Bu hikayeyi okuyanlar “madem piyasalar etkin, nasıl olur da bir kişi bu kadar büyük bir getiri sağlar” şeklinde sorular yöneltebilirler. Bu sorunun iki tane cevabı var. Birincisi Paulson bu bahsi yaparken, karşı tarafında da başka birisi iddiaya giriyordu. Yani ortada bir kazananın olması piyasalarda bedavadan getiri sağlanabileceğinin tek başına kanıtı olamıyor. Ikinci cevap ise her gün karşımıza çıkan bir durum. Iş işten geçtikten sonra herkes konunun uzmanı oluyor, herkes olacakları bariz bir şekilde görebiliyor. Internet balonu vardı, çok barizdi, nasıl milyonlarca salak yatırımcı paralarını internet şirketlerine kaptırdılar anlamak mümkün değil şeklinde düşünebilirsiniz. Ya da “Amerika’da konut balonu olduğu aşikardı, insanlar neden gidip pahalı pahalı evleri aldılar?” şeklinde de düşünebilirsiniz. Ben mesela 2003-2004 yıllarından itibaren medyada bu tür “balon” spekülasyonlarıyla karşılaştığımı hatırlıyorum. 2003 yılında New York şehrinde ev alanların bugünkü durumu nedir diye sorsam ne cevap verirsiniz. Veyahut 2004 yılının başında ev fiyatlarındaki yükselişten faydalanıp evlerini satıp kiraya geçenler sizce kar mı etmiştir yoksa zarar mı etmiştir diye sorsam ne derdiniz?
Balon lafları o zamandan beri duyuluyordu. 2003 ortasında New York şehrindeki ev fiyatları 3 sene öncesine göre %50 artış gösterdiği zaman “fiyatlar çok yükseldi, bir sürü kişi de balon olduğunu söylemeye başladı” diye düşünüp evini satanlar sonraki 3 senede gerçekleşecek ekstra %50’lik artışı kaçırmıştı. Bugün dahi New York şehrindeki ev fiyatları 2003’ün ortasına kıyasla neredeyse %20 daha yüksektir. 2004’ün ortasında ev alanlar veya satanların ise bugün itibariyle kar veya zararları yoktur. Balonlarla ilgili söylemlerin en zayıf noktası balonun ne zaman oluştuğunun bilinmemesidir. Eğer Paulson 2004’ün ortasında pozisyon almış olsaydı, inanın ki 2006’nın ortasına kadar tonla para kaybedecek, müşterileri verdikleri paraları isteyecek ve Paulson da işsiz kalacaktı. Paulson’ın şansı pozisyonlarının çoğunu konut fiyatlarının zirve yaptığı zamana yakın bir zamanda açmış olması ve çok ucuz fiyatlardan pozisyon açması. O yüzdendir ki yatırımcılarının parasını neredeyse 7’e katlamıştır. Bir bakıma şanslıdır yani.
Bakınız bugünlerde de Çin’de çok büyük bir balon var söylemleri dolaşıyor. Aranızda balonlar konusunda uzman olan veya olduğunu düşünen varsa bundan daha iyi bir fırsat karşınıza çıkmaz. Teşhisi koyun buradan biz de 2-3 yıl sonra dönüp bakalım, ne kadar uzman olduğunuzu görelim. Birbirinden meşhur fon yöneticilerinin bir kısmının balon olduğunu, diğer bir kısmının ise balon olmadığını söylediğini biz buradan duyurduk. Göreceğiniz üzere bir piyasada balon olabilmesi için balon olduğunu düşünenler kadar balon olmadığını düşünenlerin de olması lazımdır. Hatta balon olmadığını düşünenlerin sayısının balon olduğunu düşünenlerin sayısından çok daha fazla olması lazımdır. Yoksa ortada “balon” olmazdı. Bu sözümü unutmayın, her balon var diyen gazetecinin sözüne de inanmayın. Balon olup olmadığını önceden tespit etmemizin yolu şimdilik icat edilmedi.
Bizim burada balonlar konusunda Kasım ayında bir kaç yazı yazılmıştı. Bunlardan bir tanesinde Mahfi Eğilmez’in petrol fiyatlarında balon olduğu iddiasına dikkatiniz çekilmişti. Amerika’daki konut balonunu bilen ve bu işten $4 milyar kazanan Paulson ve Pellegrini petrol konusunda ne düşünüyor dersiniz? Adamlar doların değer kaybedeceğini, bunun neticesinde altın ve petrol fiyatlarının fırlayacağını söylüyorlar. Yani Mahfi Eğilmez’in söylediğinin tam tersini. Ben size sorayım: petrol fiyatlarında balon var mı? Kime inanacağız? Balonları önceden tespit etmenin kolay olduğunu iddia edenlere soruyorum, işte size iki fırsat: petrol ve Çin’de balon var mı? Hodri meydan.
4 Yorum Var.:
İktisat bitirdim ve diplomanın arkasında "ekonomist" yazıyor ama hiç bu tür bir işte çalışmadım. Ekonomi hakkında ilgisiz ve bilgisiz olmama rağmen bir süre Çin'den ithalat ile uğraştığım için şunu söyleyebilirim. Çin'de balon yok. Herşeyi boşverin, dünyanın 1/4'ü tek başına o ülkede yaşıyor. Hepsi bir tane kürdan yapsa, dünyanın kaç yıllık ihtiyacı çıkar, zaten bu yüzden çalışan fiyatları yüksek değil, zaten bu sayede tüm pazarları kapattılar. Maaşları artacak ta, insanlar daha iyi işleri arayacak ta, maliyetler yükselecek te, Çin'in ihracatı ve pazar payı azalacak. Kısa ve orta vadede (bana göre) bu imkânsız görünüyor...
Çin hakkında söylenecek tek bir söz var Çinde söz sahibi olan komunist partinin uygulamış oldugu içi kapanıklığı yüzünden ülkede yönetim biçiminin değişeceği
Dünya, Amerika kontrolünde gittiğine göre Çin Amerika' nın çıkarlarını tehdit ettiği takdirde, bu gidişata ilk önce Amerika dur der. Önce iç işlerine karışır, ülkeyi siyasi yada toplumsal olarak(bknz. Sincan olayları) karıştırır. Daha da baş edemezse bahane üreterek savaş açar. Küresel krizde en çok Amerikan tahvilinin elinde patladığı ülkenin Çin olduğunu okumuştum. Ayrıca Çin' in en büyük ihracaat yaptığı ülke Amerika. Hatta Amerika' nın tüketim sonrası atıklarınıda (eskiyen bilgisayarlar vs gibi.) gemiler ile çin e gönderdiği ve Çin' in çevre kirliliğine birçok katkılarda bulunduğunuda belirteyim. Yani çin şu an Amerika' nın kontrolünde. Ancak prangaları kırarsa ki bence çok zor, o zaman birşeyler olur. Ancak o zamanda savaş çıkar ona eminim.
petrol sektorunde calistigim icin soyleyebilirim ki petrolde balon yok. amerika nin dogalgaz stogu azalinca dogalgazda petrolden daha yuksek bir artis bekliyorum. petrol gelecek sene muhtemelen 100 dolari bir kez daha gecer.
cin de artan enerji fiyatlarindan zarar gorur kanaatindeyim.
Yorum Gönder