Her ile Üniversite= Kötü Fikir´/ İşsiz Gençler

Bugün Milliyet Gazetesinde Ziraat Bankası Genel Müdürü'nün bir demeci vardı. KPSS şartını kaldırmışlar, kendi yapacakları sınavla eleman alacaklarmış. Buraya kadar sorun yok hatta sanki torpile kapalı bir sistem havasında yeni sınav sistemleri ama sözkonusu Ziraat Bankası olunca kusura bakmasınlar ben inanmam. Torpile yeni bir boyut getirmişlerdir mutlaka ama sorun bu da değil.

Demecin bir yerinde: " sadece belirlenen üniversitelerden, belirlenen şartlar çerçevesinde adayların müracaat etmesini istediklerini" diyor. Hoppalaaa! Bari bu ayrımı yapacaksan dahi söyleme, çaktırmadan yap! Belirli bölüm şartı getirse haydi anlarım ama memur alacak bir devlet bankası bir de üniversite beğenmiyor yani ha? Öyleyse devlet büyüklerimiz ne diye her ile bir üniversite filan diyerek kendilerini yırtıyorlar ki?

Eğitim sistemindeki (aslında sistem diyerek sistem kavramına ayıp ediyoruz) çarpıklığı bu örnekten rahatça görebiliyorsunuz. Ziraat Bankası GM'ü hangi kulları tercih ediyormuş diye şöyle bir araştırdım ama bilgi bulamadım. Allah bilir birçok özel üniversite bile tercihleri arasında değildir.

Demek ki neymiş? Her ile Üniversite= Kötü Fikir/ İşsiz Gençler

6 Yorum Var.:

hostrans dedi ki...

ZB njn ne yaptığı fazla önemli değil.Memur maaşı dağıtma veznesi olarak çalışan bu banka karikatürünün çoktan satılmış olması gerekirdi.

Şimdi size çok şaşıracağınız birşey söyleyeyim.ABD ye nispetlersek Türkiyede her İLÇEde bir yüksek okul olması gerekir..yani binlerce yeni üniversiteden bahsediyoruz.Bunların hepsinde tıp ve mühendislik olması tabii ki gerekmez,ama işletme hukuk sanat vs. yi çocuklar evlerinde okurlarsa milyarlarca TL tasarruf olur,hayat kalitesi heryerde değişir.

Bunu yapmak için de eğitim kültür ve sanatın üzerindeki vergilerin sıfırlanması yeterli olur.Özel sektör bu işi devletten iyi başarır.Öğretim görevlisi mi dediniz ? Sadece benim meslektaşım olan düzinelerle doktoralı mühendis tanıyorum.Hepsi de seve seve bedelsiz hocalık yapar.

Bazı kaz kafalılar "Devlet mevcutlara iş veremiyor,bu kadar diplomalı ne olacak" falan diyecektir yine.Yüzüncü defa devletin böyle bir yükümlülüğü olmadığını,meslek seçiminde herkesin gözünün önüne bakması gerektiğini yineliyelim...

Bu işler "tabela Üni" olarak başlar kalite arkadan gelir.Hiç bir işe yaramayan YÖK de akreditasyon müessesesine dönüştürülür.Bazı koftiden devlet kuruluşları( Milli Prodüktivite Merkezi,TRT,KOSGEB,TÜBİTAK) ,bazı yeni yüksek okulların nüvesini oluşturabilir.İçlerinde birçok doktoralı eleman mevcut çünki.Daha çok uzun süre iktidarda kalacakmış gibi gözüken ama yaratıcılık açısından kabızlık çeken AKP ye bedava kıyağımdır.Madem buralarda yuvalanmış memurları işten atamıyorsunuz.O zaman faydalı hale getirin bari.

hostrans dedi ki...

Az daha unutuyordum.

Bina vs nerde derseniz çözüm hazır hem de beş kuruş harcamadan.Onu da merak eden mesaj atıp sorsun.(Biz bu işlere kafa patlatıyoruz.Bakalım siz merak dahi ediyor musunuz anlayayım ?)

T'Pol dedi ki...

Hostrans: Mail atip sorayim dedim ama profiliniz sakli. Soyleyin bakalim nasil olacakmis? Ben merak ettim.

hostrans dedi ki...

Maalmemnuniyet ile..

Sadece günümüzde değil epeyden beri askerlik şubelerine ihtiyaç kalmamıştır.TCKN sayesinde nufus müdürlüklerine oturtacağınız bir astsubay bu işi rahatlıkla görür.(Bu şekilde çoğu kez bir albay olan askerlik şubesi başkanı ve 25-30 erin masrafından da kurtulursunuz.Bu da size bonus..)Hani şu bizi koyun gibi sayılmaktan kurtaracak 30 yılda ancak tamamlanabilmiş MERNİS den bahsediyorum.

Ne yani askerlik şubesinden rektörlük mü olurmuş demeyin...Anadoluyu gezenler bilirler.İlçenin en büyük ve en sağlam binası ya hükümet konağı ya da askerlik şubesi çoğunlukla her ikisidir.Günümüz şartlarında hiçbir mantıklı işlevi kalmamış bu binalar üniversiteye devredilebilir.Memleketim olan ilçede bulunan askerlik şubesi erken Cumhuriyet döneminin en muhteşem eserlerinden biri olup rahatlıkla yüzlerce öğrencinin ihtiyacını sağlamaktan gayrı her üniversite hocasının kalbini heyecanla çarptırabilecek türdendir.Çevre ilçelerimizde de durum farklı değildir.Bunlara devletin veya KITlerin başlayıp bitiremediği binnaları eklerseniz(ki bunların arasında devletin unuttuğu devasa hastaneler,misafirhaneler vs. de vardır.Aziz Nesin toprağın bol olsun...) işte Üniversiteniz.Ayrıca ilçelerdeki orta öğretim kurumları gece okullarına dönüşebilir.

Yılmaz Büyükerşen in başlattığı yaygın eğitim hamlesi artık Tarih filoloji hukuk yazılım sanat vs şeklinde geliştirilmeli ve daha fazla üni bu işin içine çekilmelidir.Internet ve uydu sayesinde bu işler artık çok ucuzladı.ABD ve Avustralya da önemli okulların yaygın bölümleri örgünlerinden daha fazla ilgi ve itibar görüyor.

Bu işlerin önündeki tek engel "bu hoca iyi öğretemiyor yaaaa.." diyen türk öğrencinin ve velilerinin üniversitelerin bişeylerin öğretildiği değil,insanın kendisinin bişeyler öğrenebileceği yerler olduğunu anlamasıdır.O nedenle öğrenci sözcüğü biraz talihsiz bir sözcükdür.Bu sözün arapçası olan "talebe" yani "talep eden" üniversite gerçeğini daha iyi tanımlar.

Hızımı alamadım.Ama şimdilik bu kadar yeter."Tabela Üniversitesi" benzer başlıklı bir yazı daha gördüğümde neden sayıca daha fazla eğitim kurumuna ihtiyaç olduğunu yaşanmış ve çarpıcı örneklerle anlatacağım.

ahmet_diril_ dedi ki...

Bu kadar yatırım yapılacaksa bunun bir ihtiyaçtan doğması lazım. Burada ihtiyaç herkesin üniversite mezunu olması, okumuş olmasıyla ok. Ama ihtiyaç o üniversiteden mezun olanın hayatını mali açıdan bağımsız sürdüreceği kadar para getiren bir iş bulmasıysa orada durmak lazım!

Maksat iş bulduran öğretimse o zaman iş kontenjanının nerede olduğu bulunup ona göre eğitim verilmeli.

Mesela bendeniz fizik mezunuyum, Türkiye'de de zibil gibi fizik mezunu vardır. Ama çok az bir kısmı gerçekten fizikle uğraşır. Çoğu, bir nebze teknik bilgi gerektiren, ama quantum fiziğini kesinlikle gerektirmeyen başka işleri yapar. Fizikçi olduğum için örneği fizikten verdim. Yoksa pek çok lisans eğitimi mezunu allakasız işlerle iştigal ediyorlar.

Dolayısıyla nasılsa ileride bir işe yarar mantığıyla üniversite açılmaz. Hangi alanda gerçekten "ihtiyaç" varsa o alanda eğitim verilmeli. Fuzuli bölümler kapatılmalı/azaltılmalı veya dönüştürülmelidir.

hostrans dedi ki...

Ahmetd,fizik okuman için kafana tabanca dayamadılar.18 yaşındayken de bu memlekette kuantum fiziğinin birşey kazandırmayacağını biliyordun.Ama devlet sana yine de sevdiğin konuda eğitim almanı sağladı.Hangi işe gireceğin senin sorunun.Sırf senin için nükleer reaktör mü açalım yani?Hayret bişi.Reşit olduktan sonra bile çocuk gibi onu bunu suçlamak huyundan vazgeçmiyoruz.Zaten yazımı iyi okuduysan devletten değil özel sektörden bahsediyorum.Bu şu anlama geliyor.Komik harçlar ve geri ödenmeyen krediler de tarih olacak.Ünivesite eğitimi ABD deki gibi paralı olacak ancak fakir ama imkansız öğrenciye burs verilecek.Bu şartlarda sen de meslek seçerken bursu nasıl geri ödeyeceğini düşünerek hareket eder ve muhtemelen riske girmeden bedavaya yakın bir yaygın öğretim branşı seçerdin.Ben ABD dekine kıyasla bizde 1000 yüksek okula ihtiyaç var diyorum sen hala orası kapatılsın burası kapatılsın diyorsun.Planlamayı sen bir kişi için yani kendin için bile yapamamışken nasıl tüm yüksek eğitimi planlıyorsun anlamadım.

Liseyi bitiren herkes için istediği branşda yüksek eğitim bir haktır.Öbür yandan "okul seni istiyor mu ?" "hayatını nasıl kazanırsın _?" senin mükellefiyetindedir.Devlet kapısına yığılıp "beni bu branşta niye okuttutturdun ?" demek abesle iştigaldir.Eğitim son tahlilde sorumlu ve bilinçli bireyler oluşturmak içindir.Yazın ise bu amaçtan daha çok uzak olduğumuzu gösteriyor.

Necip türk milletinin necip gençleri her sene bu aylarda sürüler halinde kendilerine itibar ve kolay para sağlayacak bir diplomanın avına çıkarlar.Ancak bu çaba gerçekleri görmelerini yaklaşık dört sene daha geciktirecek beyhude bir uğraştan başka bir şry değildir.

Kıssa:Hafızası zayıf olan çok gala yaşar...