Gazetelerin Geleceği

Hepimizin bildiği üzere internet’in yaygınlaşması gazete ve dergi gibi kağıt üzerine basılan yayınların varlığını tehdit ediyor. Bedavaya ulaşabilecekleri düşündükleri birşey için insanlar artık para ödemek istemiyorlar. Üstüne üstlük bloglar, köşe yazarlarına kafa tutuyor ve onların yanlışlarını ortaya çıkarıyorlar. (bkz: Ekonomi Türk Kitabı) Bu nedenle ABD’nin prestijli yayın kuruluşları olan Wall Street Journal ve New York Times bile gelecekte varlıklarını nasıl sürdürebileceklerini ciddi olarak düşünüyorlar.


Öte yandan dijital medyanın gelişmesi konvansiyel medya için olumlu bir gelişme, çünkü baskı ve dağıtım masrafları bir gazetenin tüm giderlerinin yaklaşık yarısına tekabül ediyor. Fakat internet üzerinden elde edilen reklam gelirleri basılı medyaya göre şu an itibariyle çok daha düşük. Ek olarak, gazetelerin önemli bir gelir kaynağı olan seri ilanlar tamamen internete taşınmak üzere. Emlak ve satış ilanları için insanlar gazeteler yerine bu konuda özellişmiş web sitelerini tercih ediyorlar.


Dolayısıyla bir gazetenin editoryal kadrosundan, yazarlarından ve muhabirlerinden vazgeçmeden aynı kaliteyi koruyarak internet üzerinde varlığını sürdürmesi bugünün koşulları itibariyle mümkün değil. Tam da bu nedenle gazetelerin internet siteleri -özellikle ülkemizde- marka değerlerini düşürme pahasına daha fazla tık alabilecek haberlere ağırlık veriyorlar.


İnternet ortamını basılı medyadan farklı hale getiren başka bir unsur ise gazeteleri bir bütün olarak satın alırken internet’te sadece istediğimiz haberlere ulaşmamız. Bu nedenle internet’te reklamlarla daha kolay ilişkilendirelebilecek teknoloji, sağlık gibi konular daha fazla ön plana çıkıyor. Uluslarası politika gibi toplumsal açıdan önemli fakat belli bir reklamın iliştirilmesi zor olan haberler ise geri plana düşüyor.


Bu problemlere ilk akla gelen çözümlerden biri Financial Times ve Wall Street Journal’in uyguladığı abonelik sistemine geçmek. Bu gazetelerin sitelerindeki belli haber ve yazılara ulaşabilmek için okuyucular abone olmak zorundalar. Kurulan bu sisteme pay wall - ödeme duvarı deniyor. Ödeme duvarının arkasında bulunan yazılar en popüler olmayan fakat önemli olanlar arasından seçiliyor. Bunun sebebi popüler yazıların sitelere kullanıcı trafiği çekmesi , bu da reklam geliri ve daha fazla abonelik olarak geri dönüyor. Bu yaklaşımın mantığını bir WSJ yöneticisi olan Alan Murray şu linkte anlatıyor.


Haberleri ve yazıları ücretli olarak satmak bir çözüm gibi gözükse de aslında kesin bir çözüm değil. Öncellikle böyle bir sistemin kitlesel gazeteler yerine finans gibi daha özelleşmiş ve okuyucuların para ödeyebileceği alanlarda işe yaraması daha muhtemel. Bir diğer sorun ise sunulan hizmet ne kadar kaliteli olsa da bedavaya ulaşabilecek alternatiflerinin olması potansiyel pazarı küçültüyor.


Gazeteciliğin düşüşünden dolaylı olarak sorumlu tutulanlardan biri de arama motoru Google. WSJ’nin de sahibi olan Rupert Murdoch, Google’in çalışma prensipleri itibariyle telif haklarını ihlal ettiğini ve çok kurnazca bir iş modeline sahip olduğunu düşünüyor. [1]


İlginç biçimde Google ise zor durumdaki gazeteciliğin problemlerine çözüm bulmak için çalışmalar yapıyor. Google’un CEO’su olan Erich Schmidt konvansiyonel medyanın internet dünyasına taşınmasına yardımcı olabileceklerini iddia ediyor.[2]


Google’un temel becerisinin kullanıcıların istedikleri enformasyonu bulmak ve temel gelir kaynağının da internet üzerinden reklam satmak olduğunu düşününce, gazetelere Google’dan daha fazla yardım edebilecek başka bir şirket olmadığı görülüyor. Ek olarak, Google içerik üretmediği fakat içeriği kullanıcılara ulaştırdığı için gazetecilerin ürettikleri haberlere ihtiyacı var.


Benzer şekilde blogcular gazeteleri ve medyayı eleştirseler de, onlar da profesyonel medyanın ürettiği haberlerden fazlaca yararlanıyorlar. Hatta çoğu zaman bunu yaparken telif haklarını da ihlal ediyorlar.


Schmidt’e göre gazeteciliğin sorunu bir talep problemi değil bir iş modeli problemi. Yani gazeteciler yeni dönemde verdikleri hizmeti nasıl verimli biçimde ücretlendireceklerini bulabilmiş değiller.


Google ‘ın çalışmalarına göre gazetecelik gelecekte sürdürülebilir olması için şu üç alanda inovasyonlar yapmak zorunda: distribution(dağıtım), meşguliyet(engagement) ve monetization(ücretlendirme). [3]


Dağıtım: Gelecekte günlük gazetelerin kağıda basılıp, dağıtılmayacağı konusunda hemen hemen herkes hem fikir olmuş durumda. İleride gazeteler; internet siteleri ve mobil cihazlar(akıllı telefonlar, ipad,vs..) aracılığıyla kullanıcılara dağıtılacaklar. Dağıtım sürecinde farklılık yaratacak en önemli gelişmelerden biri de içeriklerin kişiye özel olarak değişebilirliği olacak. Herkes aynı manşeti görmek yerine belki de farklı manşetler ve içerik görecek.


Meşguliyet: Gazeteler düşüşte olsa da internet gazetelerini okumak için harcağımız zaman, basılı gazeteleri okumaya harcadığımız zamana kıyasla çok daha düşük. Bu süreyi geliştirmek için de gazeteler dijital ortamda okuyucular için çok daha interaktif bir ortam sunmak zorundalar. Başka bir deyişle okuyucuları, kullanıcılara dönüştürmeliler. Böylelikle bir kullanıcıdan elde edilen olan ortalama gelir, basılı gazetelerdekine yakın rakamlara ulaşacak. Aynı zamanda okuyucuların da katkılarıyla habercilik yapmaları ve gazeteceliğin daha demokratikleşmesi sağlanacak.


Ücretlendirme: Dijital ortamda gazetelerin ücretlendirilmesinin daha verimli olması, özellilkle reklamlardan elde edilen geliştirilmesine bağlı. Şu an dijital ortamdaki reklamlar basılı medyadakilere kıyasla çok daha az kazanç sağlıyor olsa da Google’un iddia ettiğine göre 10 sene içerisinde internet üzerinden satılan reklamlar basılı reklamlar kadar değerli olacaklar. Reklamların değerini arttıracak olan temel gelişme, reklamların okuyucuları daha iyi hedeflemesi olacak. Bu alandaki inovasyonlar Google’un başarısını da direk etkiliyor, çünkü Google da gazeteler gibi reklam satarak para kazanıyor.


Bu üç alandaki ilerlemeler yazılım teknolojisi ile gazeteciliğin beraberliği ile mümkün. Bu durumu gören Columbia Üniversitesi, bu sene içerisinde Master of Science Program in Computer Science and Journalism isimli yeni bir yüksek lisans program açtı. Bu programın hedefi hem bilgisayar bilimi hem de gazetecilik konusunda uzman kişiler yetiştirmek . Internet çağında haberciliğin problemlerine çözüm getirmeye çalışan başka bir akademik oluşum ise Harvard Üniversitesine bağlı Nieman Gazetecilik Laboratuvarı.


Google’ın baş ekonomisti Hal Varian’ın gazeteciliğin ekonomisinden bahsettiği ve çözüm önerilerinde bulunduğu bir sunumunun slaytlarına aşağıdan ulaşabilirsiniz.



Gazetecilik ve gazeteler gelecekte bildiğimiz şekliyle internet üzerinden devam etmeyecek gibi gözüküyor. Fakat kapitalizmin mekanizmaları ve girişimciler sayesinde bu boşluk bir şekilde doldurulacaktır. Cevap bekleyen bir başka önemli soru ise medya ile manipulasyon yapmanın gelecekte daha kolay olup olmayacağı olacak.


Gazetecilikteki gelişmelerin ve rekabetin NYT hisselerini nasıl etkilediğini merak ediyorsanız, bu konuda ekonomiturk2 blogunda Editor tarafından yazılmış yazılara bakabilirsiniz. Fakat öncellikle blog nedir yazısını okumalı ve ekonomiturk2 bloguna üye olmalısınız.


0 Yorum Var.: