Turkiye'nin Derdi (1. Bolum)

Dun blogumuzu 367 kisi ziyaret etmis, normalde bu rakam 120 civarinda seyrediyordu Carsamba gunleri. Demek ki Deniz Gokce'nin iki gun ust uste bizim blog yazarlarinin yaptigi yorumlardan bahsetmesi bize gecici olarak 240 civarinda yeni okuyucu kazandirmis. Gercekte ne kadar yeni okuyucu kazandigimizi 2 hafta sonra goruruz diye dusunuyorum.

Neyse biz asil isimiz olan ekonomi yorumu yapmaya geri donelim. Bir okuyucumuz "eger cari acik problem degil ise neden Turkiye Mayis-Haziran aylarindaki krizden en cok etkilenen ulke oldu" diye soruyor.

Turkiye'deki kose yazarlarinin cogu ekonomiden anlamaz, bu sadece Ercan Kumcu'ya yonelik bir gozlem degil, neredeyse tum ekonomi yazarlarinin veya politika yazari olup da ekonomi konularinda yazan diger kose yazarlarinin eksikligi. Haliyle bu kisiler ekonominin genel performansini takip etmek icin kulaktan dolma yontemlerle ogrendikleri parametreleri takip ederler. Bu parametreler nelerdir siralayalim:

1. Buyume orani ve kisi basina dusen GSYIH: Bir ekonominin su anki ve yakin gecmisteki durumunu anlamaniz icin en isabetli degiskenlerden birisi budur aslinda. Bizim kose kapmis yazarlarimiz son 4 yilda ekonominin kumulatif %30 buyumesine bakip "Allahallah burada hersey cok yolunda gidiyor, demek ki problemleri bulmak icin baska tarafa bakmamiz gerekli"
deyip ikinci degiskenimize yoneliyorlar.

Bütçe Nedir    iktisat Nedir    Borsa Yorumları    Regülasyon Nedir    Türkiyede Ödenen Vergiler, Vergi Türleri

2. Butce Acigi ve Borc stoku: Bu degisken ekonominin gecmisten bugune tasidigi kamburu gosteren en onemli degiskendir. Butce acigi gelecekteki buyumeyi onemli olcude arttiracak altyapi harcamalari icin harcanmissa kotu degildir ama genelde Turkiye gibi ulkelerde butce acigi devletin vatandaslara verdigi rusvetler yuzunden veya vatandaslarin devletten santaj, zor kullanma, ajitasyon yontemleriyle aldigi paralar yuzunden olusur (Ornek istiyorsaniz 2006 yilinda tavukculara, tekstilcilere, findikcilara, memurlara, vs. vermek zorunda kaldigi haraclara bakin). Neyse son yillardaki butce aciklarina bakarsaniz, butce aciginin GSYIH'a oraninin azaldigini gorursunuz. Burada da problem bulamiyorlar ama azmin elinden hic bir sey kurtulmaz.

3. Enflasyon: Enflasyonu tanimlamayacagim, biz enflasyonla buyuduk, cigerini biliriz. Kose yazarlarimiz tek haneli enflasyona bakip kendi kendilerine "Allahallah bir gariplik var, artik isimiz eskisi kadar kolay degil, sikayet edecek hicbir sey bulamazsak enflasyondan sikayet ederdik, simdi onu da yapamiyoruz. Kesin TUIK bu rakamlarla oynuyordur, ondan sikayetci olalim" diyorlar. Yine de yilmiyorlar.

4. Borsa ve faiz: Borsa 4 senede 4'e katladi, faizler %70'lerden %20'lere dustu. Uzun vadeli faiz oranlari bir ara %12'nin altina dustu (konut kredisi). Burada da problem bulamadi kose yazarlarimiz, bir sonraki degiskene yoneldiler.

5. Doviz: Yillarca Turk lirasi degersiz, para pul oldu diye yakinirdik, millet maasini alir almaz doviz burolarina hucum eder dolar mark alirdi. Son 4 yilda dolar ve euro Turk lirasi karsisinda nominal olarak deger kaybetti, doviz burolari kapandi, insanlar yastik altlarina sakladiklari dovizleri bozdurmaya basladilar. Bizim kose yazarlari bos durur mu? Bu sefer de "yahu Turk lirasi cok deger kazandi, biz benzinin litresine 3 YTL degil, 5 YTL vermek istiyoruz" diye sikayet etmeye basladilar. Son dalgalanmadan sonra ise bu sikayetcilerin sesi kesildi.

6. Issizlik: Issizlik oranlarina baktiginiz zaman son 4 yilda cok fazla bir degisikligin olmadigini gorursunuz. Oransal olarak istihdam yerinde saymistir. Oransal olarak yerinde saymistir ama detaylarina bakarsaniz tarimdan diger sektorlere dogru buyuk bir gocun icerisinde oldugumuzu gorursunuz. Ayrica calisma yasina gelmis nufus da arttigi icin aslinda ekonomimiz son 4 yilda yeni is alanlari yaratmis olmasina ragmen issizlik orani sabit kalmistir. Ben kose yazarlarimizin bu konuyu yeterince desemediklerini dusunuyorum, cunku onlarin onunde cok daha istah acici bir konu vardi:

7. Evet bildiniz, Cari Acik: Ekonomide yukaridaki parametrelere bakip cok ciddi sorunlar goremeyen kose yazarlarimiz cari acik konusunun uzerine baliklama atladilar. Bu senenin meselesi degil, takip edebildigim kadariyla son 3 senedir surekli bu konuyu gundeme getiriyorlar. Ercan Kumcu ne diyor: ekonomimizin iki tane sorunu var, cari acik ve siyasi belirsizlik. Krallikla yonetilmiyoruz, her 5 senede bir secim oluyor, o yuzden siyasi belirsizlik uydurmaca bir kavram. Yani Ercan Kumcu'ya ve diger bir cok kose yazarimiza gore ekonominin en buyuk problemi yuksek cari acik. Bu yuzden kafasi karismis okurlarimiz bize gelip cari acikla ilgili sorulari defalarca soruyorlar. Cevaplayalim:

Cari acik bir problem degil, bir sonuctur. Bir hastanin basinin agrimasi gibi. Doktor hastaya "basinizin agrimasi bir problem, agri kesici hap alip bu bas agrisini gecirelim" derse, hastanin yakinlari iki gun sonra hastaneyi basip doktoru esek sudan gelene kadar bir guzel doverler. Doktorun yapmasi gereken bas agrisina neyin sebep oldugunu bulmak ve o sebebi ortadan kaldirmaktir. Nedense ekonomiye ilgi duyan kisiler bu durumu kavrayamiyorlar.

Peki o zaman Turkiye'nin gercek problemleri nelerdir?

Hah! Iste bu guzel bir soru oldu. Bir dahaki yazida bu soruya cevap verecegim, bu yazi haddinden fazla uzun oldu.

9 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Evet Deniz Gokce'nin makalesinden adresini asirdim ve evet seni kendi bloguma link yaptim ve yine evet seni duzenli olarak izlemeyi dusunuyorum.

Blog Sahibi dedi ki...

Hosgeldiniz.

Adsız dedi ki...

Yazdıklarınız Deniz Gökçeninkilere o kadar benziyorki sanki sizi o sanacağız.Deniz Gökçe yoksa kendine koca Google'da bulduğu tek fikir ortağı olduğunuz için mi sizi referans gösterdi acaba. Yoksa siz kendinizmi haber verdiniz belki referans alırız diye??

Eflatun

Blog Sahibi dedi ki...

Eflatun Bey, blogumuzu yeni kesfetmissin anlasilan. Deniz Gokce ile aramizin (Ekonomix'in arasinin) cok iyi oldugu soylenemez. Gecen mart ayinda kendisi aleyhine su yaziyi blogda yayinladiktan sonra email araciligiyla atismistik.

http://ekonomiturk.blogspot.com/2006/03/plagiarism.html

Bizim blogun reklamini niye yapiyor Deniz Gokce o zaman? Arsivlerimizi okursaniz bu sorunun cevabini da bulabilirsiniz diye dusunuyorum.

Yazdiklarimizin benzer olmasi konusuna gelince, bu yazida hukumeti bariz bir sekilde elestirmedigimiz icin boyle dusundugunuzu dusunuyorum. Turkiye'de yazarlar, politikacilar, uzmanlar, vs. baskalarinin yaptigi isleri onaylamayi zayiflik, elestirmeyi ise ustunluk olarak goruyorlar. Ornek vereyim. Devlet Bakani cikip diyor ki bizim zamanimizda memurlar artik 1 aylik maaslariyla televizyon, buzdolabi alabiliyorlar. 1978 yilinda ben memur babam 10 aylik maasini odeyerek ilk televizyonumuzu almistik. Memurlar ne diyor bakanin bu sozune? Biz memurlar televizyon, buzdolabi yemiyoruz, once karnimizi doyurun!!!

Isin gercegi ortalama bir memurun alim gucu son 4 yil icerisinde %30'dan fazla artmistir. Bu arada bir onceki cumlede ben "gercek" kelimesini bilimsel anlaminda kullandim. Sizin alistiginiz sekilde yorum yapan birisi olsaydim hukumetin zayif oldugu alanlara yuklenir, basarilarini bile basarisizlik olarak gostermeye calisirdim. Bizim buradaki amacimiz hukumeti desteklemek veya elestirmek degil, dogru gordugumuzu yaziyoruz. Bu arada benim ailem toptan CHP'ye oy verir, ben de hayatimda CHP'den baska bir partiye oy vermedim, arsivdeki yazilarimi okursaniz bunu da gorebilirsiniz.

Neyse diyecegim o ki arsivdeki eski yazilarimizi okuyun, 350'den fazla yazilmis yazimiz var.

Adsız dedi ki...

Eflatun'a Yorum:

Hem anonim kalip hem de bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmasi genel durumuna uymak niye??!!

Ekonomix'e yorum: Kime oy verdigini aciklaman gerekli miydi?!! Seni her beynin anlamasini beklemek ne derece dogru? Yazilarin ispatken ekstra bi aciklamaya gerek var miydi?

Adsız dedi ki...

Bounda N tane Eko dersi alıp bu işlerden anlamamak için gerzek olmak lazım.
Yanlız anonim olup yorum yapanların bi naneden çakmadığını sanmak olasılıktan anlamamak olur.
Olasılık zor bi konudur.Her kesin çakmasını beklemek saflık olur.

Eflatun

Adsız dedi ki...

sanirim konuyu yanlis anladin!! kalemimden cikmayan kelimeleri bana mal etmen de olasilik dahisi olmandan kaynaklaniyor olabilir! Sence saflik derecemin senin dediklerini cakma olasiligi nedir?? Hic dersen bu sefer kendinle celismis olursun ki aslinda bu senin agresif muhalif hal ve durumuma cuk diye de oturur!! Kisa bi tanisma evremiz var fekat beni tanimis olma olasiligin olasilik konusunun kendisi kadar zor!!

Adsız dedi ki...

Merhaba Hanımefendi;

Elbette sizi tanımıyorum, tanıma ihtimalimde söylemeye çalıştığınız gibi oldukça düşük.

Yanlız elbette bundan önceki cevabı yazmadan adınızın üzerindeki linke tıklatım ve blogunuza bir göz attım.Ve "interest" kısmında "novel novel novel" yazdığını gördüm sonrada yazdıklarınızdan biraz okudum.
Ve malesef böyle olacağını bile bile bir cevap yazdım.
Böyle diyorum çünkü siz kelime oyununu kitaplara olan ilginizdenmi yoksa işiniz yüzündenmi (ihracat müdürüsünüz ya hani)bilinmez, alışkanlık haline getirmişsiniz. Zor cümleler kurmaya çalışıyorsunuz ama bence içini pek doldurmuyorsunuz. Aynı zamanda yazdıklarınız ne anlama geldiğinden tam anlamıyla farkındamısınız ondan da tam emin değilim.

Mesela;
"kalemimden cikmayan kelimeleri bana mal etmen de" diye bir kısım var yazınızda. Bu ne demek bir kez daha düşünün lütfen.(çünkü ilk yazınızda bilgisahibi olmadığımı varsaymışsınız,şimdide gelmiş kim söyledi bunu diyorsunuz.)

"saflik derecemin senin dediklerini cakma olasiligi"
bu kısımda da bi acayip, saflık dereceniz bi nicelikse (us,akıl vs değil) nasıl olacakta bişeyden bişey çakacak??

Bi örnekte şu kısım, ekstra bişey söylemeye gerek yok;
"tanimis olma olasiligin olasilik konusunun kendisi kadar zor"

Herneyse konu daha uzatılabilir yanlız gerek yok. Çünkü anlatmak istediğinizi galiba anlıyorum.

Benim amacım diye başlamak isterdim bu cümleye ama henüz öyle bişey yok, henüz sadece genç bi üniversite öğrencisiyim daha öğrenecek çok şeyim var. Yanlız blogun bazı yazarları eleştirirken biraz fazla acımasız olabiliyor gibi geldi. Ve o an aklıma geldiği şekliyle bişeyler yazmak istedim. Bundan sonrada yazabilirim. Bi amaçla (yani muhalefet amacıyla) değil o anki duruma, konuya paralel yada zıt, düşümcem doğrultusunda bişeyler yazabilirim.

Ekonomi disiplini çok şükürki 21 yüzyülda harbiden bi bilim olabildi. Bu harika bir olay yanlız hala diğer pozitif bilimlerden ciddi farkları var.IQ bi hayli yüksek bi ton insan yıllarca okuduktan sonra bile günümüzde bir çok konuda fikir ayrılığına düşebilmektedir. Demek istediğim konu ciddidir ve hala göreceleli epeyce bi konu başlığı vardır(fizik yada math değildir söz konusu olan).

Söyleceyek bişeylerin olması, bak abi şunlar böyle değil diyebilmek elbette güzel, gençlik güzel heyyo hoppa falan filan, yanlız iş ekonomi konusunda eleştiriye gelince ben kimsenin göreceli posizyonunu unutmaması gerektiği taraftarıyım o yüzden eleştiriler akılcı ve güzel uslupla olmalıdır şahsi kanaatim. Çünkü her an yeni bir bakış açısı yada yaklaşım gelebilir.

Son söz olarak bırakın yazılar konusunda ben istediğimi yazayım(tabi saygı çerçevesi içerisinde) sizde istediğinizi yazın.

Eflatun

Adsız dedi ki...

Sözlerinize katılıyorum ve gereksiz anlamsiz ve kirici olduysa eger kelimelerim adina ozur diliyorum!

Ayrica bir acıklama yapma geregi duyuyorum, zira gercekten cok yorgunum ama bunu yazmak zorunda hissettim kendimi en azindan: kendi sitemde yazdiklarim aynen kendi kelimelerim ve hissettigim ve kesinlikle anladigim! kelimeler. esler olmaksizin, nasil devam etseydim endisesi yasanmadan yazilmis, bir harfe baslanmak suretiyle bilinc akisi mi dersiniz yoksa baska bi sey mi kendiliginden olusan cumleler ama benim dusuncelerim. Iktisat okumus biri olarak iktisat alimi kesinlikle degilim ama bu sitenin yazarlarinin eglenceli ve provokativ yazi seklini begeniyorum, benim kesinlikle iktisadi bi yasam tarzim da yok, sizin de sitemde gordugunuz gibi romanlarin dunyasinda kendimi cok daha iyi hissediyorum ve yine size katiliyorum fikir ayriligi cok dogaldir, bu yeri geldiginde fikir birligi yapmayacagimiz ve kesinlikle saygi cizgisini gececegimiz anlamina gelmez ki zaten iyi de bi tespitte bulunmussunuz ben paradoksal bi insanim demek ki arayis devam etmekte...Unutmadan ben benim kalemimden cikmadi derken anonim olmakla bilmemek arasinda bir korelasyon kurmamistim onu ifade etmek istedim her ikisini ayri ayri degerlendirmistim ama yeterince acik olmamisim! Kelimelerle oynarken illa da zorlastirmaya calismiyorum ama ne demek istedigimi yeterince acik ifade etmiyorum yani bilemiyorum, acikca cok yorgunum ve ateskes istiyorum...iyi aksamlar...