Iktisadi Büyüme Nedir?

Ekonomistlerin sıkça karşılaştıkları sorulardan bir tanesi iktisadi büyüme nedir, nasıl hesaplanır sorusudur. 2010 yılının gelmesiyle birlikte ekonomistler de bu yıla ilişkin büyüme beklentilerini açıklama ihtiyacı duymuş olmalılar ki ardı arkasına herkes büyüme oranı tahminlerini açıklıyor. Buna değinmeden önce büyüme derken neyin kastedildiğini ve nasıl hesaplandığını açıklamamız gerekiyor.

Ekonomik büyüme derken iktisatçıların genelde kastettiği oran gayri safi yurtiçi hasılasındaki (GSYH) artış oranıdır. Küçülme ise ülkenin gayri safi yurtiçi hasılasının azalmasıdır. Genellikle iki çeyrek üst üste küçülme görülmesi durumuna ise resesyon denir. Iyi diyorsun hoş diyorsun da bu gayri safi milli hasıla da nedir diye bir soru aklınıza gelebilir. Güzel soru hemen cevaplayalım.

Eskiden ekonomi kitaplarında ve köşe yazılarında çok geçerdi bu gayri safi milli hasıla kavramı. Almanya’daki 2.5 milyon Türk’ün Türkiye’ye çok faydasının olmadığı görülmeye başlanınca ve ülkede istihdam sağlayan yabancı şirketler insanların sofrasına ekmek koyunca gayri safi yurtiçi hasılanın ülkenin iktisadi durumunu gösteren daha isabetli bir istatistik olduğu farkedildi. Gayri safi milli hasıla bir ülkenin vatandaşı olan tüm insanların yaptıkları toplam üretime verilen isimdir, Amerika’da ve Avrupa’da Türkiye’deki ücretlerin 5-10 katını kazanan Türk vatandaşlarının gelirleri de GSMH hesabına dahil edilir. Ülke içerisinde 40 yıldır yaşıyor olsa da Türk vatandaşı olmayan gelirleri ise bu hesaba dahil edilmez. Öte taraftan gayri safi yurtiçi hasıla ise ülke içerisinde Türk vatandaşı olsun olmasın herkes tarafından yapılan toplam üretim rakamını ölçer.

GSYH üç farklı yöntemle hesaplanabilir: üretim yöntemi, gelir yöntemi, ve harcama yöntemi. Genellikle iktisat kitaplarında tercih edilen yöntem ise harcama yöntemidir. Buna göre GSYH ülkedeki tüketimin (C: consumption), devlet harcamalarının (G: government), yatırımların (I: investment) ve ihracatların (X: Export) toplamından ithalatın (M: Import) çıkarılmasıyla bulunur. GSYH= C+I+G+ (X-M). Bundan üç sene önce ülkenin yüksek büyüme hızından gocunan bir kısım ekonomist “ithalata dayalı büyüme” diye bir kavram ortaya atmışlardı, hatırlayan var mı bilmiyorum. Ekonomi Türk’ün eski yazarlarından Tuğrul Gürgür “ithalat milli geliri arttırır mı” başlıklı bir yazıda bu konuyu açıklamıştı, meraklılar okuyabilir.

Türkiye’de GSYH üretim yöntemi ile hesaplanır. Bunun nasıl hesaplandığını da Tuğrul Gürgür’den dinleyelim.

“...Daha sonra buldugu rakamlari, baska veriler ile birlestirerek Harcama kisminin alt kalemlerini tahmin eder.


Nedir bu kalemler?


- Devletin Nihai Tüketim Harcamaları,
- Özel Nihai Tüketim Harcamaları,
- Gayri Safi Sabit Sermaye Oluşumu,
- Makine-Teçhizat
- İnşaat
- Stok Değişmeleri,
- Net Mal ve Hizmet İhracatı,
- Mal ve Hizmet İhracatı
- (Eksi) Mal ve Hizmet İthalatı


DIE, devletin tuketim ve yatirim harcamalarini devlet kuruluslarindan, mal ithalat ve ihracatini gumruk verilerinden toplar. Bunlar, nisbeten dogruluk payi yuksek olan sayilardir. Hizmet ithalat ve ihracatini icin (mesela turizm gibi) kendi ve MB'nin tahminlerini kullanir. Bunlar tahmindir. Gercek mal ticaretinin boyutu bilinmez.


Geri kalan kalemlerden ikisi, ki bunlar milli gelirin dortte ucunu olusturan kisimdir (ozel tuketim, ozel yatirim), uretim yontemi ile hesaplanan sektorel uretim rakamlarindan turetilir.”
Gördüğünüz üzere gayri safi yurtiçi hasıla hesaplanırken bir çok kalemin değeri tahmin ediliyor ve zamanla elimize daha güncel rakamlar geçtikçe bu tahminler daha gerçekçi rakamlarla güncelleniyor. Bunlara revizyon deniliyor. Hesapladığımız yurtiçi hasıla rakamlarını bir önceki senede gerçekleşen değerlerle karşılaştırıp yüzde değişimine bakıyoruz. TÜİK daha sonra bu rakamı o çeyreğe ait "iktisadi büyüme oranı” olarak açıklıyor.

Bir sonraki yazımızda yıllık gayri safi yurtiçi hasıla nasıl hesaplanıyor sorusuna cevap verip 2010 yılı büyüme oranları üzerine yaptığımız analize yer vereceğiz.

1 Yorum Var.:

Haftada 1 Kitap dedi ki...

Konuyla alakasız bir tavisyede bulunacağım, yazıların rengi ile arka plan renkleri birbirine yakın tonlar olduğundan yeni temayla blogun okunabilirliği biraz zorlaşmış. Yazıların biraz daha koyu olması okuyucuların işini kolaylaştıracaktır diye düşünüyorum. Keyifli günler.