Ya sayı saymasını bilmiyorsun ya da...

Ortaya absürd rakamlar koyanlara halk arasında "Ya sayı saymasını bilmiyorsun ya da hiç dayak yememişsin" derler. Nereden çıktığını bilmediğim bu laf bugünkü Sabah Gazetesi'nde yer alan şu haberi okuyunca aklıma geldi. Maliye, 2006'da ihracattaki vergi iadesi başvurularının yüzde 55'ini usulsüzlük nedeniyle reddetmiş. Sabah da hemen, üstelik bir de uyanıklık yapıp Maliye'nin ağzından, başlığı yapıştırmış: 2006'daki rekor ihracatın yüzde 55'i hayali.

Hisse Yorumları   Küresel ısınma Karikatürleri  Pesimist Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir

Sabah'ın ekonomi servisinin elemanları hakikaten ya sayı saymasını bilmiyor ya da hiç dayak yememiş olmalı. Yahu bir insan, hele de azbuçuk ekonomiye bulaştı ise, nasıl 85 milyar dolarlık ihracatın yarısının hayali olabileceğine inanacak kadar salak olabilir? İhracatın yarısı hayali ise o ihracatı gerçekleştirmek için yapılan ithalatın da en azından yarısının hayali olması gerektiğini hiç düşünmez mi? İthalatta KDV iadesi falan olmadığına göre bu kadar hayali ithalat neden yapılsın diye kendi kendine sormaz mı? Gazeteci olunca sormuyor anlaşılan. Aklına, başlığı patlatıp o günkü sayfayı kurtarmaktan başka bir şey gelmiyor.

Bu işte bir iş olduğu daha ilk bakışta anlaşılıyordu ama gidip işin doğrusunu arayıp bulmaya üşendiğim için boşver deyip geçtim. Fakat bir süre sonra Vatan Gazetesi'ne sıra geldiğinde, işini daha ciddiye alan -ya da belki de sadece iyi gününde olan- bir muhabirin yazdığı aynı konulu haberde yer alan şu cümleler dikkatimi çekti.

Dış satımın desteklenmesi amacıyla ihracatçıya yurt dışına gönderdiği her 100 YTL’lik ürün için 18 YTL vergi iadesi ödeniyor. Buna göre geçen yıl tespit edilen 975 milyon YTL’lik vergi iadesi için gösterilen ihracat rakamı, 5.4 milyar YTL yani 4 milyar doları buluyor. 2006’da Türkiye’nin toplam ihracatının 85.5 milyar dolar olduğu göz önünde bulundurulduğunda bu rakam sadece yüzde 4.7 gibi bir oranı ifade ediyor. İhracatın motoru olan dev şirketler ise KDV iadelerini doğrudan talep etmek yerine mahsuplaşma yoluyla alıyor.

Yaa, meğerse işin aslı buymuş. Buradan bu önemli ayrıntıyı haberine ekleyen Vatan Gazetesi'ndeki muhabir arkadaşa teşekkür ediyor, Sabah Gazetesi'ndekine ise bir an önce sayı saymasını öğrenmesini tavsiye ediyoruz. Sabah Gazetesi'ndeki habere inanıp da altına yorum yazan arkadaşlara da "Allah akıl fikir versin" diyoruz.

6 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

yanlış hatırlamıyorsam Nasreddin Hoca, kendisine falaka cezası veren Timur' a demiş..
öyle bir sayı söylemişki Timur ayağına vurma konusunda , Hoca da yapıştımış meshur cevabı....

Adsız dedi ki...

Bilmeyenlere bi daha anlatalım o zaman:

1- Doğrudan İhracatta KDV diye bir kavram yok!

2- İhraç kayıtlı işlemlerde KDV kesilmiyor, yalnız evraklar üzerinde belirtiliyor ve bu vergi dairesine tecil ettiriliyor yani beyan ediliyor, 3 ay içerisinde ihracatın yapıldığına dair beyanname vergi dairesine ibraz eidlmek suretiyle hesap terkin ediliyor, yani kapatılıyor! Sonuç olarak alınan ve/veya verilen bir KDV sözkonusu değil!

3- İhracatta KDV konusunun bir istisnası var ki bu konu ile ilgili kısmı budur kanımca:

- İhrac edilen malın üretiminde kullanılan ve Yurt içinden temin edilen hammaddeler için ödenen KDV miktarı ispatlanabilir şekilde beyan edilirse bu miktar iade olarak alınabiliyor veya mahsup ediliyor!

- Bir diğer konu da İhraç edilen malın üretiminde kullanılan ve yurt dışından temin edilen hammadde için ithalde ödenen KDV, eğer bu hammadde Dahilde İşleme Rejimi Belgesi kapsamında yurt içine sokulduysa tahsil edilmiyor!

Benim bildiklerim bu kadar!

Takviye eden olursa süper olacak kanımca!

Özkan D. dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Özkan D. dedi ki...

sevgili Les Chemins De La Liberte;

Bir diğer konu da İhraç edilen malın üretiminde kullanılan ve yurt dışından temin edilen hammadde için ithalde ödenen KDV, eğer bu hammadde Dahilde İşleme Rejimi Belgesi kapsamında yurt içine sokulduysa tahsil edilmiyor! demişsin, buna ekleyeceğim şu var yalnızca, ilgili ürünün daha sonra ihraç edildiğinin de ispatı gerekiyor, hayali ihracat da genelde bu aşamada ortaya çıkıyor sanırım.

Adsız dedi ki...

Özkann,


Dahilde işleme rejimi belgesinin verilmesi zaten şarta bağlı ki bu da şu olmakta;

Yurt dışından ithal ettiğin hammadde ile bir mamul üretip bunu yurt dışına ihraç etmek! Bir sene içerisinde ne kadar hammadde ithal edeceğini ve bu hammadde ile üreteciğin ürünün ne kadarını ihraç edeceğini taahhüt etmek mecburiyetindesin! Yoksa zaten bu belgeyi alamıyorsun!

Yani dediğin doğru, detaya girmemiştim ben!

Bu tarz vergi indirimlerinden yararlanmak için ideal çözümlerden biri! Fakat tutarlı taahhütlerde bulunmak lazım! Yoksa cezai durum doğabilir!

Özge

Adsız dedi ki...

Özkann,


Dahilde işleme rejimi belgesinin verilmesi zaten şarta bağlı ki bu da şu olmakta;

Yurt dışından ithal ettiğin hammadde ile bir mamul üretip bunu yurt dışına ihraç etmek! Bir sene içerisinde ne kadar hammadde ithal edeceğini ve bu hammadde ile üreteciğin ürünün ne kadarını ihraç edeceğini taahhüt etmek mecburiyetindesin! Yoksa zaten bu belgeyi alamıyorsun!

Yani dediğin doğru, detaya girmemiştim ben!

Bu tarz vergi indirimlerinden yararlanmak için ideal çözümlerden biri! Fakat tutarlı taahhütlerde bulunmak lazım! Yoksa cezai durum doğabilir!

Özge