Ezber bozumu-2

Yazan: tersaci Cuma, Ekim 24, 2008 Konular: , 13 Yorum Var.
Bu da Engin Ardic'tan gelsin:
Atatürk demokrat değildi, otoriterdi.
Kurduğu rejim "bürokrasinin toplum üzerinde vesayeti" rejimidir, İnönü tarafından da pekiştirilmiştir, adamlar asıllarına aykırı bir iş yapmıyorlar!
Aslında bu bürokrasi de gökten zembille inmedi, Atatürk, Osmanlı'nın bürokrat vesayetini "radikalize" etti. Ona çağdaş bir görünüm kazandırdı. "Toplumun ağabeyi olan bürokrat" kimliğini, Hilmi Yavuz'un pek seveceği deyimle, "temellendirip yeniden üretti" ...
Yani, kökleri çok derinlerdedir "demokrat olmayan" vatandaşların...

13 Yorum Var.:

hostrans dedi ki...

Ardıç la çoğu zaman hemfikirim ancak bazan hezeyana kapılıyor.Atatürk ün batılı değerler içinde en çok demokrasiyi beğendiği bilinir.Serbest fırka olayını hatırlatayım.

O zamanlar faşizm kanser gibi yayılırken Atanın "otoriter" rejimi bir bebek kadar masum sayılabilir.

Hayatı boyunca bu kadar dahiyane kararlar vermiş bir devlet adamının tam da demokrasiyi anlamamış olacağı olsa olsa Ardıç ve onun gibilerin anlayış kıtlığına delalet eder.Nitekim demokrasiye geçiş de hakkında ne söylenirse söylensin İnönü tarafından gerçekleştirilmiştir.

Bürokrasinin statükoculuğu bahane edilerek sürekli Atatürk e fatura çıkartılmasından da bıktım artık.Liberallik demek toplumun saygınlıkları konusunda hemfikir olduğu tarihi şahsiyetlere üstü kapalı veya aleni küfür etmek değildir.

Bu vatandaşlara Neyzen Tevfik in bir çok meyhanenin duvarında asılı olan ve
"sen dünyaya yine gelirdin amma,baban kimdir bilemezdin şerefsiz.."dizesiyle biten şiirini hatırlatmak isterim.

Cuma, Ekim 24, 2008 6:27:00 ÖÖ
Hüseyin MEÇO dedi ki...

EkonomiTurk takipçileri..... Türkiyeden diyarbakır mahkemesi tarafından erişiminiz engellenmektedir... Türkiyeden bu siteye erişim yok.. yurtdışından girişlerde problem yaşanmaz... ip adresinizi yurtdışında gösteren programlar aracılığıyla bu siteyi Türkiye den takip etmek mümkün.. herkes önlemini alsın:):) şu an ben öle yapıyorum mesela...

Cuma, Ekim 24, 2008 11:32:00 ÖÖ
laland dedi ki...

Bugünkü Sabah'ta şöyle bir haber daha var:
"Atatürk iki kadını idare etmiş" sözü nedeniyle dava edilen ve Basın Savcılığı'nın takipsizlik kararını kamuoyuna "beraat" olarak yansıtan Seray Sever'e hapis istemiyle yine dava açılacak..
Sn Ardıç, tehlikeli sulara dalmış.
Bu arada blogger yasağı hepimize hayırlı uğurlu olsun.

Cuma, Ekim 24, 2008 11:57:00 ÖÖ
tersaci dedi ki...

sayin hostrans,

1. demokrasiden ne anladiginizi belirten bir tanim,

2. bu anlayisiniz cercevesinde de Ataturk'un demokrat oldugunu gosteren bir ornek

rica ediyorum. Aksi halde anlayis kitligi ile sucladiginiz "Ardıç ve onun gibilerin"e yaptiginiz "serefsiz" ve "pic" hakareti, faiziyle birlikte kisiliginize iade edilecektir.

Bu arada,
blog yasagi konusunda gec kaldilar.

Cuma, Ekim 24, 2008 2:08:00 ÖS
alpine dedi ki...

Yasaktan dolayi belki cevap veremez ben aciklik getireyim. "Serefsiz" ve "pic" hakareti yapmamis, serefsiz bir pic olmaya merakli nekadar adam varmis demeye calisyor.

Kicina zorla demokrasi fitili sokulmak suretiyle ozgurluk hakkinda bir fikir sahibi olabilmis bir milletin simdi donup "kicima bu fitili niye zorla soktun" demesi kadar abesle istigal dangalakca bir tutum olabilir mi merak ediyorum.

Cuma, Ekim 24, 2008 5:16:00 ÖS
ekşi iktisat dedi ki...

hurriyet'in haberine gore yasak tumden blogger'a gelmis. ekonomiturk'e ozel bir sey degil yani.

Cuma, Ekim 24, 2008 7:24:00 ÖS
hostrans dedi ki...

Sayin Baris

Demokrasi tanımı her sözlükte var.Demokrasi ne değildir o tartışılabilir.Atatürk olmasaydı bu blogda yazanların adları yorgo veya hristos olacaktı.Buna izin vermediği için yeterince demokrat sayılmıyorsa üzgünüz.

Atatürk ün faşizm veya komunizm gibi dogmalara karşı olduğunu tarihci olmayanlar da bilir.Mecliste TC sınırları dışında doğmuş olanların Cumhurbaşkanı olamayacağına dair kanun layihası getirmek isteyenlere edepsizlere bile birşey yapmamıştır.

Samsuna çıkışından sonra orduyu bile toplamadan önce meclis oluşturmaya çalışması bile meşruiyete verdiği önemi gösterir.Sayabileceğim binlerce örneğin "biz ille de Danimarkadaki gibi bir demokrasi isteriz " yine de tatmin etmeyeceğinin farkındayım.Ancak kanlı bir varoluş mücadelesi verirken gay evliliklerine pek de önem vermemiş olmasını mazur görmek gerek

Atatürkçüleri yakasına CHP rozeti takıp "dağ başını duman almış" söyleyenlerle karıştırmamak ve yakın tarihi iyi araştırmak gerek.Aksi takdirde borsa endikatörlerinin kimseye bir faydası olmayacağı günler yakındır.

Neyzenin bu şiirinin tam metnini internette bulmak mümkündür sanırım.Ben bu kadar güzel bir şiiri yazacak kadar yetenekli değilim.Neyzen de bunu gocunacaklar için yazmış zaten.Dolayısıyla bu şiire olan cevabınız direkman Neyzene muhatapdır.

Yani yine ölü bir insanla iletişiminiz söz konusu olacak.

saygılar

Salı, Ekim 28, 2008 8:16:00 ÖÖ
tersaci dedi ki...

hostrans,

yazdiklariniz soruma cevap degil. lafi dondurup dolastirmaniza gerek yok, benim sorularim gayet basit sorulardi.

"Atatürk olmasaydı bu blogda yazanların adları yorgo veya hristos olacaktı." gibi masallara da bizim karnimiz tok, bu hikayeleri baskasina anlatin.

Ayrica bundan bir asir once bu topraklarda yasayanlarin yarisinin adi zaten yorgo, hristos ya da hrant idi. Gayet "demokratik" usullerle "duzeltildi". Siz farkinda bile olmadiginiz irkci zihniyetle bu isimleri asagilama amaciniza arac olarak kullanabilirsiniz. Benim gozumde yorgo da ahmet kadar saygi hak eden bir isimdir. Unutmayin siz de kendi isminizi, dunyanin neresinde dunyaya geleceginizi, hangi milliyetten/milletten olacaginizi kendiniz secmediniz. yakin tarihi boyle okuyorsaniz, birakin daginik kalsin.

size kendi dunyanizda mutluluklar. ama o dunyanin sinirlari kapikule'ye kadardir, oranin disarisinda zorlanabilirsiniz. dikkat edin.

Salı, Ekim 28, 2008 8:17:00 ÖS
hostrans dedi ki...

Yazdıklarım Ata nın yaşadığı çağ ölçütlerine göre yeterince demokrat olduğunu kanıtlar.

Arkadaşlarım arasında bir çok yorgo ve hristos var.

Bu topraklarda yorgo ve hristoslardan önce isimlerini telaffuz bile edemediğimiz hititler yaşıyordu onlar da demokratik bir biçimde rumlaşmışlardır.

Benim dünyamın önemli bir kısmı kapıkulenin ilerisinde geçti ama ben hiç bir zaman demokrasi ve insan hakları konusunda "kendisine müslüman" ırkçı batılıların karşısında kendimi ezik hissetmedim.Ben de size şu anda yaşadığınız ama haliyle içinde kendinizi ikinci sınıf insan hissettiğiniz batılı toplum içerisindeki yaşamınızda mutluluk dilerim,oldukça zor olsa da.

Çarşamba, Ekim 29, 2008 4:01:00 ÖÖ
tersaci dedi ki...

hostrans, demokrasinin o cagi bu cagi olmaz. Demokrat demokrattir, degilse degildir. Ayrica sadece yakin tarih degil uzak tarih de calisman lazim biraz, Hititlerin Rumlastirildigini ilk defa senden duydum. Kaynak verebilir misin?
Benim nerede hangi sartlarda yasadigimi bilmeden "ikinci sinif" oldugum ya da oyle hissettigim yargisina nasil da vardin hemen oyle. bunu da o caga gore degisen demokrat taniminla aciklayiver.

Bana bosuna tartisiyormusum, duvara konusuyormusum gibi geliyor. Once Ataturk demokratti, dedin simdi cagina gore demokratti diye degistirdin. Bakalim daha neler gorecegiz.

Çarşamba, Ekim 29, 2008 12:15:00 ÖS
hostrans dedi ki...

Bana da öyle geliyor.

Rumlar hititleri değil de frigleri rumlaştırdıysa ne yazar,Atatürk az demokrat çok demokrat ya da anti-demokrat olsaydı ne yazar.Asıl mesele gerçekte Atatürkten ve Cumhuriyetten ne istediğinde.Onu yazarsan meselenin özüne inebiliriz.

Çarşamba, Ekim 29, 2008 3:46:00 ÖS
Mehmet Kale dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Cuma, Kasım 21, 2008 6:56:00 ÖÖ
Mehmet Kale dedi ki...

Sayın Barış,

Atatürk fikri hür vicdanı hür irfanı hür bir nesil yaratmaya çalışmış ve bunda kısmen başarılı olmuş, Serbest Fırka gibi partilerin kurulmasını desteklemiş, Terakkiperver cumhuriyet fırkasının kurulmasına ise karşı çıkmamış bir demokrattır.

Bir demokrat olmak için de demokrasiyi tesis etmiş olmak gerekmez. Örneğin Necmettin Erbakan, Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül de teokrattır, ama henüz teokrasiyi tesis edebilmiş değildirler.

Sizin ve Engin Ardıç' ın burada yanlışa düştüğünüz konuyu açıklayayım. Birincisi demokrasi tesisinden, demokratlık olarak bahsediyorsunuz. Demokrasinin tesis edilemeyeceğini biz Terakkiperver Fırka' da da, Serbest Fırka' da da, Demokrat Parti yönetiminde de öğrendik. Kısaca muhalefet ya demokrasi dışı yollara başvurdu (Terakkiperverlerin dini siyasete alet etmesi gibi), ya da iktidara gelince bir önceki iktidar gibi tek parti olma yolunu tercih etti (Demokrat Parti gibi).

Atatürk' e gelince. Evet demokrat olmak nedir? Demokrasinin tesisi midir? Atatürk, futbol yorumlarımızın tabiri ile elinde sihirli değnek olan bir teknik direktör müdür de demokrat olamayacak bir toplumu demokrat yapsın? Demokrat demek demokrasiyi savunmaktır. Elinde sihirli değnek olmayan birisi de demokrasinin uygulanamayacağı bir yerde demokrasi tesis edemez.

Siz Atatürk' ün demokrat olduğunu bana ispatlayın dediniz, ben size Atatürk' ün demokrat olduğunu kısmen, demokratın tanımı dahilinde yaptım. Sizin savınız aslında şu olmalıdır. Atatürk demokrasinin tesisini başaramamış bir demokrattır. Evet bunu başardığını iddia edemeyiz.

Ben size şu soruları soruyorum.

1) Siz bana Atatürk' ün demokrasiden nefret ettiğini gösteren bir olay anlatın (suikast girişimi sebebi ile kendi kurduğu Serbest Fırka' nın kapanması ve Şeyh Sait isyanı ile kapanan Terakkiperverler dışında)

2) O devirde demokrasinin tesisinin mümkün olduğunu ve bunu Atatürk, sonra da İnönü yönetiminin baltaladığını bana anlatmaya çalışın. Belki de ben konu hakkında yeterince bilgi sahibi olamamış ve atlamış olabilirim.

Sevgiler,
Mehmet Kale

Cuma, Kasım 21, 2008 6:57:00 ÖÖ

Yorum Gönder