Birinci nokta montaj teknolojisinin ne kadar ileri olduğu, bir kişinin ağzından çıkmayan lafların sanki onun ağzından çıkmış gibi gösterilmesidir. Bilmeyenler için söyleyelim, videodaki ses tamamen Laura Bush’a aittir ama video’daki sözleri o söylememiştir (küfürlü olan ikinci kısmını kastediyorum). Aynı teknoloji video için de geçerlidir. Çoğu zaman film çekilirken ölen artistlere rağmen montajlama yapılarak filmlerin çekiminin tamamlandığını duymuşsunuzdur. O yüzden Deniz Baykal’a ait olduğu iddia edilen videoya kanmayın, daha iyi bir versiyonu varsa getirsinler göstersinler, teknik analizi yapılsın. Bu haliyle hiç bir şey ifade etmiyor.
Ikinci nokta ise, Laura Bush'a yapilan Turkiye'de Tayyip Erdogan'in karisina yapilsa Türkiye’de kan gövdeyi götürür, Amerika’da insanlar bunun bir şaka olduğunu biliyor ve bir kaç tane hazımsız insan dışında kimse rahatsız olmuyor. Ifade özgürlüğünün muhakkak toplum için zararlı olduğu durumlar olabilir, bunlar için biraz kafa patlatsanız çarpıcı örnekler de bulabilirsiniz. Ancak genel olarak ifade özgürlüğü, devlette şeffaflık, politikacılardan hesap sorulabilmesi hem toplumun akıl sağlığı açısından iyidir, hem de ülkenin geleceği açısından.
Deniz Baykal Nesrin Baytok Seks Görüntüleri
Deniz Baykal’ın Seks Videosu Görüntüsünü Kim Toronto’dan Yükledi?
Deniz Baykal ile Seks Skandalına Adı Karışan Nesrin Baytok Kimdir?
Nesrin Baytok ve Deniz Baykal Video Seks Skandalı Görüntüsünü Hemen Izle
Deniz Baykal Sex Kasedi Video Izle
Deniz Baykal Skandal Kaset Izle
Deniz Baykal Kaset Skandalı Son Gelişmeler
Deniz Baykal Videosu Sahte mi Gerçek mi?
1 Yorum Var.:
O videonun montaj olma ihtimali epey düşük gibi gözüküyor. Filmlerde montaj yapılabiliyor ancak o sahneler özel dekorlar kullanarak çekiliyor. Fakat her türlü videonun kalitesi çok kötü. O yüzden Baykal kendini "videodaki ben değilim." şeklinde savunabilir. Fakat bu şekilde direk bir yalanlaması olmadı. Eğer olsaydı belki de bir ihtimal olarak videonun tamamı servis edilebilir ve yalancı pozisyonuna düşürülebilirdi.
ABD'de hakikaten düşünce ve basın özgürlüğü Türkiye'den çok ileride, özellikle şahıslarla ilgili eleştiriler ve hicivlerde. Bu tip konularda umursamama refleksini geliştirmiş olmaları gerçekten çok önemli. Provokasyona kapılmıyorlar.
Ama ABD'nin yakın tarihinde de McCarthysim denilen, komunist avına çıktıkları bir dönem var. Demek ki ABD gibi liberal demokrasiler bile kendi sistemine alternatif bir sistem çıktığında onu bastırmak için düşünce ve basın özgürlüğünden feragat edebiliyor.
Yorum Gönder