Bilgisayar Mühendisleri

Bu yazıyı yazmadan önce blog’da bilgisayar mühendisleri ile ilgili aramalar yaptığımda, bilgisayar mühendisleri ve ekonomi yanyana geldiğinde hemen hemen her zaman bahsedilen bir konunun gündeme gelmiş olduğunu gördüm: Hindistan ve Yazılımdaki başarısı. Bu yazılardan özellikle işsizlik ve bilgisayar vergileri başlıklı olan yazıyı okumanızı tavsiye ediyorum. Ancak gene de Hindistan’ın başarısına ilişikin bazı soruların cevapsız kaldığını düşünüyorum. Örneğin, Hindistan neden özellikle yazılım konusunda başarılı? Mesele fiyat ise neden bu konuda Çin Hindistan’ın gerisinde? Hindistan’ın başarısının ölçeği ve nedenleri neler? Bu yazıda bu soruların cevaplarını derli toplu biçimde vermeye çalışacağım. Bir blog yazısı için biraz uzun fakat meraklıların ilgisini çekeceğini düşünüyorum.


Başarıların nedenlerine geçmeden önce kısa bir özet geçelim. Bugün yaklaşık 1 milyar 200 milyon insanın yaşadığı Hindistan, İngiltere’den bağımısızlığını 1947 yılında Gandhi’nin önderliğinde kazanmış. İlk anayasası Hindistan’ı sosyalist ve laik bir demokrasi olarak tanımlamış. 1980’lerin ortasına kadar sosyalist politikalarla(bkz: sosyalizm nedir?) yönetilen Hindistan, bu süre boyunca dengeli bir siyaset izlemeye çalışmışsa da Sovyetler Birlği'ne daha yakın olmuş. 1980’lerde Rajiv Gandhi yönetimi, ilk ekonomik reformları yapmaya ve ticareti serbestleştirmeye başlamış. Bu dönem aynı zamanda Hindistan’da telekom ve yazılım sektörlerinin gelişiminin başladığı yıllar olarak biliniyor.


1991 yılında gelindiğinde ise Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Irak savaşının global etkileri Hindistan’a ekonomik kriz olarak yansımış. Bu dönemde Hindistan IMF’den kredi istemiş ve IMF’de karşılığında Hindistan’ı ekonomik reformlar yapmaya zorlamış. (bkz: IMF nedir? IMF anlaşması neye yarar?) Bu dönemde alınan kararlar Hindistan’ı küresel ekonominin bir parçası yapmış.[1]. 1970 – 1990 arası yıllık %2.1 büyüyen Hindistan, reformlar sonrası 2008’e kadar yıllık ortalama %4.7 ile büyümüş.[2] 2005-2007 arası %9 civarı büyüyen Hindistan, 2008 döneminde biraz yavaşlamış ve %7 civarı büyümüş.[3] (bkz: iktisadi büyüme nedir?)


Hindistan’da bilgisayar ve enformasyon teknolojilerinde faaliyet gösteren firmalar, ilk olarak 1979 yılında dönemin sosyalist hükümetinin IBM’e kısıtlamalar getirmesi ve IBM’in Hindistan’ı büyük ölçüde terk etmesiyle kuruluyor. Bu boşalan pazara ilk olarak bir gıda üreticisi olan Wipro giriyor.[4] Wipro şu an Hindistan’ın en büyük enformasyon teknolojisi firması ve piyasa değeri(market cap) 35 milyar dolar.[5] Wipro’nun yanı sıra Infosys, Tata, Patni ve Satyam Hindistan’ın diğer önemli yazılım şirketleri.


Hindistan’daki yazılım şirketleri son kullanıcılar için yazılım üretmiyorlar. Dış kaynak kullanımı(outsourcing) olarak ifade edilen bir süreç içerisinde, yabancı firmaların enformasyon teknolojisi ve bilgi-işlem operasyonlarını yürütüyorlar. Yani sizin anlayacağınız bir tür taşeronluk yapıyorlar. Yaptıkları işlerin kapsamı ise çok geniş; ar-ge’den (bkz: ar-ge nedir?) yazılım geliştirmeye, cağrı-merkezleri işletmekten veri-tabanlarını yönetmeye birçok işi yapıyorlar. 1990’da yıllık 150 milyon dolarlık ihraç yapan Hindistan IT sanayisi, 2000 yılında 5.7 milyar dolarlık ihraç yapmış. 2009 yılında ise bu rakam 50 milyar dolara ulaşmış. Geçen seneki kriz süresince bile bu sektör %15 oranında büyümeyi başarmış.[6] 2020 yılında ise toplam ihracatın 175 milyar dolara ulaşabiliceği tahmin ediliyormuş.[7]


Dış kaynak tedariki yoluyla faaliyet gösteren bu şirketlerin başarısını taklit etmek için yabancı birçok firma da aynı stratejileri kullanarak kendi ofislerini açmışlar. Bunların en büyüğü de daha önce Hindistan’daki operasyonlarını küçültmek zorunda kalan IBM. IBM’in şu an Hindistan’da 100.000’e yakın çalışanı varmış ve tüm gelirlerinin dörtte biri Hindistan ofisinden geliyormuş.[8] Benzer şekilde faaliyet gösteren diğer büyük şirketler ise Accenture, GE ve Cognizant Technologies. Ek olarak, Google ve Microsoft gibi yazılım devlerinin tamamının Hindistan ofisleri bulunuyor.


Peki Hindistan’ı küresel rekabette öne çıkaran faktörler neler?


Teknik ve Bilimsel Eğitimdeki Başarı: Hindistan’a tarihi olarak bakıldığı zaman özellikle matematik ve teorik bilimler konusunda belirli bir gelenekleri olduğu gözlemleniyor. Müslümanların aksine Hintilerin bu becerileri tarihin her aşamasında canlı olarak kalmış.[9] Ramanjuan'ın hikayesi ve 1930 yılında Hindistan’da yetişmiş olan C.V. Raman’ın Nobel fizik ödülünü kazanmış olması, ekonomik gelişmeden çok daha önce bilimsel düzeyde belli bir altyapının olduğunu gösteriyor. Bilgisayar mühendisliğinin temelini oluşturan bilgisayar biliminin de matematik ve mantığın bir kesişimin olduğu düşünülürse, Hintlilerin bu alandaki başarısını anlamak kolaylaşır.


Hindistan’ın en elit eğitim kurumu olarak gösterilen IIT’nin kampüslerinin kurulması, Hindistan’ın ilk başbakanı olan Nehru dönemine denk geliyor. 1998 yılında yayınlanan BusinessWeek’e ait bir makalede IIT’de hoca öğrenci oranlarının 1’e 6 ve 1’e 8 ile dünya standartlarının çok üstünde olduğunu gösteriyor. MIT’de bu oran 1’e 11 miş.[9]


Hindistan şu an her yıl itibairyle 500.000 teknik eleman yetişiyormuş. Bu sayı ABD’nin yetiştirdiği teknik elemanların yaklaşık 5 katı. Ancak rakamlardaki bu oran farklılığına rağmen bu 500.000’nin çoğunluğu yeterince kaliteli bulunmuyormuş.[10] Hatta bu yüzden bazı şirketler mühendis olmayan elemanlarını kendi imkanlarıyla mühendis olarak yetiştiriyorlarmış. Hindistan devletinin eğitime ayırdığı bütçe, reformlar yapamaya yeterli değilmiş. Özel üniversiteler de çok düzensiz biçimde kurulduğu için, bir kısmının verdiği diplomaları üniversite diploması olarak bile kabul edilmiyormuş. Bu problemlerin çözümü olarak daha iyi yasal düzenlemelerle özel üniversitelerin önünün açılması tartışılıyormuş.[11][12]. Eğitim konusunu kapatırken, Çin’in eğitim ve bilimsel araştırma olarak Hindistan’ın ilerisinde olduğunu belirtelim. Bunu kısa yoldan görmek için, Asya'nın en iyi üniversiteleri sıralamasına ve bilimsel yayın istatistiklerine bakılabilir.


Ücretlerin Düşüklüğü: Hindistan'da yaşam standardı düşük olduğu için yaşam masrafları da o ölçüde düşük. Bu nedenle dünya çapındaki yetenekleri çok ucuza çalıştırmak mümkün oluyor. Örneğin, yazılım geliştirme için ABD’de saatte 75$ ödenecek bir işi Hindistan’da 20 ila 32 dolar arasına yaptırmak mümkün. Detaylı rakamlar için link’e tıklayabilirsiniz.


İngilizce’nin Yaygınlığı: Hindistan dünya’da en fazla ingilizce bilen insanın yaşadığı 2. Ülke. Yaklaşık 250 milyon kişi İngilizce biliyor ve İnglizce resmi dillerden biri. Bu dış kaynak tedarik sürecinde çok önemli bir avantaj. Ayrıca yazılım teknolojilerindeki son gelişmeleri de bu sayede orjinal kaynaklarından takip edebiliyorlar.


Silikon Vadisinde ve Ulusulararası Şirketlerde Çalışan Hintliler: 1970’lerden beri Hintliler ABD’ye çoğunlukla eğitim amaçlı gitmişler. Bu gelişmeler sonucu olarak bugün silikon vadisinde ve birçok önemli ABD şirketinde neredeyse her düzeyde Hintliler çalışıyor. Sun Microsytems kurucularından olan Vinod Khosla ve ABD’nin ilk CIO’su olan Vivek Kundra bu tip kişilere verilebilecek örnekler. Bu kişiler hem Hintli süper teknik eleman imajını destekliyorlar, hem de karar verme süreçlerini etkiliyor. Zaten dış kaynak kullanımının ilk uygulayıcılarından biri olarak gösterilen Raman Roy, American Express ve GE’de yönetici olarak çalışan bir Hintliymiş[13].


Hindistan artık beyin göçünü bir gerçek olarak kabul etmiş ve bunu avantaja dönüştürmeye çalışıyormuş. Zaten ABD’ye H1B vizesi yoluyla giden Hintlilerin çoğu Wipro, Infosys gibi şirketlerin ABD ofislerinde çalışıyor. Tüm H1B başvurularına bakıldığında da bu şirketlerin ağırlığı dikkat çekiyor.[14]


Bu avantajların dışında altyapı sorunları ve iç pazarın gelişmemiş olması Hindistan’daki yazılım şirketlerinin dezavantajları olarak gözüküyor. Hindistan hükümeti altyapı sorunlarını çözmek için teknoparklar kuruyormuş.[15]


Yazıyı bitirken, aşağıdaki sunuma dikkatinizi çekmek istiyorum. Sunumu yapan Nandan Nilekani, Infosys’nin kurucularından biri ve Hindistan’ın en zenginleri arasında yer alıyor. Nilekani, Thomas Friedaman’ın World is Flat – Dünya Düzdür kitabına ilham olan kişiymiş. Geçen seneden itibaren de Hint Hükümetinin ulusal kimlik kartı projesinin başında görev yapmaya başlamış. Konuşmasında Hindistan’ın gelişmesini ve geleceğini, 15 dakikada kısaca anlatıyor.


Bu yazıda bilgisayar mühendisleri ve Hindistan ilişkisini incelemeye çalıştık. Bu yazıyı beğendiyseniz ya da kritiğini yapmak isterseniz kendi siteniz veya blog'unuzdan bu yazıya link verip, tartışabilirsiniz. (bkz: blog nedir?)

5 Yorum Var.:

Blog Sahibi dedi ki...

Cok guzel yazi, Editor'un yaptigi en iyi transferlerden bir tanesi...

C.Onat dedi ki...

Evet çok güzel bir yazı. Yıllar evvel System Security Audit ihtiyacımız olmuştu. Hintli uzmanlardan faydalanmıştık. Hem daha az maliyetli, hem de çok kaliteli bir iş çıkardıklarını hatırlıyorum.

hostrans dedi ki...

Siz önce bir bilgisayar mühendisine unix/linux bilip bilmediğini sorun ve bizde bu eğitimin kalitesini saptayın.

MentorDCT dedi ki...

Bu guzel bir yaziyi su guzel video ile suslmeek isterim:

http://www.metacafe.com/watch/2796981/an_intel_star_tv_ad_sponsors_of_tomorrow/

Adsız dedi ki...

çok güzel bir anlatım olmuş.Teşekkürler.