Orhan Karaca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Orhan Karaca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Orhan Karaca Yazimi Calmis!!

Simdi basliga bakip da yaziyi yanlis anlayacak bir suru okuyucu olacak. O yuzden hemen aciklayayim, Orhan Karaca'nin gercek anlamda yazimi caldigi falan yok. Kafasi calisan bir kac ekonomistten biri olan Orhan Karaca Ekonomist dergisinde akli basinda cok guzel bir yazi yazmis. Ben de o yazida belirtilen gorusleri Turkishtime'daki kosemde Temmuz sayisi icin Haziran ortasinda yazmistim. Benzer dusunceleri ise Insider Monkey blogunda Nouriel Roubini'yi elestiren yazimda tekrardan dile getirdim.

Neyse Ingilizce bilmeyenler veya Turkishtime almayanlar Orhan Karaca'nin yazisi ile yetinsinler. Ekonomide gercekte neler oldugunu gorsunler:

İlk çeyrekte ekonomi yavaşladığı halde, petrol fiyatlarındaki artış yüzünden bunun cari açığa yansımasını görmedik. İkinci çeyrekte hem ekonomideki yavaşlamanın belirginleşmesi hem de nisan ayından sonra petrol fiyatlarındaki artışın durmasıyla cari açıktaki artışın da hız kestiğini göreceğiz.

Yazinin tamamini buradan okuyun. Read More!

Ekonomist Dergisi Son Sayısı ve Orhan Karaca

Görünen o ki Ekonomist Dergisi de internet üzerindeki varlığını arttırma kararı almış ve şimdilik test aşamasında dergideki yazılara ulaşmanıza izin veriyorlar. Ekonomist dergisi son sayisi ve Orhan Karaca tarafından yazılan köşe yazılarını şimdilik bu şekilde okuyabilirsiniz. Orhan Karaca benim en çok taktir ettiğim Türk ekonomistlerin başında gelir, onun seviyesinde iyi bir kaç tane daha ekonomiste medyada rastlarız ama neticede Orhan Karaca neslinden gelen ekonomist sayısı Türkiye’de çok azdır.

Liderlik Nedir?   Küresel ısınma Nedir  Komünist Nedir  Komünizm nedir?  Kapitalizm Kapitalist nedir

Orhan Karaca da kendi blogunda zaman darlığından yazmadığı yazıları bundan böyle Ekonomist dergisinin websitesinde bir blog şeklinde yazacak gibi görünüyor. Yüksek kalitede yazılara beleşe (Arapça bir kelimedir, Türkçesi bedavayadır) ulaşmanızı sağlayan reklamcılara teşekkür etmeniz lazım. Read More!

2010 GSYH ve Büyüme Oranı Tahminleri

Mevsimsel etkilerden arındırılmış çeyreklik büyüme oranlarını kullanarak 2010 yılı için GSYH ve büyüme oranı tahmini yapacağız şimdi. 2010 yılının ilk çeyreğine gelmeden önce 2009’un son çeyreğinde büyümenin nasıl bir rakam çıkacağını söyleyelim. Üç tane varsayım kullanacağız. Karamsar varsayımımızda her çeyrekte ekonominin sadece %0,5 oranında büyüyeceğini varsayacağız, yani senelik sadece %2 hızında. İkinci varsayımımız “normal” koşulları yansıtacak ve her çeyrek ekonominin %1, senelik %4 büyüyeceğini varsayacağız. Son olarak ise iyimser bir varsayım kullanacağız ve ekonominin her çeyrek %1,5 büyüyeceğini hesaplarımıza yansıtacağız.

Karamsar Varsayım:

Bu varsayım altında 2009’un son çeyreğinde ekonomimiz %-7 + %7 +%2 + %0,5 = %2,5 hızıyla büyüyecektir; en azından TÜİK ekonomimizin %2,5 hızıyla büyümeye başladığını ve resesyondan çıktığımızı söyleyecektir. Siz tabii ki gerçekte ne olduğunu büyüme oranları üzerine yazdığımız bir önceki yazımızı okuduğunuz için biliyorsunuz.

Asıl çarpıcı büyüme oranı ise 2010’un ilk çeyreğinde açıklanacak. Ekonomide baz etkisi denilen kavramı bundan daha iyi başka bir yerde görmeniz mümkün değil. Yukarıdaki dört çeyreklik rakamdan en eskisi olan %-7 rakamı düşecek ve yerine %0,5’lik karamsar rakamımızı koyacağız. Neticede açıklanacak GSYH büyüme oranı %7, %2, %0,5 ve %0,5 rakamlarının toplamı olan %10 gibi bir rakam olacak. Yani 2010’ün ilk çeyreğinde %10 büyüdüğümüz 2010’un Haziran ayında açıklanacak ve ortalığa ekonomiden ve matematikten anlamayan bir sürü şarlatan dökülerek “TÜİK rakamlarla oynuyor”, “Ekonomi büyüyor diyorlar ama rakamlar bize yansımıyor”, “diğer açıklanan verilerle %10’luk büyüme rakamı uyuşmuyor” şeklinde ifadelerde bulunacaklardır. Şimdiden söylüyoruz bunu, yazıcıdan bastırın bu yazıyı, duvarınıza asın ve 6 ay sonra söylediklerim doğru çıkmış mı diye kontrol edin.

Baz etkisini ikinci çeyrek rakamları açıklandığı zaman bir kez daha göreceğiz. Bu sefer de en eski çeyreklik büyüme rakamı olan %7 hesaptan düşeceği için ikinci çeyrekte GSYH büyüme oranı sadece %3,5 olarak açıklanacaktır. Bu sefer de yine aynı köşe yazarları ortaya saçılıp “biz demiştik büyüme oranı %10 değil diye, rakamlar bu sefer bizi haklı çıkardı, Tüik de rakamlarla oynamayı bıraktı” şeklinde saçmalayacaklardır. Üçüncü ve dördüncü çeyreklerde büyüme oranı %2 olarak açıklanacak ve bizim yaptıgımız varsayımı gösterecektir.

Bu şartlar altında 2010 yılının tamamı için büyüme oranı %10, %3.5, %2, ve %2 rakamlarının ağırlıklı ortalaması olarak hesaplanacaktır. Ağırlıklar 1998-2007 arasında ortalama olarak 0.22 , 0.24, 0.28, ve 0.26 olarak gerçekleşmiş. Bu ağırlıkları kullanırsak 2010 yılında Tüik’in ekonominin %4.1 oranında büyüdüğünü açıklayacağını söyleyebiliriz. Bakınız, biz 2010 yılında ekonominin %2 büyüyeceğini varsaymıştık, Tüik kullandığı yöntemden dolayı ekonominin gerçek büyüme hızını rakamlara geç yansıttığı için 2010 büyüme hızını da olduğundan 2 puan daha yüksek gösterecektir. Ama Türkiye’deki köşe yazarlarının hiç birisi bu durumun farkında değil.

Normal Varsayım:

Bu varsayım altında 2009’un son çeyreğinde ekonominin %3, 2010’un ilk çeyreğinde %11, ikinci çeyreğinde %5, üçüncü ve dördüncü çeyrekler de ise %4 büyüdüğü açıklanacak. 2010’un tamamı için ise büyüme rakamı %5.8 olarak hesaplanacaktır. Yani ekonomimiz normal bir performans sergilerse büyüme oranımız %5,8 olarak açıklanacak. Türkiye’deki benim ve Asaf Savas Akat haricindeki hiç bir köşe yazarı %5’in üzerinde bir büyüme tahmininde bulunmadı. Fatih Ozatay %3,8-4,9,  Mahfi Eğilmez %5, Orhan Karaca %4-5, Deniz Gökçe %4,5-5, Asaf Savaş Akat %5-%6 seklinde tahmin yaptılar. Gazi Erçel, Yiğit Bulut, Ugur Gurses, Ercan Kumcu, Osman Ulagay, Güngör Uras, Ertuğ Yaşar, Eyüp Can, Güven Sak, Haluk Bürümcekçi, Hasal Ersel, Seyfettin Gürsel, Vahap Munyar, Yılmaz Özdil, Ege Cansen, Erdal Sağlam gibi ekonomistlerin ise 2010 büyümesine ilişkin rakamsal tahminlerde bulunduğuna yönelik bir veri elimde yok. Başekonomist Fatih Altaylı da bir tahmin yapmış değil, ama zaten onun görevi bizim tahminlerimiz yanlış çıkınca ekonomistler bir şeyden anlamıyor, doğru çıkınca da “işleri zaten, olsun o kadar” demektir.

Benim tahminim ise %6. Piyasadaki en iyimser ekonomist olmama rağmen yukarıda yaptığım analize dayanarak benim yaptığım tahminin isabetli çıkması olasılığının herkesten daha yüksek olduğunu düşünüyorum. En akıllı ekonomistlerse tahmin yapmayan ekonomistler, olaylar olup bittikten sonra analizini yapmak da bir yetenektir.Bir de her şey beklendiği gibi gitmeyip de rakam vererek tahmin yapan ekonomistler ters köşeye yatmışsa ve bunlar hakkında iğneli yazılar yazmak için fırsat da doğmuşsa değmeyin keyiflerine. Onlar her şeyi önceden gördükleri için tahmin yapmamışlardır zaten. Her şey beklendiği gibi gider de rakamlarda sürpriz çıkmazsa bu sefer de “zaten boyle olacağı belli olduğu için tahminlerimizi söylememiştik, yoksa böyle olacağını herkes gibi biz de biliyorduk” ayağına yatarlar. Süper iştir tahmin yapmadan ekonomi köşe yazarlığı yapmak.

Iyimser Varsayım:
Dışarıdan çok büyük bir kaynak gelmesi ve bunun ekonomiyi zıplatması durumunda ise ekonomimizin ceyrekler itibariyle %1,5, senelik %6 oranında büyüyeceği varsayımıni yaparsak 2010’un ilk çeyreğinde büyüme oranının %12, ikinci çeyreğinde %6.5, üçüncü ve dördüncü çeyreklerinde ise %6, senelik ortalama olarak ise %7.4’lük bir rakam TÜİK tarafından açıklanacaktır.

Özetlersek ekonomimiz kötü bir performans sergilerse dahi %4 gibi bir hızla büyüyecek, normal bir performans sergilerse büyüme hızımız %6’ya, iyi bir performans sergilerse %7,5’e yükselecektir. Ülkemizdeki ekonomistlerin büyük çoğunluğu %4-5 aralığında tahminler yaptıklarına göre bu kişilerin normal tahminlerinin aslında çok muhafazakar bir tahmin olduğunu söyleyebiliriz. Bundan 15 ay sonra TÜİK 2010 yılının tamamı için büyüme rakamlarını açıkladığı zaman ise kimsenin aklına “blogun birinde yazan bir ekonomist vardı, sanki o buna benzer bir şeyler demişti” düşüncesi gelmeyecektir :-( Read More!

Mevsimsellikten Arindirilmis Issizlik Orani

Son 7 aydir mevsimsellikten arindirilmis issizlik orani %14-15 araligina takilip kalmis. Krizin zirve yaptigi siralarda %15'i bulan oran, krizin etkilerinin hafifledigi bahar ve yaz aylarinda %14 seviyesine gerilemisti. En son aciklanan Agustos ayina ait istatistikler de Eylul ayinda issizlik oraninin bir niktar yukseldigini gosteriyor. Iyi haber degil.

Nereden mi buluyorum bu mevsimsel etkilerden arindirilmis istatistikleri?Tabii ki Orhan Karaca'dan. Favori ekonomistim sagolsun blogunda bir grafik yayinlamis, ben de buraya aktariyorum. Yazisinin orijinalini buradan okuyabilirsiniz.

Grafigin guzel tarafi size mevsimselligin de ne demek oldugunu gosteriyor olmasi. Baksaniza kis aylarinda issizlik orani cikiyor, yaz aylarinda dusuyor, mevsimsellikten arindirilmis rakamlar ise gercek resmi ortaya cikariyor. Neden TUIK bunlari yillar oncesinden yayinlamaya baslamamis aklim almiyor (devlet kurumu olmasindan olabilir mi?)

Manipülasyon Nedir   Küresel ısınma Karikatürleri  Türk Bilim Adamı  Liderlik Nedir?    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri  Enformasyon Nedir    Slogan Nedir    Enflasyon Nedir    Nükleer Santraller  Devlet Nedir

Bu arada bu grafik ulkemizin resesyona Nisan 2008 civarinda girmeye basladigini, hukumetin gec aciklanan istatistiklerden dolayi ise bu durumun farkina taaa Sonbahar'in ortalarinda vardigini da bizlere gosteriyor. Efkarlandim yine, gecen seneki teget hikayeleri birden gozumun onune geldi. Bu seneki hikaye de "IMF ile anlasmamakla cok super hareket ettik", "krizden tek basimiza ciktik, IMF'ye ihtiyacimiz yok" seklindeki teraneler. Bir de Steve Hanke gibi haricten gazel okuyup bizim ekonomimizden anlamayanlar parazit yaparak milletin kafasini iyice karistiriyor. Bakalim bunlarin issizlik rakamlari cinsinden maliyeti bize ne olacak, gelecek sene de buna bakar bakar efkarlaniriz.

Gunun sozu: At sahibine göre kişner.

Read more...

Read More!

Favori Ekonomi Yazarimi Degistirdim.

Bugun 25 Agustos. Son iki tahminimizde borsanin yonunu dogru bildik. Artik yanlis tahmin yapana kadar devam edecegiz. Borsa yarin da yukselisini surdurur mu? Hayir.

Simdi asil konumuza donelim. Benim favori yazarim Ugur Gurses idi ama ekonomideki son verilere ragmen karamsar durusunu degistirmedi. En son yazisinda "Bozuk Saat Roubini" lakapli ekonomistin resesyon W seklinde "seyredebilir" seklindeki yorumlarina yer verince bendeki itibarini kayubetti.

Onun bosalttigi yere son yazisinda Güven Sak'a nazik bir sekilde laf sokan Orhan Karaca yukseldi. Orhan Karaca'nin en sevdigimiz yani bir goruse angaje olmamasi ve gelen verileri carpitmadan analiz edebilmesidir. Simdi Blackberry'den bu mesaji yazdigim icin link koyamiyorum ama adamin blogunun adresini biliyorsunuz, gidin okuyun.

Komünizm nedir    iktisat Nedir  Devlet Üniversiteleri  Eğitim Nedir  Dejavu Nedir  Bilgi Nedir  Wifi Nedir    Teknoloji Nedir

Boylece benim artik Guven Sak'in "depresyon devam ediyor" seklindeki sacmalamalarina cevap vermeme de gerek kalmadi.

Bu arada borsanin onumuzdeki 12 ay icerisinde hangi seviyeye yukselecegi konusundaki fikrimi olusturdum. Merak edenler TEGV'e veya baska bir yere 10 TL bagis yaparak bunu ogrenebilirler. Yoksa gunluk tahminlerimle yetinmek zorunda kalirsiniz.

Bir okuyucumuz "siz de rdynk gibi borsanin 33 bine dusebilecegini dusunuyor musunuz" diye bir soru yoneltmis. Dunyaya goktasi carpar, borsa sifira da dusebilir, hersey olabilir. Ama bunun olmasi muhtemel mi diye sorarsaniz... Bence bunun olma olasiligi dusuk, o yuzden bahse girmek isteyen olursa buyursun. Read More!

Buyume ve Butce Gerceklesmeleri

Buyume rakamlari aciklanmis, Orhan Karaca da "surpriz falan degildi siz ekonomiden ne anlarsaniz" dercesine bir yazi yazmis:

"Birinci neden, ta 2006 yılında Merkez Bankası'na başkan seçimiyle başlayan, 2007'de e-muhtıra ile başka bir boyuta sıçrayan ve bu yıl da iktidardaki AKP'ye açılan kapatma davasıyla zirveye çıkan siyasi sorunların tüketim ve yatırım kararları üzerindeki olumsuz etkisi. Öncü göstergeler (CNBC-e tüketim endeksi, otomobil satışları, reel sermaye malı ithalatı, şirket kuruluşları vb) bu etkiyi açıkça gösteriyordu.

İkinci neden, global ekonomide geçen yıl başlayan finansal krizin bu yıl reel ekonomiye yansımaya başlaması ve bunun da ihracatımızı olumsuz etkilemesi. Anlı şanlı iktisatçılarımız nominal ihracat rakamlarını fiyat hareketlerinden arındırıp reel hale getirmeyi akıl edemedikleri için bunu farketmedi. Bunu akıl edebilseler yüksek büyüme tahminlerini dayandırdıkları nominal ithalat rakamlarının da reel hale getirildiğinde durgunluk sinyali verdiğini görebileceklerdi. Dünden beri yazılı ve görsel basında izlediğim bazı yorumlar bu iktisatçılarımızın hala nominal ve reel dış ticaret rakamları arasındaki farkı farkedemediklerini gösteriyor. Hala "İhracat ve ithalat yüzde 30-40 artarken büyüme nasıl bu kadar düşük çıkar" diyenlere rastlanıyor."


Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler    Bilgisayar Nedir    Teknoloji Nedir

Yazisinda tek katilmadigim nokta Gungor Uras'a "iktisatci" demesi. Gungor Uras iktisatciysa (iktisat nedir) ben de astronotum.

Ikinci konumuz ise butce gerceklesmeleri.

Iktidar partisinde en iyi performans gosteren bakan bence Kemal Unakitan. Adam bir yandan populistlerle savasirken bir yandan da butce fazlasi verdirmeye devam ediyor. Caldigi cirptigi helal olsun adama.

Ilk sekiz ayda 4.6 milyar butce fazlasi vermisiz. Sene sonunda da butce acigi 17 milyar olacakmis sadece. Bence butce acigi bundan daha da az olur. Bunun 5-6 milyari altyapiya harcanacakmis, geriye kalan 216 milyari nereye harciyorlar cok merak ediyorum!
Read More!

Zafer Caglayan'in Reaksiyon Fonksiyonu

Orhan Karaca uzun zamandir kalem oynatmiyordu, bugun bir yazi yazmis. Uludag Universitesinden (sahte isim kullandiklarindan suphelendigim) Aklan ve Nargelecekenler isimli iki arastirmaci Merkez Bankasi faiz oranlarini belirlerken hangi faktorleri dikkate aliyor sorusuna yanit aramislar.

Ben bu tur arastirmalara hep supheyle yaklasirim. Secilen zaman araligi olsun, kullanilan spesifik ekonometrik model olsun, bunlar sonucu etkileyen onemli faktorler. Kaldi ki ekonometrik modellerde sonuclarin carpik cikmasina neden olan diger onemli durum da disarida birakilan degiskenlerdir.

Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir    Borsa Yorumları    Petrol Fiyatları    Standart Sapma

Nargelecekenler'in modeli de bu problemden muzdarip maalesef. Nargelecekmeyen ama her firsatta Merkez Bankasina laf sokan Zafer Caglayan faktoru mesela. Ozellikle gecen sene secimlerden sonra Merkez Bankasinin "kimyasini degistirdi" adam. Merkez Bankasi Eylul ayinda faizleri indirmeye basladi, 5-6 ay bu durum devam etti. Bu sure icerisinde enflasyon yukselirken bunlari buyume kaygilari sardigi icin hemen tepki veremediler, ancak AKP'nin siyasi gelecegi tehlike altina girdiginde bunlar da Zafer Caglayan'in buyusunun tesirinden kurtulabildiler. Ozellikle son gunlerde kendilerine bir cekiduzen verdiler.

Neyse ben yaziyi burada keseyim, siz de Orhan Karaca'nin yazisini okuyun.
Read More!

Orhan Karaca Kimdir, Objektif midir?

Orhan Karaca blogunda iyi yazilar cikarmaya basladi. Gerci kendisine Amerika'daki resesyon ihtimali konusunda katilmasamda en azindan olaya objektif yaklasmasi, verilere bakarak hareket etmesi takdir edilecek bir durum. Ozellikle Turkiye'deki ekonomi (ekonomi nedir?) kose yazarlarinin cogunun iskembeden salladigi bir ortamda. Ben de son aylarda iskembeden bayagi bir yazi yazdim. Ama birincisi ben bu isi para icin yapmiyorum, ikincisi benim iskembe Turkiye'nin kelli felli ekonomistlerden daha isabetli salliyor, ucuncusu insanlari enayi yerine koymuyorum.

Demokrasi Nedir   Küresel ısınma Nedir  Özel Üniversiteler    Bilgisayar Nedir    Teknoloji Nedir

Neyse konumuzdan sapmayalim. Orhan Karaca yeni aciklanan milli gelirdeki metodoloji degisikliklerini incelemis. Cok da guzel incelemis. Diger tembel ekonomistler bu yaziyi okuyarak bayagi bir zaman tasarrufu elde edebilirler. Tam bu yaziya link verecekken birden Hurriyet'te su haberi gordum:

Ekonomist yazarı Orhan Karaca, bugün açıklanan kapasite kullanım oranlarını yorumladı.

Evet, Orhan Karaca Hurriyet'in de dikkatini cekmis. Umariz Orhan Karaca Dogan Medya grubunda yer alan dandik gazete yazarlarindan bir tanesini yerinden eder de, biz de dogru durust bir yazari okuma firsatina kavusuruz.
Read More!