Cekirdek Enflasyon Gostergeleri

Hatirlar misiniz?. Cari acik, yuksek faiz, dusuk kur uzerine bir sey yazilip cizilirdi medyada bir zamanlar. Ahh ne mesut gunlerdi onlar oyle! Ekonomi blogculari bile issizlikten biharap dusup, siyaset yazmaya basladilar. Tsk Tsk Tsk.

Bugun kamuoyunu mesgul eden onemli bir konuya deginmek istiyorum. Hepimizin merak ettigi, geceleri uykumuzu kaciran bir soru bu. Cumhurbaskani kim olacak? Hayir, ondan sonraki kritik soru. Neden hakemler Fenerbahce’yi sevmiyor? Hayir, o da degil. Ondan sonraki: Turkiye’de fiyat istikrari ne durumda?

Oturum yeter sayisi uc okuyucunun hazir bulunmasi ile saglanmistir, blogumuzu aciyorum.

Hisse Yorumları   Küresel ısınma Karikatürleri  Pesimist Nedir?  Fraktal Nedir  Borsa Nasıl Oynanır  inovasyon nedir

Yazi uzun, vakit kisa. O yuzden size, aslinda en sonda olmasi gereken grafigi simdiden verip, sonuc kismini soyleyeyim. Vaktiniz varsa gerisini okursunuz. Asagidaki grafikte, TUFE ile birlikte cesitli cekirdek enflasyon gostergelerini verdim. Son uc aydir enflasyon cephesinde durum ic acici degil. Fiyatlar, para politikasina bir turlu tepki gostermiyor. Genel fiyat duzeyinin izledigi trendin asagi falan indigi yok. Hatta su anda sabit gozukmesi bile tamamen baz etkisinden. Trend aslinda 3 aydir yukari yonde. Bu durumda ya hukumet, tum yuku MB’na birakacak, MB da yil sonuna kadar faizleri indirmeyecek (ekonomi iyice daralacak), ya da ekonomi yonetimi (secimden sonra) diyecek ki enflasyonun inmesi artik MB’nin elinde degil. Yapisal sorunlar var (rekabet politikasi vs), kollari sivayip mikro reformlara el atmak lazim. Aksi taktirde birakin faiz indirmeyi, kredibilitesine korumak icin MB’nin faizleri yukseltmesi bile gerekebilir.



Oncelikle bir soru ile baslayalim yazimiza. Fiyat istikrari neden onemlidir?

Devletin hakim oldugu planli ekonomilerde neyin ne kadar uretilecegine, neye ne kadar yatirim yapilacagine devlet planlayip karar verir. Serbest piyasa ekonomisinde ise “gorunmez el” dedikleri sey. Gorunmez elin aslinda bir ismi vardir: fiyat mekanizmasi. Eger bir urun yeterince uretilmiyorsa, arz talebi karsilayamaz ve o urunun fiyati yukselir. Boylece ureticiler uretimi arttirirlar, o urunu daha fazla uretmek icin yatirim yaparlar. Tuketiciler tuketimlerini azaltirlar, o malin yerine baska seyler koymak icin arayisa gecerler. Fiyati dusen mallar icin ise tersi olur. Demek ki serbest piyasa ekonomisinin kalbi fiyat mekanizmasi ile carpar.

Fiyat mekanizmasinin dogru calisabilmesi icin ekonomide karar vericilerin, bir urunun fiyatindaki degismenin goreceli bir fiyat degismesinden mi kaynakladigini yoksa fiyatlarin genel duzeyindeki degisiklige mi tepki verdigini anlamalari gerekir. Mesela, diyelim ki enflasyonun yillik ortalama %80 arttigi bir ekonomide, ekmege %10 zam geldi. Acaba ekmegin fiyatindaki artis, kuraklik sebebiyle hasatin azalmasindan mi kaynaklandi, yoksa ureticinin gelirini korumak icin zam yapmasindan mi? Birinci durumda nisbi artis oluyor, ekonomiye kendini adapte etmesi icin sinyal gonderiliyor. Ikincisinde ise herkesin fiyatlari karsilikli arttirmasi var. Ortaya enflasyon cikiyor.

Eger ekonomide fiyat istikrari varsa, mal ve hizmetlerin genel fiyat duzeyi sabit (veya sabite yakin) bir duzeyde olur. O taktirde kimin neden zam yaptigini anlamak kolaylasir. Yuksek enflasyon yasayan ekonomilerde ise fiyat mekanizmasi, ortaliktaki “gurultuden” dolayi dogru durust calismaz. O zaman hem uretici hem tuketici (hem de ekonomide fiyat istikrarini korumaktan sorumlu Merkez Bankasi) yanlis karar verir. Arpa ureticisi, beyaz ekmegin fiyatinin kitlik sebebiyle arttigini zannedip bugday ekmeye baslar. Tuketici, misir ekmegi tuketmeye yonelir. Oysa bugdayin nisbi fiyati degismemistir. Uretici, gelirini korumak icin genel fiyat duzeyindeki artisa tepki olarak zam yapmistir. Ya da tersi olur. Merkez Bankasi, fiyatlarin kitlik yuzunden arttigini anlayamaz. Enflasyonu dusurmek icin faizleri arttirir. Oysa bugdayin fiyatini yukselten hava kosullaridir; hava kosullari faizden etkilenmez.

Demek ki neymis? Fiyat istikrari, fiyat mekanizmasinin calismasi icin gerekli imis ve fiyat istikrari olmadan serbest piyasa ekonomisi dogru calisamazmis.

Peki fiyat istikrari ile enflasyon arasindaki iliski nedir?

Eger bir ulkede uretilen mal ve hizmetlerin genel fiyat duzeyini bir otobuse benzetirsek, enflasyon dedigimiz sey o otobusun yolda yaptigi hizdir. Burada iki sey onemli. Birincisi, sofor koltugunda oturan Merkez Bankasi (ayagi fren pedalinda, yani faiz silahinda), kendisini otobusun hizina konsantre etmeli. Bazen otobusun yolculari one veya arkaya dogru hareket edebilirler. Mesela, “islenmemis gida urunleri” isimli bir yolcu arkadan one dogru kosabilir. Bu, otobusun hizlandigi anlamina gelmez. O yolcunun “nisbi” hizi artmistir.

Ikincisi, Merkez Bankasi icin onemli olan fiyatlarin genel duzeyi degil, fiyatlarin artis hizidir. Ornegimize donersek, belli bir zamanda otobusun aldigi mesafe onemli degildir. Bazen otobus 300 metre oteye ziplayabilir. Mesela, Korfez Savasi ismindeki bir kamyonun veya “Dolar krizi” ismindeki bir tirin arkadan vurmasi ile genel fiyat duzeyi %10 sicrayabilir. Eger otobus yere indikten sonra ayni hizla yoluna devam ediyorsa, soforun frene basmasina gerek kalmamistir.

Peki fiyatlardaki bir degisimin, nisbi bir fiyat degismesi anlamina mi geldigini (MB tepki vermiyor) yoksa genel fiyat duzeyindeki artisa tepki olarak mi arttigini (MB fiyat sarmalina tepki vermeli) nasil anlamak mumkun?

Bunun icin genel enflasyon oranina bakmak yeterli degil. Cunku enflasyon dedigimiz sey, pratikte, gidilen mesafe bolu zaman hesabindan baska bir sey degil. O zaman ekonomistler degisik olcumler turetmisler. Kamuoyunda buna “cekirdek enflasyon” deniyor. Yapilan sey, tarihsel olarak arz yonlu soklara bagimli olan mallari atip, geri kalan mallarin fiyati nasil degisiyor ona bakmak. Genelde tarim ve enerji turu urunlerde meydana gelen fiyat degisikligi nisbi oluyor (bunlar, otobusun hasari yolculari). Ulkemizde, devletin kontrolunde fiyati belirlenen mallar oldugu icin, bunlari da cikariyoruz. Sonucta enflasyon sepetindeki urunlerin neredeyse yarisini atmis oluyoruz.

Tabii bunu yapmak kamuoyunda tepki topluyor. Birincisi, insanlar MB’na donup “Bari geri kalan yuzde elliyi de at, enflasyon sifir olsun” diyorlar. Yani, MB’nin enflasyonu dusuk gostermek icin sepetle oynadigini dusunuyorlar.

Ikinci tur tepki, “Cekirdek enflasyondan bana ne!” seklinde. “Ben cekirdegi degil meyvanin kendisi ile ilgilenirim. Gidasiz, enerjisiz insan nasil yasar?”. Bu gayet yerinde bir tespittir. Tuketici icin onemli olan hayat pahaliligidir. Fakat hayatin pahali olmasi, enflasyonun yuksek oldugu anlamina gelmez. Pahalilik, fiyatlarin, gelir duzeyine gore, yuksek oldugu anlamina gelir. Geliri yukseltmek veya fiyatlari dusurmek ise MB’nin gorevi degildir. Onun gorevi otobusun fazla hiz yapip yoldan cikmasini engellemektir.

Diger bir degisle, dunyada MB’cilar yuksek sesle soylemeseler de, tuketici enflasyonu denen seyle o kadar ilgilenmezler. Onunla tuketiciler ve tuketicilerin sectigi hukumetler ilgilenir. MB’larinin baktigi sey, genel fiyat duzeyinin nasil bir trend izledigidir. Para politikasi o trende tepki verir. Trendin bir gostergesi cekirdek enflasyondur. Burada onemli bir ayrinti var. Cekirdek enflasyon ile tuketici enflasyonunu karistirmayin. Kimse size “Asli %10, cekirdegi %5. O zaman enflasyon %5’dir” demiyor. Cekirdek enflasyona bakip, yukarida uzun uzun anlattigim nisbi fiyat hareketleri ayristirilmaya calisiliyor. Trend ortaya cikiyor.

Diger kullanilabilecek gostergeler neler:

Medyan enflasyon (yani yuzlerce malin artis hizini buyukten kucuge siraya dizip, tam ortadaki neymis ona bakmak)

Ucu kesik ortalama (trimmed mean) (yine fiyat artislarini kucukten buyuge siraya dizdikten sonra, fiyati en dusuk ve en yuksek artan mallari cikarmak icin (yuksek fiyat degisimleri genellikle o mallarin nisbi fiyatlarinin degistiginin gostergesidir), iki uctan da yuzde 10’ar kesmek, kalan %80’in ortalamasina bakmak)

Artan - Azalan (Bir senede artan mal adeti ile azalan mal adeti arasindaki fark)

Simdi yazinin basindaki grafige donun. Ne goruyorsunuz? 2006’in Mayis’ina kadar fiyat duzeyinin izledigi trend asagi yonlu idi. Bunu tum trend gostergeleri destekliyordu. 2006 Mart’inda trend ile TUFE arasinda fark acilinca, Merkez Bankasi, muhtemelen TUFE’yi yukarida tutan sey nisbi fiyat hareketleri diye dusundu. Trendi izleyip faizleri dusurmeye devam etti. 2006 Nisan ayi enflasyonu yukari yonde surpriz yapinca, herkes MB’ni ters koseye yatmakla sucladi. Oysa trende bakmaya devam eden MB bu durumun gecici oldugunu dusunuyordu. Mayis ayinda finans piyasalari dalgalanmasaydi kimin hakli kimin haksiz oldugunu anlayacaktik. Olmadi. Yine trende bakarsak, 2006’in Eylul-Ekim aylarinda genel fiyat duzeyinin artis hizi tepe noktasindan asagi inmeye baslamisti. 2007’in Ocak ayina kadar devam etti bu durum. Subat ayinda tekrar trend degisti, 3 seferdir belirgin sekilde yukari yonlu. Oysa faiz artisinin etkisini artik gormemiz gerekirdi.

Benim cikardigim sonuc su. %9-10 seviyesi, enflasyon icin cok ciddi bir direnc noktasi. Ekonomide yapisal sorunlarin varligini iaret ediyor. Bir kac haftadan beri Radikal’de Fatih Ozatay, artik bu enflasyon hedefini degistirmek lazim derken bence isaret ettigi nokta buydu. Sadece enflasyona hedeflenmis bir MB, bu asamada, birakin faizleri indirmeyi, daha da yukseltmek zorunda kalir. Isi bilenler diyor ki MB’nin elini zorlamayin, ekonomiyi daha fazla daraltmayin. Faiz silahi fiyatlara etki etmiyor artik, ama ekonomiyi boguyor. Eger Avrupa ekonomileri yavaslarsa, Turkiye resesyona girer. O zaman seyredin gumburtuyu.

Gerci kimin umurunda bu, degil mi?

12 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Yazınızı okurken Financial Times 'ta okuduğum bir yazı zannettim ve çok şey öğrendim..Gerçek bir ekonomist'in yazacağı bu olsa gerek

teşekkürler

iyifirma@hotmail.com

Adsız dedi ki...

Acaba hangi mikro reformlar yapilmali? Bu reformlar icin AKP'nin tek basina iktidari olmassa olmaz midir? Ayrica hakemlerin Fener'i sevmedigini nerden cikardiniz?

Adsız dedi ki...

Bu yazıyı kaynak göstermek koşuluyla kesip saklayabilir,forward edebilir miyim?
"Ucu kesik ortalama (trimmed mean) (yine mallarin fiyatini kucukten buyuge siraya dizdikten sonra, fiyati en dusuk ve en yuksek artan mallari cikarmak icin, iki uctan da yuzde 10’ar kesmek, kalan %80’in ortalamasina bakmak)" Ucu kesik ortalamada malların FİYATLARINI mı, FİYATLARINDAKİ ARTIŞLARI mı sıralıyoruz?
Bir de otobus her saatte sabirt 10 km hızla gidiyorsa da bu da bir istikrardır, 100 km hızla gidiyorsa da istikrardır değil mi?
Bizim her yıl yüzde sabit yüzde 10 enflasyonumuz olsa bu istikrar mıdır?

Adsız dedi ki...

Tehlikenin Farkında mısnız?

tugrul dedi ki...

Yapilmasi gereken tum mikro reformlarin listesini verecek kadar bilgi sahibi degilim. Rekabet sartlarindan tutun, parakendicilik sektorunun gelismesine, kayit disi ekonomi, fis vermeme, tuketici haklarinin guclendirilmesi vs. bir cok sey enflasyonun dusurulmesi ile alakali.

AKP'nin tek basina iktidar olmaz reformlar icin elzem degildir. Ne de olsa kriz ciktiktan sonra sag-sol farkemiyor. Ama bu isi kriz cikmadan yapsak daha iyi olur. Bence Turkiye'de koalisyon hukumetlerinin piri 1992-1993 arasi ulkeyi yoneten DYP-SHP koalisyonudur. Icraatin, Ankara'da kabul edilen heyet sayisi ile olculdugu ne guzel gunlerdi onlar.

Trimmed mean konusunu iyi ifade edemedim. Metini duzelttim. Siraya dizilen fiyat artislari, fiyatlar degil.

Eger butun fiyatlar ayni gun ve ayni oranda artis gosterseydi, enflasyonlu (otobusun 100 km ile gittigi) ancak fiyat istikrarinin oldugu bir ekonomide yasardik. Mesela her ayin son gunu butun fiyatlar yuzde 10 artiyor. Fiyat artislarinin herhangi bir kotu etkisi var mi? Yok. Sadece muhasebecilere is cikartiyor, o kadar.

Mesele o ki butun fiyatlar koordineli sekilde artmiyor. Birbiri ardina (sequential), birbirlerine bakarak ve gozlemleyerek artiyor. Enflasyon orani sabit bile olsa, fiyat artislarinin zamanlamasi farkli. Fiyat istikrarinin olmadigi yerde, yanilsamalar artar, ekonomiyi verimsizlestirir.

t.

mr. brooks dedi ki...

Tuğrul Bey,
Ne gerek var şimdi böyle uzun uzun makalelere? Veriler falan. Doğruluğu/yanlışlığı ispatlanabilen şeyler...
Bütün tadım kaçtı...

Şaka bir yana, teşekkür ederim.
Selamlar

Adsız dedi ki...

siyasete Nayır, ekonomiye devam...

Adsız dedi ki...

Tuğrul bey elinize sağlık yahu!

Özge

Adsız dedi ki...

çok öğretici bir yazı,

teşekkür ediyorum.

VolkanS

Adsız dedi ki...

Tugrul,
Ilham verici ve insani dusunmeye sevk eden bir yazi. Tebrikler.
Nacizane bir tespitimi paylasmak isterim. Faiz oranlarini arttirarak yapilmak istenen nedir. Yerli talebi frenlemek degil mi? Ama bence gecmis tecrubeleri dolayisiyla Turk halki karar verirken döviz kuruna bakiyor(TUIK tüketici guven endeksi ve döviz kuru ilişkisi bunu cok iyi acikliyor-keske buraya grafik koyabilmeyi becerilsem)- zira hesabi yapmak daha kolay. Son donemde gelismekte olan ulkelere gosterilen kudurmus(!) ilgi faiz farki ile birlesince TLyi zihinlerde epey degerli kiliyor(ahh ben irak savsi ilk basladiginda dolari kactan satmistim ya da almistim bak simdi noldu, bizim ailenin semalarinda hala dolasir misal). Dolayisiyla vatandas da TCMB'nin yolladigi sinyali okuyamiyor. Bence dolar 1,3-1,4 seviyesinde oldugu surece toplam talep son iki ceyrekteki zayif halini terk edip 2006 ilk yarisindaki sahlanmis haline donecektir. Dolayisiyla enflasyonun %10dan %7lere(TCMB beklenti anketi) dusmesi zor gorunuyor?!!!
Esenlikler dilerim...

Adsız dedi ki...

yaziniz icin tesekkurler tugrul bey..yanliz trimmed mean'i hesaplarken tek tek madde fiyatlarini bilmeniz gerekiyor degil mi? merkez bankasindaki verilenler ana basliklar alt detaylar yok..ben de birkac sey soylemek isterim..artik merkez bankasinin faizi daha fazla kullanacak alani kalmamistir..2006 mayis ayinda bunu beklentileri etkilemek uzere faizleri artirmis suan ise hala beklentiler yuzde 7.5'lik yıl sonu enflasyonunu gostermektedir..dis soklarin olmasi halinde ekonomi daha da bogulabilecek bu sefer de finansman kisminda sorunlar patlak verecektir..suan ekonomiyi ayakta tutan ihracatin hizli oranda atmasidir..bu yuzden ben de mikro onlemler gerektigini dusunuyorum..suanki finansman bollugunu Turkiye yapisal degisime motor olarak kullanamazsa 2008 yılında yurtdısından gelen soklarla ekonomi sarsilacaktir..ayrica suanki ihracat artisi avro dolar paritesinin avro lehine degismesiyle birebir iliskilidir..dolar ile aldigimiz aramali ucuza gelmekte avro cinsinden sattigimiz mallar da ihracat hasilatini ve miktarini artirmaktadir..yani ihracatta da yapisal bir iyilesme sozkonusumudur bu tartisilir..

Adsız dedi ki...

"trimmed mean'i hesaplarken tek tek madde fiyatlarini bilmeniz gerekiyor degil mi? merkez bankasindaki verilenler ana basliklar alt detaylar yok"

madde fiyatlarini TUIK'in sayfasinda bulabilirsiniz