Neyse Roubini'yi bir tarafa birakalim ve resesyona geri donelim. Ilk ceyrek buyume rakamlarindan sonra ekonominin ilk iki ceyrekte resesyona girmeyecegi aciklik kazanmisti. Boylece yaz aylarina geldik. Temmuz ayiyla birlikte ben bekledigim sinyali otomobil satislarindan aldim. Haziran ayinda yuksek petrol fiyatlarindan dolayi otomobil ve dort ceker satislari %20-30 civarinda azalmisti. Bu Amerika'da nadiren gorunen bir olaydir. Zaten o siralarda hatirlarsaniz petrol fiyatlarinin $140'dan $100'a dusecegi tahmininde de bulunmustum. Amerikali tuketiciler nihayet petrol fiyatlarina boyun egmislerdi. Bu gecici miydi yoksa kalici miydi zaman gosterecekti.
Sonra Agustos geldi. Temmuz otomobil satis rakamlari aciklandi. Temmuz ayinda da otomobil ve dort ceker satislari Haziran'daki gibi %20-30 oraninda azalmisti. Azalma az yakit harcayan kucuk otomobillerde az idi ama bu yeterli degildi. Petrol fiyatlari da gerilemeye baslamisti.Iste bu siralarda Amerikan ekonomisinin resesyona girecegine olan inancim iyice artti. Deniz Gokce de tum bunlarin uzerine ve ikinci ceyrekteki buyume rakamlari da %3.1'e revize edildikten sonra "savas cikmaz ve petrol fiyatlari yukselmezse Amerikan ekonomisinin resesyona girmeyecegini" belirten bir yazi yazdi.
Ben de acik yakalamisim, hic durur muyum? Amerikali tuketicilerin 18 yil aradan sonra tuketim harcamalarinin azalacagini bunun da ekonomiyi ufak bir resesyona sokacagini belirten yazimi 14 Agustos gununde patlattim. Ayni yazida bunun petrol fiyatlarinin artmayacak olmasina ragmen gerceklesecegini belirterek Deniz Gokce'nin goruslerinin hatali oldugunun altini cizdim. Ayni yazinin sonunda da 11500'de olan Dow Jones endeksinin ve 1285 olan S&P 500 endeksinin %10 deger kaybedecegini belirttim. Bu yazidan bir kac gun once ise Turk borsasinin da pahali oldugunu ve elimde uzun bir suredir tuttugum Akbank hisselerini sattigimi da sizlerle paylasmistim.
Aradan 2.5 ay gecti. Piyasalarda firtinalar koptu. Bizim borsa %40, Amerikan borsasi %30 deger kaybetti. Nihayet bugun Amerikan ekonomisinin ucuncu ceyrek buyume rakamlari aciklandi ve buyume orani -0.3 cikti. Yani bir tahminim daha gec de olsa dogru cikmis oldu.
Beni Deniz Gokce'den ayiran sey bu makro tahminleri kendi yatirimlarimi yonlendirmek icin yapiyor olmamdir. O yuzden de "iyimser" veya "karamsar" olmak gibi bir luksum yok. Olacaklari ne kadar isabetli tahmin edebilirsem kazancim da o kadar cok artiyor cunku. Mesele bundan ibaret.
Son olarak bir de sunu soyleyeyim. Ben burada her konu uzerine her zaman tahmin yapmiyorum. Oyle bir seye tesebbus etsem tahminlerimin dogru cikma olasiligi %50'yi fazla gecmez. Ben burada tahmin yapiyorsam tahminimin dogru cikma olasiligi en azindan %60-70 gibi bir rakamdir, yoksa tahmin yapmiyorum.
Soylemeyi unuttum. 14 Eylul tarihinde de Deniz Gokce hala sunlari soyluyordu:
"Birçok kötümser ABD işsizlik oranının son ayda yüzde 6.1 düzeyine çıkmasını doğru değerlendirmiyorlar. İşsizlik oranı “lagging indicator”, yani durgunluktan sonra artan bir sinyal veren bir endikatördür, bu nedenle resesyon geliyor mesajı vermiyor gibi duruyor, tersine, dediğimiz gibi mevduat ve kredi bankaları soruna dahil olmazsa, işsizlik artışı durgunluğun dibine varmaktayız anlamına bile gelebilir"
Ben de onun bu sozlerine karsi su satirlari yazmisim:
Ati alan Uskudar'i gecti. Amerika'da issizligin %6.1'e yukselmesi Avrupa'yi durdurmaya yetti de artti bile. Esek olmus, hala pazarligini yapmaya devam ediyor. Entellektuel boyutta ABD'nin resesyona girip girmeyecegini merak ediyorsa ben kendisiyle bahse girmeye hazirim. Bir sene icerisinde ABD ekonomisi resesyona girecektir (bence bunun olasiligi %70). Kaybeden TEGV'e 500 YTL bagis yapsin.
Keske Deniz Gokce bu yazimi gorup benimle bahse tutussaydi. TEGV 500 YTL kazanmis olurdu. Bir dahaki sefere insallah!! Read More!