Ilginc Konular etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ilginc Konular etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Sigara Savaslari: Avustralya Cephesi

Avustralya hukumeti sigara ureticilerinin asil topugunu bulmus olabilir. Avustralya'da hukumet Temmuz 2012'den itibaren butun sigara ureticilerini zeytin yesili uzerinde markaya ait hicbir sey bulunmayan ve sigaranin korkunc zararlarina dair fotograflarla bezenmis kutularda satis yapmaya zorluyor. Bu rengin secilme sebebi de  bilimsel arastirmalarda sigara bagimlilarina en az cekici gelen rengin zeytin yesili olmasi. Daha once paketlerin uzerinde korkunc resimler yayinlanmasina pek takilmayan sigara ureticileri ise infialde. Bir bildikleri olmali. Zira bloomberg'in bir makalesine gore sigara paketlerinden yuzumuze bagiran kanserli akciger, dudak, cilt, falan fotograflarinin bir ise yaradigi yok aksine klinik deneylerde gorulmus ki bu fotograflari goren tiryaki efkarlanip sigaraya sardiriyormus.

Avustralya devleti yasal dayanagimiz var, ureticileri boyle paketlerde satis yapmaya zorlayabiliriz diyor. Avustralya'da sigara kullanimi yari yariya azalmis olsa da gorunen o ki hukumet daha fazlasini basarmak istiyor. Ote yandan da sigara ureticileri bu yasanin ticari ve telif haklarina saldiri oldugu gerekcesi ile milyon dolarlik karsi atakta. Hatta bir de internet sitesi hazirlamislar, yasaga karsi imza topluyorlar. Boyle bir yasagin kara borsa yaratacagini dusunuyorlar. Dikkatinizi cekerim satis yasagi yok, sadece paket degisiyor. Ama sigara paketi sigara sirketlerinin reklam yapabildigi son yer. Bu nedenle belden yukari ya da asagi, tum gucleriyle savasacaklar gibi.

Logo yok, reklam yok.
Belden asagi demisken, Imperial Tobacco gecen ay bir medya kampanyasi baslatti, No Nanny State (Dadi Devlete Hayir):

"Sigara tiryakisi olabilirsiniz, ya da olmayabilirsiniz. Her iki durumda da  sigaranin sagliga zararlarini biliyorsunuzdur. Su anki paketler bu zararlari fazla fazla sergiliyor. Simdi hukumet paketlerdeki tum marka ve logolari kaldirip bu resimleri paketin yuzde 75'ini kapsayacak hale getirmek istiyor. Gorunen o ki hukumet sizin kendi kararlarinizi kendinizin verebileceginize inanmiyor. Her gecen gun, daha fazla sekilde hukumet bize ne yapmamiz ve ne yapmamamiz gerektigini soyluyor. Her ne kadar bircok kural toplum icin iyi olsa da, kural koymanin da bir siniri olmali."


Read More!

Soframizdaki yeri pilav ve cigaradan sonra gelen

Yeni yapilan bir ankete gore dost ve kardes ulke Endonezya'da sigara, pirincten sonra alt gelir grubunun en cok para yatirdigi urunmus. Jakarta Post'un haberine gore sehirde yasayan alt gelir grubuna ait ailelerin gelirlerinin yuzde 25'i pirince giderken (Guneydogu Asya'da pirinc = bizdeki ekmek), yuzde 8'i sigaraya gidiyormus. Bu oranlar koylerde yasayan alt gelir grubu icin yuzde 33 ve yuzde 6.3 imis.

Anketin en ilginc bulgularindan biri de bu ailelerin sigaraya cocuklarinin egitiminden cok daha fazla oncelik veriyor olmalari. "Burada cocuklar ilkokul caginda sigaraya basliyor. Boyle birseyi baska hicbir ulkede goremezsiniz" demis Endonezya Bilim Enstutusunden biri (Efendim yeterince uzaga bakmamissiniz demek ki). Bizde de alt gelir grubunun sigaraya harcadigi paranin oran olarak Endonezya'dan az oldugunu hic sanmiyorum. Var mi acaba boyle bir anket?

Gelismis ulkelerde sigara kullanimi hizla dustugu icin sigara ureticileri haril haril gelismekte olan ulkelerde reklam yapiyor. Bu reklamin da meyvelerini topluyorlar demek ki. 300 milyon nufuslu Endonezya da ornegin, sigara kullanimi 90li yillardan beridir yuzde 47 artmis.  
Read More!

Tutuklu ve hükümlü sayısı ve dağılımı

Türkiye'deki tutuklu ve hükümlü sayısı,dağılımı ve yıllara göre artisi:
Bu siralar herkes tutuklu,hukumlulerden bahsederken,bende merak edip,Turkiyede (31/12/2010 itibari ile) cezaevinde bulunan kisilerin mevcudu ve dagilimina bakmak istedim,daha sonrada 1999 dan bugune kadar durum nasil gelismis oldugunu gormek istedim.

Cezaevlerinde bulunan kisilerin sayisinda epey bir artis gozleniyor. Hukumlu ve tutuklu sayisinda 1999 daki rakama gore %75 in uzerinde bir artis gozukuyor.Rahsan Hanim affida pek fazla ise yaramisa benzemiyor.En iyisi ilgisi olan tablolara bir goz atabilir.

31/12/2010 itibariyle tutuklu ve hukumlu sayilari





TUTUKLU....HÜKMEN.TUTUKLU...HÜKÜMLÜ...TOPLAM(31/12/2010)
34248.......... ......21330............... 65236........ 120814
















Hukmen tutuklu
;tutuklu yargılanan sanığın yerel mahkemede hüküm verilmesi üzerine karar kesinleşinceye kadar olan zaman diliminde almış olduğu sıfat. karar kesinleşince hükümlü yani mahkum olunur.
kaynak http://www.uludagsozluk.com/k/h%C3%BCk%C3%BCm%C3%B6zl%C3%BC/

1999 yilindan gunumuze kadar olan hukumlu(Toplam/H) ve Tutuklu(Toplam/T) sayilari

Yillar
TOPLAM /H
TOPLAM /T
GENEL TOPLAM
%Hukumlu
%Tutuklu
1999
42665
26099
68764
62.05%
37.95%
2000
24855
24657
49512
50.20%
49.80%
2001
27541
28068
55609
49.53%
50.47%
2002
30879
28550
59429
51.96%
48.04%
2003
32715
31581
64296
50.88%
49.12%
2004
26010
31920
57930
44.90%
55.10%
2005
24858
31012
55870
44.49%
55.51%
2006
26336
43941
70277
37.47%
62.53%
2007
37608
53229
90837
41.40%
58.60%
2008
45207
58028
103235
43.79%
56.21%
2009
56581
59759
116340
48.63%
51.37%
2010
65236
55578
120814
54.00%
46.00%
Aflarla ilgili bilgi alip,rakamlari ona gore yorumlamak isteyenler icin :http://tr.wikipedia.org/wiki/Rah%C5%9Fan_aff%C4%B1#cite_note-3
2005 den 2010 a kadar Toplam tutuklu ve hukumlu sayisinda 100% un uzerinde artis var.
2010 daki hukumlu ve tutuklu sayisi ise 1999 daki rakama gore%75 in uzerinde bir artis gosteriyor.
Toplam tutuklu,toplam hukumlu ve Genel Toplam olarak uclu grafik asagidadir










Degerler ; Adalet Bakakanliginin http://www.cte.adalet.gov.tr sitesinden alinmisdir.
ilgili yazilar;
Haberden Köşeye


What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
How to Profit Legally From Illegal Insider Trading
Insider Trading in Germany
Inside Information About the Massive Insider Trading Probe Read More!

Amerika'nin En Mutlu Eyaletleri

Mutlulukla ilgili arastirmalar yapilirken genellikle anketlere basvurulur. Anketler ise en guvenilmez veri toplama yontemlerinden bir tanesidir. Mesela anketlerde kadinlar kilolari oldugundan daha az, boylarini ise oldugundan daha fazla soyluyorlar. Simdi gidip siz bu insanlara "nasil mutlu musunuz, hayatinizdan memnun musunuz" seklinde soru yoneltilseniz bu insanlar size yine yalan soyleyerek olduklarindan daha mutlu/memnun olduklarini soyleyeceklerdir. Ozellikle kirsal kesimlerde yasayan insanlar sehirlerde yasayan insanlara kiyasla anketlerde iyimser olmaya daha meyilliler.

En son anketler kullanilarak yapilan bir arastirma Amerika'daki en mutlu eyaletin Mehmet Okur'un yasadigi Utah eyaleti oldugunu ortaya koymus. Utah dedigin Allah'in dagi, icerisinde bir cok Mormon dindarin yasadigi kirsal bir eyalet.Amerika'nin en mutlu eyaleti olmasi pek mantikli gelmiyor. Amerika'daki intihar istatistiklerine baktigimiz zaman Utah eyaleti en yuksek intihar olan 9. eyalet. Biz insanlarin davranislarinin sozlerinden daha gecerli oldugunu dusunuyoruz. O yuzden de intihar oranlarina bakarak Amerika'nin en mutlu eyaletlerini belirledik. Ilginc bir sekilde listede ilk 10'a giren eyaletler kisi basina servetin en yuksek oldugu eyaletler ayni zamanda.

Bu konuyla ilgili diger detaylari 10 Happiest (Least Depressed) States in America baslikli yazidan okuyabilirsiniz. Read More!

En Hizli Buyuyen Eyaletler

Amerika'da universite secen bir cok Turk ogrenci hangi eyaletlerdeki universiteleri secmesi gerektigini bilmiyor. Amerika'da egitime gelenler en azindan bir sureligine mezun olduktan sonra calismak istiyor. Boyle amaci olan bir kisinin Alabama'da veya Louisiana'da universiteye gitmesinin bir anlami yok. Ya da cok kucuk bir sehirdeki universiteye de gitmesinin bir anlami yok. Buralardaki universitelere genellikle digerlerinden biraz daha ucuz olabilir ama dikkat etmeniz gereken en onemli sey okudugunuz sehirde alaninizda is imkanlarinin olmasidir. Ayrica oturdugunuz sehirin ekonomisinin hizli buyuyor olmasi da onemlidir. Ekonomisi hizli buyuyen bolgelerde genellikle eleman acigi olur, is bulmak daha kolaydir.

Amerika'da hangi eyaletler son 10 yilda cok hizli buyumusler merak ediyorsaniz Top 20 States With the Highest Income Per Capita Growth Rates baslikli Insider Monkey yazisini okumanizi oneririz. Read More!

Flas Haber: Teknolojinin Gucu

Simdi sizlere teknolojinin gucunu gosteren flas bir haber gececegim. Az once Radikal gazetesinin ekonomi bolumunde Kablosuz Modemin Sok Etkisi baslikli bir haber gordum. Haberde Hollanda'da yapilan bir arastirmada modemlerin yaydigi radyasyonun oradaki agaclar uzerindeki olumsuz etkisinden bahsediyordu. Eee, ne var bunda diyeceksiniz. Bunda bir sey yok. Haberin icerisine bir de resim koymuslar yan tarafa ekran ciktisini koydum. Resimdeki agac Amerika'daki agaclara o kadar cok benziyor ki anlatamam.

Amerika'daki -ozellikle New York'taki- agaclar sonbahar gelince sari-turuncu-kirmizi renge boyanirlar. Abartmiyorum, gercekten yapraklari kipkirmizi olan agaclar vardir. Gozleriniz sonbahar boyunca bayram eder. Radikal'deki resimde Amerikan agacina ek olarak parkin icerisinden gecen dar asfalt yok ve yolun kenarinda da dikili cesme var. Ayni bizim Central Park'takiler gibi diye icimden gecirdim. Yani Radikal Hollanda'da agaclari etkileyen bir haberden bahsederken gitmis Amerika'dan bir agacin resmini yaziya koymus diye dusundum.

Bu benim dusuncem ama kanitlayabilir miyim dersiniz? Internette milyarlarca resim arasindan ben Radikaldeki resmin nereden alindigini, nerede cekildigini nasil bulabilirim ki? Cevap basit.

TinEye isimli bir arama motoru. Resminizi siteye yukluyorsunuz veya resmin internet adresini giriyorsunuz ve o resme benzeyen tum resimleri karsiniza cikariyor. Ben de radikal'deki resmin adresini bu arama motoruna yukledim ve karsima resmin orijinal adresi cikti: iste burada.Resmin yaninda da copyright hakkinin Tatiana Grozetskaya isimli kadina ait oldugu New York'ta bir parkta cekildigi bilgisi var. Teknoloji nelere kadir degil mi?

Turkiye'de kac kisi internetteki resimlerin de copyright kapsamina dahil oldugunu, bu resimlerin izinsiz ve ucret odemeden alinamayacagini biliyor? Goruyorsunuz resimlerin orijinal kaynagina nasil saniyeler icerisinde ulasilabiliyor.

Bu yaziyi begendiyseniz twitter'da, friendfeed'de veya facebook'da paylasin. Insanlar da yeni bir sey ogrenmis olurlar.

Not: Bu yazinin sponsoru insider trading veri hizmeti veren Insider Monkey sitesidir. Read More!

Amerika'nin Yonetim Sisteminin Abukluklari

Amerika'da her sey sistemler uzerinden yurur. Amerika'ya ilk geldigim zaman insanlar neredeyse ellerini kollarini sallaya sallaya ucaklarin kapisina kadar yolcu olmamalarina ragmen gidebilirlerdi. Cok sasirmistim. Sistemlerini ilk boyle kurmuslardi ve bir daha da degistirme geregi duymamislardi.

Sonra 11 Eylul saldirilari gerceklesti. Sistemin aciklari ortaya ciktigi icin guvenlik onlemlerini de arttirdilar. Artik bileti olmayan ucagin kapisina kadar gidemiyordu. Sadece yolcular ciddi aramalardan sonra iceri girebiliyorlardi.

Bir kac ay sonra Ingiliz ayakkabi bombacisi ortaya cikti. Amerika'daki sistem de hemen degisti. Artik iceriye girerken ayakkabilarinizi da cikarmak zorundaydiniz.

Bundan bir muddet sonra su sisesinde patlayici sokan baska bir terorist yakalandi. Artik havaalanina girerken yaninizda su, sampuan gibi hacmi 90 ml'nin uzerinde olan sivilarla giremiyordunuz.

En son gecenlerde baska bir terorist donunun icerisine sakladigi bombayi patlatamadan yakalandi. Simdi ne mi oldu? Havaalanlarinda artik 7'den 70'e herkesin uckurunu avuclamaya basladilar. Yukariya gecen hafta 3 yasindaki bir cocuga yapilan aramanin resmini koydum (Kaynak: Youtube, link koymuyorum nasilsa seyredemiyorsunuz).

Bundan sonra ne olacagini dusunmek bile istemiyorum ama yine de soyleyeyim. Teroristin bir tanesi ayni kokain ve eroin kacakcilarinin yaptigi gibi rektumuna patlayicilari sokarak ucaga binerken yakalanacaktir. Buna tepki olarak Amerikan sisteminin ne tur bir cozum getirecegini siz soyleyin, benim soylemeye dilim varmiyor.

Bu konuya teget gecen The Underwear-Bomber Insiders: Why Insiders Should Be Required to Report All of Their Transactions baslikli bir yazi yayinladik. Ilgilenenler okusun. Read More!

Oprah Etkisi

Amerika'da kimsenin dil uzatmadigi iki kisi varsa bunlardan bir tanesi Warren Buffett digeri de Oprah'dir. Oprah Amerika'daki dusuk ve orta gelirli bayanlar tarafindan 25 yildir izlenen talk show sahibesidir. Servetinin bir milyar dolari astigi soyleniyor. Yani bu isten servet yaratan nadir kisilerden bir tanesidir.

Oprah'in elinin dokundugu urunler, sirketler ve kitaplar satis rekorlari kirar. Oprah senede bir kez de "en sevdigim urunler" baslikli bir bolum yapar ve en cok sevdigi urunlerden olusan bir paketi programi canli izleyen kisilere verir. Iste bu seneki programda da reklami yapilan urunleri ureten sirketlerin bir listesini cikardik ve Oprah Effect: 10 Stocks Benefitting From Oprah’s Endorsement baslikli bir yazida sizlerle paylastik. Bizim Ekonomi Turk kitabini Oprah okurlarina "alin" deseydi muhtemelen 2-3 milyon tane satardik mesela. Oprah etkisi o derece buyuk. Neyse yukaridaki linki kullanarak yazinin tamamini okuyabilirsiniz. Read More!

Kacak Gocmenler Hangi Eyaletlere Giderler

Amerika'da 11 milyon kacak gocmen var. Ozellikle issizligin %9,6 gibi yuksek bir rakama ulasip bir turlu asagi inmemesiyle kacak gocmenlere kafayi takan insanlarin sayisi herhalde 111 milyona ulasmistir.

Amerika'da kacak gocmenlerin yogun olarak yasadigi 10 eyaleti merak ediyorsaniz 10 Best and Worst States for Illegal Aliens baslikli yaziyi okuyun. Read More!

Amerika'da Obezite'nin Tehlikeli Hizlarda Artis Gosterdigi Eyaletler

Amerika'da obezite orani resmi istatistiklerde %27 civarinda gorunurken, daha tutarli olcumlerin yapildigi ozel istatistiklerde %34 olarak gorunuyor. Resmi obezite istatistiklerinin daha dusuk olmasinin sebebi insanlarin boyunu ve kilosunu olcmek yerine sadece beyan ettikleri rakamlari kullanmasi. Ozel istatistikler insanlarin boyunu ve agirligini olcerek obezite oranlarini hesapliyor.

Obezite son iki yildir ulke genelinde ufak bir miktarda artmis vaziyette ama bazi eyaletlerde tahmin edebileceginiz uzere bu artis hizi ortalamanin cok uzerinde tehlikeli hizlarda seyrediyor. Bu eyaletlerin listesini merak eden okuyucular 10 States Where Obesity Rates Are Skyrocketing baslikli yaziyi okuyabilirler.

Diger Insider Monkey Yazilari:
What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
Insider Trading in Netherlands
Insider Trading Returns Read More!

Obezite (Obesity) Istatistikleri

Amerika'daki obezite istatistikleri hakkinda cok guzel bir yazi hazirladik. Obezite simdi Amerika'nin en buyuk sorunlarindan bir tanesi ama dunyanin geri kalani da Amerika'yi bir 10-15 yil geriden takip ediyor. Eskiden zayifligin problem oldugu ulkelerde simdi yavas yavas obezite (obesity) problem olmaya basliyor.

Bu konuda insider monkey blogunda yayinlanan Top 10 States With The Highest Obesity Rates in America basligini tasiyan yaziyi okuyabilirsiniz.

Diger Insider Monkey yazilari:
What is Insider Trading Anomaly
Recent Academic Studies on Insider Trading
Insider Trading in Netherlands
Insider Trading Returns
Definition of Insider Trading Read More!

Amerika'da Kacak Gocmenlerin Terk Ettigi 10 Eyalet

Amerika'daki kacak gocmenlerin sayisi resesyondan dolayi son iki yildir azaliyor. Is olmayinca adamlar da kendi ulkelerine geri donuyorlar haliyle. Son 5 yilda kacak gocmen sayisi o yuzden ulke genelinde bir degisiklik gostermemis. Ulke genelinde bir degisiklik yok ama kacak gocmen dedigimiz illegal immigrantlar ulke icinde ekonomisi daha cok bozulan bir eyaletten baska eyaletlere goc etmisler. Iste Amerika'da durumu en kotu olan, kacak gocmenlerin dahi terkettigi 10 eyaleti ogrenmek istiyorsaniz su yaziyi okuyabilirsiniz:

The 10 Most Undesirable States (For Illegal Immigrants) Read More!

Yurtdışında pasaport kaybetmek

Bu yazı Şehr-i Arslan bloguna taşınmıştır : Yurt Dışında Pasaport Kaybetmek.
Read More!

Regaip Kandili ve Kandil Mesajları

Regaip Kandili (Regâib Kandili) Hicri takvimin Receb ayının ilk Cuma gecesine denk gelen kandil gecesidir. Doğrudan Kuran kaynaklı olmayan ve Vikipedia’ya göre Hz. Muhammed’in bu kandilde iki rekat namaz kıldığına dair rivayetler de varmış. Kandilin zamanlaması bana çok ilginç geldi doğrusu, aynı Amerikalıların yaptığı gibi kandili Cuma gününe denk getirmişler, yani her sene farklı bir takvim gününde kutlanıyor. Mesela Amerika’da işçi bayramı Rum’i takvimin Eylül ayının ilk pazartesisi kutlanır.

Regaip kandili mesajları vermeyi düşünmüyoruz bu yazıda, zaten bir kaç gün de geç yazdık. Bu yazıyla alakasız şu yazıları okumayabilirsiniz:

Borsa Nasıl Oynanır 
inovasyon nedir   
Borsa Yorumları   
Petrol Fiyatları   
Standart Sapma Read More!

Gayri Safi Yurtiçi Hasıla, Refah ve Easterlin Paradoksu

2010 yılının gelmesiyle birlikte kendine güvenen güvenmeyen, cesur olan olmayan ekonomistlerin kim olduğunu gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) konusunda yaptıkları tahminlerden ve yazdıkları yazılardan görmeye başladık. Bir kısım ekonomist de “efendim baz etkisinden dolayı 2010 yılı 2009’a göre daha iyi geçecektir” türünden tutulacak bir tarafı olmayan ifadelerde bulunurlar. Rakam veremiyorsan konuşma o zaman, insanın vaktini ne boş yere harcıyorsun. Haa rakam vermek zor ise aralık ver, dar aralık veremiyorsan geniş aralık ver ne biçim bir ekonomist olduğunu anlayalım.

Bunu yapmayan bazı köşe yazarları ve ekonomistler de özellikle dünya ekonomisinin her resesyona girdiği zaman ortaya atılan “efendim, gsyh rakamları insanların refahını ve mutluluğunu tam olarak ölçebilen bir istatistik değildir” şeklinde bir geyik faaliyetine başlarlar ki sonunu getiremezsiniz (bakınız Hasan Ersel’in yazısı). Bu sene de Avrupalılar baktılar ekonomileri %3-4 küçülüyor, hemen komunist Stiglitz’i getirdiler, adam da “mutluluk ve refah paradan daha önemlidir” türünden veciz sözleri ortalığa saçıverdi. Biz çok mutluyuz, acaba bu mutluluğumuzu kullanarak kaç tane savaş uçağı alabiliriz sorusunun yanıtı ise havada kaldı.

Mutluluğu GSYH hesaplarının içerisine koymaya çalışmak beyhude bir uğraştır, kriz zamanlarında dikkat dağıtmaktan ve “yoksulum ama çok mesutum” diyen eski Yeşilçam filmlerinde Zeki Müren’in canlandırdığı karakterlere bir miktar çağrışım yapmaktan öteye giden bir faaliyet de değildir. Yeni bir konu hiç değildir. Easterlin paradoksu diye bir paradoks vardır, ülkelerin GSYH’leri artmasına karşın son yüzyıldır bu ülkelerde yaşayan insanların mutlulukları bununla paralel bir seviye izlememiştir diyen. Yani bir bakıma mutluluğu etkileyen şeyin genel zenginlik seviyesi değil, çoğunlukla göreceli zenginlik seviyesi olduğunu ima eder. O yüzden de mutluluğu GSYH hesapları içerisine koymak bir bakıma GSYH’a sabit bir sayıyı eklemekten öteye gitmez. Yine de Stiglitz gibi Nobel ödülünü cebe indirmiş kişiler kriz dönemlerinde bu tür yaraları deşmekte sakınca görmezler. Krugman da devlet harcamaları iyice arttırsın diye “tekrar resesyona girme olasılığımız %40’tır" buyurmuş. Bu kişilere ekonomist olarak değil de politikacı olarak bakarsak her şeyi hem daha iyi anlarız hem de geceleri çok daha rahat uyuruz. Read More!

Ogretmenler gunu

Iki sene once ogretmenler gununde ogretmenlerle ilgili yazi koymadik diye elestirilmistik. Yeni bir yazi yerine, eski yazilari derleyip (isitip isitip) yeniden onunuze koyalim. Emin Colasan yaparken sorun olmuyor ne de olsa. Ilk yazi Ekonomix'ten (patrona yag cekiyorum, once onun yazisini alintilayarak):

Ogretmen Maaslari Az mi?
Bizim ailede ogretmen cok. O yuzden bu yazida yazacaklarimi kimse ustune alinmasin. Orhan Karaca dostum ogretmenler sendikasinin "Ogretmen maaslari 1923'den daha dusuk" seklindeki absurd (sacma derecesinde komik) iddiasina yanit olarak ogretmen maaslarinin 5 kat civarinda arttigini gostermis. Ote yandan 1923'den bugune kisi basina gelir 11 kat artmis. Nufusumuz da 5 kat arttigina gore ulke olarak 1923'e kiyasla 50 kat daha zenginiz demektir. Yine de bu islerin 1923'den beridir hep kotuye gittigi gercegini (!) degistirmiyor. Nerede o eski gunler be, hersey daha bir guzeldi!

Sendikalar bunu hep yapiyor. Adamlar tarafsiz degil ki. O yuzden ben sendikacilarin bir gun "Allah birdir" demelerinden korkuyorum, eger oyle bir sey olursa cok tanrili dine sahip Hindular veya Afrikali kabileler hakliymis demektir.

Altın Yorumları    UNESCO Nedir    Sosyalizm Nedir  Forex Nedir    Fraktallar  Altın Oran Nedir

Ogretmen maaslarinin az mi cok mu oldugu sorusunun cevabi tarihte gizli degildir. 10 sene once soyleydi, simdi soyle olmasi lazim seklindeki ifadeler hurafeden ibarettir. Ayni mantikla siyah beyaz televizyon 20 sene $1000'di, simdi $1500 olmalidir savini ileri surebiliriz. Renkli televizyon ve plazma olayina hic girmeyelim.

Peki ogretmen maaslarinin az mi cok mu oldugunu nasil anlayacagiz? Vallahi siz cok alistiniz bedava ekonomi egitimine. Once ucret olarak cocuk esirgeme kurumuna 10 YTL bagislayin, makbuzunun digital kopyasini da bana email ile gonderin ucret olarak ondan sonra cevap vereyim. Ucreti odemek istemiyorsaniz yazinin geri kalan kismini okumayin. Amerikalilarin honor sistemi (yani seref sistemi) vardir, herkes kendisini kontrol eder. Mesela isyerinde kahve istiyorsunuz, gidersiniz mutfaga, orada bir kavanoz vardir, atarsiniz icerisine 25 senti, alirsiniz kahvenizi. Kahvenin basinda kimse durmaz, kontrol etmez. Dogru seyi yapmak size kalmistir. Burada da basiniza bekci dikmeyecegim, dogru seyi yapmayi size birakiyorum. Ucret 10 YTL, pahali geldiyse okumayin. Ucreti odemeden okursaniz hakkimi helal etmedigimi de belirteyim.

Ucreti odediyseniz yazinin devamini buradan okuyabilirsiniz.



Digeri de benim 2007 yilinda yazdigim bir yazi. Bunu da aynen kopyaliyorum:

Öğretmenler günü ve zorunlu eğitim

Sonunda bu da oldu. 24 Kasım'da öğretmenler gunu yazısı yazmadık diye elestiri aldık. Ama bu öğretmenler günü denen şey her ülkede farklı günlerde kutlanıyor. Arjantin'de 11 Eylül, Çin'de 10 Eylül, Hindistan'da 5 Eylül, ABD'de Mayıs ayının ilk haftasında kutlanıyor. UNESCO tarafından ise 5 Ekim günü Dünya Öğretmenler Günü olarak kutlanıyor.

Türkiye'de 24 Kasım'ın Öğretmenler Günü olmasının gerisinde ise emekli bir generalin (bkz. Kenan Evren) imzası var. Tabi gerekçe her konuda olduğu gibi yine Atatürk'e dayandırılmış. Şimdi Atatürk'ü her şeye alet etmenin sakıncalarından bahsetsem muhtemelen "Atatürk düşmanı" olurum, dolayısıyla sesimi çıkarmıyorum. Bu arada "başöğretmen" Atatürk'ün hangi tarihler arasında öğretmenlik yaptığını merak ettim, araştırdım, bulamadım.

Tamam anlıyorum, eğitim kutsal bir vazife, Atatürk de kutsal bir insan. Dolayısıyla kraldan fazla kralcı olmayı sevenler açısından mantıklı bir yaklaşım olabilir. Ama mesela benim bildiğim bizim kültürümüzde ekmek de kutsal bir yiyecek. Atatürk'e başfırıncı ünvanı da verilmiş miydi? Verilmediyse neden verilmedi? Hak etmiyor mu? Bir ulus bugün yediği ekmeği ona borçlu değil mi? Yoksa bize yanlış mı öğrettiler?

(Bize yanlış mı öğrettiler kısmına geri döneceğim. Ama önce bir açıklama yapayım: Hayır, efendim. Atatürk düşmanı değilim. Bir çok tarihi figür gibi onu artısıyla eksisi ile anlamaya çalışıyorum. Ama sizin kalıplarınız ile "Atatürkçü" de, "Kemalist" de dğilim.)

Öğretmenler Günü konusundan buraya nasıl geldim ben de anlamadım. Ama bu gün dolayısıyla gündemle alakalı 'Erotik öğretmen' görevden alındı tarzı haber yapmaktan daha iyi yaptığımı düşünüyorum.

Bazı şeyleri bir öğrenci olarak bize yanlış öğrettiklerini farkettiğimde henüz bıyıklarım terlememişti. Yıllar sonra Catherine Baker'ın Zorunlu Eğitime Hayır isimli kitabını okudum. İzlenimler sitesindeki şu yazıyı görünce bu kitabı hatırladım. Ben 1990'lı yılların başında okumuştum ama kimbilir kime verdim de geri gelmedi, şu an elimde yok. Ama internette biraz bakınınca İmge Kitabevi tarafından Şubat 2006'da yeni baskısının yapıldığını gördüm. Kendinize bir iyilik yapın ve bu kitabı okuyun. Kitapta savunulan fikirlere katılır katılmazsınız orası ayrı. Benim aklımda kalan çarpıcı ayrıntılar olarak okul binaları ile hapishanelerin birbirine benzerliği ve çocukların neden her teneffüse sevinçle bağırışarak çıktığını sayabilirim. Bize birşeylerin yanlış öğretildiği gerçeği Baker'in "okulun, devletin kendine köle yetiştirmek için organize ettiği bir kurum olduğunu, yetişkinlerin, bu köle eğitiminden başarıyla geçtikleri için bunun farkına varmadıkları" tezi ile örtüşüyor.

Kendi geçmişime baktığımda, bugün geldiğim noktaya milli eğitim sistemi ve okullar sayesinde değil, milli eğitim sistemine ve okullara rağmen geldiğimi söylemekten kendimi alamıyorum. Karşıma çıkmış olan bir çok öğretmenden sadece birkaçının hafızamda kalıcı yer edindiğini, benim için yol gösterici olduğunu söyleyebilirim. Bu açıdan kendimi bazen şanslı bazen de şanssız olarak değerlendirmişimdir. Yıllar sonra istatistikte "law of large numbers" ve "central limit theorem"i anladığımda aslında bu durumun pek de şaşılacak bir durum olmadığının farkına vardım. Her meslekte olduğu gibi öğretmenlerin arasında da çok iyi örnekler çok kötülerle bir arada. Ama büyük bir çoğunluk vasatın iki standart sapma çevresinde.

Bu gelinen noktada kişi olarak öğretmenlerden daha çok sistemin çarpıklığının payı olduğunu düşünüyorum. Her konuda olduğu gibi bu konuda da muşevvikler sistemi işliyor (incetives matter). Bugünkü eğitim sisteminde ne yazık ki iyi örnekler sistem tarafından cezalandırılıyor, kötü örnekler teşvik ediliyor, sistem iyi örnekleri vasat olmaya zorluyor.

Peki çözüm ne? Aşağıya sistemde çarpıklığı giderecek bazı çözüm önerilerini sıralıyorum. Lütfen hemen klavyeye sarılıp hararetli itirazlara başlamadan önce neyi savunduğunuzu, savunduğunuz şeyin olası pozitif ve negatif sonuçlarını gözden geçirin.

1. Zorunlu eğitim kaldırılsın. Bugün uygulanan zorunlu eğitim sisteminin negatif etkilerinden birisi ailelerin çocuklarının eğitimlerini aksatmasıdır. İster köyde olsun ister şehirde, çocuğunu herhangi bir okula kaydettiren ebeveyn kendini görevini yapmış hissediyor ve çocuğunun eğitimi ile neredeyse hiç ilgilenmiyor. Çünkü zaten karar verme şansı da yok. Zorunlu eğitim kaldırılırsa bütün yük ailelerin (ebeveynlerin) sırtına bineceğinden daha iyi sonuç alınacaktır. Gerek çocuklarının eğitimi konusunda gerekse doğru okulu seçme konusunda.

2. Tevhid-i tedrisat kanunu kaldırılsın. Bu kanun ümmetten millet aşamasına geçişte önemli rol oynamış olabilir. Ancak bugün sistemin çarpıklığının en önemli nedenlerinden biri. Eğitimde hedefimiz eşitlik ya da herkesin aynı eğitimi alması değil, çeşitlilik ve özgürlük olmalıdır. Kemalistler kafalarındaki "öcü dinci okullar" hayaletinden, dinciler de "bu okullar çocuklarımızı dinsiz yetiştirecek" korkusundan ve önyargısından kurtulması lazım. Yasaklar her iki grubu da marjinalleştirmekte yer altına itmektedir. Bırakın isteyen çocuğuna dini eğitim versin isteyen bale eğitimi, isteyen de her ikisini de ya da hiçbirini. (Bale eğitimi ve dini eğitim birbirinin alternatifi değildir, sadece örnek veriyorum.) Hatta dileyen kutuplarda pancar yetiştirme okulu bile açabilir. Öğrenci bulacağına güveniyorsa neden olmasın? Eğitimde çeşitliliği sağlar zorunlu eğitimi de kaldırır ailelerin özgürce karar vermesini sağlarsak müşevvikler sistemi daha iyi olanı ödüllendirecektir.

3.Öğretmenlere ve okullara verilen teşvikler kaldırılsın, eğitim konusunda illaki de teşvik verilecekse öğrencilere ve ailelere verilsin. Herhangi bir piyasada eğer devlet eliyle teşvik verilecekse bu teşvik üreticilere değil tüketicilere verilmeli, üreticiler değil tüketiciler korunmalı ya da desteklenmelidir. Eğitim hizmetini düşündüğümüz zaman da aynı kural geçerlidir. Bugünkü sistemde aileler okullar için birbiri ile yarışmaktadır. Ancak okul ve öğretmenler yerine öğrenciler ve aileler desteklenirse okullar aileler için birbiri ile yarışacaktır. Siz hangisini tercih edersiniz?

4. YÖK lağv edilsin, gerek üniversiteler, gerekse liseler bağımsızlığa kavuşsun. İsteyen okul paralı eğitim yapsın, isteyen parasız. Aileler de istediği okulu seçmekte özgür bırakılsın. Devlete göbeğinden bağlı bir akademik ortamda yaratıcı düşünce ve kaliteli eğitim mümkün değil. Üniversiteler gerekirse yer çekimi kanununun bile tartışılabildiği özgür ortamlar olmalı.

5. Her öğretmene eşit maaş, eşit statü gibi saçma uygulamadan vazgeçilsin. Farklı performansa farklı ücret ödenmesine izin verecek piyasa mekanizmasının önündeki engeller kaldırılsın. Yeterlilik konusu saçma sapan sınavlarla değil tecrübe ile belirlensin. Bu konuda da karar merkezi sınav sistemi ile alınmasın her okulun kendi inisiyatifine bırakılsın.

İlkokulda aynı sıraları paylaştığım arkadaşlarımdan bazıları öğretmen olmayı tercih edip milli eğitimin çarkları arasına girdiler. Ancak kabaca bir değerlendirme yaptığımda çoğunun gerçekten öğretmen olmak istedikleri için değil, üniversite sınavında daha iyi bir alternatife yetecek puan alamadıkları için öğretmen olmayı tercih ettiklerini görüyorum. Yani sistem iyileri ayıklayıp başka birşey yapamayanları öğretmen olmaya teşvik ediyor gibi görünüyor. Böyle bir sistemden mucize beklemek için fazla iyimser olmak gerek.

Bense gerek üniversite öğrenciliğim sırasında gerekse daha sonra özel dersler verdim, piyasanın içinde bulundum. Eğitim sisteminin ürünleri olarak normal çarpma ve bölme işlemini dahi yapamayan ama üniversiteye devam eden öğrencilerim de oldu, eğitim sisteminin çarkları arasında ezilen cevherlerle de karşılaştım. Bugün, arkadaşlarımın aksine, yapabileceğim bir sürü meslek arasından sıyrılıp sadece öğretmeyi sevdiğim ve sevdiğim işi yapmak için öğretmenlik mesleğini seçmiş bulunuyorum. Bu yüzden, başta öğretmenlerin (öğretmen olan okuyucumuz varsa) ama tüm okuyucularımızın burada yazılanları hariçten gazel okumak olarak değil de kendi içlerinden birinin "yapıcı" önerileri olarak dikkate almalarını tercih ederim.

Edit: Kutlamayı untmuşum. Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun. Daha iyi olan öğretmenlerimizinki daha kutlu olsun.
Read More!

Bir Karaciger Kac Dolar Eder?

Muhittin Firduman'in iki hafta once bir yazi yazacagini duyurmustuk ama vakit darligindan dolayi yazi yazmaya firsat olmadi. Onun yerine kisaca soylemek istediklerimizi soyleyelim.

Japon mafyasinin uyesi herifin bir tanesinin karacigerinin degismesi gerekiyor. Adam da FBI ile anlasip Amerika'da bu islemi yaptirmaya karar veriyor. FBI'a Amerika'daki mafya baglantilarinin listesini verecegi sozunu veriyor, bunun karsiliginda da Amerika'ya girmesine izin veriliyor.

Adam Los Angeles sehrinde bulunan UCLA (universitesinin) hastanesine geliyor. Normalde karaciger transferi icin siraya girmeniz ve ortalama 3-4 yil sirada beklemeniz gerekiyor. Tabii sirada beklerken bir suru insan da sizlere omur obur tarafi boyluyor. Bu islemin toplam maliyeti $400,000 civarinda seyrediyormus. Cogu zaman bunu devletin veya ozel sektorun sundugu saglik sigortasi karsiliyor. Ama bizim Japon uyanik, UCLA hastanesine $1 milyon oduyor ve listenin basina geciyor. Bu arada baska birinin hakkini yemis oluyor ve o kisi de hayatini kaybediyor.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

Bunu ortaya cikaran Japonya'da yasayan Amerikali yahudi bir gazeteci. Mafya gazeteciye bunu haber yapmamasi icin $500,000 oneriyor, gazeteci kabul etmiyor.

Simdi ben isin etik detaylarina vs. girmeyecegim. Parayi veren dudugu caliyor, karaciger transferinin bedeli 1 milyon dolar oluyor. Olme riskini goze alip siraya giriyorsaniz bunun maliyeti 400 bin imis. Bu fiyatlari kullanarak ne yapacaginizi ogrenmek istiyorsaniz 3 ay icerisinde yayinlanacak kitabimizi okumaniz gerekiyor.
Read More!

Bir Insan Karaciger'i Kac Dolar Eder?

Mikro iktisat - Muhittin Firduman'in kaleminden yakinda Ekonomi Turk'te.

Muhittin Firduman bir insan karacigerinin kac dolar ettigini acikladigi haberinde bir yahudi gazetecinin, bir Ingiliz televizyoncunun ve Japon mafyasi Yakuza uyesi bir hastanin hikayesini sizlere anlatacak.

Nükleer Nedir    Yatırım Fonları    Taksi Şöförü   VOB nedir?  IMF Nedir   Borsa Tüyoları  Borsa Nedir  Zaman Nedir  Pi Sayısı Nedir

Yakinda Ekonomi Turk'te.

O zamana kadar bir insan karacigerinin mi yoksa ayni agirlikta kulce altinin mi daha degerli oldugu sorusuna siz cevap verin. Karaciger'e bugun ihtiyaciniz olsa kac dolara alabilirdiniz? Read More!

Kimligim Konusundaki Sorular

Bugunlerde bir cok kisiden tekrardan kimligim konusunda sorular almaya basladim. Bundan 2-3 sene once kimligimi 500 TL bagis yapan kisilere aciklayacagimi duyurmustum. Bu miktar bir cok kisiye cok gelmis olmali ki fiyati duyanin kimligimi ogrenme istahi kesildi.

Yine de cok merak ediyorsaniz bu konuda son bir kampanya duzenlemeye karar verdim. Bu seferki sartlar daha hafif ve bu duzenleyecegim son kampanya olacak. Bundan sonra kimligimi para vererek ogrenme firsatiniz da olmayacak. Yan tarafa bundan sonra bize destek olmanizi kolaylastiracak bir kutu ekledim. Buradan kredi kartinizi kullanarak istediginiz miktari bizi desteklemek icin gonderebilirsiniz. Kimligimi uc sekilde ogrenebilirsiniz:

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

1. Kimligimi $50 bagis yapanlara, baskalarina aciklamamalari kosuluyla, birey bazinda aciklayacagim.

veya

2. Eger 25 farkli kisi, her biri minimum $5 bagis yaparsa, kimligimi herkese aciklayacagim.

veya

3. Eger yapilan toplam bagis miktari $250'i gecerse kimligimi herkese aciklayacagim.

Bu bagislarin yapilmasi icin ongordugum sure ise 4 hafta. 4 hafta sonunda kosullar saglanmazsa kimligimi de aciklamayacagim.

Uyari: Kimligimi ogrenseniz ne olacak, ogrenmeseniz ne olacak. Ne var bunda yani. Hem boyle gizemli gizemli daha cekici olmuyor mu blog? Ben de istedigim gibi kaygisizca yaziyorum. Ismimi aciklarsam yazdiklarima da daha fazla bir ozen gostermek zorunda kalacagim ve daha diplomatik ve temiz bir dil kullanacagim. Yapacaginiz bagislari bunun bir bedeli olarak gorun.
Read More!

Bahis Nedir, Neye Denir, Ne Demektir?

Bahis nedir diye merak ediyorsaniz cok guzel bir ornek verecegim. Biz burada bol keseden sallayan ekonomistlerin ipligini pazara cikarmak icin iddiaya girmeye calisaduralim Avustralya'da ekonomistin bir tanesi ev fiyatlari %40 dusecektir diye baska bir ekonomistle bahse girmis. Kaybeden karamsar ekonomist olmus tabii ki.

Ceza olarak 200 km yuruyup, 2228 metre yukselikteki bir daga tirmanmasi ve bunu yaparken de uzerinde "Ev fiyatlari konusunda acaip yanlis tahminlerde bulundum, sorun anlatayim" yazan bir tisort gerekiyormus.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Bilgisayar Nedir

Haberin detaylarina buradan ulasabilirsiniz. Bakalim Turkiye'deki ekonomistlerin balonu ne zaman patlayacak? Read More!