Enflasyon Fantazisi....

Enflasyon; ulusal ekonomide fiyatlar genel seviyesindeki belli dönemlerde meydana gelen artışlar enflasyon oranı olarak tanımlanır. Eğer fiyatlar genel seviyesinde artış değilde bir düşüş söz konusu ise bu hesaplanan orana da deflasyon oranı olarak tanımlanır. Her iki oranında yüksek olması ekonomik yapı için olumsuz bir göstergedir.
Ülkemizde 2010 yılı tüketici fiyatları endeksi yıllık değişim oranı % 6.53 olarak hesaplanmıştır. Enflasyon hesabı yapılırken değişik ürün grupları paket halinde kabul edilir ve piyasadaki ortalama reel fiyat artışı ele alınır. Bu konuda değişik endeks hesapları yapılır.
Bu tanımlar ve yorumlar üzerinde fazla durmak istemiyorum. Benim ilgilendiğim asıl konu bana göre enflasyon oranının fantaziden öteye gitmediği gerçeğini tartışmak. Olayı bir örnek ile açıklamak istiyorum.....
Örneğimizde iki kahraman var. Ahmet bey ve Ali bey. Ahmet Bey bir firmada beyaz yakalı pozisyonunda çalışıyor ve aldığı maaş 3.000 Lira olsun. Ali Bey ise aynı firmada bekçilik görevinde ve 800 Lira maaş alıyor olsun. Benim ilgilendiğim birinci konu şudur; Türkiye de 2010 yılı tüketici tiyatları bazında hesaplana enflasyon oranının % 6.53 olduğunu yukarıda belirttik. Şimdi Ahmet Beyin maaşına göre mi enflasyon % 6.53, yoksa Ali Beyin maaşına göre mi enflasyon % 6.53 oluyor. Ahmet beyin enflasyonu ile Ali beyin enflasyonu aynımıdır ? İçinizden çekirdek enflasyon oranı diye birşey var, haberin yokmu ? dediğinizi duyar gibiyim. Peki çekirdek enflasyon diye birşey varsa; bu ülkede asgari ücretin bu seviyede olması nedendir. Demek ki çekirdek enflasyonu umursayan yok, çünki; asgari ücrete yapılan yıllık artışlar tüketici fiyat endeksi enflasyon oranı baz alınarak yapılıyor her zaman. Neyse dönelim konumuza; Ahmet beyin enflasyonu ile Ali beyin enflasyonu aynımıdır, diyorduk..... Kabaca şöyle bir düşünürsek; Eğer Ahmet beyin 3.000 lira maaşında yaşadığı enflasyon % 6.53 ise, Ali beyin 800 lira maaşı ile yaşadığı enflasyon oranı yaklaşık 4 katı yani % 26 civarı olması lazım. Maaş farkı 4 kat ise enflasyon farkıda 4 kat olsun.
İlgimi çeken ikinci konuda şudur; Ahmet beyin ve ali beyin yıllık % 10 oranında maaş zammı aldığını düşünelim. O zaman diyebiliriz ki; her iki şahısda enflasyonun üzerinde maaş zammı almış ve bütçelerini enflasyondan korumuşlardır. Yani; aldıkları yıllık maaş zamları, fiyatlar genel seviyesinin üzerinde kalmış ve harcamalarındaki yıllık artıştan etkilenmemişlerdir. Peki % 10 maaş zammını Ahmet bey ve Ali beye uygularsak ne olur ? Ahmet bey 3.000 liralık maaşına % 10 zam farkı olarak 300 liralık bir gelir seviyesinde yükselme kaydederken, Ali bey ise 800 liralık maaşına % 10 zam alarak 80 liralık bir zam farkı alır. Ahmet bey 300 lira zam alırken Ali bey 80 lira zam aldı..... Enflasyon oranı % 6.53 ise; bu oran 2010 yılında fiyatlar genel seviyesindeki yükselme oranını ifade ediyor ise; bu % 6.53 lük oran 80 lirayamı, yoksa 300 lirayamı denk geliyor acaba..... Bu durumda ya Ahmet bey enflasyon oranından çok üstünde bir zam aldı, yada Ali bey enflasyon yani hayat pahalılığı altında ezildi demektir. Hani hesaplana enflasyon oranı ulusal ekonomiyi temsil ediyordu ? Bu durumda Ali bey ulusun bir parçası değilmidir ?
Enflasyon hesabı konusunda ayrıca sık sık bir ayarlama yapılır. Buda şöyle gerçekleşir; her hükümet enflasyon oranını düşük çıkarabilmek için oranın hesabında kullanılan paketin içine giren gider kalemlerini değiştirir. Yani; alışverişe çıktığınızda aldığınız ürün çeşitlerine göre, alışveriş çantanızın içindeki malzemeler, her alışverişin enflasyon oranının farklı hesaplanmasına neden olur. Sık sık ekonomi sayfalarında okuyorsunuzdur; bu ayın zam şampiyonu falanca ürün oldu diye..... Kasdettiğim de aynen budur. Bu örnekler çok sayıda çoğaltılabilir.....
Bence enflasyon hesabı sadece fiyatlar genel seyiyesi kullanılarak yapılamaz. Bu oran hesaplanırken, gelir grupları ve demoğrafik gelir dağılımıda bu hesaba katılmalı ve çeşitli gelir gruplarını enflasyon oranları ayrı ayrı hesaplanmalıdır. Ben nacizhane bu şekilde örnek bir enflasyon hesaplama tablosu yaptım. Bu  örnek hesap tablosunu www.hakimiyetimilliye.org adlı sitede yayınladım. Bu yazımın devamına o yazımı aynen ekliyorum.
GELİR = GİDER + TASARRUF
GAYRİ SAFİ MİLLİ GELİR = ( BİR ULUSAL EKONOMİDE ÜRETİLEN MAL VE HİZMET TOPLAMI – DEVLET KAMU HARCAMALARI ) / ÇALIŞAN NÜFUS.
Mevcut sistemde tüm nüfus hesaplamaya konu ediliyor. Bu nüfusun içinde 3 aylık bebek te var, 80 yaşında kişide var, sakat ve malul de var. Oysa sadece çalışan nüfus hesaba katılmalı. Çünkü üretimi sadece mevcut çalışanlar gerçekleştiriyor.
GAYRİ SAFİ MİLLİ GİDER = BİR ULUSAL EKONOMİDE TÜM NÜFUSUN HARCAMASI.
Gider hesaplamalarında mevcut sistemde olduğu gibi tüm nüfus hesaba katılmalı. Çünkü 3 aylık bebeğinde, 80 yaşındaki kişininde harcaması var. Gayri safi milli giderden kasıt halkın hane içi geçinme harcamalarıdır.
Örneğimizde ; devlet kamu harcamaları 100.000.000.000 tl kabul edildi.
Örneğimizde ; hane halkı harcamaları       80.000.000.000 tl kabul edildi.
TASARRUF = GAYRİ SAFİ MİLLİ GELİR – (GAYRİ SAFİ MİLLİ GİDER + DEVLET KAMU HARCAMALARI )
Tasarruf; Toplam üretimden hane halkı harcamaları ve devlet kamu harcamalarının çıkarılması ile bulunur.
GELİR ORANI;( ALINAN MAAŞ MİKTARI x KİŞİ SAYISI ) / ÇALIŞAN NÜFUS
Örneğimizde ; nüfus miktarı 45.000.000 kişi kabul edildi.
Örneğimizde ; çalışan nüfus 15.488.673 kişi kabul edildi.
Oranın hesabı ; Gelir gruplarına göre hesaplama;
1.adım; alınan maaş miktarları çok sayıda kademeye ayrılır.
Örneğin;      0 tl – 500     tl arası maaş alanlar
                  501 tl – 1000 tl arası maaş alanlar
                1001 tl – 1500 tl arası maaş alanlar
                1501 tl – 2000 tl arası maaş alanlar ......gibi.
2.adım;Daha sonra bu maaş miktarlarını kaç kişi kazandığı karşılarına yazılır.
Örneğin;     0 tl – 500 tl maaş    X 10.535.673 kişi
                 501 tl – 1000 tl maaş X 3.217.969  kişi
               1001 tl – 1500 tl maaş X 989.642     kişi
               1501 tl – 2000 tl maaş X 745.389     kişi
3.adım;Bu adımda bulunan çarpım rakamları toplam çalışan nüfusa bölünür.
Örneğin;    0 tl – 500 tl maaş   X 10.535.673 kişi / 15.488.673 kişi = % 68,02 çalışan nüfus oranı
               501 tl – 1000 tl maaş X 3.217.969   kişi / 15.488.673 kişi = % 20,78 çalışan nüfus oranı
             1001 tl – 1500 tl maaş X 989.642      kişi / 15.488.673 kişi = %   6,39 çalışan nüfus oranı
             1501 tl – 2000 tl maaş X 745.389      kişi / 15.488.673 kişi = %   4,81 çalışan nüfus oranı
GELİR NÜFUS ORANI  = GENEL NÜFUS X GELİR ORANI
45.000.000 kişi X % 68,02 = 30.609.000 kişi    0 tl – 500 tl    arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X % 20,78 = 9.351.000 kişi  501 tl – 1000 tl  arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X %   6.39 = 2.875.500 kişi 1001 tl – 1500 tl arası maaş ile geçiniyor.
45.000.000 kişi X %   4.81 = 2.164.500 kişi 1501 tl – 2000 tl arası maaş ile geçiniyor.
Not; maaş tan kasıt haneye giren gelir miktarıdır.
GİDER NÜFUS HESABI = DEVLET KAMU HARCAMALARI + HANE HALKI HARCAMALARI / NÜFUS SAYISI.
Devlet kamu harcamaları / Nüfus sayısı =  100.000.000.000 tl / 45.000.000 kişi = 2.222 tl / kişi
Hane halkı harcamaları / Nüfus sayısı =      80.000.000.000 tl / 45.000.000 kişi =  1.778 tl / kişi
                                                                                     Toplam           =  4.000 tl / kişi.
Aylık = 4000 tl / kişi / 12 ay = 333 tl / kişi ( EKSİ; KİŞİ BAŞI MİLLİ TASARRUF) SIFIR KABUL EDİLDİ.
Gider kısmını ortalama alabiliriz. Çünkü; herkez aynı şartlarda yaşayabilir mantığıyla hareket ediyoruz.
AYLIK HANE ENFLASYON ORANI;  KİŞİSEL HARCAMA / HANE GELİRİ.
500 tl maaş alanlar =   333 tl / 500 tl   = % 67 enf
1000 tl maaş alanlar = 333 tl / 1000 tl = % 33 enf
1500 tl maaş alanlar = 333 tl / 1500 tl = % 22 enf
2000 tl maaş alanlar = 333 tl / 2000 tl = % 17 enf
TOPLUM ORT ENFLASYON ORANI; GELİR ORANI X ENF ORANI.
1.kademe; % 68 X % 67 =  4556 birim
2.kademe; % 21 X % 33 =    693 birim
3.kademe; %   6 X % 22 =    132 birim
4.kademe; %   5 X % 17 =      85 birim
Toplam birim = 5466 birim. / 100 = % 54,66 enf.
Örneğimizde hem hane gelirlerine göre ayrı ayrı enflasyon hesabı yapılmış olup, hemde ulusal enflasyon hesaplanmıştır. Bu örnek sadece bir model olarak düşünülmüştür. Yöntemle ilgili teorim henüz tamamlanmamış olup, çalışmalarım devam etmektedir.   Hoşçakalın.....
Ozan CAMCI.

10 Yorum Var.:

Editor dedi ki...

Ozan,

Yazinda soyle bir ifadede bulunmussun:
"Eğer Ahmet beyin 3.000 lira maaşında yaşadığı enflasyon % 6.53 ise, Ali beyin 800 lira maaşı ile yaşadığı enflasyon oranı yaklaşık 4 katı yani % 26 civarı olması lazım. Maaş farkı 4 kat ise enflasyon farkıda 4 kat olsun."

Bunu biraz daha aciklayabilir misin?

Enflasyon bir kisinin tukettigi mallarda gozlemledigi ortalama fiyat artisina verilen isimdir. Mesela bir ekonomi sadece balik ve ekmek uretiyor olsun. 2010 senesinin basinda baligin kilosu 10 TL olsun, ekmegin tanesi de 1 TL. Eger 2011 senesinin basinda baligin kilosu 11 TL'ye ekmegin tanesi de 1 lira 10 kurusa yukselirse bu ulkedeki enflasyon yuzde kactir.

Simdi Ali Bey'in aylik maasinin 1000 TL oldugunu varsayalim. Sakip Sabanci Bey'in aylik maasinin da 1 milyon TL kazandigini varsayalim. Simdi Ali Bey'in enflasyon orani kactir, Sakip Bey'in enflasyon orani kactir? Sakip Bey Ali Bey'in 1000 kati para kazandigina gore Ali Bey'in enflasyon orani Sakip Bey'in enflasyon oraninin 1000 kati midir?

cucu dedi ki...

arkadaşım senin yazdıklarına göre, maaşı az olanın enflasyon oranı fazla olur o yüzden de daha fazla zam alması mı gerekir sonucu çıkıyor?
durum böyle olunca senin yaptığın hesap uygulansa maaşı az olan belli müddet sonra maaşı çok olanın maaşını almaya başlar ali de ahmete 5-10 yıl sonra aynı maaşı alırlar. yanlış mıyım? bu komik olmaz mı?

cagatay dedi ki...

Enflasyon oranı hesabında bir yanlışlık var. Elbette gelir seviyesi farklı olan insanların tükettikleri ürünler ve miktarları farklı olacak, ancak aralarında x4 diyerek ilişki kuramazsın.

ozan dedi ki...

sayın hocam....
benim savunduğum tez; enflasyon oranının genel bir seviyede söylendiğinde hiçbir şey ifade etmeyeceği yönünde.ben her hanenin enflasyon oranının gelir gruplarına göre ifade edilmesi gereği tezini savunuyorum. elbette enflasyon oranı tüketilen malların fiyat artış seviyesinin ifadesidir, ancak harcamayı, bence gelirden bağımsız irdelemek yaşanan hayatın gerçekleriyle uyuşmamaktadır. kaldı ki, asgari ücretliyi enflasyona ezdirmedik, söylemini incelersek, enflasyon oranının daha çok dar gelirli aileleri ilgilendirdiği de açıktır. dolayısıyla benim tezime göre; harcama = gelir eşitliğin de harcama lehine olan artı fark o hanenin enflasyonudur. dolayısıyla, enflasyon % 6.53 ise 3.000 lira için mi, 800 lira için mi, sorusunun ortadan kalkması, tek başına enflasyon oranının ifadesi bence anlamsız kalıyor....ilginize teşekkürler hocam....
hoşçakalın hocam.....

ozan dedi ki...

sayın cucu.....
elbette dediğiniz gibi bir mantık yanlış olur. ancak benimde kastettiğim bu değildir. benim tezim, enflasyon oranının yanlış uygulama, yanlış değerlendirme içinde olduğu yönünde. elbette işe göre maaş, kariyere göre maaş, mesleki eğitime göre maaş farkları olacaktır ve olmalıdır da.... ancak enflasyon la ilgili girdiğim çeşitli tartışmalarda savunduğum tezimi sitemize de taşımak istedim...bu konuyu uzun uzun tartışabilirim. lütfen inan hocaya yazdığım yorumu da okuyunuz... benim tezim şudur; gelir gruplarına göre ayrı ayrı enflasyon oranları hesaplanmalı, enflasyon ile gelir ayrı ayrı değerlendirilemez....
eleştirinize tşk ederim... hoşçakalın.....

mehmet ademoglu dedi ki...

Ozan Bey;

Çok ters bir mantık kurmuşsunuz. Hükümetin asgari ücretleri enflasyon oranında arttırması demek bu artan ücret farkının enflasyon sepetindeki ürünlerin birim fiyat olarak artışının birebir karşılığı demek değildir.

Tüketicilerin "özel" enflasyonu ise gelirleri üzerinden hesaplanmaz, tükettikleri mamüller üstünden hesaplanabilir bir başka deyişle kendi sepetlerini oluşturarak hesaplanır. O zaman yeni çıkan yüzdesel oran bir geçirlilik kazanır.

Devletin yayınladığı oran ise istatistiki bir veridir. Genel olası bir sepet oluşturularak yapılır. Geliri 1milyar TL olan da 650 TL olan kişi de aynı sepete dahildir.

ozan dedi ki...

sayın mehmet ademoğlu...
ben derdimi anlatamıyorum. yazarak düşüncelerinizi tam olarak yansıtamıyorsunuz. keşke yüz yüze bu konuyu tartışabilsek. bu benim tezim gereği; ben işin gelir tarafınıda işlevsel kılma derdindeyim.... ben spk ileri düzey lisans belgesi sahibiyim..... enflasyon üzerine çok ama çok yazı okudum, çok sınava girdim..... ben tezimi duyurma ve bu konuda tartışma yaratma peşindeyim.... yazımı bütün olarak değerlendiriniz.... bende biliyorum enflasyon harcama kalemleri üzerinden hesaplanır.... ama bence diyorum ki; harcama = gelir formülünde harcama lehine fark o hane için özel bir enflasyon oranı doğurur.... benim ki benim tezimdir..... tartışmaya katıldığınız için tşk ederim.... hoşçakalın....

onur dedi ki...

Ozan bey, SPK'da ileri düzey lisans sahibi olmuşsunuz ama daha yazım kurallarını öğrenememişsiniz.

ozan dedi ki...

sayın onur bey
spk lisansı edebiyetçılara değil finansçılara verilir. bu yüzdendir ki yazım kurallarını belki bilmiyorum.... :)

Omer Ilyasli dedi ki...

Enflasyonu nasıl insanların maaşıyla eşleştirdiniz anlamadım ki. Sonuçta enflasyonun tanımı, “belirli bir zaman dilimi içerisinde comsumer price index (CPI)da meydana gelen yüzdelik değişim” olarak geçiyor, yani ürünlerin fiyatlarında meydana gelen değişim, insanların maaşlarında değil.

Şöyle bir basit hesap yapalım, 2010 yılında bir ailenin açlık sınırı yıllık 10.000 TL olsun, Ahmet Bey yıllık 36.000TL, Ali Bey de yıllık 9600 TL kazanıyor olsun. Yani Ahmet Bey’in bütçesi açlık sınırının %360’ı olurken Ali Bey’in bütçesi açlık sınırının %96’sı olacaktır.

2011 yılında %6.53 enflasyon ile aylık sınırı 10.653 TL olacaktır. Ahmet Bey %10 zam ile 39.600 Ali Bey aynı oran ile 10.560 TL alacaktır. Bu durumda da Ahmet Bey’in bütçesi açlık sınırının %371’i, Ali Bey’in bütçesi ise açlık sınırının %99’u olacaktır.

Olaya Nominal değil Real açıdan bakarsak 2011 yılındaki 10.653 TL’nin 2010 yılındaki değeri, 10.000 TL olacaktır. Ahmet Bey’in kazandığı 39.600 2010 yılındaki 37.000 TL’ye eşit olacaktır, Ali Bey’in kazandığı 10.560 TL ise 2010 yılındaki 9.870 TL’ye eşit olacaktır. Bu durumda da Ahmet Bey’in bütçesi açlık sınırının %370’ü, Ali Bey’in bütçesi ise açlık sınırının %98.7’si olacaktır.

Yani, sorun yok gibi görünüyor.