Bu da mi Ic hizmetler Kanunu’nda yaziyor zannetmiyorum ama sivillerle olan iliskileri, siyah beyaz bir dunyada militarist bir bakis acisiyla, ‘dost–dusman’ kavramlariyla sinirli olan, emir komutadan gayri hic bir sistem tanimayan bir organizasyonu, kendi dunyalarinin kaliplariyla sivillerin ustunde bir nufuzla toplumsal hayata sokarsaniz, bu da olacaktir.
Komutanlarin devir – teslim torenine bir kac dakika gec gelen Ana Muhalefet Liderinin nizamiyeden, adeta muvazzaf bir astsubayin subaylara ait bir mekandan reddi gibi, geri cevrilmesinin hic bir makul gerekcesi olamaz.
Vakitlerinin cok oldugunu yaptigimiz zorunlu erbaslik gorevinden bilmusahade bildigimiz askerler, bir sivilin vakit sikisikligi nedeniyle programa bir kac dakika gec kalmasini ‘disiplinsizlik’ olarak algilamis olamazlar mi?Bu da bir ihtimal. Uniformalilarin zaman bollugunu, bu ulkenin genc beyinlerini aylarca kislalarda zorunlu alikoymalarindan biliyoruz. Ayrica komutanlarin ulke savunmasindan arta kalan zamanlarinda ulkenin yonetimi konusunda kafa yormalarindan, vakitlerinin cok oldugu sonucunu cikarmak da mumkun.
Hepimiz (bayanlar ve bazi istisnalar haricinda) gencligimizin en guzel aylarini mintika temizliginda, o anlamsiz toren yuruyusu provalarinda ya da ot yolmak, yaprak toplamakla gecirmedik mi?
Hic unutmam? Onemli bir rutbedeki subaya buna benzer bir serzeniste bulunmustum. Soyle bir cevap almistim: “O egitimli genc adamin da mintika temizligi yaparak askeri disiplin almasi bir kayip degil, aksine onun icin bir kazanctir.” Yahu, bilmem kac sene anfilerde, kutuphanelerde dirsek curutmus genc adam, o yasa gelmis; cevresini kirletmeme, baskalarina zarar vermeme bilincini daha kazanmamissa zaten, alin sizin olsun. Belki biraz daha egitimle, iyi bir asker olur.
Nelerle teselli buluyoruz? Oyak’in yonetimine bundan boyle astsubaylar da getirilecekmis de, bunlar guzel jestlermis. Oyak ne? Askerlerin iktisadi tesebbusleri. Yani bildigimiz KIT’lerin haki renkli olanlari degil mi? Hayir, bilemedik. O kadar kolay olsaydi, KIT’ler ozellestirme kapsaminda birer birer satiliga cikarildigi donemde, Oyak grubu bir yandan ihalelere girerek, bir yandan da yeni satin almalarla bu kadar buyuyemezdi. Peki o zaman ne bunlar? O ayri konu.
Nizamiyeden nezaketsizce geri cevrilen sivil siyasi aktoru buradan defalarca elestirdik. Simdi o da ektigi ruzgari, firtina olarak bictiginin farkinda olmali. Zira geri cevrilme nedeninin gercekte bir kac dakikalik gecikme olmadigini, isin aslinda, gecenlerde partisinden TSK’nin birinci adamina yonelik cok cirkin sozler yattigini hepimiz biliyoruz. Yine de siyaset meydaninda onemli bir yeri isgal eden birinin –ki bu Baykal bile olsa- kapidan boyle ‘emir, demiri keser’ anlayisiyla cevrilmesini tasvip etmemiz asla mumkun degil.
Elindeki tek aleti cekic olan, etrafinda gorduklerini hep civi olarak algilayacaktir. Bu gercegi degistirmek mumkun degil. O zaman, cozum cok basit. Herkes gorevini yapacak, ait oldugu yerde, kendi kurallari icinde. Biz askeri kislada; siyasetciyi de birilerine 'gel gel' yapan mitinglerde degil, Parlamento'da gormek isteriz.
Son olarak; TSK bizim goz bebegimiz, onun yipratilmasina asla izin vermeyiz. Akli basinda bir Turk vatandasinin buna katilmamasi mumkun degil. Ne var ki, TSK’yi asil yipratan bize gore bizzat bu guzide Kurumun en tepesindekiler. TSK’yi, Parlamento’nun, siyasi partilerin yapmasi gereken tartismalarin icine “Biz de tarafiz!” diye sokanlari hepimiz biliyoruz. Turkiye Cumhuriyeti’nin aziz ordusuna en buyuk kotulugu yapanlar, onu gunluk siyasi cekismelerin icine cekenlerdir.
(Bu yaziyi hazirladiktan sonra, Buyukanit’in Baykal’dan ozur diledigi haberini okudum. Bu haber bile, askerin sivil alanda kendi kurallarina degil de, sivillerin kurallarina tabi olmasi gerektiginin ayri bir kaniti.)
5 Yorum Var.:
o değilde ilker başbug'un etrafta boyle gemiler deniz altılar uçak gemileri falan dolanırken laiklik vurgusu yapıp cumhurbaşkanına başbakana laf etmeye çalışana kadar, yeterli gemimiz yok, denizaltımız yok daha çok alıp daha çok güçlenelim minvalinde şeyler söylemesi nispeten şimdiki gibi laiklik vurgusundan daha güzel olabilirdi.
bu durumu bir atasözümüz karşılıyor ama şimdi ben hatırlayamadım.
Baykalin alinmamasinin sebebi askeri kurallarin bir sivil uzerinde uygulanmasi degil, cumhurbaskaninin gelip istiklal marsinin okunmus olmasi. Sivil devlet adabinda da bir torene cumhurbaskanindan sonra gelinmez. Hem de bu geri cevirme sizin abartarak ast-ust, azarlama tonuyla degil, nazik bir sekilde olmus, haberleri okuyun. Tamam askeri disiplini sevmiyorsunuz, tamam askerlikte size cektirmisler, ama el-insaf, her bir toplantinin belli bir kurali duzeni vardir.
Bu tür törenlerin de belli protokol kuralları olduğu herkesin malumü.Askerlerin boş zamanlarının çok olduğu veya yakın zamanda makam otosundan dolayı yaşanan polemikleri bahane ederek komplo teorileri üretmek doğru bir davranış tarzı değil.Nasıl askerlerden sivil hayata müdahalelerini beklemiyorsak sivillerin de askerlerin hassasiyetlerine saygılı olmaları gerekir.Eleştirilecek noktaları anlamsız sebeplere dayandırmak doğru değil.Yoksa askerlik yapan herkes biliyor kişi onurunun en iyi törpülendiği yerin askeriye olduğunu ancak bunu mazeret göstermek askeri otoriteye saygısızlık etmeyi gerektirmez.
Hani "kaşının üstünde gözün var" misali, bence de bu olaya, bu yorum fazla zorlama olmuş...
yazıyı okuduğumda, 'top sakalımdan' dolayı kaldığımız lojmanlara alınmadığım gün aklıma geldi. 'Ya ben asker değilim, öğrenciyim, evim içerde' felan desemde dinletememiştim.
Böyle şeyleri bizzat yaşadığım için, sayın Baykal'ın başına gelenleri normal karşılayabiliyorum..
Yorum Gönder