“Bazı tüketiciler bankadan düşük faizle konut kredisi çekip kredi kart borcunu kapatıyor. Buna göz yuman bankalar da sisteme zarar veriyor. Bir konut alım satımını yani olmayan bir alışverişi konu ederek bankayı şaşırtmaya, yanıltmaya çalışanlar var. Diyelim ki, sizin üstesinden gelemeyeceğiniz beş bankaya kredi kartı borcunuz var. Sizin ya da bir yakınınızın konutu var. Onu bir başkasının üzerine devredip 10-20 yıllık düşük faizli bir kredi alıp bu borcu kapatmaya çalışıyorsunuz. Ya da böyle ticari borcunuz var. Doğru ve düzgün bir bankacı bu işi yapmamalı. Çünkü konut kredisinde maksat gerçekten vatandaşımızın konut ihtiyacını karşılamak. Bunlar hep çürük elma gibi o ürünü bozacak istismar edecek uygulamalar.”.
Gozlerime inanamadim. Turkiye’nin piyasa degeri en yuksek bankasinin (bu yaziyi okuduktan sonra bunun cok uzun sure devam etmeyecegi yonunde kanaat olusturdum) en tepesindeki adam bankaciliktan/kredi riskinden (risk nedir?) anlamayan kahvehane koselerindeki adamlar gibi yorum yapmis. Aciklayayim.
Kredi faizleri krediyi kullanan kisi ya da kurumun riskine orantili olarak artar. Kredi piyasalarindaki en temel sorun kimin riskinin %0, kimin riskinin %100 oldugunun bilinmemesidir. Bu problemi gidermenin bir yolu kredi kullanan kisi hakkinda bilgi toplamaktir. Diger bir yolu ise kredi kullanan kisinin teminat gostermesidir. Krediyi kullanan kisi hakkinda elde ettigimiz bilgi ne kadar cok ve guvenilir ise riski o derece iyi olcebiliriz. Ote yandan, teminat miktari ne kadar buyukse, kredinin geri odenemedigi durumlarda teminat devreye sokularak kayiplar minimuma indirgenebilir. Ornegin kredi karti ile borclanilmasi durumunda tuketici hakkinda hemen hemen bankalarin cok bir bilgisi yoktur; ayni zamanda teminat miktari da sifirdir. Bu yuzden kredi karti musterileri en riskli grup icerisindedir. Bazi musteriler digerlerine gore daha dusuk riske sahip olsalar bile bankalar bunu bilmediginden herkese ayni ”yuksek” faizi uygular. Yani bir anlamda dusuk riskli kredi karti kullanicilar yuksek riskli kredi karti kullanicilarini finanse etmis olur. Buna ekonomide asimetrik enformasyon problemi deniyor.
Simdi dusuk riski olan kredi karti borclanicisi bankaya dusuk riskli oldugunu nasil soyleyebilir (bunun karsiliginda da daha dusuk bir faiz orani uygulanmasini beklemektedir tabii ki)? Turkiye’de bunun yolu yok. Tuketicinin buna karsi buldugu cozum nedir? Evini ipotek ettirerek kredi karti borclarini odemesi. Boylece dusuk riske sahip olan tuketiciler dusuk faiz odemek durumunda olacaklardir. Adil olan da budur. Ekonomik olarak dogru olan da bu cozumdur. Amerika’da bankalarin en agresif sekilde reklamini yaptigi kredi turu “Home Equity Loan” denilen ev sahibinin icinde oturdugu evi ipotek ederek aldigi kredilerdir. Burada yanlis birsey yok.
Yanlislik ne zaman olur? Herkese riskine gore faiz uygulamadiginiz zaman olur. Dusuk riskli birisi evini ipotek edip kredi aldigi zaman dusuk faiz oder. Bundan krediyi veren banka da karli cikar, krediyi alan tuketici de. Ersun Ozince’yi rahatsiz eden dusuk riskli kredi karti kullanicilarinin ipotek sayesinde bir cikis yolu bulduklari icin yuksek faiz odemeyecek olmasi. Bu ipotekli kredi piyasasina zarar degil fayda saglar. Kim zarar gorur bundan? Onune gelene riskine bakmadan kredi karti veren kuruluslar. Burada ekonomi de adverse selection denilen problem olusacaktir. Yani, kredi kartlarindan zaman icerisinde sadece yuksek riskli tuketicilerin borclanacak olmasi riski. Artik dusuk riskli tuketiciler yuksek risklileri subvanse etmeyecegi icin kredi riskine bakmadan kredi karti veren bankalar bundan zarar gorecektir. Is Bankasi bu bankalardan biri midir orasini ben bilemem. Ozince’ye sorun, yarasi olan gocunur.
1 Yorum Var.:
son paragrafta, bahsettiginiz bu yontemin adverse selection problemine yol acacagini yazmissiniz. ancak bu yontem yayginlastikca, daha cok kisi zamaninda kredi karti borclarini odeyebilmeye baslayacagi (kredi alan musteri havuzunun default riski dusuyor) icin kredi karti faizleri dusme egilimi gosterecektir. ve adverse selection sizin de bildiginiz gibi faizler yukselirken ortaya cikan bi sorun. simdi bu yontem borclu tuketici havuzunu nasil daha riskli hale geitrebilir diye dusunuyorum... ilk akla gelen, belki bu yontemi bilmezken, faizleri odeyemeyegini bildigi icin kredi karti almayacak birinin, sirf bu yontemi duydugu icin kredi karti almaya karar verdigi bir senaryoda havuzda boyle bi risk artisinin meydana gelebilecegi. ancak, sahsen ilk etkinin ikincisi domine edecegini dusunuyorum. yani bahsettiginiz "kredi kartlarindan zaman icerisinde sadece yuksek riskli tuketicilerin borclanacak olmasi riski"ne katilmiyorum.
Yorum Gönder