iktisat Vize Soruları ve Cevapları

Geçen hafta sorduğumuz Google pacman oyununun Amerikalı şirketlere kaybı sorusuna çok fazla ilgi gösteren olmadı. Iktisat Vize Soruları ve Cevapları başlıklı bu yazımızda iktisat öğrencilerine hem sınavlarda hem de iş mülakatlarında sorulabilecek sorulardan bir tanesini daha sormak istedim.

Dün haberleri izlerken şöyle bir yorumla karşılaştım. Amerika’da liseyi mezun olmadan terk eden bir sürü kişi varmış, haberi yapanlar eğitimin önemine değindikten sonra şu ifadeyi kullandılar: Amerika’da hapishanelerde yatanların %60’ı liseyi terk eden kişilerden oluşuyor. Sosyal programlara para harcayarak liseyi terk edenlerin sayısını ve dolayısıyla hapse girenlerin sayısını azaltabiliriz.

Sizce bu ifade doğru mudur, yanlış mıdır? Adam gibi bir iktisat öğrencisi gibi açıklayınız. Google sorusuyla bu sorunun cevabı benzerlik taşıyor şeklinde bir de ipucu vereyim.

Ilgili yazilar:
iktisat nedir
Ekonometri nedir

5 Yorum Var.:

Burak dedi ki...

bu şunun gibi sanırım; benim 10 tl'ye satılan albümüm internetten 100 kere indirildi dolayasıyla korsancılar beni 1000 tl zarara uğrattılar.

Arketip dedi ki...

burada hapse girenler lise terk etme oranına bağlanarak bağımlı değişken halinde getirilmştir,google sorusundaki gibi burada da diğer bazı değişkenler(sosyal ilişkiler,kültürel yozlaşma,aile yapısındaki bozulma..vs)sabit tutulmak şartı ile encak eğitim-suç oranı ilişkisine gidilmelidir ki bunun tam hesabı ve cevap olarak mümkün görünememektedir bana göre.

Lucas ın beşeri sermaye modeli çerçevesinde ele alırsak da yüksek gelir düzeyindeki kesim pek ala çocuklarına kendi belirledikleri eğitim sistemi ile yatırım yapabilmekte ve okula göndermemeyi seçebilirler.

Unknown dedi ki...

eğer Amerika'da lise zorunlu değilse zorunlu hale getirilsin. liseden ayrılanları engellemek için para harcamak zorunda kalmazlar.
ama sınıfta kalma yoluyla okuldan atılıyorlarsa da bu kişiler okumak istemiyor demektir. onun için bu kişileri okutmak için para dökmenin manası yoktur. belki eğitim sistemi paralı hale getirilirse "paramız boşuna gitmesin" diyerekten okumak isteyebilirler hem de devlet kaynak kullanmamış olur.
Pacman konusunda da oyunun verimlilik kaybı yaşatmadığnı düşünüyorum. eğer kişi ofiste oyun oynayabilecek zaman buluyorsa işi yok demektir. oyun oynamak verimlilik kaybı yaşatmamıştır ama oynayanlar verimsiz işçi olabilir yani bizdeki moda deyimle gizli işsiz:)

Hüseyin MEÇO dedi ki...

1978 meslek lisesi mezunuyum.lise diploması hayatımda öyle bir işe yaradı ki.inanılmaz.2010 dayız halen işe yarıyor.

yaşıtlarım bir şekilde liseyi bitiremyenler...

sayıları epey fazla bugün itibari ile anne ve babaları sayelerinde ayakta duruyorlar.türk toplumunun dayanışması olmasa hepsi cezaevinde olabilirlerdi.

çoğu hala başarılı değil.en büyük başarıları emekli olabilmek.

aslında eğitim liseye kadar mecbur olmalı.üniversite çocuklarımızın yeteneğine göre ücretsiz olmalıdır.
eğitim iyi verilmelidir.ortaya bir icad cıkaramayan öğrenciye diplama da verilmesin.icad çalışmasına giren öğrenci ayrıca desteklenlemeli.ki ceza evleri sayısı azalsın.

gelelim pacman konusuna.

1995 senesinde ihtisas servisinde bilgisayar ile tanıştım.1 müdür 1 şef mühendis 5 mühendis vardı.o zaman serviste 2 bilgisayar var.işlerimiz dışarda olduğundan içerdeki işler çok çabuk bitiyor pacman paylaşımı olduğu için...içerdeki işlerde paylaşılıyordu.pacman rekorları tutuluyordu.ister inanın ister inanmayın dışardaki işlerde pacman sevdasına çok hızlı ve hatasız bitiyordu.bu tabii yönetimin insitatifi ile olmaktadır.

şimdiki çalıştığım yerde her masada bilgiayar var kimse internete girip gazete bile okuyamıyor.çünkü kimin ne yaptığı izleniliyor.gazeteye para verenler çoğaldı.

night dedi ki...

Cezalar insanları suç işlemekten caydırmak amacıyla daha yüksek seviyelere çekilebilir.( Demek ki şu an yeterince caydırıcı değilmiş.)

Eğer insanlara sosyal harcama yapmayı kesinlikle karar verdiyseniz, karşılığında almanız gerekeni önce almalı sonra sosyal harcama yaparak ödüllendirmelisiniz. Yani daha önceden yapmış olduğunuz sosyal harcamalarda bedeli ödeyen ilk devlet( vergi verenler) ise yaptığınız sosyal harcamalar verimli olamaz.

Örneğin liseyi bitiremeyen birine sosyal harcama yapmaya devam etmemelisiniz eğer o kişi liseyi bitirebilirse sosyal harcamaya devam ederya da ödediği sosyal güvenlik priminden belli bir indirim sağlanabilir.

google konusunda eğer işyerinde esnek çalışma var ise verimlilik düşmez ama katı bir durum sözkonusu iş saatleri katı kurallarla belirli ise verimlilik azalıcaktır.
Türkiye'de çoğunluk mesai saatinin bitiminin ertesi saniyesinde iş yerini terketmeye can attığından işveren doğal olarak interneti kısıtlamak zorundadır. Staj yaptığım bir kurumda ilk gün internet baglantısının işveren tarafından engellendğini görmüş şaşırmıştım ama mesai saatinin bitiminde herkes koşarak işyerinden çıktığı için neden engellendiğini anlamıştım.