Finansal Krizin Gelecegi ve Borsa

Ben fazla vakti olan birisi degilim, haftasonu da olan bos vaktimde blogu wordpress'e tasimaya yeltendim ama sonuctan memnun degilim. Simdilik hem blogspot'ta hem de wordpress'te yazilari yazmaya devam edecegim, blogspot yasagi kalktigi zaman da wordpress'i birakacagim.

Tahmin edeceginiz gibi bu haftasonu yazi yazmaya vakit bulamadim. Onun yerine Inan Dogan'in Taraf da krizin gelecegiyle ilgili yazdigi yaziyi buraya tasiyacagim. Hatirlarsaniz Inan bundan onceki yazisinda borsanin yil sonuna kadar 27500'un altina dusecegini yazmisti (biz ise burada daha curetkar davranarak borsanin 25000'in altini gorecegini soylemistik, kim daha iyi siz karar verin :)) Simdiki yazisi ise goreceli olarak biraz daha iyimser. Amerika'nin resesyonun icinde oldugunu ama Obama'nin yeni harcamalariyla ekonomiyi resesyondan cikaracagini belirtiyor. Turkiye'nin de resesyona girecegini soyluyor ama hafif gececek diyor. Borsa'da ise 25 bin seviyelerinden alim yapmayi dusundugunu soyluyor. Ben size bu konuda bir uyarida bulunayim, borsanin nerede dusmeyi birakacagini kestirmek hem fuzuli hem de riskli bir is. O yuzden borsa duserken ben kademeli olarak alim yapmayi tercih ediyorum. Gelecek hakkinda iyimser olabilirsiniz ama onemli olan sizin degil, diger yatirimcilarin gorusleridir. Cogunluk karamsar olmaya devam ettigi surece size de alim icin daha uygun firsatlar gelecektir. Ben kendi hesabima borsadaki payimi %20'nin uzerine cikarmiyorum su gunlerde. Fiyatlarin uygun oldugunu dusunmeme ragmen sabirli davranmayi tercih ediyorum. Neyse vaktim yok, Inan Dogan'in yazisini aktariyorum:

Amerikan ekonomisinin yönünü tahmin etmek istiyorsanız yapmanız gereken şey tüketim harcamalarının yönünü tahmin etmektir. Çünkü ekonominin neredeyse yüzde 70’ini bu tüketim harcamaları oluşturuyor. Bugün içinde bulunduğumuz kriz, eylül ayında derinleşmeden önce tüketim harcamaları azalmaya başlamıştı. Bunun ilk işaretleri, haziran ayından büyük otomobil ve SUV’lere (4x4 arazi araçları) olan talebin yüzde 30 civarında düşmesi idi aslında.
Varil fiyatı 120 doları geçen petrol nihayet tüketicilerin bütçesini sıkmış, ve tüketiciler radikal kararlar almak zorunda kalmışlardı. Ben de bundan cesaret alarak temmuz ayı ortasında petrol fiyatları 140 dolar iken Turkishtime’daki köşemde petrol fiyatlarının 100 dolarının altına düşeceği tahmininde bulunmuştum. Henüz Amerika’nın üçüncü çeyrek büyüme rakamları açıklanmadı ama ben petrol fiyatlarındaki aşırı yükselmenin Amerikan tüketicisine ilk darbeyi vurduğunu ve ekonomiyi resesyona soktuğunu düşünüyorum. Bunun üzerine eylül ayında kredi piyasaları inanılmaz bir şekilde daraldı, şirketler battı, tüketici güven endeksi çok büyük oranda daraldı. Bunun neticesinde eylül ayında tüketim harcamaları yüzde 1,2 oranında daralma gösterdi. Aslına bakarsanız onca patırtı ve gürültüye rağmen bu daralma o kadar da kötü değil.
KRİZ TÜKETİMİ ERTELECEK
Piyasalara çok büyük bir belirsizlik hâkim. Kötü haberler sadece Amerika’dan değil, Avrupa’dan da geliyor. Kurtarma paketlerinin içeriği, çalışıp çalışmayacağı, daha ne tür yeni problemlerin bizleri beklediği bilinmiyor. Bu belirsizlik ortamında şirketlerin risk alıp yatırım yapmasını, tüketicilerin de harcamalarını arttırmasını beklemek saflık olur. Zaten son bir kaç haftadır kredi kullanarak harcama yapmak isteyen bir kısım tüketiciler kendilerine borç verecek birilerini bulamadıklarından tüketimlerini ertelemek durumunda kaldılar. Bu yüzden ekim ayında Amerikan ekonomisindeki daralmanın şiddetlenerek devam ettiğini söyleyebiliriz. Bundan sonra hükümetin daralmanın önüne geçebilmek için atacağı iki adım var: Birincisi zaten şu an yüzde 1.5 gibi çok düşük bir seviyede olan gecelik faiz oranlarını yüzde 0.5’e düşürmek; ikincisi de ekonomide şok etkisi yaratacak çok büyük bir Keynezyen harcamaya imza atmak. Bu, Bush hükümetinin son günlerinde mi yoksa Obama’nın ilk aylarında mı uygulamaya konur şimdiden kestirmek güç. Muhtemelen gelecek ay seçimlerden sonra görece ufak bir ek harcama paketi geçirilir, yeni başkan geldiği zaman da asıl harcamalar başlar. Bu yüzden de ben yaz gelmeden Amerikan ekonomisin resesyondan çıkacağını düşünüyorum. O zamana kadar da hükümet bankalara bir kaç defa daha sermaye aktarmaya devam edecektir. Anlayacağınız çalkantıların sonu gelmeyecek.
Öte taraftan Avrupalı tüketiciler Amerikalılardan daha hassaslar ve daha çabuk tepki veriyorlar. Amerika bu senenin başında resesyon olacağını öngörüp vatandaşlara 150 milyar dolarlık vergi iadesi yapmıştı. Bu nedenle de ikinci çeyrekte Amerikan ekonomisi bu kriz ortamına rağmen yüzde 2,8 hızla büyümüştü. Avrupa ise bu tür bir hamle yapmadığı için önde gelen birçok Avrupa ülkesinde büyüme oranı negatif çıkmıştı. Bu çeyrekte de Avrupa’da çok sayıda ülkenin büyüme oranı negatif çıkacak ve Avrupa teknik olarak resesyona girmiş olacak. Neticede Avrupa’daki resesyon da en az Amerika’daki kadar büyük olacaktır. Avrupa ekonomilerini ve politikacılarını çok yakından tanımadığım için krize ne tür bir politika ile cevap vereceklerini tahmin etmeye yeltenmeyeceğim. Yine de dediğim gibi, Avrupa’nın durumu Amerika’dan daha iyi olmayacak.
Türkiye konusunda ise çok karamsar değilim. Her ne kadar bundan iki hafta kadar önce İMKB 31 bin’in üzerindeyken bu yıl içerisinde 27 bin 500’ün altına gerileyeceğini tahmin etmiş olsam da bizim ekonomimiz o kadar da zor durumda değil. Bizi bekleyen en büyük problem özel kesimin bir yıl içerisinde çevrilmesi gereken 40 milyar dolarlık döviz cinsinden borçları ve 30-35 milyar dolara düşmesini beklediğim cari açık var. Avrupa’daki resesyon yüzünden genel olarak talepte bir daralma gözlemleyeceğiz.
KISA VADE İÇİN TÜRKİYE BEKLENTİLERİ
Ancak Türkiye’den sermaye çıkışı yüzünden Türk lirası değer kaybedecek ve ihracatçılarımız biraz rahatlayacaktır. Enerji fiyatlarının düşmesi de üzerimizdeki yükü hafifletecektir. Bizim de resesyona girmemiz oldukça muhtemel, ancak bu, Avrupa’nın yaşayacağı resesyondan daha hafif geçecek.
Finansal piyasaların kısa vadedeki yönünü ise tahmin etmek hiç kolay değil. Borsanın hangi seviyelere kadar düşeceğini bilemiyorum; ancak, ben kendi hesabıma 25 bin seviyelerinden ufak bir miktar alım gerçekleştiriyorum. Aynı görüşü enerji fiyatları için de paylaşıyorum. Petrol fiyatları kimi analistlere göre 50 dolara kadar gerileyebilirmiş ancak ben 60 doların petrolde pozisyon açmak için de uygun seviyeler olduğunu düşünüyorum. Öte yandan, portföyümün büyük çoğunluğunu hâlâ faizde tutuyorum.

4 Yorum Var.:

Unknown dedi ki...

Biz bu Inan Dogan'i cok sevdik :)

miglate dedi ki...

biz ise burada daha curetkar davranarak borsanin 25000'in altini gorecegini soylemistik, kim daha iyi siz karar verin :))
Valla sonradan akıl yürütmek çok kolay da bunu 1 sene önceden tahmin etmek baya zor. O yüzden bu tür ifadelere pek de değer vermemeye başladım.
Ama e-recep diye birisi vardı onu takdir etmek isterim. O da 2005'ten beri kriz olacak, bu işin sonucu kötü diyordu adamla az dalga geçmedik o zamanlar. Ama şimdi bakınca adam doğru söylüyormuş diyorum.

Editor dedi ki...

Sinan,

Sonradan akil yurutmekle ne alakasi var? Borsa 31000'de iken uc ay icinde 25000 tahmini yapmisiz. Maharet seneler oncesinden alakali ve alakasiz nedenlerle "kriz cikacak" diye ortalikta dolasmak degildir ki. Maharet portfoyunde dogru yatirimlari yapmak, dogru zamanda alip satmaktir. O yuzden de krizi bir ya da iki sene onceden gordum demek dogru degil.

Mesela ben bu krizi 15 ay once gormedim, 12 ay once suphelendim ama yine gormedim, ama 11 ay once hem bizim hem de Amerikan borsasi zirvesine yakin bir yerdeyken gordum. Kim daha iyi bir durumda? Borsa bundan 3 sene once 30000'de iken borsadan cikan biri mi yoksa borsa 55000'de iken borsadan cikan biri mi?

Kaldi ki Roubini ve e-recep gibilerini yuceltmek hic de dogru degil, adamlar 10 tane kriz tahmini yapiyor, bir tanesi elbette bir gun dogru cikacak. Dunyada hic bir ulke sonsuza kadar buyumuyor, arada periyodik tokezlemeler oluyor. Kim dogru soylemis diye merak ediyorsan ben soyleyeyim: Ekonomist blogcu Selcuk Hakan. Ama o da bir sene erken tahmin etti.

Bir ornek daha vereyim. Bundan 1.5 sene once Cin hisse senetlerinde balon oldugunu soylemistim. O zamanlar Sangay endeksi 4500 idi. Benim tahminimden sonra endeks yukselmesine devam etti ve alti ay icerisinde 6500'e cikti. Son bir yilda da dususe gecti ve bugun 1650 seviyesine gerilemis durumda. Sence ben bu Cin tahmini konusunda basarili miyim? Senin ifadene gore basarili olmam lazim cunku dususu 6 ay onceden gormusum. Bence basarili degilim, balon oldugunu ifade ettigim zaman Cin hisselerini aciga satmis olsaydim ilk 6 aydaki zararim %50 olacakti. Alti ayda %50 kaybeden portfoy yoneticisine herkes tekmeyi basar. Bilmem anlatabiliyor muyum?

Unknown dedi ki...

27 Ekim itibariyle doviz satip TL assetlere girenler, birlesin!!!
:)))
Ekonomix'in bile kacirdigi bu firsat her 3-5 yilda bir geliyor.
Ancak daha firsat kacmis sayilmaz.
29 Ekim 2008'e isterseniz milat diyelim.
Bu seviyeden alim yapanlar!!! (Pozisyon acanlar) aylik, 3 aylik kazanclari buradan, yani Ekonomix'in coplugunden sizlere duyuracagim.
Tekrar hatirlatiyorum, volatiliteye aldanip elinizden kagitlari cikarmayin! Sabirli olun!
Ayrica kisa gunun kari diyerek %20-30'luk getiriler icin kar satisi yaparak, daha dusuk fiyatlardan tekrar almaya calismak gibi fantaziler pesinde kosmayin!!!
Volatiliteden kazanmak sadece guzel bir utopyadir, gercek hayatta oyle birsey yok.
Size sabri tavsiye ederim.
Ayrica sonra "demedin" dememeniz icin buraya yaziyorum.
IMKB, son yillarin tarihi dip seviyesini yaptigindan,
bu seviyelerden alim yapilarak 45 gune kadar, 3 aylik, 6 aylik ve 1 yildan daha uzun vadelerde pozisyon alinabilir.
Siz hangi vadedeki yatirimci
grubuna giriyorsaniz girin, bu seviyeden gonul rahatligiyla alim yapabilirsiniz.
Ancak onemli bir bilgilendirme:
Belirlenmis vadelerde getirinin ne kadarlik bir oran olacagini kimse bilemez, hatta rasyonel ve kantitatif bir tahminde dahi bulunamaz. Sadece beklenti olusturulabilir. Teknik analizler, trend analizleri felan uydurmacadir, piyasalarda 'assymetric information' oldugu surece. "Ben bilirim, yaparim" diyen de sarlatandir.
Bu nedenle vadeye gore aldiginiz pozisyonda, sizin icin tatmin edici olan getiri oraninda kar satisini yapin ve ardiniza bir daha bakmayin derim.
Yine de ben likidite durumunuza gore size sabri tavsiye ediyor ve bir yildan 3 yila kadar bir vade araliginda bilesik %150 gibi bir beklenen getiri icin pozisyon almanizi oneriyorum.
Bu da benim beklentime gore yillik %50 ile %100 gibi bir reel getiri demektir ki bu donem araliginda alternatif yatirim araclari icerisinde en yuksek getiri oranini ifade edecektir.
Bu arada kazandigimiz paralarin bir kismiyla, bagis yapmaya devam.
Simdilik bu kadar...