Arbitraj Nedir Broker Nedir Altın Yorumları Portföy Nedir Petrol Fiyatları Nükleer Santraller
Resesyona ek olarak bir de ekonomik depresyon diye bir kavram vardır. Ülkemiz bu kavramla en son 1978-1980 döneminde karşılaşmıştı. Ondan önce de -yanılmıyorsam- İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşadığımız bir dönem var ki, o yılları yaşayanlardan dinlemenizi tavsiye ederim. 2008’in üçüncü çeyreğinde başlayan ama varlığı Ekim-Kasım aylarına kadar farkedilmeyen son depresyon sırasında ben Turkishtime’da yazdığım bir yazıda ülkemizin çok derin bir küçülmeden geçtiğini belirten ilk yazarlardandım. Nisan ayının başına kadar hükümetin 2009 için büyüme tahmini %4 idi. Yani kriz esnasında en hızlı büyüyen ve krizi karlı kapatan ender ekonomilerden biri olacağımız öngörülüyordu. Ancak seçimlerden sonra 2008’in son çeyreğinde ekonomimizin %6,2 hızla küçüldüğü açıklandığında bir çok kişi resesyon içerisinde olduğumuzun farkına varabilmişti. Oysa Nisan ayında ekonomimiz resesyondan çıkmaya başlamıştı bile.
Özetle ekonomimizin resesyona girdiğinin resmi olarak söylenmesi 9 ay gecikmeyle gerçekleşmişti. Resmi açıklama yapıldığı zaman ise resesyondan çıkmaya başlamıştık bile. Bugün hala bir çok köşe yazarı “pozitif büyüme rakamları” görebileceğimizden söz ediyor. Ekonomimiz 9 aydır büyüyor, bu kişilerin mevsimsel düzeltmelerden haberleri yok. İşte ülkemizde resesyon böyle bir şeydir. Gelir geçer, ondan sonra resesyon geliyor mu, resesyon ne zaman bitecek tartışmaları yaşanır.
1 Yorum Var.:
resesyonun başladığı dönemsel veriler ile ne kadar geç anlaşılırsa, sona erdiği de aynı veriler ile ve aynı gecikmeyle deşifre olur.
Aydınlatmamız gereken resesyonun tespiti veri ile mi yoksa gerçek hayattan fotoğraflar ile mi yaptığımız.Böyle zamanlarda kime sorsanız şikayet eder, mikrofona konuşanlar esnaftan tutun da sanayiciye oda temsilcilerine kadar herkes durgunluktan yakınır.Ancak aynı sızlanmalar işlerin iyi gittiği zamanlarda da yapıldığından inandırıcı da olmaz.
Netice olarak gerek rakamlardan gerekse de gerçek yaşamdan ekonominin ne zaman resesyona girdiğini ve çıktığını sağlıklı olarak tespit edemeyiz ancak bu durumu bahane edip işçi çıkaran,çalışanına zam yapmayan ve devletten yardım bekleyen işveren olayın baş aktörüdür.
Yorum Gönder