Büyüme ve Borsa Arasindaki Iliski Nedir?

Büyüme Rakamları
Büyüme rakamları herkes gibi beni de karamsarlığa itti diyebilirim aslında. Baz etkisine rağmen %11.7'lik büyüme, hele de takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış %0.1'lik büyüme bize büyümenin sürdüğünü ama çok yavaşladığını gösteriyor.

Hemen büyümede beni hayal kırıklığına uğratan alt segmentlere geçeyim. Öncelikle şunu söylemeliyimki ticaret ve sanayi sektörlerindeki büyüme tam olarak beklentilerime paralel geldi. Beni hayal kırıklığına uğratan sektör inşaattı. İnşaattaki toparlanmanın daha geç olacağının tahmin ediyordum ama en büyük baz etkisi geçtiğimiz son 3 çeyrekte rekor küçülme gösteren inşaat sektöründe yaşanacağı kanısındaydım. Yani inşaatın baz etkisinin büyümeye daha fazla bir katkı sağlamasını beklerdi. Malesef bu böyle olmadı. İnşaatın büyümeye katkısı sadece 0.5 puan oldu. Ben bunu inşaattaki toparlanma gecikti şeklinde yorumluyorum. Yani herkesin beklediği gibi ticaret ve sanayi sektöründeki büyümede önümüzdeki çeyreklerde bir yavaşlama olacak ama baz etkisinin daha da güçlenmesiyle inşaat sektöründe yüksek hızlı büyüme rakamlarına ulaşılacak. Bu sayede sene sonunda %6'nın üzerinde bir büyüme hızına ulaşacağımız öngörüsünü halen taşıyorum.

Harcamalar kısmında ise özel tüketim harcamaları kriz öncesi dönemi yakalayamamakla birlikte %9.9’luk büyüme kaydetti. Sadece kamu harcamaların bütçe açığındaki kısıntıya rağmen büyümeye devam etmesi ilgimi çekti. Tabi bütçedeki kısıntılar nedeniyle kamu yatırımlarındaki düşüş de şaşırtıcı değildi. Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor Hazine bütçeyi dengeye getirebilmek için yatırımları kısıyo ama harcamaları kısma gereksinimi duymuyor.

Bono Nedir? Fareli Köyün Kavalcısı Arge Nedir?

Harcamalar kısmında benim dikkatimi esas çeken şey daha farklı. Hane halkı harcamalarındaki dağılım. Hanehalkının harcama gruplarına göre dağılımı incelendiğinde 1Q10 döneminde gıda harcamalarının toplamdaki payı %24.9 ile tarihi en düşük seviyesine gerilemiş. Yani biz yemeyi bırakmışız onun yerine giyime ve beyaz eşya mobilya harcamalarına yönelmişiz. Verilerin tutulduğu 1998 yılından beri gıda harcamalarının toplamdaki payı hiç bu kadar düşük kalmamış. Bu durum son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan düşüşü de açıklıyor.

Kalite Nedir Açık Arttırma Nedir Pesimist Nedir?

Hal böyleyken dedimki acaba biz tüketmeyip tasarrufa mı yöneldik hani olmaz da belki olmuştur diye. Tam tasarruf oranlarımızı nereden bulurum diye düşünürken imdadıma MB Başkanı Durmuş Yılmaz yetişti. Bakanlar Kurulu'na yaptığı sunumun 39. sayfası (merak edenler sunumun tamamına TCMB sitesinden erişebilir.) beni hayrete sokan bir grafik karşıma çıkardı. Grafikte reel ücret ile özel tüketim birlikte verilmişler. 2005 yılından beri son derece korele hareket eden bu ikili krizle birlikte ayrıma düşmüşler ve reel ücretler düşerken harcamalar da artmış. Yani biz kazanmadığımız parayı harcamaya başlamışız. Hemen bir kaç slide ötede bu defa kredilerdeki gelişime bakayım dedim kriz yılında tüketici kredileri bir artmış ki sormayın. Demekki bizim toplum hazır faziler düştü ben borçlanayım; “alayım vereyim ekonomiye can vereyim” demiş. Reklamlar işe yaramış yani…

Marksizm Nedir Spam Nedir Nükleer Enerjinin Zararları

Aslında resesyondan çıkma anlamında son derece doğru bir tutum ama kaynakların verimli kullanımı konusunda son derece beceriksiz olan bizim gibi toplumlar için de bir o derece tehlikeli. Bu makasın zamanla kapanması kaçınılmaz; yani ya harcamalar kısılacak ya da reel ücretlerde artış olacak. Harcamalardaki olası bir kısılma ihtimali ekonomide bir yavaşlama hatta daralma ihtimalini kuvvetlendirir. Bu önümüzdeki dönem için bir risk sinyali. Reel ücretlerde artış mı o konuya girmiyorum bile.


Borsa
Tüm dünyada olduğu gibi bizde de borsa rasyonel bir hareket göstermez. O yüzden borsa için yukarıdaki gibi rasyonel bir yorum gerçekçi ve inandırıcı olmaz. Ama biz yinde de deneyelim. Önce şunu bilmeliyiz borsada beklenti alınır gerçek satılır. Yani birz rekor küçülürken borsa artıyodu çünkü beklenti sert bir büyüme olacağı yönündeydi. Öyleyse şimdiki beklenti ne. Büyüme devam etse de yavaşlayacağı. O halde rasyonel olarak borsanın da artsada hızının yavaşlayacağını tahmin edebiliriz. Peki ya daralma olursa. O zamanda borsada düşüş beklemek gerekir. Uzun vadeli yatırımlarınız buna göre yapmanızda fayda var.

Teknik analiz hiç sevmediğim ve mecbur olmadıkça kullanmadığım bir şeydir. Size de tavsiye etmem benim rasyonel olmayan tahminlerim bile teknik analize dayanmaz. Olsa olaca buna finans piyasalarına quant analiz diyebilirsiniz. Neyse geçelim rasyonel olmayan borsa tahminime. Öncelikle bizim piyasa (dünyada bizden farksız değil) düşerken de abartır çıkarken de. Yani petrol 150 USD'yi zorlarken çok zeki analistler 200 USD'ye gider diye yazar, aynı analist 50 USD'nin altına inince de 10 USD'ye gider yazar. (Yanlış hatırlamıyosam kriz öncesi Bear Stearns analiziydi biraz araştırırsanız iki rapora da ulaşabilirsiniz) ee hal böyle olunca da fiyatlar ya çok dip olur ya da çok zirve.

Nükleer Kirlilik Gönüllü Çevreci Kuruluşlar Olasılık Soruları ve Çözümleri

Şimdi size kriz döneminde yaptığım bir analizden bahsedeyim. IMKB içerisinde ağırlığı olan 50 şirketin geçmiş dönem kar ve ciro rakamlarını aldım. Bu dönemlere ait ortalama piyasa değerlerini çıkardım. Sonunda da bir F/K ve bir P/S(fiyat satış ve fiyat kazanç oranı) zaman seri analizim oldu. Borsanın özellikle F/K oranına göre belli bir frekansta hareket ettiği sonucu ortaya çıktı. Buna göre 5 F/K ucuz 20 F/K bizim piyasa için pahalı sonucu ortaya çıktı. Ben bu analizi yaptığımda İMKB'nin F/K'sı 19 seviyesine ulaşmıştı. Bana göre mevcut karlarla endeksin 42 bin seviyesinde olması gerekirdi. Hatırlarsanız 2009 ilk 3 çeyrekte bankalar bonolardan muazzam karlar yazmışlardı ve bunun 4 çeyrek itibariyle son bulması bekleniyordu. Bende bu beklentiler doğrultusunda toplam kar rakamının azalacağını ya da sabit kalacağını tahmin ediyordum. Bu sebeple borsa için pahalı görüşünü savundum. Ama yanıldım. Evet bankalar bonolardan yüksek getiri elde edememişti ama bu faiz oranlarına rağmen bankalar inanılmaz bir kar artışı gösterdi. Piyasa belki artmadı o zamanlar 52 bin seviyelerindeydi şimdi de 54 bin ama artan kar rakamlarıyla F/K oranı 10'un altına düştü. Şimdi önümüzdeki dönemde karların hafifde olsa yukarı seyrini sürdüreceğini tahmin ediyorum. O yüzden yüksek bir prim potansiyeli olmasa da borsanın yukarı gidebileceğini tahmin ediyorum.

Diğer bir görüşüm ise faizler hala çok düşük ve para hala bedava. Yani bizim borsamınzda büyük bir çöküşün yaşanması için ciddi bir para çıkışı gerekli ancak şuanda paranın kaçışı için bir gereksinim gözükmüyor. Üstelik CDS'lerimiz bir çok Avrupa ülkesinden daha düşük ve bu faiz oranlarına rağmen hala tahvil alımı devam ediyor.

Özetle buralar yeni seviye açmak için riskli seviyeler gibi gözükse de mevcut pozisyonların korunması gerektiği ve önümüzdeki günlerde hisse bazlı hareketlerin görüleceğini tahmin ediyorum. Hisse önerisi olarak da Petkim'i önerebilirim. Petkim ile ilgili görüşlerimi ekonomitürk 2 bloğunda yayınlayacağım.

0 Yorum Var.: