Deflasyon fiyatların düşmesine denir. Yani şikayetçi vatandaşlarımız enflasyon ile fiyat seviyesini karıştırıp, enflasyonun düşmesini deflasyon zannediyor. Enflasyon düşüyorsa dahi fiyatlar yükselir, bir ülkede fiyatların düşmesi için deflasyon olması lazım. Ne zaman Tüik çıkıp “deflasyon vardır” derse o zaman fiyat artışlarından şikayet edebilirsiniz. Bu arada enflasyondaki düşüşe nedir? Dezenflasyon, enflasyon oranındaki düşüşe verilen isimdir, yani teknik olarak halkımız dezenflasyon ile deflasyonu birbirine karıştırıyormuş demek ki.
Deflasyon dünyada öyle çok sık görülen bir durum değildir, Türkiye’de ise herhalde Büyük Buhran’dan bu yana deflasyon görülmemiştir. 2009 yılı içerisinde Amerika’da enflasyon oranları eksiye döndü bir ara, yani deflasyon yaşadık. Enflasyon nasıl cebinizdeki paranızın değerini düşürüyorsa, her geçen gün o parayla daha az şey satın alabiliyorsanız, deflasyon cebinizdeki paranın değerini arttırır ve her geçen gün fiyatlardaki düşüş devam ettikçe daha çok mal satın alabilirsiniz. Bu özelliğinden dolayı deflasyon insanları daha az tüketmeye ve tüketimlerini ertelemeye teşvik ettiği için ve dolayısıyla ekonominin küçülmesine yol açtığı için ekonomistler tarafından sevilmez.
Fiyatların daha da düşeceği beklentisiyle insanlar tüketmezse üretim düşer, üretim olmazsa ekonomi küçülür; ayrıca şirketler de gelecekte fiyatların düşeceği beklentisiyle yatırım yapmazlar çünkü fiyat düşüşleri devam ederse zarar edebilirler. Ekonomi küçüldükçe deflasyonist baskılar da devam eder ve bu durum kendi kendini besleyen bir kısır döngüye dönebilir. Buna deflasyon spirali denir. Büyük Buhran’ın ekonomistlere öğrettiği en büyük derslerden bir tanesi deflasyondan kaçınmaları gerektiği olmuştur. Merkez Bankaları enflasyonun da zararlarını bildiklerinden hedef enflasyonu %2 civarında sabitlemeye çalışırlar. Yani ne deflasyon riski olsun, ne de yüksek oranlarda enflasyon olsun derler. Bu nedenle çok ciddi bir ekonomik küçülme sürecinden geçilmiyorsa ekonomiler de kolay kolay deflasyon yaşamazlar.
3 Yorum Var.:
İstatistik kurumunun enflasyon rakamlarıyla oynadığı görüşü amerika'da da yaygın. Lakin, ne yazık ki vatandaşımız enflasyonun ne olduğunu gayet iyi biliyor... Özellikle de doğalgaz, su, elektrik ve de telefon faturalarından...
Bu kış hava kirliliğinin farkında değilsiniz galiba. Vatandaşlar artık çok pahalı olduğu için doğalgaz yerine eski kömür sobalarını kuruyor. İnsanlar vergisi çok yüksek olduğu için sabit hat telefonlarını kapatıyor...
Ama vatandaş en çok "Krizden görece olarak en az etkilenen ülke Türkiye" lafına gıcık oluyor... Bu zihniyet ekonomiyi borsa-faiz-döviz ekseninde gören fildişi kulesi ekonomistlerin bakış açısı
Kimsenin vatandaşın sorununu sihir sopasıyla çözmesini beklemiyorum ama dalga geçmeyin bari
yorumun yorumunu yapayım.
sitede son zamanlarda gördüğüm en aklı başında yorum yukarıdaki olmuş.
destek bulmaması müdavimlerin bulunduğu noktayı sorgulamak açısından önemli.
cagatay bey blogu takip edenlere laf dokundurmus madem, tepkisiz kalmayalim.
oncelikle, enflasyon rakamlariyla oynandigi gorusu amerika'da yaygin degil. her yerde oldugu gibi, amerika'da da bir takim marjinal adamlar cikip boyle iddialar ortaya atabilirler. insanlar donem donem mantiklarina ters gelen bazi seyleri aciklamak icin komplo teorilerine basvururlar. uzun vadede bunlar unutulur, geleneksel teoriler agir basar. (bunun en tipik ornegi, stalin doneminde sovyetler birligi'nin ekonomik buyumesidir. o donemde kimileri buna propaganda amacli carpitma diyorlardi; bugun bunu faktor artisindan kaynaklanan, faktor verimliliginin artmadigi, uzun vadede surdurulemez bir buyume donemi olarak acikliyoruz.)
enflasyon diye tanimladigimiz sey ise, fiyatlar genel seviyesindeki artis oraninin olcusudur. gelirleri enflasyon oraninda artmayan sabit gelirlilerin alim guclerinin dusmesi enflasyonun pek cok sonucundan biri. yani enflasyon orani, dogrudan vatandasin yasam standardinin kotulesmesinin bir olcusu degil. bence cagri bey, enflasyondan cok reel gelirin uretimi ve bolusumune dikkat etmeli. bu konuda bu blogda cokca yazi var. ustelik bu yazilarin cogu, cagri bey'in ifadesiyle, vatandasin gicik oldugu turkiye'nin krizden etkilenmedigi tezine karsi cikiyor. dikkatinize...
Yorum Gönder