Ben geçmişte bu blogda yazı yazarken insanları Çocuk Esirgeme Kurumu, TEGV gibi kuruluşlara kimi zaman zorla bağış yapmaya zorladım. Editor gibi kıvrak zekalı olmadığımdan olsa gerek şifreli blog açmayı akıl edemedim. Yine de TEGV’e binlerce lira bağış yapılmasına ön ayak olduk. Yoksullara yardımcı olmanın en direkt yolu bu değil ama. Fildişi kulelerde yaşamıyorsanız Türkiye’de yoksulluk içerisinde yaşayan ve bu durumdan kurtulmak için canını dişine takan birilerini bulmanız çok zor olmasa gerek. Ya kimsesiz bir çocuğu evlat edinerek sağlıklı bir yaşam sağlayın, ya yoksul bir çocuğun eğitimini üzerinize alın ve sadece para ile değil, zamanınızı ve tecrübelerinizi de aktararak bu çocuğa sembol olun, ya da durumunuz çok elvermiyorsa bir kaç arkadaş birleşin ve bu işi üstlenin.
Yardım edeceğiniz kişinin tanıdığınız olmasına da gerek yok. Bunu yaparken de karşılık bekleyin. Yanlış okumadınız, karşılıksız asla yardım etmeyin. Yardım ettiğiniz yoksul çocuktan büyüdüğünde ve eli ekmek tutmaya başladığında aynen sizin yaptığınız gibi başka bir çocuğun elinden tutmasını ve eğitimini üstlenmesini şart koşun. Karşılıksız yardım etmeyin ki, sizin gibi insanların sayısı çığ gibi artsın, yaptığınız yardımla bir nesli değil bin nesli kurtarın.
1 Yorum Var.:
Çok doğru bir konuya deyinmişsiniz. Biz de kendi çapımızda fakir öğrenciler okutuyoruz. Ancak bu tip çağrılar artıkça, umuyorum ki insanlarımız daha duyarlı olacaktır.
Yorum Gönder