Amerika Her Yil 50 GAP Kaybediyor

Bir okuyucumuz (daha once adini hic duymadigimiz) Tercuman gazetesinden Esfender Korkmaz'in cari acik uzerine yazdigi yaziyi elestirmis. Ekleyecek iki seyim var. Birincisi, demek ki 4 senede yabancilar Turkiye'ye 5 tane GAP kadar yatirim yapmislar, biz GAP'i 20 senede bitirdik, adamlar neredeyse her sene bir tane yapmislar, sagolsunlar. Ikincisi, ayni duz mantigi kullanarak Amerika'nin her sene 50 tane GAP kaybettigini soyleyebiliriz. Dunya'daki her turlu entrikanin, cinligin, guc kullanarak cikar elde etmenin kompetani olan Amerika nasil olurda her sene 800 milyar dolarlik bir kaynagi yabancilara goz gore gore kaptirir? Esfender Bey, onerilerinizi hemen George Bush'a iletiyorum, hemen bu konuda da bir "savas" baslatip problemi cozeceklerine eminim. Size de sanirim bu uyarilarinizdan dolayi "bir madalya" takarlar, "Esfender sagol biz farkedemedik 800 milyar dolarlik acigi, sen olmasan yanmistik" diyerekten. Cari acik hakkinda detayli ve dogru bilgi edinmek isteyen okuyucularimiz bu konuda yazdigimiz eski yazilari okuyabilirler.

Tutumluluk Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları    Nükleer Kirlilik    Nükleer Nedir    Fraktallar    Sosyalizm Nedir

sn. ekonomix
zaman zaman gazetelerdeki ekonomi yorumcularindan oyle inciler dokuluyor ki, bu ulkede kimlere nasil prof. unvani verilir, nasil gazetelerdeki kosebaslarini tutarlar, hayretler icinde kaliyorum.
bugun okudugum yorumun sahibi prof. bu tezi ile ekonomide yeni bir cigir acar, nobel ekonomiyi kimseye kaptirmaz.
blogunuzda yararlanabilir ve en azindan bu gerceklerden daha fazla insanin yararlanmasini saglayabilirsiniz diyerek sizinle paylasmak istedim.
saygilarimla,
Alp
4 yılda 5 GAP kaybettik
TÜRKİYE için elverişli olmayan kur politikası nedeniyle, siyasi iktidarın dört yılında 150 milyar dolarlık dış ticaret açığı ve 79 milyar dolarlıkta cari açık ortaya çıktı.
Bu cari açığın finansman şekli bugün sıcak para ve dış borçla yapılıyor... Bugün yüksek reel faiz ve kırılgan bir ekonomi olarak ortaya çıkıyor... Yarın dış borç ödeme ve dolayısıyla reel sektördeki sıkıntılar ve işsizlik olarak ortaya çıkacaktır.
Cari açık döviz kaybı demektir... 4 ortaya çıkan bu 79 milyar dolarlık kayıp dünyada verilen en yüksek savaş tazminatlarından daha yüksektir.
Bir karşılaştırma yapmak, cari açıkla ortaya çıkan kaynak kaybımızın 5 tane GAP kadar olduğunu söyleyebiliriz... Demirel "GAP' ı gaptırmam" dedi... Ancak görülüyor ki AKP cari açık yoluyla 5 GAP harcadı.

8 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Diğer ülkelerde durum nasıldır bilmem ama Türkiye'de isminin başında profesör ünvanı bulunan her kişiye itibar etmeyiniz. Maalesef ülkemizde akademisyenliğe giriş de bu alanda yükselmek de bilimsel yeterlilikten çok kişisel ve siyasi ilişkilere bakıyor. Hele kendisini yeterince yakından tanıdığım Esfender Korkmaz'ın prof. ünvanına kadar yükseldiği dönemlerde bu durum daha belirgindi. Son yıllarda yükselme işini bazı kriterlere bağladılar da durum biraz değişti. Şimdi yükselmek için belli sayıda makale yayınlama zorunluluğu var. Fakat izlediğim kadarıyla bazıları bunun da yolunu bulmuş durumda. Ortalık öğrencilerine yaptırdıkları makalelere imza atıp akedemik puan toplamaya çalışanlardan geçilmiyor. Yabancı makalelerden "aşırı esinlenme" durumları da var. Hatta geçenlerde yabancı bir dergide yayınlanmış bir makalenin kelimesi kelimesine aynen fakat farklı bir imzayla Türkiye'deki bir dergide hem de yine İngilizce olarak yayınlamış olduğunu gördüm de dudağım uçukladı. Belki de bu blogda bunları teşhir etmek faydalı olabilir. Ekonomix bey eğer biraz daha fazla düşman edinmekten çekinmez ise kendisine rastladığım bu tür örnekleri iletebilirim. Neyse, fazla uzatmayalım. En iyisi okuduğunuz yazıları değerlendirirken yazarların isimlerinin önündeki unvanlara değil, yazılarının ne kadar bilgi dolu olduğuna bakınız.

Tolga

Adsız dedi ki...

dış ticaret rakamlarında kriz için öncü gösterge olan cari açıktan çok, ihraatın ithalatı karşılama oranı değil midir?
Bu oranın %65 olması arzu edilir. 1981de bu oran %52..
1998de %58,7.. ve 99da kriz
2000 yılında %50,6. ve 2001 krizi..

Oysa bugün acıklanan dış ticaret verilerine bakınca;

"ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 62,9'dan yüzde 66,5'e ulaştı"

iyimser olmamamak için bir sebep yok bu konuda sanırım..

Blog Sahibi dedi ki...

Tolga Bey, siz yollayin biz yayinlayalim, kim akademik hirsizlik yapiyorsa ipligini pazara cikaralim.

Unknown dedi ki...

yazimi paylasmak inceligini gostermenizden dolayi tekekkur ediyorum.
boyle nadide akademisyen/kose yazarlari olmasa bizler dogruyu nasil buluruz?

Adsız dedi ki...

İyi. O zaman başlangıç olarak dudağımı uçuklatan şu son olayı vereyim. Önce şu linke sonra da şuna bakın. Birincisi tam tespit edemediğim bir tarihte (fakat galiba geçen yıl) Yaşar Üniversitesi E-Dergisi'nde, ikincisi 2004 yılında Journal of Applied Sciences'de yayınlanmış. Başlıklar farklı ama içerik kelimesi kelimesine aynı. Bir yazarın aynı makaleyi iki farklı dergide yayınlatması bile etik değildir ama burada imzalar da farklı. Birincisi Arzu Alvan, ikincisi M. Feridun imzalı. Alvan'ın makalesinin yayınlandığı tarihi kesin olarak bilemediğim için makaleyi kim kimden aşırmış yorum yapamıyorum. Fakat olay yuh demenin de ötesinde birşey. Yoksa bu kadar gözükaralığa helal olsun mu demek lazım.

Tolga

Blog Sahibi dedi ki...

Arzu Alvan Dogu Akdeniz Universitesinde doktora yapiyor, ote yandan Mete Feridun ise orada hoca. Ya Mete Feridun ogrencisinin yazdigi makaleyi sadece kendi ismini kullanarak basmis, ya da sadece kendisi yapmis calismayi ve Arzu Alvan da bu makaleyi kendisi yazmis gibi yaparaktan ogretim gorevlisi oldugu Yasar Universitesinde yayinlamis. Ikisine de mesaj yolladim, gercek yakinda aciga cikar umarim.

Adsız dedi ki...

Baslik mukemmel :)
"Direk yabancı yatırımlar"
sanırım orada cok miktarda direk varda dili surcmus :)
ya ustelik bari giriş cumlesini filan degistirin ayıp ya!
Ayrıca Tolga Beye tesekkurler
(Bir alkış da İpligi pazara cıkaranlar icin :)

Adsız dedi ki...

Esfender Korkmaz ben Y. Lisans yaparken 1991-92 senesinde I.U. Maliye Ana Bilim Dali Dekanı idi!tabii aynı zamanda derslere girmekteydi! Ve daha doğru düzgün Türkçe konuşamazdı ki netekim hala öyle! Benim anlamadığım bizim Fakültenin hocaları hep medyada! Şimdi bu neyin göstergesi??