Kendini Yaman Sanan Toruner

Yaman Toruner Turkiye'nin en degerli bankasi olan ve gectigimiz gunlerde 3 milyar dolara %20'si Bir Amerikan sirketi olan Citigroup'a satilan Akbank'in Yonetim Kurulu Uyelerinden bir tanesi imis. Akbank'in websitesinde Yaman Toruner su sekilde tanimlaniyor:

"Yaman Törüner became a member of the Board of Directors in March 1998. Having served as a Member of Parliament between 1995 and 1999, Mr. Törüner also served as a Minister of State in 1996. He was the President of the ISE between 1990 and 1994 and worked at various administrative positions within the Central Bank of Turkey from 1972 to 1990. Mr. Törüner has also served as the Governor of the Central Bank of Turkey."

Sindirella Hikayesi  Tahvil Nedir  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Çernobil Faciası  Türev Konu Anlatımı  Demokrasi Nedir    Yatırım Fonları

Yani adam 9 yildir Akbank'ta sirketin rotasini cizecek kararlara imza atiyor. Meclis'te vatana hizmet ederken ozel bir bankada calismayi secerek "conflict of interest" meselesini es gececek kadar etik degerlerden uzak bir insan, devlet bakanligi yapmis, borsa baskanligi yapmis 4 sene, Merkez Bankasinda 18 yil calismis ve ayrica baskanlik yapmis. Ozgecmisine baktiginiz zaman Turkiye'de bunun kadar ekonomiden ve finansal piyasalardan "anlayan" baska bir kisi olmadigini dusunursunuz. Ben dusunurdum yani. Son yillarda acaba kafasina agir bir cisim falan mi dustu diye bir soru geliyor aklima ama hala Akbank'in Yonetim Kurulunda gorev yaptigina gore bu da mumkun degil. Niye soyluyorum bunlari?

Yaman Toruner bugunku yazisinda soyle diyor:



  • Bankalar ve Merkez Bankası dahil döviz rezervimiz, 11 Mayıs itibariyle 112 milyar 798 milyon dolardır. Bu paranın içinden efektif olarak tuttuğumuz bölüm hariç, yaklaşık 112 milyar dolarlık bölümünü yabancı bankalara yüzde 4 faizle yatırırız. Bu işten zararımızı, yukarıdaki rakamlardan siz hesaplayın.




  • Yabancılar bizden aldıkları 112 milyar doların, 80 milyar dolarını Hazinemize ve borsamıza sıcak para olarak yatırır; bizim paramızla havadan yüzde 22 faiz alırlar. 112 milyar doların ne kadarının mevduat alınan ülkeye yatırılacağına ise, rating (değerleme) şirketleri karar verirler. Buna, "ülke riski" denilir.




  • Bu hükümet geldikten beri bu yolla, sıcak paraya yaklaşık 90 milyar dolar faiz ödedik. İşte bu faizlerle, yani hiç para koymadan yabancılar bankalarımızı ve diğer önemli kuruluşlarımızı satın aldılar. Almaya da devam edecekler. Bu nedenle, ülkemize rekor derecede yabancı yatırımcı geldi.




  • Küresel sermaye, bu yolla hiç sermaye koymadan, Türkiye'de ve gelişmekte olan diğer ülkelerde iyi para kazanıyor. Bu yüzden, bizim gibi ülkeler hep "gelişmekte" ama "gelişmiş" değil."

    Ben sade bir vatandas olsam Yaman Toruner boyle diyorsa dogrudur derdim. Maalesef cok sekerli bir vatandasim ve Yaman Toruner'in dogrulari soylemediginin farkindayim. Madem rakamlar vermis rakamlar uzerinden konusalim.

    1. Birincisi Akbank 100000 USD uzeri ve 28 gunden fazla vadeye sahip doviz mevduatina %4.5 faiz oduyor. Gerizekali Akbank %4.5 odedigi bu doviz mevduatini alip Yaman Toruner'in ifadesiyle yabanci bankalara %4 faizle yatiriyor. Akbank'in 9 yillik Yonetim Kurulu uyesi olarak ilkokul cocuklarinin bile yapmayacagi bir gerizekalilik ornegi gosteren Akbank'in boyle bir oyunun icinde yer almasinda Yaman Toruner'in payi ne kadardir? Bu kadar tecrubeye sahip bir insan Akbank'ta boyle bir olaya nasil izin verebilir. %4.5 faiz ode sonra git %4 faizle yabanci bankalara borc ver, ustune ustluk bu doviz mevduat hesaplarini tutmak icin milyonlarca dolar harca, binlerce kisiyi calistir. Olacak is degil. Yaman Bey Akbank'taki isinden istifa etmeli ve yerine Gungor Uras getirilmelidir.

    2. Yabancilar niye bu kadar salak onu da anlamis degilim. Bizden aldiklari 112 milyar dolarin neden sadece 80 milyar dolarini bize geri getiriyorlar ki? Buna finans piyasasinda "leaving money on the table" denir, yani ortada kazanacak cok para varken siz parayi masada birakir gidersiniz. Yabanci bankalar ulkemize 112 milyar dolarin tamamini getirerek cok daha fazla para kazanma olanagina sahiptirler. Birakin 112 milyar dolari 300 milyar dolar bile getirebilirler. Neden sadece bizden aldiklari parayi getirsinler ki, kendi ulkelerinde %2'den topladiklari mevduatlari da bizim ulkemize getirerek %20'lik kazanctan faydalansinlar. Demek ki yabanci bankalarda calisanlarin buyuk cogunlugu da gerizekali. 300 milyar dolar getirip her sene 60 milyar dolar kazanmak varken bunlar sadece 80 milyar dolar getirip 16 milyar dolar kazaniyorlar. Bence her sene yabanci bankalar bir gerizekalilik ornegi gostererek 44 milyar dolar kaybediyorlar. Bence yabanci bankalarda calisanlar istifa etmeli ve yerlerine YAMAN TORUNER ise alinmalidir. Boylece Akbank'tan kovdurdugumuz Yaman Bey'e "yeteneklerini" daha etkin kullanabilecegi baska bir is de bulmus olduk.

    Demek ki cumle alem gerizekali, bir tek Yaman Toruner akilli. Nedense bu aklini calistigi Akbank'ta kullanmiyor. Citigroup'un gelip 3 milyar dolara bankanin %20'sini almasina karsi cikmayi birakin, altina imza atiyor ve alkis tutuyor. Yaman Toruner ya sigara icip de hastalarina sigara icmeyin sagliga cok zararli diyen doktorlar gibi davraniyor, ya da cikarlari bunu gerektirdigi icin vatandasa yalan soyluyor. Isin dogrusunu kendisi de biliyor, biz de biliyoruz, ama vatandas bilmiyor. Etik degerlerden uzak bir insan olan Yaman Toruner ise dogruyu anlatmak yerine yanlisi anlatiyor, halkimizi yaniltmaya calisiyor. Bence basarili da oluyor.

    9 Yorum Var.:

    Adsız dedi ki...

    Sayin Ekonomix,
    Cogu bilgisi olmayan vatandas sizin dediginiz uzere 4.5 verip 4 almanin nedenini derinlemesine sorgulamayip, bankadir vardir bir bildigi seklinde kabul edebilir belki. Benim size sorum, sizce yaman beyin yazisi ve buna benzer yazilarin, insanlari bu yonde dusunmeye sevketmedeki cikari nedir? Sirf zevk icin ugrasilasi durmuyor zira, hele ki sizin de belirttigini uzere arkadasinda oyle bir cv var iken?

    Adsız dedi ki...

    Politik cikar pesinde kosmalarindan oluyor olabilir, Yaman Bey Turkiye'yi 90'li yillarda krizlerden krizlere surukleyen kadronun bir parcasi idi. Simdi karsit goruse sahip bir politik parti gelip isleri yoluna koyunca gururuna yediremiyor olabilir, kendisine sormak lazim.

    Ote yandan faizlerin dusmesi varlik fiyatlarini (ozellikle banka hisselerini) yukselten bir durumdur. O yuzden faizlerin dusurulmesi icin kampanya yapmak ekonomik olarak kendisine fayda sagliyor olabilir, yine kendisine sormak lazim.

    Ekonomix

    ekoturka dedi ki...

    Bu yazdıklarınız bana tanıdık geldi. Ben yakın tanıktan dinlemiştim; Pek "yaman" bir bey, yabancı bir konuğunu Merkez Bankası'nın dealing room'unda gezdirirken, açık piyasa işlemleri masasını gösterip "They buy and sell papers" diye anlatıyormuş !!!

    Adsız dedi ki...

    USD faizlerinin daha bir yıl öncesine kadar %2-3 ler civarında olduğunu hatırlatırım. EU faizleri daha da düşüktü. ayrıca çok büyük miktarda dolarize olmuş bir ekonomide neden bankalar YPye daha yüksek faizler vermiyor diye de düşünmek lazım. acaba yurtdışında bu paraları değerlendirdikleri yerlerden kaynaklanan bir takım kısıtlar yüzünden olabilir mi?

    Yaman Törüner'i savunacak durumda değilim ama neden ısrarla öncekilerle karşıt görüşe sahip politik kadronun elle tutulur hiç bir yanı olmayan sıcak paracı, IMF güdümlü neo-liberal politikalarını başarıymış gibi göstermeye çalıştığınızı da anlayabilmiş değilim. ülkemizde son 25 yıldır uygulanan sözkonusu politikalar(basiretsiz politikacılarımızın da katkılarıyla) yoksulluk, açlık ve gelir dağılımı bozukluğundan başka hiçbirşey getirmemiştir...bu iktidarda kendine verilen görevi en iyi şekilde yapmaktadır; pazarlamaktadır, babalar gibi satmaktadır..

    ttt

    Adsız dedi ki...

    Sayin ttt,

    Siz kac yasindasiniz bilmiyorum ama 25 yil once biz cok yoksulduk, bugun degiliz. Bize yoksullugu, acligi ve gelir dagilimi nasil olctugunuzu, bu degerlerin 25 sene once hangi seviyede oldugunu, ve bugun hangi seviyede oldugunu soylerseniz edebiyat yapmaktan cikip ciddi anlamda tartisabiliriz.

    Edebiyat yapacaksaniz Turkiye'de bir suru gazete ve TV kanali var bunun icin; gercekleri (rakamlari) konusacaksaniz buyrun meydan sizin.

    Ekonomix

    Adsız dedi ki...

    sayın Ekonomix,

    25 yış önce biz de yoksulduk hala yoksuluz. sanırım biz sizin kadar becerikli olamamışız zenginleşme konusunda :) bu meselenin detaylı tartışması takdir edersiniz ki uzun hikaye. ancak manzara da ortada. hala halkımızın büyük bir kısmı yoksulluk içinde. fakirlik sınırı bilmem kaç lira olmuş. üç-beş makro veriyle ülkeler zenginleşmez. yarın birgün döviz krizi olunca da aynı şekilde yazabilecek misiniz? ya da şöyle mi yazacaksınız o zaman: biz önceden zengindik ama kriz oldu bir günde fakirleştik. ben böyle bıçaksırtı bir ekonomik sistemi tasvip etmiyorum.

    ttt

    tersaci dedi ki...

    Welcum back, iRecep!

    bu yazi cok quantitative olmus, müthiş analizler var:

    "hala halkımızın büyük bir kısmı yoksulluk içinde."
    25 sene önce küçük bir kısmı öyleydi.

    "fakirlik sınırı bilmem kaç lira olmuş"
    önceden "bilmem kaç lira"dan en az 5 kilo daha azdı.

    "üç-beş makro veriyle ülkeler zenginleşmez."
    en az yedi-sekiz tane lazim.

    "yarın birgün döviz krizi olunca"
    No comment:)

    Hodri meydan!

    Adsız dedi ki...

    Yazının ideolojisine değil de, teknik hatalarına bakarsak:
    1- Nisan sonu itibarıyle MB’nin döviz rezervlerinin $ 63 milyar dolar kadarı yabancı menkul kıymetlerde (detay verilmiyor ama ağırlıklı ABD devlet tahvilleri olmalı), $ 3 milyar kadarı yabancı bankalarda mevduat olarak ve $ 4 milyara yakını da altın olarak tutuluyor.
    2- Banka rezervlerine gelirsek. Nisan sonunda $ 44 milyar olan banka rezervlerinin sadece $ 25 milyarı yabancı bankalarda durmaktadır. (Bunun karşılığında yerli bankalar yabancı bankalardan $ 45.5 milyar kadar mevduat toplamışlar, yani yabancı bankalar nette bankacılık sistemimize $ 20 milyarın üzerinde kaynak sağlamışlar!)
    3- Kısacası, yabancı bankalardaki toplam mevduat Törüner’in iddia ettiği gibi $ 112 milyar değil, $ 28 milyardır.

    Bu arada Mayıs’ta bankaların yabancı bankalara olan borçları ve alacakları neredeyse aynı miktarda artmış ($ 4 milyar kadar), yani bu ay içinde gelen yabancı kaynağın tamamı yurtdışında tutulmuş gözükmektedir. Bu durumun ticari mantığı tabii ki tartışılabilir. (Yabancı bankalardan line’ların devamlılığının sağlanması, döviz sıkışıklığı durumunda döviz likiditesinin olması bu nedenler arasında olabilir.) Ancak, bu durumun Hükümetin ekonomi politikalarıyla veya yabancıların hiç para koymadan (nasıl oluyorsa) bankalarımızı ve diğer önemli kuruluşlarımızı satın almasıyla uzaktan yakından bir ilişkisi yok tabii.

    MB döviz rezervlerinin az mı, çok mu olduğu, hangi enstrumanlarda tutulması gerektiği, Çin gibi bir yatırım fonu oluşturmanın mantıklı olup olmayacağı ekonomik açıdan tartışılmasının faydası olabilecek konulardır. Ama, bunları tartışacağına, “$ 112 milyar rezervimizi gidip %4 faizle yabancı bankalara yatırıyoruz, sıcak paraya $ 90 milyar faiz ödedik, yabancılar para koymadan şirketlerimizi satın alıyor” gibi doğru olmayan popülist söylemlere tenezzül etmek ancak Sn. Törüner’e yakışır herhalde.

    bezgin dedi ki...

    Sayın Ekonomix, ne yazıkki Yaman Toruner'in yazısındaki hataları bulacağım diye. bilgisizce bir sürü hata yapmışsınız, bir kişide sizi uyarmamış, 300 milyar doları nasıl getirecekler ülkeye sokacaklar bir anlatırmısınız, kim alacak okadar doları, bunun karşılığında nereden bulunacak bu kadar tl, hadi diyelim merkez bankası birşeyler yaptı:) bu kadar paranın akacağı enstrüman mı var memlekette, bono ihalesi açılmıyor diye kaç gündür ikinci el piyasasında kağıtlar kapışılıyor. anlayacağınız 80 milyar dolar denen miktar, ülkeye sıcak para olarak sokmayı başardıkları miktar.