin University of Western Ontario'dan William Roberts'e ait, yani bilimsel bir arastima. Roberts arastirma sonuclarinin insanlara da evrimsel nedenlerden dolayi uyarlanabilecegini soylemis.

Normalde bu tur haberlere yorum yapmam ama tam Yasar Erdinc'in "insan beyni dogrusal dusunur, piyasalar egrisel hareket eder" seklindeki vecizesiyle dalga gecmemin ustune geldigi icin bir seferlik ayricalik yapayim dedim.

Egrisel hareket eden piyasalarda basarili olmak isteyen ama bunun icin Yasar Erdinc'in "egitimlerine" para kaptirmak istemeyen okuyucularima bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Gidin Sultanahmet'ten veya Beyazit'tan bir guvercin yakalayin, gazetede borsa/piyasalar sayfasini yere acin ve uzerine 10-15 adet kus yemi serpistirin. Sonra da guvercini gazetenin ustune koyun; guvercin hangi bolumdeki (dolar, altin, bono, ve hisse senedi) yemi yerse o bolume ait kagitlara yatirim yapin. Kisa vadede teknik analiz yapan "uzmanlardan" daha iyi getiri elde etme sansiniz %50 civarinda!!!! Bir de bu hayvanlarla "kus beyinli" diye dalga gecerler. Read More!

KONYA Sattim, AKBNK Aldim.

Fiyatlar bayagi dustu. Piyasalarda kisa vadede ne olur diye sorarsaniz size daha once defalarca verdigim cevabi verecegim: bilmiyorum. Zaten bildigini soyleyen varsa da ya yalancidir, ya da dunyanin en zengin adami. Fiyat grafiklerine bakarak yorum yapanlar, surada destek burada kostek var diyenler benim icin kahve fincanina bakip "uuuuu, uc vakte kadar yol gorunuyor" diyen falcilardan daha degersizdir; en azindan falcilar sizi eglendirir, bunlar sizin para kaybetmenize (cok sayida islem yapmaniza neden olduklarindan) sebep olurlar.

Simdi tesadufen okumaya basladigim "uzman" doktor Yasar Erdinc, felsefi yazdigi yazisinda boyle zamanlarda kenara cekilin islem yapmayin diye tavsiyede bulunuyor. Uzmanimiz diyor ki

"Eğitimlerde veya derslerimde sürekli vurguladığım bir nokta vardır. İnsanlar paralarını değil, streslerini yönetmeye çalışıyorlar. Beyin doğrusal düşünür ama piyasalar eğrisel hareket eder. Doğrusal beyinler eğrisel piyasalarda bir yerde ipin ucunu kaçırırlar. Bu nedenle geçen hafta perşembe gecesi ABD'de ithal fiyatları verileri açıklandığı anda ABD borsaları yüzde 1.4 gerileyince ertesi sabah bizim piyasalarımızda da türbülansın başlayacağı artık aşikardı. Yani borsa en az bin puan aşağıdan açılacak, bir anda ortaya çıkan bu zarar karşı yatırımcı ne yapacağını şaşıracak ve açılış sonrasında görülen dip seviyenin 500-600 puan daha altina (altın yorumlari) geldiğinde satacak, ardından böyle zamanlarda ortaya çıkan tepki yükselişi başladığında dayanamayıp alacaktı. Fakat başlayan bir türbülans hemen kaybolmayacağı için, gerileme devam edince yine diplere gelindiğinde yeniden satacaktı. Halbuki yazılarımda ısrarla buna benzer türbülans zamanlarında işlem yapmaktan kaçınılmasını önerdim. Yatırımcının tek yapması gereken şey en az bir-iki hafta bekleyip o sırada piyasalarda oluşan dalgalanmalar nedeniyle ekstrelerinde oluşan fiktif zararı realize etmemekti. Çünkü bu hareketler geçmiş on yılda defalarca oldu ve defalarca yatırımcı zarar etti."

Egitim de veriyormus uzmanimiz. Baba egitimle ne ugrasiyorsun, vaktini bosa harciyorsun. Sabahtan aksama kadar gec bilgisayarinin basina alim-satim yap, hergun essek yukuyle parayi borsadan kaldir. Simdi piyasalarin sirlarini uc kurusa bu insanlara ogretirsen yarin bir gun senden daha hizli davranip borsada yapilacak kari onlar yapar. Insan psikolojisinden, fizyolojisinden ve geometriden de anliyormussun: beyin dogrusal dusunurmus ama piyasalar egrisel hareket edermis. Piyasalari yonlendiren dogrusal beyinli insanlar nasil oluyor da egrisel hareketler sagliyorlar? Cevap verme, ben daha "dogrusal beyin" nedir onu bilmiyorum, "egrisel piyasalar" konusuna ise hic yaklasmayayim.

Ben bu uzmanin tavsiyelerine uymus olsam ve %30 nakte gecmemis olsam, simdi dag gibi boyutlara ulasan zararim %30 daha fazla olacakti. Yatirimcinin su karari vermesi gereklidir: portfoyumun ne kadarini sigortalamak istiyorum? Yoksa borsanin dustugu zaman, ciktigi zaman sigortalamissiniz onemli degil. Yarin borsada ne olacagini kimse bilmiyor, o yuzden ne zaman sigortaladiginiz onemli degil; ister turbulans zamanlarinda satin, ister diger zamanlarda.

Ben hala portfoyumde sigortaya ihtiyac duyuyorum. O yuzden bugun 10 adet KONYA hissesini 76 YTL'den satip, 50 adet AKBNK'i 8.65 YTL'den portfoyume ekledim. Bundan sonrasi icin alim-satim yapmadan once borsadaki sirketleri soyle bir incelemem ve piyasalarin gidisine gore analizimde ayarlar yapmam gerekecek.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Tahmin

Ekonomide olacaklari tahmin etmenin bir kac yolu vardir. Bunlardan bir tanesi cok iyi bir model kurarsiniz ve bu modelin sonuclarina dayanarak tahmin yaparsiniz; biz genelde bu yontemi kullaniyoruz. Bugun baska bir yontem kullanarak bir tahminde bulunacagim. Basit bir yontem. Bu yontemde once gecmiste oldukca fazla sayida yanlis tahminde bulunmus bir kisi bulunur, daha sonra ise bu kisinin gelecege donuk tahminlerinin tam aksi tahmin edilir.

Eger kotu tahmincimiz gercekten kotu ise, onun tahminlerinin tam tersini kullanarak cok iyi tahminlere ulasabiliriz. Bu yontem icin sectigim kotu tahminci Asaf Savas Akad. Pazar gunku yazisinda 2005 yilinin ikinci yarisinda (hani su %10 civarinda buyudugumuz 2005'in ikinci yarisi) yumusak inis tahmini yaptigini ve yanildigini soyluyor; simdi ise yumusak inis erken gerceklesmedigi icin onumuzdeki donem icin biraz daha sert bir inis tahmininde bulunuyor.

Asaf Savas Akad kopekbaligi gibi bir tahminci, kan kokusunu aldigi zaman ekonomik yavaslama tahmini yapan birisi. Hatirlarsaniz gecen sene de bu zamanlar faizler cok "yuksek" oldugu icin ekonomik yavaslamanin olacagi dusunuldugu zamanlarda "yumusak inis" tahmininde bulunmustu. Ben bugun Savas Akad'in yaptiginin tam tersi bir tahminde bulunacagim ve ekonominin en kotu ihtimalle yumusak inise gececegini (%4 buyume), normalde de %6-7 civarinda bir ekonomik buyumenin gerceklesecegini soyluyorum. Eger ekonomik buyume %4'un altinda gerceklesirse Savas Akad'in yaptigi "sertimsi inis" tahminin dogru ciktigini kabul edecegim. Amerika'da sertimsi inis dediginiz zaman bu en fazla %2 buyumedir ama olsun, ben Akad'in kotu tahminciligine guveniyorum ve tersinin gerceklesecegine inaniyorum.

Saka gibi ama neyse...

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Tekstil Sektorunde Derinlesen Kriz ve Cikis Yollari

Hurriyet tekstilcilerin yaptigi "tekstil sektorunde derinlesen kriz ve cikis yollari" konulu seminerle ilgili bir haber yapmis. Bu tur toplantlilarda konusulanlari takip etmek hem ekonomide neler oldugunu ogrenmemizi sagliyor hem de iyi bir egitim araci olarak da kullanilabilir. Simdi haberden kesitler alip tartisacagim. Unakitan konusmasinda kacan sicak para icin "girerken iyi de cikarken mi kotu?" demis. Dogru demis, ortada bir ekonomik faaliyet var ise faaliyete taraf olan her iki parti icin de fayda vardir: yani alan razi satan razi. Sermaye hareketlerine kisitlama getirmek gibi bir yanlisin icerisine girerseniz normalde gelecek olan sermaye de ulkeye bastan hic gelmez.

Ikinci olarak Unakitan "Bu ulkeye yapilacak en onemli hizmet ozellestirmedir, bundan adimin Kemal oldugu kadar eminim" demis. Gittim nufus dairesine kontrol ettim, Unakitan'in ismi gercekten Kemal'mis, yani soyledikleri dogru. Hatta bu dogrulugundan oturu ben de ona ayrica Mustafa ismini koymak istiyorum, yani bundan sonra adi Mustafa Kemal Unakitan olsun. Ben dusuk vergi ve kucuk devlet taraftari oldugumu her firsatta soyluyorum zaten.

Unakitan tekstilcilerin sikayetlerine de soyle yanit vermis: "Bankacılara ‘siz tekstilcilere yamuk bakıyor muşsunuz’ dedim. Onlar da bana, ‘Bir yandan öldük bittik diye dert yanıyorlar, bir yandan da kredi istiyorlar’ dedi. Siz de artık eski usulleri değiştirin". Tekstilciler "uyanik" ya devlete her firsatta sizlaniyorlar, ondan sonra da piskin piskin kredi istiyorlar. Bankacilar salak mi ki size kredi versin?

Halit Narin de bankacilari kara doymamakla, dag gibi kar yapmakla suclamis. Demek ki bankacilar dogru yolda, risklerini kontrol edip dogru kisilere kredi vermesini ogreniyorlar. Tekstilcilerimiz de keske kafalarini calistirip kar etmesini bir ogrenselerdi daha guzel olurdu. Basarili olmak ne zamandir suc oldu? Bankacilik sektorunde tekel mi var?

Halit Narin Turkiye'den sokulmus ve sokulecek fabrikalarin Hindistan ve Banglades'e gittigini soylemis. Demek ki akli basinda bir kac tane tekstilci de varmis Turkiye'de. Allahin salaklari bir yandan yabanci sermayenin ulkemize girmesine laf ediyorsunuz, milliyetci kesiliyorsun, ote yandan baska ulkelere giden sermayedarlara laf ediyorsunuz. Hangisi dogru bir karar verin once? Bir insan bu kadar mi kendisiyle celisir yahu?

Narin ayrica "Türkiye’de kapasitesi yüzde 30-40’dan fazla çalışan fabrika kalmadı. Her toplantımızda bir arkadaşımız fabrikayı kapadım diyor" demis. Fabrikasini kapatan yarim akilli, kapatacagina Hindistan'a tasi; fabrikasini yuzde %30 kapasiteyle calistiran ise Deli Dumrul, tekstil sektorundeki verimliligin neden azaldigi simdi daha iyi anlasiliyor. Tekstilciler is yapmasini bilmiyormus, o yuzden. Narin fabrikalarin kapanmasindan dolayi issizligin arttigini soylemis. Sana ne, sen kendi isine baksana. Akli sira duygu somurusu yapip devletten (vatandaslardan) istihdami "arttirdigi" icin tesvik alacak.

Son olarak Rifat Hisarciklioglu "Cin, hammadde fiyatlari ve doviz kurlari yuzunden bugun tekstilde karsilastigimiz sorunlarla yarin televizyon ve elektronik uretiminde karsilasacagiz" demis. Dogru sonuca ulasmis, yanildigi bir nokta su: Dunyada hammadeyi pahaliya bir tek biz mi aliyoruz. Bu futbolcularin "saha cok bozuktu o yuzden kaybettik" demesi gibi birsey, sanki rakip takim baska sahada oynadi.

Sadece maliyet bazli uretim yaparsaniz olacagi budur, kazandiginiz uc-bes kurusla teknoloji uretmezseniz yarin pazari sizden daha ucuza calisan baska bir ulkeye kaptirirsiniz. Iki kere iki dort, bu kadar basit.

Fraktallar
Fraktal nedir? Read More!

Piyasada Neler Oluyor?

Yogunlugumdan, zaman bulamamaktan dolayı bir süredir piyasada neler oluyor hakkinda yazmak istediklerimi, her ne kadar yazılacaklar birikmis olsa da, yazamıyorum. Maalesef, Bu durum bir süre daha böyle devam edecek. Normalde piyasada olanlar hakkında yazmak, günde yüzde 10'ların üzerinde bir dalgalanmaya "bu bir düzeltmedir" yorumu getiren komiklere deginmek vardı kafamda. Ancak ülke gündemi maalesef buna müsait değil. Etraflı bir değerlendirme yapmak için de vaktim yok. Yine birkaç alıntı yapıp yorumu sizlere bırakacağım.

"Türkiye, Danıştay 2. Dairesi’ne yapılan silahlı saldırı ile sarsıldı. Dün saat 10.30 sıralarında saldırgan Alparslan Aslan elindeki Glock marka silah ile Danıştay 2. Dairesi üyeleri toplantı halindeyken salona girerek ateş açtı. Görgü tanıklarının ifadesine göre, Aslan “Biz Osmanlı çocuğuyuz, bunun devamı gelecek” diye bağırdı." Kaynak: NTVMSNBC

"Arslan'ın bir süre Sedat Peker'in avukatlığını yapan Hakkı Kurtuluş'un yanında çalıştığı belirtildi." Kaynak: Sabah Gazetesi, 18 Mayıs 2006

"Glock firearms, which recently came to the agenda with the shooting at the State Council building following the murder of a priest in the Black Sea city of Trabzon, are made of polymer.

According to security intelligence sources, Glocks illegally entering the country are used by terror organizations and organized crime networks. Several groups, such as the terrorist organizations DHKP-C and the Kurdish People’s Party (PKK), own this weapon in particular.

The weapon, entering Turkey through Northern Iraq, costs between $4,000 and $10,000. It is emphasized that this gun is not a ghost weapon; it cannot pass undetected through X-ray devices since the nimble, barrel, pin, damper and lug are completely made of steel.

The 19-C model of Glock brand guns is commonly found in Turkey. Experts report in 2006 there was a hundred percent increase in the number of Glock brand weapons.
One of the Glock weapons used in the murder of the priest Andrea Santoro in Trabzon was also used in the attack at Istanbul Karakoy Metal Union, where one person was killed on 9 November 2005.


Another unusual statistic reports no unlicensed Glock weapons were party to a crime. The legal entry of these weapons is only allowed by state officials.

Officers working in the Turkish National Intelligence Office abroad, Security and General Staff, as well as those in embassies can allow Glocks to enter the country. " Kaynak: Zaman Online

"Polis, Danıştay’a yapılan saldırıyla ilgili soruşturmada çok önemli bulgulara ulaştı. Saldırıyı gerçekleştiren Alpaslan Aslan’ın Cumhuriyet Gazetesi’nin bombalanması eylemine de katıldığı belirlendi." Kaynak: NTVMSNBC

"The "deep state" is made up of elements from the military, security and judicial establishments wedded to a fiercely nationalist, statist ideology who, if need be, are ready to block or even oust a government that does not share their vision." Kaynak: Turkish Daily News

Bu filmi daha önce görmüştük. En önemli fark siyasi cinayetler ve eylemler tarihimizde ilk defa katil yakalanmıştır. Umarım intihar, cinayet, hapisten kaçma gibi durumlarla gölgelenmez. Olursa ben şaşırmam ama ülke felakete gider. Bu durumda da ekonomi yorumu morumu olmaz.

Filmin sonunun bu kez farklı olması dileğiyle....
Hepimizin başı sağolsun. Read More!

Enflasyon Oranlari

Amerikanin tuketici enflasyon oranlari aciklaninca bizim borsa 1000 puan asagiya dustu seansin sonuna dogru. Demek ki onemli bir istatistik. Hemen rakamlari vereyim size, baskasindan duymayin. Gecmis 12 aydaki enflasyon orani %3.5, bu yilin ilk 4 ayindaki trendin devam edecegini varsayarsak ise sene sonunda enflasyon %5.1 gibi gerceklesecek gorunuyor. Bahsettigim rakamlar Amerika rakamlari, Turkiye rakamlari degil dikkatinizi cekerim. Amerika'da enflasyonun bu kadar yuksek cikmasindaki bir numarali etken yesil biber ve patlican. Saka saka, tabii ki enerji fiyatlari. Yilin ilk 4 ayindaki enerji fiyat artisi senelik %30 civarinda. Daha detayli rakamlara BLS sayfasindan ulasabilirsiniz.

Merrill Lynch'in Turkiye analisti de cikmis Turkiye'deki enflasyon hala cok yuksek, %2-3 seviyelerine dusmesi gerekir demis. ML ayni yorumu Amerika icin yapsin yiyorsa. Piyasalar da yukselen enflasyonu FED'in %5'lik faiz oraninin kesmeyecegini dusunuyor ve bu yuzden de faiz oranlarinin daha da artmasini bekliyor. Turkiye'dekiler ise Amerika'daki faizler artarsa Turkiye'deki getirilerin de cazibesini yitirmemesi icin artmasi gerektigini dusunuyorlar, o yuzden de varlik fiyatlari asagi dogru dususunu surduruyor.

Cogu yorumcu son 1-2 yildir likidite bollugundan soz ettiler ve elde ettigimiz basariyi buna atfettiler. Simdi niye cikip likidite darligina ve yukselen petrol fiyatlarina ragmen ekonominin basarili bir performans gosterdigini soylemiyorlar. 90'li yillarda petrol fiyatlari $5 yukari ciktigi zaman enflasyon hedefimiz allak bullak olurdu; son 3 yilda petrol fiyatlari $45 yukari cikti, Amerika'nin enflasyon oranlari zipladi, biz Turkiye'deki enflasyondan mi sikayet ediyoruz? Turk insani megerse dusuk enflasyonlu ortama cok hizli adapte olmus.

Haa bu arada inflation'in Turkce karsiligi "sismek" demek, yani fiyatlarin balon olmasi demek. Read More!

Akbank

Bugun 50 tane daha AKBNK aldim, maalesef 9.95 YTL'den. Portfoyde istedigim buyukluge yaklasti bu pozisyon, belki bir 50 tane daha eklerim sonra. Read More!

Futbol ve Para

Galatasaray'in sampiyon olmasiyla birlikte "Futbolda herseyin para demek olmadigi bir kez daha anlasildi" seklinde aciklamalara sikca rastlar oldum. Ben Galatasaray taraftari olmama ragmen Fenerbahcenin son yillarda katettigi yolu hayranlikla izliyorum ve kendilerinin Turkiye'nin en basarili kulubu oldugunu dusunuyorum. Niye boyle dusunuyorum aciklayayim.

Futbolda hersey para demek degil, biz ekonomistler bir olayi incelerken tum faktorleri bilmek isteriz, ama temel amac bu faktorlerin sonuca ne kadar katkida bulundugunun belirlenmesidir. Futbolda basarili sonuclar elde etmek icin bir cok faktorun bir arada bulunmasi onemlidir ancak bu faktorler icerisinde en onemlisi paradir. Insanlar oyle davraniyor ki sanirsiniz GS'in hic parasi yok, sokaktan futbolcu toplamis da sampiyon olmus. Kadrosuna bakarsaniz Turkiye'nin en iyi futbolcularinin bircoguna sahip oldugunu gorursunuz. Bu futbolculara zamaninda para odeyememesi bu futbolcularin kalitesini teorik olarak dusurmez, psikolojik olarak da arttirmis gibi gorunuyor.

Fenerbahce yarattigi gelirler ile her sene kadrosuna bir kac tane kaliteli oyuncuyu ekleyecek ve onumuzdeki 5-6 sene icerisinde, Besiktas ve Galatasaray'da simdiki finansal mentalite devam ederse, diger kuluplerle arasindaki farki onemli olcude acacaktir. Ayrica Avrupa'da da basari kazanmaya baslayacaktir. Nihayetinde basari futbolculara ve teknik kadroya harcadiginiz parayla orantili olarak gerceklesiyor. Ben ayrica Ingiliz liginde Chelsea taraftariyim ve son iki senedir adamlarin sampiyon olmasini tebessumle izliyorum. Arsenal ve Manchester ustunlugunu silip attilar. Fenerbahce de Turkiye'de ayni noktaya dogru ilerliyor.

Diger kulupler peki Fenerbahce'nin yukselisini onlemek icin neler yapabilirler? Bu konuda en sansli olan iki kulup Besiktas ve Galatasaray. Iki takiminda buyuk taraftar kitlesi var, kisa vadeli bakis acisini degistirip uzun vadede kuluplerinin basarili olmasini saglayacak finansal gucu ele gecirmeleri icin sirket yonetir gibi kuluplerini yonetmeleri gereklidir. Ellerinde inanilmaz bir guce sahip bir marka var, bunu paraya cevirecek sistemler konusunda uzmanlardan yardim almali ve bir an once harekete gecmeleri kendi faydalarinadir.

Galatasaray gibi markasi olan fakat parasi olmayan takimlarin izleyebilecegi diger bir strateji ise futbolcularinin bonservislerinin %50'sini zengin yatirimcilara satabilirler. Mesela genc Ferhat ile 7 yillik bir anlasma yaparlar ve anlasma suresince futbolcunun odemelerini kulup yapar (muhtemelen bonservisin satilmasindan elde edilen parayla), bu zaman icerisinde futbolcu baska bir kulube transfer olur ise transfer ucretinin yarisi bonservisi elinde bulunduran yatirimcilara dagitilir. Bu yontem bence zengin taraftardan karsiliksiz para yardimi istemekten cok daha basarili bir strateji olur. Diger bir yontem ise atiyorum 5 milyon dolar toplanir ve Anelka kalitesinde star bir oyuncu transfer edilir. Neyse detaylarina fazla girmeyecegim ama futbolla ilgili bir suru finansal enstruman olusturulabilir. Kafayi calistirmak gerek biraz.

Ote yandan Anadolu kuluplerinin basarili olabilmesi bana uzak ihtimal gibi geliyor cunku yeterli taraftar destegine sahip degiller. Yani bir markalari yok, taraftar destegi yok. Oncelikle kendi illerinde bir markalasma surecine girmeleri gerekir. Eminim onlara da bu konuda yardimci olabilecek bir cok pazarlama ve strateji uzmani Turkiye'de mevcuttur. Bu kuluplerin diger yapabilecegi bir sey ise gelecek vaad eden genc futbolculari belirleyip takimlarini bu futbolculardan kurmalaridir. Tavsiye olarak Afrika'yi onerebilirim, Ilhan Cavcav'in yaptigi gibi gitsinler Afrika'dan ucuza cok sayida potansiyel oyuncuyu getirip Turk vatandasi yapsinlar. (Bizim altyapidan yetisen futbolcular nedense guduk oluyor) Bir oyuncu icin senede $35,000 harcayarak 30 futbolculu bir alt yapi olusturabilirler. Buradan cikan 1-2 tane basarili oyuncuyu da FB, BJK, ve GS'a satarak sistemi finanse edebilirler. Riskleri paylasmak adina bir kac tane Anadolu kulubu havuz olusturarak gelirleri ve giderleri paylasabilirler. Hatta boylece altyapinin basina gercekten iyi antrenorler getirebilirler.

Galatasaray yillar once buna benzer bir calismanin icerisine girdi ama oyunculari A takimda oynatma riskini goze alamadi. Bu oyunculardan bir tanesi Fenerbahcenin 8 milyona transfer ettigi Appiah. Uc buyukler bu oyunculari oynatma riskini alamiyorlar cunku hepsi kisa vadeli dusunuyor, taraftar baskisindan dolayi her maci kazanmak zorundalar. Gerets FB macina iki tane genc oyuncuyla cikinda adami neredeyse linc ediyorduk, adam uyandi tabii duruma ondan sonra da bu genc oyunculari bir daha oynatmadi. Anadolu takimlari bu konuda rahatlar, sampiyon olmak gibi bir sinirlamalari olmadigi icin uzun vadeli cikarlarina uyacak politikalari daha iyi uygulayabilirler.

Ilhan Cavcav ve Celal Dogan buna benzeyen ama kucuk capli bir stratejiyi uyguluyorlar ama dedigim gibi cok kucuk capli. 17-yas alti Dunya futbol sampiyonasi maclarini seyrederseniz cok iyi oyuncular oldugunu goreceksiniz. Bu oyunculari kesfetmesi de o kadar zor birsey degil. Ben gecen yaz Genclerbirligi futbolcusu olan Isaac'i mesela bu sampiyona da seyretmistim, Nijerya takiminda ondan cok daha iyi futbolcular vardi ama tahmin edebileceginiz gibi Arsenal, Ajax gibi takimlar onlarla coktan anlasma imzalamisti.

Zengin oldugum zaman Turkiye'de bir futbol kulubu satin almak gibi bir hayalim var. Benden once baska birisi yapmaz ise uc buyuklerin hegemonyasini ben kirmayi dusunuyorum. Kolay bir proje degil ama sanildigi kadar zor da degil. Olaya bilimsel ve profesyonel yaklasmak lazim sadece. Read More!

Amigo Baykal

Deniz Baykal ekonomideki gelismelere iliskin aciklama yapmis:

"TL yüzde 15 değer kaybetti. Türk insanı yüzde 15 fakirleşti. "

Aksam saatlerinde ise bir aciklama yapan Hillary Clinton "Amerikan dolari TL karsisinda %4 deger kaybetmis, Amerikan halki %4 fakirlesmistir" diyerek Bush hukumetine yuklendi. Bu aciklamaya istinaden Deniz Baykal ise "Dogrudur, dolar bugun %4 deger kaybetmis ve birikimlerini dolarda tutan orta ve dusuk gelirli vatandaslarimiz magdur edilmistir. Devletin buna bir dur demesi gerekmektir" diyerek ekonomiden anlamayan hukumete haddini bir kez daha bildirmistir.

Aciklamalari bittikten sonra ise elindeki tokmak ile davula vurarak "bir baba hindi hey Allah, borsaya da..." tezahuratina baslamistir.

Boyle muhalefet yaptigi surece bu adam muhalefette kalmaya omur boyu mahkum. Kafasi calissa ulke icin dogru olan kanunlarin altina imza atsa, yanlislarin karsisina ciktigi zaman da millet "Bu adam muhalefet ediyorsa dogru bir bildigi vardir" der. Simdi herseye muhalefet ettigi icin uc kurus kredibilitesi yok. Her 8-9 ayda bir sacmalayan AKP de alternatifsiz bir sekilde Turkiye'nin bir numarali partisi olmaya devam ediyor. Biz de o kadarcik kusur kadi kizinda da vardir deyip sesimizi cikarmiyoruz. Read More!

Zorunlu Tasarruf

Zaman zaman bu blogdan size zengin olmanin sirlarini soyledim. Sir deyince tabii gizemli bir hal aliyor ama gizemli bir tarafi yok tabii ki. Kardesimin yaptigi gibi 700 YTL'ye cep telefonu alacaginiza (ben bu fiyata bilgisayar aliyorum burada), parayi faize veya borsaya herneyse yatiracaksiniz ve bekleyeceksiniz. Yillar sonra bir de bakacaksiniz ki zengin olmussunuz. Bir ornekle destekleyeyim soylediklerimi.

Ben bundan 10 yil once yaklasik 22 ay calistim (Amerika'ya gelmeden once), iyi sirketlerde iyi maas aliyordum. Devlet o zamanlar "zorunlu tasarruf kesintisi" adi altinda maasimdan vergi aliyordu. Hic onemsemiyordum bile, bu kesintilerin hepsinin ustu kapali vergiler oldugunu ve hicbir zaman geri alamayacagimi bildigimden. Zaten kesinti miktari da cok bir sey degildi %1-2 gibi birseydi. (Bunun tam yuzdesini ve isverenden de yapilan kesinti miktarini biliyorsaniz yorum yaparak belirtirseniz sevinirim)

Neyse, efendime soyleyeyim, Amerika'da oldugum icin basvuru yapmamistim bugune kadar. Sonra (basini daha dikkatli takip ettigimden son nema odemelerinin yapilacagini gordum) kardesime soyledim, su evrak islerini hallet de biz de nemalarimizi alalim diye. Bugun ogrendim toplam alacagim miktari. Tam tamina 7000 YTL. Oha falan oldum yani!!!! Kesintilerin yuzdesini biliyorsaniz, gercekten, yazin lutfen. Paranizi biriktirirseniz katlanir diyorum size ama bu kadarini ben de beklemiyordum. Uc kurusluk kesintiler 10 yilda dag gibi buyumus. Nemalara uyguladiklari faiz orani da oyle cok degil %5 reel faiz. Ben normalde yaptigim yatirimlardan en az %10 reel getiri bekliyorum. Simdi bu parayi borsada 10 yilda kimbilir kaca katlarim.

Bu arada Allah devletimize zeval vermesin, Erdogan'in tuttugunu altin etsin. Ne muradi varsa versin. Goruyorsunuz 5 aydir hukumetin yaninda oldugumuz izlenimi veren nesriyat yapiyorduk, karsiligini bu sekilde almis olduk. Gerci herkese nema odemeleri yapiyorlar ama olsun, ben cebime giren paraya bakarim. Read More!

Varsayımlar gerçekçi olmayınca...

Son bir ay içinde finansal piyasalarımızda yaşanan aşırı hareketlilik, belirsizliği önemli ölçüde artırdı. Hem Türk Lirası hem de Türkiye bağlantılı menkul ve gayrimenkuller önemli ölçüde değer kaybetti. Yaşanan gelişmelerin sebepleri ve olası sonuçlarına ilişkin endişeler önemli ölçüde arttı. Yaşananların sıradan bir dalgalanma mı, yoksa yeni bir krizin öncüleri mi olduğu yönündeki tartışmalar ön plana çıktı.

Gelişmeleri sağlıklı bir şekilde yorumlayabilmek için kimlerin kaybettiği, satış baskısının sebepleri gibi konular önem kazanıyor. Evet tüm piyasalarda denge ve dengesizlik arasında gelgit yaşanıyor; bazen arz, bazense talep fazlası bu sonuçta etkili olur, bu sürecin tümü kıt kaynakların etkin kullanımı adına denge arayışıdır. Fiyatlar değiştikçe kimileri kazanır, kimileri ise kaybeder. Fiyatlar düşmek için yükselir, yükselmek için düşer. Amatörler kaybediyorsa kısa vadede herhangi bir sorun yoktur, ancak orta vadede bazı sıkıntılar yaşanabilir. Eğer profesyoneller kaybediyorsa durum farklıdır: profesyonellerin kaybettiği durumlara kriz denir.

Finansal piyasalarımızda son bir ay içinde yaşanan eğilimler, profesyonellerin hatırı sayılır kayıplar yapmasına neden oldu. Mali sektörün sermaye yeterlilik oranı önemli ölçüde geriledi ve kamunun borç yükü ağırlaştı, kırılganlık arttı. Bunun adı bal gibi krizdir, fakat panik yaratır endişesiyle bu gerçeği itiraf etmek güçtür. Beklentileri yönlendirip, gerçekleri dışlayarak günü kurtarmaya çalışanların oyunu çökmüştür. Kolay çözüm merakı bir kez daha iflas etmiştir. Asıl önemlisi finansal piyasaları yönlendirerek hem faaliyet dışı gelirleri artırarak durumlarını düzeltmek hem de beklentileri yönetmek isteyenler bindikleri dalı kesmiş, bir anlamda yaptıklarının yanlış olduğunu kabul etmek durumunda kalmışlardır.

Bu sonuçta faizlere ilişkin küresel beklentiler ve içeride ağırlaşan sorunlar etkili olmuştur. Döviz piyasasında arz fazlası olmadığı halde Türk Lirası'nın değerlenmesi gereğinden hareketle dövize açık pozisyonlar gerek bilanço içinde, gerekse bilanço dışında büyütülmüştü. Menkul kıymet piyasalarıysa aynı kesimlerin net talepleri sayesinde yükseltilmişti. Bireysel ve diğer kurumsal yatırımcılar döviz satmaya ve menkul kıymet almaya daha fazla istekli olmadıkları için böyle olması gerekmişti. Beklenti yönetimi sayesinde onların iştahı açılacak, dövizde satıcı menkulde alıcı olacaklardı; bu sayede açılan pozisyonlar hatırı sayılır bir kârlılıkla kapatılacak ve her şey normale dönecekti. Çaresizlik ve ihtirasın yarattığı körlük nedeniyle evdeki hesabın çarşıya uymayabileceği gerçeğini ihmal ettiler. Gelir dağılımındaki bozulmayı, faktör gelirlerindeki azalmayı, rekabet gücündeki çöküşü, cari açıktaki büyümeyi, küresel dengesizlikleri hiç hesaba katmadılar. Acı gerçekleri herkesin görmeye başladığını fark edince açılan pozisyonların kapatılması gerekti. Dövizde satıcı, menkul kıymetlerde ise alıcı yetersizliği nedeniyle hatırı sayılır zararlar yazıldı.

Küresel düzeyde enflasyon ve faizlerin yükseleceği beklentisi çok güçlenmişti ve Türkiye gibi aşırı borçlu bir ülkede tam aksi yönde eğilimlerin yaşanması olası değildi. Fakat yetkililerimiz hâlâ tersini mümkün kılmaya çalışan ve gerçekleri dışlayan bir söylemi kullanmaya devam ediyor. Dalgalı kur sisteminin krizlere karşı bir sigorta olduğunu iddia ediyor. İthal girdiye iyice bağımlı hale gelmiş ekonomimizde nasıl olup da enflasyon ve faizlerin düşmeye devam edeceği sorusu yanıtsız kalıyor. Veya hâlâ yerli ve yabancı yatırımcının hızla Türk Lirası'na yöneleceği ve menkul kıymet talebini artırarak olumlu eğilimlerin tekrar yaşanacağını ümit ediyorlar.

Merkez Bankası'nın döviz alımından çekilmesi, döviz depo faizini yüzde 10'dan yüzde 6'ya çekerek döviz cinsi likiditeyi rahatlatması, paniği önlemek için kısa vadede yeterli olabilir. Hazine kur riskini azaltmaktan vazgeçip dövize endeksli kâğıtları aynı tür kâğıtlarla takas ederek bu sürece destek verebilir. Fakat dövizde kitlesel bir arz ve menkul kıymetlerde genel bir talep devreye girmediği sürece kırılganlık azalmaz. Bir diğer ihtimal de siyasi bir taviz sonucu alınacak toplu bir dış kaynak sayesinde dış borç servisine ilişkin belirsizliğin azalması; bu durum risk taşıyan profesyonelleri, yıl sonuna kadar sakinleştirebilir, fakat orta vadeli belirsizlik azalmaz...


Buraya kadar okuduysanız, önceki yazılarımla burada yazılanlar arasında bir tutarsızlık gözlemiş olabilirsiniz. Haksız değilsiniz. Çünkü yukarıdaki yazı benim değil. Radikal'den Uğur Civelek yazmış. Ne zaman mı? Sıkı durun: 17 Mayıs 2004! Küçükken başıma "örs" düşmüş, biraz anlama özürlüyüm, gazeteleri iki yıl kadar geriden takip ediyorum. Bu kadarcık kusur hoş gürülebilir olsa gerek. Read More!

Sigorta

Turk yatirimcilarinin ve isadamlarinin cogu sigorta kavramini cok iyi bilmiyorlar. Sigortanin degisik cesitleri var tabii ki. Benim bahsedecegim sigorta cogunuzun bildigi hayat, yangin, deprem, saglik, vb. sigortalardan degil. Yabancilarin hedging dedikleri pozisyonlarinizi sigorta ettiginiz sigortadan bahsedecegim.

Isadamlari neden bu sigorta turunu bilmiyorlar. Bugun vadeli islemler borsasina giderseniz doviz kuru icin sigorta alabilirsiniz bir fiyat odeyerek, veya doviz kuru riski de satin alabilirsiniz spekulasyon yapmak istiyorsaniz. Doviz kurlarinin fiyati asagi yukari su sekilde belirleniyor. Bugunku doviz kuru diyelim ki 1.50 olsun. Aylik faiz oranlari da %1 olsun. Bir ay sonraki doviz kuru (arbitraj yapmaya firsat vermeyecek olan) 1.515 fiyatindan belirleniyor; 6 ay sonraki doviz kuru simdiki doviz kuru 6 aylik faiz olan %6 oraninda arttirilarak bulunuyor. Mesela bugun Aralik 2006 tarihinde dolar almak veya satmak isterseniz islem yapacaginiz kur 1$=1.592 YTL'dir. Gidin Vadeli Islemler Borsasinin sayfasina bakin.

Simdi siz akli basinda bir is adami iseniz, tekstil isi icerisindeyseniz ve doviz kuru dusmesi karsisinda artik daha fazla dayanamayip kepenk kapatmak durumunda olacaginizi dusunuyorsaniz (ki 2 ay once butun tekstilciler kivranip duruyordu) gidip vadeli islemler borsasindan 1.592 YTL'ye dolar satabilir ve doviz kurunu kendiniz icin sabitleyebilirsiniz. Eger bu sure icerisinde doviz kuru tekrar eski seviyesine duserse siz kepenk kapatmak zorunda kalmazsiniz. Eger doviz kuru yukselirse karinizdan zarar edersiniz ama yine kepenk kapatmak zorunda kalmazsiniz.

Bizim VOB hala cok sig, yeterince islem hacmi yok, sayfasina gidip bakarsaniz dandik bir sayfasi oldugunu da gorursunuz. Daha amator bir borsa yani. Amerika'daki vadeli islemler borsalarinin piyasa degerleri NYSE ve NASDAQ'in cok cok uzerinde. Mesela CME'nin piyasa degeri 15.6 milyar dolar iken NASDAQ'in piyasa degeri sadece 3.3 milyar dolar. Yani adamlar risklerini sigorta yapmasini biliyorlar. Daha uzun vadeli islem yapmak isterseniz bunu bankalar araciligiyla gerceklestirmeniz de mumkun.

Is riskinizi azaltmanin tek yolu doviz kuru riskinizi sigorta etmeniz degil tabii ki. Isinizde hammade kullaniyorsaniz cok uzun vadeli islemler yapmaniz soz konusu. Mesela NYMEX'te 2012 vadeli petrol alabilirsiniz veya satabilirsiniz. Genelde petrol ureticileri uzun vadeli satislari bu piyasada yapiyorlar.

Yatirimcilar peki pozisyonlarini nasil sigortalarlar? En garanti yolu kisa vadeli hazine bonolarinda parayi tutmaktir, getirisi genelde dusuktur ama tum piyasalar dustugunde bu pozisyonlar deger yitirmezler. Yatirim araclari yukariya gittigi zaman ise bu pozisyonlar yerinde sayar. Sigorta yapmanin diger bir yolu ise vadeli islemler borsasinda IMKB100 veya IMKB30 endekslerini alip satabilirsiniz. Bu yolla eger hisse senedi pozisyonlarin karli ise %15'lik stopaj vergisini vermekten kurtulabilirsiniz.

Daha kesfetmemiz gereken cok enstruman var. Read More!

Assolist vs. Vokalist

Bir cok ekonomist Merkez Bankasinin gucunu oldugundan fazla zanneder. Yillar once doktora yeterliilik sinavini aldigim zaman sorulan sorulardan bir tanesi de buydu. Merkez Bankasinin ekonomi icin asil onemli olan uzun vadeli faizleri belirleme gucu var midir?

Benim verdigim cevap cok az vardir idi. Cok az vardir demek Merkez Bankasinin gucu cok fazla degildir demek. Merkez Bankasinin faizleri belirleme gucu en fazla kisa donemdedir. Ancak ciddi ekonomik kararlar kisa donemli degil uzun donemli faizlere bakilarak verilir. Mesela 2 hafta once bizim Merkez Bankasi gecelik faiz oranlarini dusurdu. Son gunlere bakarsaniz uzun vadeli faiz oranlari yukseldi. Demek ki uzun vadeli faizler Merkez bankasinin cok kontrolunde degil.

Benzer bir durum FED'in basina geldi. 2004 senesinde kisa vadeli faiz oranlarini yukseltmeye basladiklari zaman 10 yillik faiz oranlri %5'e yakindi,bir sene kesintisiz faiz arttirdiktan sonra 10 yillik faiz oranlari %4'e DUSTU. Herkes bunu aciklamanin telasina dustu ve sonucta ortaya "likidite bollugu" gibi bir kavram atildi. 2004 yilinda Amerikan kisa faizleri %1 iken likidite bollugu yoktu da, kisa faizler %3'e yukselince mi likidite bollugu olustu diye kimse sormadi. Anlatabiliyor muyum?

Faizleri belirleyen faktor beklentiler ve beklentilerin paralelindeki sermaye hareketleridir. Beklentileri de sekillendirmekte Amerika'da FED guclu; Turkiye'de ise Maliye politikasi, AB cipasi, IMF destegi gibi faktorler beklentileri Merkez Bankasinin politikalarindan daha fazla etkiliyor. Yani Turkiye'deki kilit faktor politikacilarin kararliligidir.

Kati maliye politikasi bunun icin onemlidir diyorum. Piyasalarda devlet hala en fazla borc alan oyuncudur, devletin borclanma ihtiyaci azaldikca faizler de dusecek ve sermaye kacisini dengeleyecektir. O yuzden ben faizlerin yukselmesini degil dusmesini savunuyorum, ama bu dusus piyasayi merkez bankasi kanaliyla paraya bogarak degil, hazinenin borclarini kapatarak (butce fazlasi vererek) gerceklesmelidir.

Ekonomik istikrara giden yolda Maliye Politikasi assolist, Para Politikasi ise vokalist olmalidir. Dansozler ise piyasadaki her oynakliga karsi kivirmasini cok iyi bilen ekonomi yorumculari olabilir.

Not: Fenerbahce'nin Trabzon galibiyeti sonrasinda "Fener sampiyon OLDU" diyen Erman Toroglu da dansoz olabilir. Eminim cok guzel kasap havasi oynar. Read More!