"Zannedildiğinin aksine, askeri hükümetler ve koalisyon hükümetleri döneminde düşük büyüme hızlarıyla karşılaşmıyoruz. Örneğin, son yıllardaki en yüksek büyüme hızımız yüzde 7.7 ile 1971-1973 arasındaki askeri hükümet zamanındaydı. Bu büyüme hızı, AKP döneminin üzerinde. 1974-1977 koalisyon hükümeti yüzde 5.6; 1992-1995 koalisyon hükümeti yüzde 3.9 ve 1996-1999 koalisyon hükümeti yüzde 5.4 büyüme oranı sağladı. " Yaman Törüner, Milliyet Gazetesi, 0.9.06.2007
Zannedildiginin aksine 4 islem yapmak gorundugu kadar zor degildir. Dogru rakamlar soyle olacakti:
1971-1973 ..... %5.4
1974-1977 ..... % 6.7 *
1992-1995 ..... %3.9
1996-1999 ..... %3.1
2003-2006 ..... %7.1
Bu arada 1974-77 arasi tek bir koalisyon hukumeti yoktu, toplam 5 hukumet gorev yapti. Eger bu donemin geri kalanini, yani 1978-80 arasini cinlik yapip bir kenara atmaksak goruruz ki 1974-80 arasinda toplam 7 hukumetimiz olmus ve ortalama buyume hizi %3.6.
- CHP-MSP koalisyonu: Ocak 74 - Kasim 74
- Azinlik Hukumeti: Kasim 74 - Mart 75
- AP-MSP-MHP koalisyonu: Mart 75 - Haziran 77
- CHP azinlik hukumeti: Haziran 77 - Temmuz 77
- AP-MSP-MHP koalisyonu: Temmuz 77 - Ocak 78
- CHP-Bagimsizlar koalisyonu: Ocak 78 - Kasim 79
- AP azinlik hukumeti: Kasim 79 - Eylul 80
Yurtdisindaki vatandaslarimizin MB'da actigi doviz hesaplarinin miktari 16 milyar$ civarindadir. Bunlara odenen dolar faizi %2.75'dir.
14 milyar dolar bankalarin doviz hesaplari karsiliginda MB'na yatirmak zorunda olduklari zorunlu karsiliklardir. Bunlara odenen faiz %2.53'dur.
12 milyar dolar Hazine tarafindan tutulmaktadir. Bunlara faiz odeniyor mu bilmiyorum.
Kalan 24 milyar dolar MB'nin net doviz posizyonudur. Turk lirasi vererek piyasadan cektigi dovizin miktaridir. Maliyeti sifirdir. Daha sonra API operasyonlari 7 milyar lirayi geri cekince yillik 1.4 milyar faiz oduyor ya, bu demektir ki dolar cinsi olarak 24 milyar $ icin aslinda %4 faiz odenmis demektir (1.4/1.35 /24 = 0.04).
Yani neymis? MB'nin rezervlerinin MB'na maliyeti agirlikli ortalama olarak aslinda %2.7 imis. Bu parayi %4.5 ile Amerika'ya verince aslinda kar edermis.
Peki o zaman diyeceksiniz ki Turkiye'de 100 milyar dolardan fazla para yok mu? Bu para aslinda Amerika'ya verilmis dusuk faizli borc olmuyor mu?
Evet oluyor. Ama bunu yapan bankalarimiz veya MB degil. Bunu yapan parasini dolarda tutan Turk halki. Kizacaksaniz gidin ona kizin.
Arbitraj Nedir Broker Nedir Altın Yorumları Portföy Nedir Petrol Fiyatları Nükleer Santraller Sosyalist Nedir
"Yunanistan'dan gelen bir emeklilik fonu 2003 Mart ayında Türkiye'de 1 milyon dolar satmış ve karşılığında hazine bonosu almış. Kur 1.30'lara gelince pozisyonunu kapatmış veya hâlâ pozisyonunu koruyor. Kur farkı ile dolar bazında getirisi o günden bugüne yüzde 100 seviyesinde... Bu kazancı ile de kendi katılımcısı olan Yorgo'nun maaşını ödemiş. Bu paranın dolar bazında elde ettiği yüzde 100'e yakın getiri nereden geliyor?" Yigit Bulut, Referans Gazetesi, 09.06.2007
Alcak Yorgo! Hadi parayi kazanan Azerbeycanli Rustem olsaydi neyse, ama isin icine Yorgo, Hans, hatta hatta Agop olursa hir cikar.
Bu %100 getiri kimin cebinden cikmis anlatayim.
Bir kere gercek rakam %100 degil, % 181.
Yigit Bulut, muhtemelen hesabini (tabii eger yapmissa) 2004'de yapmis. Ondan sonra hep ayni yazilari yazdigi icin (hala 2004 butce rakamlarini kullanmasi gibi) %100 rakami o gun bugun ayni kalmis.
%181 getirinin 19 puani liranin deger kazanmasindan, 135 puani ise faizden geliyor (ikisinin toplami 181 etmiyor, cunku burada bilesik faiz hesabi yapiyoruz: (1+1.81)/(1+0.19)-1=1.35)
Hazine'nin, yani
vergi veren vatandasin cebinden cikan faiz orani 4 senede %135. Bu zaman zarfinda enflasyon % 47 olduguna gore, gercekte odedigimiz faiz %60 ( = (1+1.35)/(1+0.47)-1=0.6).
Demek ki Yorgi'nin kazandigi %181 getirinin 60 puani benim cebimden cikmis. Bu da yillik %12;ye denk geliyor.
Peki geri kalan 121 puan kimin cebinden cikti?
Yorgi'den Mart 2003'de kim dolar alip Mayis 2007'de tekrar dolar satmissa onun cebinden cikti. O "yatirimci" siz misiniz? 2003 'de dolar alip, 2007'de dolar sattiniz mi? Almadiniz mi? O zaman sizin cebinizden cikan 60 puandir.
Dolar bazinda maliyet hesabi olmaz. Neden? Cunku devlet vergiyi dolar cinsinden degil yerli para cinsinden toplar. Eger yarin dolar 1 liraya dusse, Yorgi'nin kazanci yuzde onyuzbine ciksa bile bu degismez.
"Türk bankalarının ortalama fon maliyetleri yaklaşık yüzde 12 olup ABD bankalarından yaklaşık yüzde 8.5 fazladır. Buna rağmen, Türk bankaları dövizlerini yaklaşık yüzde 4 ve Merkez Bankamız da yaklaşık yüzde 3 zararla yabancı bankalara yatırırlar. Yabancı bankalar, kendi ülkelerindeki fonlar aracılığı ile gelip, bizim paramızın bir bölümünü bizim borsamıza, bir bölümünü de bizim Hazine bonolarımıza veya tahvillerimize yatırırlar. IMF sayesinde, kur riskini garanti ettiklerinden yüzde 22 civarında faiz alırlar. " Yaman Toruner, Milliyet Gazetesi, 02.06.2007
Birincisi, madem IMF'nin kur garantisi var, neden mali mulku satip, dolar borclanip, lira faizine parayi yatirmiyorsunuz Yaman Bey? Elinizden tutan mi var? Buyrun.
Asil konu ise soyle. Bankalar yurtdisindan faizi
LIBOR uzerinden alirlar. LIBOR, London Interbank Offered Rate anlamina gelir. Londra'daki itibarli bankalarin kendi aralarinda borc vermede kullandiklari faiz oranidir. Turk bankalarinin riski, Londra bankalarindan fazla oldugu icin LIBOR uzerine faiz primi konur. Su anda 1 senelik LIBOR %5.8 civarinda olduguna gore (
grafik) ve Turk bankalari genellikle LIBOR + 0.6 ile borclandiklarina gore (bakiniz
1,
2) dogru hesap neymis? 5.8+0.6=6.4.
Esas konuya donersek, bankalar %4 veren Amerikan tahvillerine yatirim yapmak icin %6.5 ile disaridan borclanmazlar. %18 ile Turk lirasi mevduat hic toplamazlar.
Disaridan kaynak saglamanin amaci, bu parayi
kredi olarak iceride kullanmaktir. Lira uzerinde verilen krediler %20'nin uzerinde, dolar uzerinden %8'in uzerinde faiz birakir. Boylece bankalar kar ederler. Nitekim, yurt icinde kredi talebi kesilince, disaridan borclanma da kesiliverdi (Ocak-Nisan arasi 2006'da bankalar 3.5 milyar dolar kredi almislardi. 2007'de 1.2 milyar dolar aldilar). Tesaduf mu? Degil. Eger iceride bu faizi veren yoksa, bankalar da disaridan faizle borclanmazlar. Ayni sekilde, iceride toplanan mevduat kredi olarak plase edilemiyorsa, Hazine kagitlari alirlar. Bakarsaniz hazine faizi, gecelik faizin altina inivermis.
Peki ya Merkez Bankasi? Merkez Bankasi, rezerv biriktirmek icin borc almaz. Olsa olsa IMF'den yardim alir. O da en son Aralik 2001'de olmus. Merkez Bankalari dogrudan piyasa mudahelesi ile doviz toplarlar. Karsiliginda piyasaya banknot surerler. Bu isin MB'na maliyeti, banknot matbasini calistiran iscilere odenen maasi ve kagit masrafini bir kenara koyarsak, sifirdir. Ancak eger piyasaya cok miktarda para surerlerse, enflasyona sebep olacagindan bu paranin bir kismini borclanarak piyasadan cekerler. Buna Acik Piyasa Islemler denir. Borclanma sonunda tabii bir faiz oderler.
Mayis 2007 itibari ile MB'nin piyasadan topladigi para 7 milyardir. Buna %19 faiz verse, yillik faiz masrafi 1.4 milyar lira olur.
MB'nin brut rezervi 66 milyar dolardir. Bu para 4 kaynaktan gelir:
- Yurtdisinda yasayan vatandaslarimizin MB hesabinda actiklari doviz hesaplari.
- Bankalarin doviz cinsi zorunlu karsiliklari
- Hazine'nin dolar olarak MB hesabinda tuttugu mevduat
- Diger
Read More!