Yanlış taktik

Vatan gazetesinin dünkü haberine göre Fenerbahçe çalıştırıcısı Zico UEFA'da tur reçetesini "ilk 20 dakikada mutlaka gol bulmamız gerekiyor" diye belirlemiş. Haber doğruysa (doğruysa diyrum çünkü Vatan gazetesi kasti yalan-uydurma-düzmece haber konusunda sabıkası olan bir gazete) Fenerbahçe yanlış yolda. Benzer bir şekilde Beşiktaş çalıştırıcısı Tigana da Milliyet'in bugünkü haberine göre hücum oynayacaklarını, en az bir gol atma planı ile sahaya çıkacaklarını söylemiş. Beşiktaş ilk maçta gol yemeden iki farklı sonuç elde ettiği için Fenerbahçeye göre daha rahat, ama o da yanlış yolda.

"İlk 20 dakikada mutlaka gol bulma" planı ilk maçta iki veya daha farklı sonuçla yenilmiş bir takım için mükemmel bir taktik olabilirdi. Ancak ilk maçı kazanan Fenerbahçe için uygun taktik, deplasmanda oynadığının bilinci ile oyunun başlarında mümkün olduğu kadar oyunu soğutmak, takım savunmasından taviz vermeyerek (savunmaya çekilerek demiyorum) rakibin hatasını beklemek olmalıydı. Hatta ilk yarının golsüz bitmesi Fenerbahe için "yeme de yanında yat" şeklinde bir durum olacaktır.

Bütçe Nedir    iktisat Nedir    Borsa Yorumları    Regülasyon Nedir    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri

Benzer şekilde Beşiktaş da gol atmaktan çok sabırla takım savunmasını uygulamalı, rakiplerinin hata yapmasını beklemelidir. Ama Beşiktaş ilk maçtaki 2-0'lık galibiyetten dolayı daha rahat. En az üç gol yemeleri gerek elenmeleri için.

Yine de her iki takımın gol atmayı düşünmekten çok, disipline ve takım savunması yaparak rakibin hatalarını kollamaya ihtiyacı var. Çünkü futbolda, özellikle Türkiye'de oynanan fakir futbolda, goller hücum oyuncularının becerisi ile değil, rakip takımın hataları sonucu oluyor. Takım savunmasını beceremediğimiz için (sanki hücum yapmayı çok iyi beceriyoruz) eğer iki çalıştırıcı da yukarıdaki taktiklerle sahaya çıkarsa sonuç hüsran olacaktır. Burada kilit kelime "takım". Futbol bir takım oyunudur, ama biz onu bireysel bir spora dönüştürmeye çalışıyoruz. Sistem ve takım kelimelerine yabancı oluşumuz sadece futbolda söz konusu değil. İstanbul sokaklarında birazcık dolaşın ve apartmanların balkonlarına, çatılarına bakın. Daha kendi komşularıyla birlikte ortak bir anten almayı becerememiş insanların her balkonda küçük bir çanak koyduklarını göreceksiniz. Üstelik elde edilen sonuç, birlikte hareket edilip kurulabilecek örneğin 6 metre çapındaki bir çanakla dünyanın bütün kanallarını izlemek yerine, kat be kat daha fazla masraf edip, sadece boktan Türk kanallarına mahkum kalmak gibi kısır bir sonuçtur.

Futbola dönelim. Fenerbahçe ve Beşiktaş yukarıdaki taktiklerle sahaya çıkarsa boktan goller yiyerek elleri boş bir şekilde ülkeye dönebilir. Ne yapalım, zaten bizim ligimiz daha zevkli. Hem biz öyle uluslararası rekabet falan sevmeyiz. Dünya Türk olsun!

Hem geçen gün bir kaç Şampiyonlar Ligi maçı izledim. Hiçbiri futbol oynamasını bilmiyor. Topu birbirlerine verip duruyorlar. Şöyle rakip defansı çalımlarla ip gibi dizeceksin ki zevk olsun. Di mi Tümer Metin ve Tuncay Şanlı?

Bu arada, Fenerbahçe ve Beşiktaş elenirse, milli avukatımız Kemal Kerinçsiz'i (yoksa Kerinçli miydi?) göreve çağırıyorum. İki takım aleyhinde de TCK 301'i ihlalden (Türklüğü aşağılamaktan) acilen dava açması gerekecektir!

Son olarak, n'olacak bu cari açık meselesi Hıncal Abi yaa?

Fraktallar
Fraktal nedir?
Çernobil Faciası
Türev Konu Anlatımı: Türev Nedir
Iktisat nedir
Nükleer Kirlilik
Nükleer Santraller
Nükleer Enerjinin Zararları
Gönüllü Çevreci Kuruluşlar
Borsa Yorumları
Altın Yorumları

0 Yorum Var.: