Yoksulluk Siniri Sinir Krizi Gecirttirir

Yoksulluk siniri rakamlari he onune gelenin istedigi rahatlikta salladigi rakamlarin basinda geliyor. Bu tur haberleri gorunce de ben fittiriyorum. Adamlar ayda 2000 YL'den bahsediyorlar, soyle super bir isi olan, ayda 1500 YTL kazanan birisi Turkiye'de herhalde bunalima girer diye dusunuyorum. Gecen Subat ayinda bu konuda yazdigim bir yaziyi asagiya biraz duzelterek aktariyorum.

Turkiye'de herkes yoksulluk sinirini kafasina gore belirliyor. TNN.NET'te bir haber gordum bugun:

"Türkiye Kamu-Sen, 4 kişilik ailenin Ocak ayı yoksulluk sınırını bin 922 YTL 25 YKr olarak hesapladı. Türkiye Kamu-Sen'in hesaplamalarına göre, Aralık 2005'te bin 900 YTL 44 YKr olan 4 kişilik ailenin asgari geçim haddi (yoksulluk sınırı), geçen ay 21 YTL 81 YKr (yüzde 1.14) artarak bin 922 YTL 25 YKr'ye yükseldi." (bkz. yüzde hesaplama)

Kamu-Sen 1.33 YTL/$ doviz kuru kullanarak 4 kisilik bir ailenin yoksulluk sinirini aylik $1445.3 ve senelik olarak $17343.6 olarak belirlemis. Analiz edelim.Birincisi baska baska kurumlar baska baska yoksulluk siniri belirliyorlar. Ornegin Harb-Is 1625.46 YTL olarak hesaplamis 4 kisilik bir ailenin yoksulluk sinirini. Turk-Is bir ay onceki yoksulluk sinirini 1650 YTL olarak aciklamis. Yani yoksulluk siniri sendikalarimiza gore senelik $14700 ile $17300 arasinda bir yerlerde.

Menkul Kıymetler Nedir?  Faşizm nedir?  Özel Üniversiteler  Devlet Üniversiteleri  Türk Bilim Adamı

Nasrettin Hoca'ya 1000 kirbac ceza vermisler. "Ulan, ya siz hayatinizda hic kirbac yemediniz, ya da sayi saymayi bilmiyorsunuz" demis. Ben de sendikalarin sayi saymayi bilmediklerini gosterecegim simdi.Turkiye'de $1'a alinan ortalama bir mal dunyanin en zengin ulkesi olan Amerika'da ortalama $1.60'a alinabiliyor. Yani Amerika Turkiye'ye kiyasla %60 daha pahali, o yuzden de satin alma esitligi (purchasing power parity) olmasi bakimindan Turk rakamlarinda 1'e 1.60'lik bir ayarlama yapmamiz gerekli. Nasil yani? Kamu-Sen'in hesaplamis oldugu yoksulluk siniri mesela Amerika'da 1.6*$17343.6 =$27749.8 dolardir.Yani Amerika'nin yoksulluk sinirini Kamu-Sen hesaplamis olsaydi $27750 gibi bir rakam aciklayacakti. Amerika'daki resmi yoksulluk siniri ise (detayli bilgi icin buraya bakiniz) 2005 yili icin $19350'dir. Amerika ve Turkiye'nin ayni yoksulluk sinirina sahip oldugunu varsayarsak (satin alma gucune gore ayarlamalari yaptiktan sonra tum ulkelerin ayni yoksulluk sinirina sahip olmasi da gerekir aslinda) 4 kisilik bir ailenin yoksulluk siniri aylik 1340.39 YTL olmalidir. Bu rakam dunyanin en zengin ulkesi olan Amerika'daki standardin Turkiye'ye uyarlanmis seklidir. Demek ki Kamu-Sen yoksulluk sinirini aciklarken %43.41 oraninda arttirarak abartili bir rakam sunuyor.

Sunu da belirtmeliyim ki Amerika'nin acikladigi rakamlar bile bence cok abartili. Mesela Amerika'da yoksulluk sinirinin altinda 36 milyon kisi var, yani Turkiye'nin yarisi kadar bir topluluk Amerika'da yoksul. Bu nufusun %12'sine denk geliyor. Kamu-Sen'in standardini Amerika'ya uyarlasak nufusun %20'si "sozde yoksul" olacakti. Yoksulluk siniri ile ilgili diger bir gozlemim de su: Ekonomiler (Amerikan olsun, Turk olsun) uzun suredir buyuyor ama buna ragmen yoksul siniri baz alinarak hesaplanan yoksul oraninda ciddi bir degisiklik yok. Bu adamlara biraksaniz 50 sene sonraki yoksulluk sinirina gore bugun %95'miz yoksul kabul ediliyor olurduk herhalde!!!!

9 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Cok eksik ve yanlis bir yazi olmus. Lutfen yoksulluk sinirinin taniminin iki ulkede farkli yapildigini Dep. Labour Statistics ten kontrol edin. Ayrica PPP nin % 60 farkli olmasi hic bir sekilde fiyatlarin karsilastirilmasina gerekce olamaz. Sanirim bu yazi biraz yanlis oldu.

Adsız dedi ki...

Siz Gini katsayısı diyede bişey var yanlız.
http://photos1.blogger.com/blogger/3136/2576/1600/widening%20gap.8.gif

Eğer pek haberiniz yoksa bile yukardaki linke tıklayarak Amerika için kabaca Mankiw hocanın sayfasındaki grafiğe bakabilirsiniz.

Ekonomik büyüme bütün milletin kökten zenginleştiği anlamına gelmez. Hatta öyle bi durum olabilirki ekonomi büyüsede alt gelir kısmındakilerin pastadan aldıkları pay azalabilir.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki linki kullanabilirsiniz.

http://en.wikipedia.org/wiki/Gini_coefficient

Eflatun

Blog Sahibi dedi ki...

Benim Turkcem gitgide zayifliyor galiba. Ben Dept. of Labor ile bizdeki yoksulluk siniri taniminin ayni oldugunu ifade etmiyorum ki. Hatta yazinin ana fikri zaten "evrensel" bir tanim olmamasi ve herkesin kafasina gore yoksullugu tanimlamasi.

Eflatun Bey'in yorumuna gelince... Recep Beyle ayni sinifin icerisine girmeye cok yaklastiniz Eflatun Bey. Onceki yazilarimizi okuyun, neyi bildigimizi neyi bilmedigimiz ogrenin ondan sonra yorum yapin demistik. Siz kalkmissiniz bana Gini katsayisini tarifini gondermissiniz. Bir zahmet 28 Subat 2006 tarihli ve "Ortadirek'in Beli" baslikli yazimizi arsivlerden okuyun ondan sonra yaptiginiz yorumu bir daha dusunun. (size bunlari Bogazicinde ogretmiyorlar galiba :-)

Tesekkurler

Adsız dedi ki...

Site çok eğlenceli olmaya başladı!

Resmen gece bile nete bağlanıp acaba kim ne tür yorum yapmış, nasıl cevap almış şeklinde heyecanlı bi evre geçirmekteyim:)))

Bağımlı oldum gibi bişey!

Adsız dedi ki...

Öncelikle hiç bi üni hemen hemen hiçbi konuda her şeyi öğretemez zannımca(baya bi iddalı oldu ama:).Ne kadar öğretmeli yada öğretebilir o da ayrı bi konu.

Sonra ise 350 tane yazıyı okusanız bile neyi bilip neyi bilmediğinizi tamamen kim hatırlayabilirki??

(Şöyle bi sorun kendinize, biri size "350 yazımız var abi, taa x gibi tarihte başlıyo(üstelikte (genellikle) makroekonomi gibi dinamik güncel bi konuda)" dese gider cidden çat diye hepsini okurmusunuz??)

Bunlarıda bi tarafa bırakalım sizin bildikleriniz sadece blogta yazdıklarınızlamı sınırlı. Belkide yazmamış olsanız bile elbette biliyoruz kardeşim deyip yeni yazdığınız yazıyı yazmayacakmıydınız??

Herneyse, yazıların tamamını okumasamda gini katsayısını bildiğinizi elbette düşünüyordum. Bu kadar uğraşıp bundan haberdar olmamak olmaz.

Amacım şu cümleye dikkat çekmekti
"Ekonomiler (Amerikan olsun, Turk olsun) uzun suredir buyuyor ama buna ragmen yoksul siniri baz alinarak hesaplanan yoksul oraninda ciddi bir degisiklik yok."
Ekonomiler deyip böyle önemli bi konuda genelleme yapıyorsak arkasındakini iyice açmamız lazım bence. Ya daa "bakın 237 sayı önce yazmıştık(yani konunun daha bi açılmışı var)" demeniz lazım gelmezmi??

Ama iyi olmuş yazdığım, çünkü daha iyi bir yazı yazmışsınız.Gerçektende Türkiye'nin gelir dağılımı konusunda bu istatistikleri görmemiştim.Bunun için teşekkürler. Yanlız yine söylüyorum benim refleksim öncelikle Amerika içindi.
Bu da pek mühim değil yanlız gelir dağılımının iyiye gittiğini göstermek ve bu iddalar için hemen kaynak göstermek daha anlamlı bence.

Yanlız bu "equality" vs "justice" kritik bir konu.Elbette eşitliğin yüksek olduğu yerlerde adil bir ortam var diyemeyiz.Çünkü adalet olayı başka bişey tabikide(bu da ayrı bi konu.
Bireysel olarak tam birebir örtüşmesede kazandığımız paranın marjinal getirisi para kazandıkça azalır.(Bunun için referans olarak Varian'ın public finance kitabını gösteriyorum, isterseniz daha spesifik bir referans verme adına araştıralabilir)
Küçük bir deney yapmak gerekirse;
çulsuz, ipsiz, sapsız yani hiçbişeysiz bi adama önce 10 ytl verirseniz baya bi sevinir, sora devam ederseniz her yeni "ytl"nin öncekiler kadar bu adamı sevindiremediğini görürsünüz.
Bu açıdan bakıldığında günümüzde insanın ne kadar kapitali varsa tercih fonksiyonunun kesebileceği "indifferance" eğrileri o kadar dışardadır(ya bu teori abi densede böyledir ne kadar çok paranız varsa o kadar çokta alternatifiniz vardır). Ve bu eğriler canlılar(özellikle insanlar!) için başlangıç seviyesinde kritiktir yaşamı sürdürme ya da devam ettirme adına.
O yüzden alt gelir grubu için marjinal getiri çok fazladır diceem, o yüzdende "equality" ne kadar iyi ise toplam ("aggregate") refah o kadar fazladır.
Öte yandan şu açlıktan, sefaletten geberen ülkeleri dışarı çıkarırsak (çünkü adamlarda equality yükselsede bi nane olacak gibi görünmüyor). Orta düzey ve gelişmiş ülkelerde "equality" sağlamanın maliyeti yüksek olabiliyor.Equality sağlamaın en önemli yolları "transferler" ve "base wage rate" dedikleri asgari ücret belirleme politikalarıdır bildiğim kadarıyla. Bunları yapmanın elbette bi maliyeti var. Ve bildiğim kadarıyla örnek verilen avrupa ülkeleri yavaş yavaş bu maliyetlerle baş edememe tehlikesiyle karşı karşıya(bu da başka bi konu).Böyle devam ederse, zaten göreli avantajlar açısından geride oldukları Amerikanın daha da gerisine düşebilirler.

Sonuç olarak "gelir" vs "adalet" konusunun ekonomi politikaları açısından kritik sorusu;

Makro politikaların amacı ülkenin toplam hasılasını mı artırmak yoksa toplam refanını mı?

Bu sorunun cevabı "şudur kardeşim" elbette olamaz. Herkesin cevabı kendince olacaktır.

Konuyu fazla dağıtmadan burada bitirsek yerinde olur zannımca.

Saygılar;
Eflatun

Blog Sahibi dedi ki...

Yaziyi begendiginize sevindim, Subat ayinda yazmistim.

Gecmis yazilarimizin tamamini okumak istemiyorsaniz yorum yazacaginiz konuda yazilmis yazilarimiz var mi diye arama yapabilirsiniz. Sayfamizin tepesinde bulunan google kutusuna "Ekonomi turk gini" diye yazip search ederseniz o konuda yazdigimiz yazilar karsiniza cikar.

Adalet ve esitlik konularinda da daha once bir kac kez cesitli yazilar kaleme almistim, ayni yontemi kullanarak, ilgi de duyuyorsaniz, o yazilara da ulasabilirsiniz.

Yorumlarinizin devamini bekliyoruz.

Tesekkurler

Adsız dedi ki...

sayın Les Chemins de la Liberte..

size katılıyorum, zıt fikirlerin çarpışmasını izlemek çok eğlenceli ve bence faydalı da...

size böyle zıt fikirlerin medenice tarışıldığı bir başka makroekonmi grubu önermek istiyorum...

http://www.anet.com.tr/hizmetler_hgruplari_kayit.asp

bu siteden üye oluyorsunuz, sonra outlook express veya thunderbird gibi bir newsreadera gerekli ayarları yapıp newsservera bağlanıyorsunuz.. ondan sonra da ekonomi grubunu seçip tartışmalara katılıyorsunuz... müthiş bir tartışma ortamı bulacağınıza emin olabilirsiniz.. sevgiler..

t.

not: aşağıdaki linki kopyalayıp internet browserınıza yapıştırıp enter tuşuna basarsanız belki direkt o gruba yönlendirilirsiniz...bir deneyin..

news://news.anet.com.tr/ekonomi

Adsız dedi ki...

Tankut Bey iyi akşamlar,

Öneri için çok teşekkürler! Deneyip, sonuçtan sizi de
haberdar edeceğim.

Özge

Adsız dedi ki...

Ve denedim Tankut Bey! En son verdiğiniz adresle doğrudan bağlandım! Ve fekat gördüm ki ( hepsini inceleme fırsatım olmamasına rağmen!) bu siteden sansürlenenler o tarafta bunun dedikodusunu yapmaktalar! Bu da çok hoşuma giden bi davranış şekli değil açıkcası!

Fazla yorum yapmak istemiyorum, keyfim kaçmakta sonrasında çünkü! ve hedonist bi yetişkin olarak izlemeye devam edeceğim...

Diğer arkadaşlara karşı içeriği iyice okumadan önyargılı yaklaşmak istemiyorum! ama hoşuma gitmezse ben de kendi kendimi sansürlerim doğal olarak!

Tekrar iyi akşamlar,