"Naklen yayın gelirlerinin dağılımı ile ilgili Futbol Federasyonu'nun 1 Haziran 2005'te Olağan Mali Genel Kurulu'nda oy çokluğu ile alınan yayın gelirlerinin 18 Süper Lig kulübüne eşit dağıtılması kararı, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce bozuldu. G.Saray, F.Bahçe ve Trabzonspor, kararı desteklerken, diğer kulüpler tepki gösterdi. "
Ilhan Cavcav karara "enteresan " diye tepki verirken, Ankaraspor Baskani ise "Havuzda adalet yok" demis.
Esitlik matematiksel, basit bir kavramdir. Dogrulugu kolayca test edilebilir: Iki sayi birbirinin ya aynisidir ya da degildir. Fenerbahce'nin havuzdan aldigi gelirler Diyarbakir'in aldigi gelirle ayni ise havuz gelirlerinin dagitiminda esitlik vardir. Peki esit dagilim adil midir?
Adalet (felsefi detaylarina girmeyecegim) ise herkesin hak ettigini almasidir. Havuzda adalet olabilmesi icin Nihat Ozdemir'in dedigi gibi "Bugün 3 İstanbul takımı ve Trabzonspor'u düşündüğümüz zaman diğer kulüplerden gerçekten farklı katkı yapıyoruz. Bu herkes tarafından bilinmektedir. 4 takım olarak 34 maçımız birden yayınlanıyor. Biz bu kadar katkı sağlıyorsak bu havuza, sağladığımız katkı oranında payımızı almamız gerek." bir duzenlemenin olmasi gereklidir. O yuzden yukariya Fenerbahce'nin resmini koydum, en mantikli aciklama onlardan gelmis. Haa, diger kulup baskanlari da adilin ne oldugunu biliyor ama islerine gelmedigi icin "laga luga" yapiyorlar.
Adalet esitlikten daha onemlidir, ekonomideki gelir dagilimi esitlik ilkesini degil, adalet ilkesini gozeterek degerlendirilmelidir. O yuzden "Gini katsayisi" oyle cok onemli bir sey ifade etmez, gelir dagiliminin esit olup olmamasi ekonomik verimlilik acisindan onemli degildir. Onemli olan cok calisanin cok fazla gelir almasi, boylece cok calismanin tesvik edilmesi. Sistem insanlari okumaya, ogrenmeye ve calismaya tesvik etmeli, kostek olmamalidir. Ne zaman devlet serbest piyasa kurallarinin disinda bir taraftan alip diger tarafa verirse, bu kendiliginden isleyen tesvik sistemini baltalamis oluyor.
2 Yorum Var.:
Adalet ve eşitlik gerçekten de bahsettiğiniz gibi birbirine epey karıştırılan iki kavram.
Adalet de ikiye ayrılır.Birincisi USULİ ADALET,ikincisi SOSYAL ADALET.Başta aydınlarımız olmak üzere toplumun geniş bir kesiminde zengin ve fakirin arasındaki uçurum bize hep "Adaletsizlik" olarak gösterilir.Niyetler tam olarak o olmasa bile bu çok sinsi bir kandırmacadan ibarettir.
Gerçek adalet usuli adalettir.Şayet birileri zor kullanmadan,hırsızlık yapmadan tamamen karşılıklı rızaya dayalı alışverişlerinde bir gelir elde etmiş ve çoğu insandan daha zengin olmuş ise buna adaletsizlik demek aslında gerçek adaletsizlik olur.
Örneğin Bill Gates Konya'daki sokak dönercisinden daha zengindir.Bu ille de ortada bir adaletsizlik olduğunu mu gösterir? Yoksa insanlığa diğer insanlardan daha fazla faydası dokunduğunu ve buyüzden daha zengin olduğunu mu gösterir?
Sizin gibi kalemlerin internette olması ne kadar güzel.Kendimi bu alemde yalnız sanardım.Yanılmışım...
İyi ki varsınız da, sayenizde farklı şeyler de okuyabiliyoruz.
Herşey çocukluktan başlıyor... Robin Hood hikayelerini çocuklara ballandıra ballandıra anlatıyoruz, o çocuklarda büyüyünce malum...
Yorum Gönder