Tekstil Sektorunde Derinlesen Kriz ve Cikis Yollari

Hurriyet tekstilcilerin yaptigi "tekstil sektorunde derinlesen kriz ve cikis yollari" konulu seminerle ilgili bir haber yapmis. Bu tur toplantlilarda konusulanlari takip etmek hem ekonomide neler oldugunu ogrenmemizi sagliyor hem de iyi bir egitim araci olarak da kullanilabilir. Simdi haberden kesitler alip tartisacagim. Unakitan konusmasinda kacan sicak para icin "girerken iyi de cikarken mi kotu?" demis. Dogru demis, ortada bir ekonomik faaliyet var ise faaliyete taraf olan her iki parti icin de fayda vardir: yani alan razi satan razi. Sermaye hareketlerine kisitlama getirmek gibi bir yanlisin icerisine girerseniz normalde gelecek olan sermaye de ulkeye bastan hic gelmez.

Ikinci olarak Unakitan "Bu ulkeye yapilacak en onemli hizmet ozellestirmedir, bundan adimin Kemal oldugu kadar eminim" demis. Gittim nufus dairesine kontrol ettim, Unakitan'in ismi gercekten Kemal'mis, yani soyledikleri dogru. Hatta bu dogrulugundan oturu ben de ona ayrica Mustafa ismini koymak istiyorum, yani bundan sonra adi Mustafa Kemal Unakitan olsun. Ben dusuk vergi ve kucuk devlet taraftari oldugumu her firsatta soyluyorum zaten.

Unakitan tekstilcilerin sikayetlerine de soyle yanit vermis: "Bankacılara ‘siz tekstilcilere yamuk bakıyor muşsunuz’ dedim. Onlar da bana, ‘Bir yandan öldük bittik diye dert yanıyorlar, bir yandan da kredi istiyorlar’ dedi. Siz de artık eski usulleri değiştirin". Tekstilciler "uyanik" ya devlete her firsatta sizlaniyorlar, ondan sonra da piskin piskin kredi istiyorlar. Bankacilar salak mi ki size kredi versin?

Halit Narin de bankacilari kara doymamakla, dag gibi kar yapmakla suclamis. Demek ki bankacilar dogru yolda, risklerini kontrol edip dogru kisilere kredi vermesini ogreniyorlar. Tekstilcilerimiz de keske kafalarini calistirip kar etmesini bir ogrenselerdi daha guzel olurdu. Basarili olmak ne zamandir suc oldu? Bankacilik sektorunde tekel mi var?

Halit Narin Turkiye'den sokulmus ve sokulecek fabrikalarin Hindistan ve Banglades'e gittigini soylemis. Demek ki akli basinda bir kac tane tekstilci de varmis Turkiye'de. Allahin salaklari bir yandan yabanci sermayenin ulkemize girmesine laf ediyorsunuz, milliyetci kesiliyorsun, ote yandan baska ulkelere giden sermayedarlara laf ediyorsunuz. Hangisi dogru bir karar verin once? Bir insan bu kadar mi kendisiyle celisir yahu?

Narin ayrica "Türkiye’de kapasitesi yüzde 30-40’dan fazla çalışan fabrika kalmadı. Her toplantımızda bir arkadaşımız fabrikayı kapadım diyor" demis. Fabrikasini kapatan yarim akilli, kapatacagina Hindistan'a tasi; fabrikasini yuzde %30 kapasiteyle calistiran ise Deli Dumrul, tekstil sektorundeki verimliligin neden azaldigi simdi daha iyi anlasiliyor. Tekstilciler is yapmasini bilmiyormus, o yuzden. Narin fabrikalarin kapanmasindan dolayi issizligin arttigini soylemis. Sana ne, sen kendi isine baksana. Akli sira duygu somurusu yapip devletten (vatandaslardan) istihdami "arttirdigi" icin tesvik alacak.

Son olarak Rifat Hisarciklioglu "Cin, hammadde fiyatlari ve doviz kurlari yuzunden bugun tekstilde karsilastigimiz sorunlarla yarin televizyon ve elektronik uretiminde karsilasacagiz" demis. Dogru sonuca ulasmis, yanildigi bir nokta su: Dunyada hammadeyi pahaliya bir tek biz mi aliyoruz. Bu futbolcularin "saha cok bozuktu o yuzden kaybettik" demesi gibi birsey, sanki rakip takim baska sahada oynadi.

Sadece maliyet bazli uretim yaparsaniz olacagi budur, kazandiginiz uc-bes kurusla teknoloji uretmezseniz yarin pazari sizden daha ucuza calisan baska bir ulkeye kaptirirsiniz. Iki kere iki dort, bu kadar basit.

Fraktallar
Fraktal nedir?

0 Yorum Var.: