"‘Sezer, roket gibi yükselen milliyetçiliğe teslim oldu’
Sezer’e saygım devam ediyor ama takdirim bir noktadan sonra havaya uçtu. Sezer, bu roket gibi yükselen milliyetçiliğe maalesef teslim oldu. Hele hele Vakıflar Yasası’nı veto etmesi ve şu gerekçeyle veto etmesi beni derin üzüntüye sevk etti. “Gayrimüslüm vakıfları Lozan’da kendilerine verilmeyen ekonomik ve siyasal üstünlüğe kavuşacaktı” dedi. Bir hukukçu bari bunu söylemeseydi. Çünkü Lozan Antlaşması’nın 40, 42 ve 43’üncü maddeleri diyor ki, “Gayrimüslümler her türlü hayır müessesesini kurarlar, yönetirler, denetlerler.” Ayrıca diyor ki, “Gayrimüslümlerin mevcut vakıfları muhafaza edilecek ve her türlü kolaylık gösterilecektir.” Biz bu adamların 1936’dan sonra satın aldıkları veya şu ya da bu biçimde vasiyetnameyle edindikleri bütün malları gasp ettik devlet olarak. Ve üçüncü kişilere sattık. Sayın Cumhurbaşkanı nasıl söyler bunu? “Lozan’da verilenden fazla siyasi ve ekonomik güç elde ettiler!” Bir kere bu hangi güçmüş? Çünkü Türkiye’nin 700’de biri gayrimüslüm. Bir zamanlar üçte biriydi..."
Hisse Yorumları Küresel ısınma Karikatürleri Pesimist Nedir? Fraktal Nedir Borsa Nasıl Oynanır inovasyon nedir
"Ben bölücülerin oylarını böleceğim. Mesela Türkiyeli tabirini kullanmayıp da ’Herkes Türktür’ dediğin anda sen bölücülük yapıyorsundur. Çünkü herkes Türk değil. 15 milyon Kürt var; ’Ben Kürdüm’ diyen... 100 bin gayrimüslüm var; ’Ben Türk değilim’ diyor. Şöyle anlatmaya çalışayım. Batı Trakya’da 120 bin Müslüman Türk var. Yunan devleti bunlara ’Yunan’ dese, nasıl karşılarız? Onlar ’Ben Yunanistanlı Türküm’ diyorlar. Bizimkilerin de ’Türkiyeli Kürdüm’, ’Türkiyeli Ermeniyim’ deme hakkının olması gerekir. Onun için Türk kelimesi bölücüdür, Türkiyeli kelimesinin kullanılması gerekir. “Türk milleti vardır, bunun dışında birşey yoktur” diyenlerin oylarını böleceğim ben. Çünkü onlar bölücüdür. "
"Ermeni Konferansı’nı toplatmadılar. Bu konuda bize en az kötü davranan parti AKP’ydi. Dolayısıyla ben konferanstan sonra o psikolojiyle dedim ki, ”Eğer şu anda seçim olsa AKP’ye vermeyi düşünebilirim oyumu.“ İsteyen baskinoran.com sitesine girer yazıyı bulur. Fakat AKP sonradan bir yandan Türk milliyetçiliğine teslim oldu, bir yandan da yaklaşan seçimin havasına girerek seçim siyaseti izlemeye başladı. "
Röportajın tamamını okuduktan sonra "Keşke İstanbul 2. Bölge'de oy kullanıyor olsaydım!" dedim.
8 Yorum Var.:
Soylediklerine ben de katiliyorum ama kendisinin serbest piyasaya iliskin goruslerini de bilseydiniz yine ona oy verir miydiniz acaba?
evet haklisiniz, okuduklarim hosuma gidince ucmusum biraz. Serbest piyasaya ilişkin neler demiş bilmiyorum, ama iletirseniz değerlendirmelerimi yazarım tabi ki. Hatırlatma için teşekkürler yine de...
Şimdi İstanbul 2. bölgede seçmen olmak vardı.
her milletvekili başına bir sorun düşse türkiyenin sorunları çözülür mü diye düşündüm birden.bazı partileri tek bir söylemin arkasına sığınmakla,başka söyleyecek ve yapacak bir işi olmamakla suçluyoruz(örneğin türbandan ve bazıları için de bölücülükten,vs.)bu da aynı durum bence.tüm söylemlerini bir bütünlük içinde topladığınızda bence bundan öteye gitmiyor muhteremin.azınlıklar!ama ben DTP gibi bir partinin destek vereceğini duyurduğu birine asla ve kat'a oyumu vermem.herkesin de bunu göz önünde bulundurmasını diliyorum.benim için o anda bitmiştir.
DTP Baskın Oran'ı desteklemiyor ayrı bir adayı var DTP'nin o bölgeden.
Dogrusunu isterseniz ben de ekonomiye iliskin goruslerini bilmiyorum ama sıkı bir solcu oldugu icin tahmin edebiliyorum. Duydugunuz heyecani da paylasiyorum aslinda cunku ezber bozan cesur birisinin mecliste olmasi guzel olabilir cunku ortada ulusalci solcularla milliyetci-muhafazakar sagcilardan baska kimse yok. Zaten adamcagizin tek basina ekonomiyi devletci yapacak veya ulkeyi bolecek hali de yok, en azindan cok sesliligi saglar.
BİR SEVİLEN BİLMEK TÜRK
DTP baskın oranı destekleme kararı aldı.kararını sonra değiştirdi.bunun ben de farkındayım.ben dtp'nin kendine bir şekilde yakın gördüğü bir kişiye asla oy vermeyeceğimi söyledim.sonuç itibariyle dirsek temasındalar.bu bile yeter.zaten görüştüğüm birçok kişi de aynını söylüyor.yani murat karayalçının ankarada başına gelen durumun aynısı.o da shpyi tekrar kurup büyükşehir belediye başkanlığına tekrar aday olmuştu ama aynı seçimlerde shp,dtp ile seçim ortaklığı yaptığı için bir önceki seçimde melih gökçekle kafa kafaya yarışan adama bu seçimde kimse oy vermemişti.baskın orana ve onun durumundakilere karşı da tutum budur.
Yorum Gönder