Akademik Hirsizlik, Intihal, Plagiarism: Arzu Alvan

Update: Bu yazida adi gecen MF'un daha sonra plagiarism'e karismadigi anlasilmis, bahsedilen Arzu Hanim'in ise alinti yaptigi yazilar internetten kaldirilmistir. Arzu Alvan'in yaptigi yanlistan dolayi ciddi bicimde cezalandirilip cezalandirilmadigi bilinmemektedir.(16 Ekim 2008)

Bugunku yazimizin konusu akademik hirsizlik ya da intihal ya da plagiarism. Akademik hirsizligin cesitli turleri var, bu konuda biraz daha detayli bilgiye Yusuf Serengil'in yazdigi yazidan ulasabilirsiniz. Bizim ilgilendigimiz akademik hirsizlik adamin gozunun icine baka baka yapilan akademik hirsizliktir, yani bilimsel bir dergide yayinlanan bir makalenin neredeyse tamamini sayfalar halinde cumleleri degistirmeden calip altina kendi imzasini atma eylemidir.

Mesela ben Daniel Kahneman'in Nobel kazandigi makalesini Turkce'ye bile cevirmeden Journal of Yasar University dergisinde altina kendi imzami atarak yayinlarsam bu bahsettigim Taksim meydaninda gupegunduz milletin gozu onunde akademik hirsizlik yapmaktir. Umarim tanimi anlamissinizdir.

Simdi gercek hayattan bir ornek verelim. Gecen hafta Tolga isimli okuyucumuz bize bir ihbarda bulundu. Birinci makale MF isimli Dogu Akdeniz Universitesinde hocalik yapmis, simdi de Ingiltere de ekonomi doktorasi yapan kisi tarafindan 2004 tarihinde basilmis ve citation'i su sekildedir:

F......
, M... (2004), "Foreign Direct Investment and Economic Growth: A Causality Analysis for Cyprus, 1976–2002" Journal of Applied Sciences, Vol 4 No 4, pp: 654-657

Makalenin tamamina suradan erisebilirsiniz, ama biz giris paragrafini asagiya aktaralim yine de:

"Cyprus is one of the most attractive locations for foreign investments in the Middle East with its extensive network of double tax treaties and the mutual promotion and protection of investments. In the last decade, financial incentives provided to foreign investors have made the island a magnet for foreign investment. These incentives include unrestricted dividend transfers, a corporate income tax as low as 4.25%, full tax exemption on profits of offshore partnerships, tax deductions on all expenses incurred for the earning of income, and full capital gains tax exemption. In addition, free trade zones and various other incentives including a ten-year tax exemption for the manufacturing of new products, investment discounts, duty free status in the free industrial zones and reduced taxation for foreign experts employed there, have also been introduced by the Cypriot government. In Cyprus, the constitution guarantees the right of private property and does not discriminate between Cypriots and non-Cypriots. Administrative procedures are simple and, in most cases, foreign participation of up to 100% is permitted. In January 2000, Cyprus liberalized all foreign direct investment controls on local businesses for residents of the European Union, who may now own 100% of local companies and any (other) company listed on the Cyprus Stock Exchange. Ventures are also actively encouraged."

Ote yandan yine Dogu Akdeniz Universitesinde eknomi masteri yapmis, halen ekonomi doktorasi yapan, ayni zamanda Yasar Universitesinde ogretim gorevlisi olarak calisan Arzu Alvan da "CAUSALITY RELATIONSHIP ANALYSIS BETWEEN FDI AND GROWTH AT SOUTH CYPRUS" isimli makaleyi "Journal of Yasar University" dergisinin ikinci sayisinda 2005 yilinda yayinliyor. Evet, kendisiyle ve Yasar Universitesiyle bu hafta iletisime gectikten sonra makaleyi sayfalarindan hic bir aciklama yapmadan kaldirdilar. Allahtan Google eski sayfalari da server'ina kopyaladigi icin siz sayfayi kaldirsaniz bile o sayfaya internetten ulasmak mumkun oluyor. Yukaridaki linke tiklarsaniz sayfanin yayinladigi internet adresinin "http://joy.yasar.edu.tr/makale/ikincisayi/causality.doc." oldugunu sayfanin basinda gorebilirsiniz. Makale joy'da yani Journal of Yasar'in ikincisayi da yayinlanmis. Bu makalenin giris paragrafini da asagiya aktariyorum:

Sindirella Hikayesi  Tahvil Nedir  Gönüllü Çevreci Kuruluşlar  Çernobil Faciası  Türev Konu Anlatımı  Demokrasi Nedir    Yatırım Fonları

"Cyprus is one of the most attractive locations for foreign investments in the Mediterranean with its extensive network of double tax treaties and the mutual promotion and protection of investments. In the last decade, financial incentives, as well as the Cypriot government’s expressed intention of joining the European Union (EU) in a foreseeable future, have made the island a magnet for foreign investment. These incentives include unrestricted dividend transfers, a corporate income tax as low as 4.25%, full tax exemption on profits of offshore partnerships, tax deductions on all expenses incurred for the earning of income, and full capital gains tax exemption. In addition, free trade zones and various other incentives including a year tax exemption for the manufacturing of new products, investment discounts, duty free status in the free industrial zones and reduced taxation for foreign experts employed there, have also been introduced by the Cypriot government. In Cyprus, the constitution guaranties the right of private property and does not discriminate between Cypriots and non-Cypriots. Administrative procedures are simple and, in most cases, foreign participation of up to 100% is permitted. In January 2000, Cyprus liberalized all foreign direct investment controls on local business for residents of the European Union, who may now own 100% of local companies and any company listed on the Cyprus Stock Exchange. Ventures are also actively encouraged."

Goreceginiz uzere iki makale de neredeyse birbirinin tipatip kopyasi. Iki makale arasindaki farklari ilk makalede kirmizi harflerle gosterdim. Makalelerin devamini da isterseniz siz karsilastirin, dumur olacaksiniz.

Konuyu Arzu Alvan'a email vasitasiyla sordugumuzda ilk aldigim cevap "Burada gerçekten bir sahtecilik var. Ben de şaşırdım. Şu anda konuyu inceliyorum. Teşekkür ederim." oldu. Daha sonra "Bu makale benden Doğu Akdeniz Üniversitesinde çalıştığım sırada alınmıştır. Bunu ispatlamaya çalışıyorum. O zamana dek kendi makalemi yayından kaldırtıyorum." yanitini aldim ayni gun icerisinde.

Daha sonra ben kendisine su sorulari yonelttim: "MF Dogu Akdeniz Universitesinde sizin hocaniz miydi? Yasar Universitesinin websitesinde sizin hala emu'da doktora yaptiginiz yaziyor. Sizce MF sizin aldiginiz bir doktora dersi icin yazdiginiz makaleyi ingilizcesini biraz duzelterek ve kendi adini kullanarak mi yazdi? Kendisinden hangi dersi, hangi yilda aldiniz ve bu dersden hangi notu aldiniz? Ben de kendisiyle gorusecegim ve bu iddialari aciklamasini isteyecegim. Bu makaleyi ilk sizin yazdiginizi baska hangi turlu ispatlayabilirsiniz? Mesela ilk kopyasi bir disk'te veya CD'de kayitli mi? MF bunu 2004 yilinda bastirdigina gore makale 2003 yilinda yazilmis olmali. MF'un ilk vukuati bu mu yoksa kulaginiza daha once de boyle seyleri yaptigi geldi mi? Sorulara ne kadar detayli cevap verebilirseniz o kadar iyi olur. "

Bunun uzerine Arzu Hanim "Ben kendisinin öğrencisi değilim, ne de kendisi benim öğrencim değildir. Kendisini şahsen tanımıyorum. Ben durumu anlamaya ve çözmeye çalışıyorum, şu aşamada sizin kendisiyle kontağa geçmeniz gerekmemektedir." cevabini verdi. Ben biraz dik kafali bir insanim, bazen bana soylenenlerin tam ziddini yapiyorum, huyum kurusun. Ozellikle de sordugum sorulara bastan savma cevaplar aldigim zaman cok pislik birisi oluyorum.

Arzu Hanim bize makalenin kendisi tarafindan yazildigini ispat edemedigi icin MF'la baglantiya gectim. Kendisi bana makalenin kendisi tarafindan yazildigina sahitlik yapacak 3 hocanin ismini verdi, makalenin onceki versiyonlarini iceren bir kopyasini gonderdi. Ayrica burada simdi yazamayacagim baska bir kanit daha gosterdi. Neticede makaleyi MF'un yazdigina emin oldum. Ayrica Arzu Hanim ve MF Bey Dogu Akdeniz Universitesinde ayni departmanda ayni zamanlarda bulunmuslar. Burasi 200 tane ogrencinin doktora yaptigi bir okul degil, 3-5 tane hocasi 3-5 tane de ogrencisi olan kucuk bir universite. Arzu Hanim'in MF Bey'i tanimadigini iddia etmesi de bana cok inandirici gelmedi. Ayrica makaleyi Jet Fadil hiziyla websitesinden kaldirtmasi da cok anlamli.

Neticede Journal of Yasar Universitesi editoru Gulsevil Turan Hanim'a Arzu Hanimla yaptigimiz yazismalari, akademik hirsizlik iddialarini iceren mesajlari gonderdim ve kendisine bu konudaki yorumlarini sordum. Maalesef bir cevap gelmedi. MF da Yasar Universitesinin kendisiyle baglantiya gecmedigini belirtti. Benim izlenimim Yasar Universitesinin de bu olayi buyumeden ortbas etmeye calistigidir, yaniliyor olabilirim ve bu konuda verecekleri cevabi da yayinlamaya hazirim.

Insanlar bu internet caginda nasil boyle bir seye cesaret edebiliyor anlamiyorum. Bu yazinin yazilmasinin sebebi insanlarin bundan ders cikararak gelecekte ayni faaliyet icerisine girmesini onlemektir. Ben Dogu Akdeniz Universitesi ile baglanti kurmadim, Yasar Universitesinin de daha fazla uzerine gitmeyecegim. Ama okuyucularimizdan birisi de bunu yapmaya tesebbus ederse yapabilecegim bir sey yok. Anladiniz siz onu.

Not: Okuyucularimiz bizi "ciddi" yazi yazmamakla sucluyorlardi. Alin size saatler suren bir calisma. Cebime ne girdi? hic bir sey. Olan Arzu Hanim'a oldu. Birakacagim bu isleri. Galatasaray gecen sene sampiyon oldu, bana hala ne bir kupa ne bir sampiyonluk primi gondermediler. Keske Arzu Alvan "TEGV'e su kadar bagista bulunacagim, lutfen bu konunun uzerine gitmeyin" seklinde rusvet falan teklif etseydi!!! Blogumuzu takip etmemenin zararlari iste.


Not 2: Yazida MF olarak ismi gecen kisinin ismini ogrenmek istiyorsaniz bize bir mesaj atin. Yanlis anlasilmaya neden olmamak icin isminin kisaltmasi olan MF ibaresini kullandik.

11 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Artik adet olarak insanlar mulakat oncesi isimleri google`da arastiriyorlar. Bu hanimefendinin (gelecek) patronu da benzer bir eylemde bulunursa, bu sayfaya ulasacaktir.

Ancak google`daki cache silinmeden, cache`in bir kopyasini almanin faydasi var. Sonradan kanit niyetine gerekebilir. Ve kanitlayamazsaniz bu sefer de siz magdur duruma dusersiniz..

Bu arada Tolga Bey`e bu kucak dolusu tebrik.. Bir omur yayin arasinda kopya bulmak kolay is degil..

Saygilarimla
L.A

Adsız dedi ki...

Açıkçası bunlardan bir iki örnek de bende var. Yurtışındaki bir makaleden tıpatıpını türkçeye çevirmiş uyanıklar. Bir diğer rastladığım da modelin kurulması ve teorik kısmını aynen kopyalayıp türkçeye çevirmişlerdi. Benim bunu anlamam ise modelin çözümündeki bir hataya rastlamam ve modeli kuran orjinal makaleye gitmem oldu. Şimdi burada 2 tane anlayamadığım nokta var.

1- Modeli kurarken bizim vatandaş hata yapıyor (matematiksel) fakat hakem bunun farkına varamıyor(!) ve yazı bir üni.mizin dergisinde yayınlanıyor.

2- Modelin asıl oluşturulduğu orjinal makalenin teorik kısmı ve modelin kuruluşu aynen türkçeye çevriliyor, yazı yine de yayınlanıyor.

Neresinden tutsak şaşırıyorum yani.

Farazi dedi ki...

Yok hani, olayin baska bir tarafi. Su guzelim ulkemizde topu topu kac makale yayinlaniyor ki bir sene icinde...

Adsız dedi ki...

İki makalenin de kopyası bilgisayarımda mevcut. Kanıtlamak gerekirse rahatça kanıtlarım. Yalnız kime karşı kanıtlayacağım onu bilmem. Türkiye'e bu işlere bakan bir üst kurul falan var mı? Anlaşılan Yaşar Üniversitesi konuyu örtbas etmek niyetinde. Böyle bir üst kurul varsa konuyu onlara iletmek gerek.

Sayın L.A, Benim bu makaleleri bulmam tamamen tesadüf. Yoksa internette kopya makaleleri bulmaya çalışan bir manyak değilim. Bir konuda araştırma yaparken bu iki makaleye rastladım. Aradaki benzerliği görünce dumura uğradım. Konunun bu blogda gündeme gelmesi de tamamen tesadüf. Esfender Korkmaz ile ilgili yazıya yorum yazarken, Türkiye'deki akademik sefaletten bahsederken bu makalelerden bahsettim. Yoksa akademik hırsızlıkları takip edip ihbar etmeye meraklı bir manyak da değilim. Öyle olsaydım daha önce rastladığım hırsızlıkları da ihbar ederdim. Fakat doğrusu ya bugüne kadar Arzu Alvan kadar gözükara bir hırsıza rastlamamıştım. Bir makaleyi aynen alıp sadece başlığını değiştirip yayınlamak büyük cesaret ister. Bu kişinin bu kadar güçlü olmasına da şaşırdım. Türkiye'de akademik çevrelerde akraba ilişkileri yaygındır. Belki de güçlü bir akrabası vardır da ondan dokunamıyorlardır. Her neyse, Yaşar Üniversitesi akademik bir hırsızı kadrosunda barındırmak istiyorsa kendisi bilir.

Şimdi aklıma geldi. Deniz Gökçe bu blogun müdavimlerindendir. Bu yazıyı okur ise konuyu kendi köşesinde gündeme getirmesini rica ediyorum. O yazarsa belki Yaşar Üniversitesi de konuyu örtbas etmekten korkabilir.

Tansel bey, maalesef ülkemizde akademik dergilerde hakemlik yapanların çoğu futbol hakemlerinden bile kötü. Hakem matematikten, ekonometriden anlamaz ise yapılan hatanın nasıl farkına varsın. Bırakın acaba bu makale kopya olabilir mi diye literatürü araştırmalarını, ellerine gelen makaleyi değerlendirmesi için asistanlarına verenler bile var. Sonra da hakem raporlarında saçma sapan düzeltme isteklerine rastlıyorsunuz. Benim bir makalemde hakem eşbütünleşme analizinin sadece logaritmik değişkenlerle yapılabileceğini iddia etmiş ve bu şekilde düzeltme yapmamı istemişti. Ben ise Engle ve Granger'in konu ile ilgili 1987 tarihli orijinal makalesinde bile logaritması alınmamış değişkenlerin kullanıldığını söyleyip itiraz ettim. Tabii sonuç tahmin edebileceğiniz gibi makalemin redddedilmesi oldu. Yalnız hala bu konuyu merak ederim. Ben de ekonometri allamesi değilim. Hazır konu açılmışken aranızda ekonometri bilenlere sorayım. Hakikaten eşbütünleşme analizi yapmak için logaritmik değişkenleri kullanmak mı gerekir?

Tolga

Adsız dedi ki...

Fehmi Koru'nun akademik hirsizlik hakkinda guzel bir yazisi var bugun

http://muratkarun.blogspot.com/2007/01/tusiad-raporu-bakanlk-rejimi-tartmas.html

Adsız dedi ki...

Dogru link

http://www.yenisafak.com/yazarlar/?t=05.05.2007&y=TahaKivanc

Adsız dedi ki...

Hmm, soyle deneyelim bir de

Adsız dedi ki...

tolga bey,

heni bende ekonometriyle yeni yeni ilgileniyorum ama boyle bir gereklilik yok...
ornegin butce acigi negatif degerler alan bir degiken ve bir cok makalede (google da "budget deficit VAR" diye arayabilirisniz) sadece leveli uzerinden inceleme yapiyor, yani diger tum degiskenler logaritması alınmış ama butce dengesi levelinda...ve aynı seviyede duragansa koentegrasyona gidiyor o kadar yani:)

Adsız dedi ki...

Bir de Taha Kıvanç'ın bahsettiği tezin konusu "Ahlak Felsefesi" miş.yuh ya!

Adsız dedi ki...

Kusura bakmayın, intihalle ilgili yaznızı biraz evvel okuma imkanım oldu. Yaklaşık 40 senelik öğretim üyeliği hayatımda bir çok intihal olayına şahit oldum, hatta intihal iddialarının soruştumasında da bulundum. Söz konusu makalenin Yaşar Üniversitesi dergisinde yayınlanması konusunda aklıma takılan, bu derginin akademik bir dergi olması, bu nedenle de hakemli bir dergi olması gerekir. Makale yayınlanmadan önce en azından iki hakeme gönderilmiş ve görüşleri alınmıştır. Acaba bu hakemler ne dediler, nasıl bir yorumda bulundular merak ediyorum.

saygılar..

USB

Cassini dedi ki...

Sayın blogçu, acaba sorun sadece Arzu Alvan mı yoksa birde işin uluslararası boyutuda mı var? Örneğin kendisi hakkında bağlı bulunduğu bölümünce (DAÜ ekonomi bölümü) işlem yapılması talebi üniversite üst yönetimine iletilmesine rağmen bu hasır altı edilirse insan neden diye merak etmezmi? Eğer tez danışmanı Harvard Institute for International Development adlı para tuzağı olarak çalışan ve 2000 yılında yolsuzluklardan dolayı kapatılıp ismi değiştirilen bir kurumdan Kıbrıs'a gelmişse merak etmez. Arzu Alvan ortalık yatışana kadar kaydını dondurup Avustralyaya gitti ama ilginç olan Arzu Alvan değil artık esas onun şu anda tez danışmanı olan kişinin karanlık geçmişi. Eğer Harvard yönetimine ulaşabilip Glenn Jenkins hakkında malumat edinme imkanına sahip olursanız, Arzu Alvan bulgularınız bulacaklarınız yanında devede kulak kalır.