Bu Perşembe günü Michigan eyaletine bağlı Detroit şehri
iflasını ilan etti. Önce Detroit şehrini biraz tanıtalım. 1903 yılında Ford
Motor Company bu şehirde kuruldu. Aynı
şekilde Dodge, Packard, Chrysler gibi firmalar şehrin çehresini bir anda
değiştirdi. O yıllarda hizmet-finans sektörü yerine sanayi-imalat sektörü daha
ağırlıklı olduğu için şehir büyük bir kalkınma geçirdi. Detroit artık dünyanın
otomotiv başkenti oldu! Dünyanın en etkili sendikalarından olan American
Federation of Labor ve United Auto Workers sendikalarının baskısıyla hepimizin
hayatında yer alan- yer alması gereken- uygulamalar orada da uygulanmaya başlandı: günde 8, haftada 40
saat çalışma, sağlık ve sigorta güvencesi, emeklilik sistemi, yüksek ücretler,
iyileştirilmiş çalışma koşulları. Sosyal açıdan refahı yüksek ve çalışma
koşulları açısından diğer eyaletlere göre daha düzgün koşullar olan bir yer
oldu. 1920-1933 içki yasağı sırasında büyük mafyalar türedi. Purple Gang gibi.
Siyahi insanlara karşı ırkçı hareketler ve uygulamalar 1925 yılları civarında
görülmeye başlandı. İkinci dünya savaşında Amerikan otomotiv endüstrisinin can
damarı oldu. Hatta ve hatta “Demokrasinin Cephanesi” kavramı bile Detroit için
kullanılmaya başlandı. 6 tane savaş gemisine Detroit ismi verildi. Bu yıllarda dışarıdan yüz binlerce insandan
göç aldı. Zamanla sanayi devi oldu ve Amerikan otomotiv sektörünün lokomotifi
haline geldi. Fakat 19 temmuz 2013’ de iflasını ilan etti. Peki nasıl bu duruma
düştüler?
*2000 yılından beri şehrin nüfusu %26 azaldı. Şu an sadece 706,000 nüfusa
sahip. 1950'li yıllarda 1,850,000 civarındaydı. nüfusun azalması üretken olan
yatırımların artmaması, azalan vergi gelirleri, azalan tüketim ve yatırım
harcamaları ve mevcut olan sosyal sorunları göstermektedir.
*İşsizlik oranı %18,6. Amerika'da işsizlik oranları 2000-2007 arasında %4
civarında tutulurken, 2007 sonrası %9,6'ya çıksa da 2012 yılında %8'e
düşmüştür. Detroit' te işsizlik oranı Amerika ortalamasından daha yüksek. 16
yaş üzeri nüfusun yarısından daha az bir kısmı çalışmaktadır.
*Kişi başı gayri safi yurt içi hasılası 15,261 $. Az önce yazdığımız gibi,
fazla vergi potansiyeli yok.
*Düşük vergi hasılası ve buna bağlı olarak kamu harcamalarının finanse
edilmesindeki zorluklar. Eğitim ve sağlık gibi harcamalar finanse edilmediği
için Detroit Amerika' da en yüksek suç oranına sahip olan şehirdir. Fakat
yapılan suçların sadece %10'u çözülmüştür. Geriye kalan %90 hala soruşturma
aşamasındadır.
*Acil durumlara cevap süresi tam olarak 58 dakika! polis olsun, ambulans olsun ya da itfaiye.. Acil vak'alar şehrin ne kadar huzursuz olduğunu göstermektedir. Bir de üstüne 58 dakikada gelen yardımı düşünürsek..
*78,000 ev terk edilmiştir. Göç mevzusu zannettiğimizden daha da derin bir yara
olmuştur.
*Yılda 12,000 yangın çıkmakta, şehrin %40' ının aydınlanma direği
çalışmamaktadır.
*Yerleşik kişiler yüksek suç oranı yüzünden farklı şehirlere ve eyaletlere
kaçmaktadır. Az önce yazdığım terk edilen evlerin nedeni budur. Ve bu kişiler
emlak vergisi ödemiyorlar. 2011 yılında emlak vergisi gelirlerinin sadece %68'i toplanabilmiştir.
*Kötü idare ve yönetim. Bütçe uygulamaları kötü uygulamalar sonucunda işlevsiz
kalmaktadır. Günü geçmiş politikalar, iş uygulamaları, prosedürler vs. hiçbiri
beklenen olumlu etkiyi vermemiştir.
*Alacaklılara 18,5 milyar $ borcu var. Borcun 6 milyar $'ı sağlık, hayat
sigortası yükümlülüklerine ait. Emekli maaşları kabaca 3,5 milyar $ arttı.
Gelecek adımlar nelerdir?
-Dava en fazla 3 aya kadar başlayacaktır. Bu zamana kadar şehir chapter 9
koruması altına alınacak mı yoksa iflasına karar mı verilecek işte o zaman
belli olacak. Teklifler verilecek, yardım miktarı belli olacak vs.
Amerikan basını 13 yılda nüfusunun 1/4' ünü kaybetmiş, insanların kafayı
sıyırdığı ve suç oranlarının arttığı bir şehri aslında umursamıyor.
Tek umursanılan şey: 18,5 milyar $ borç ödenecek mi?
Hangi iktisat teorisi bunu açıklayabilir? Bence mesele sadece iktisat ile alakalı değil. Sosyolog, sosyal psikolog, antropolog, sosyal hizmet uzmanı gibi farklı disiplinlere vakıf diğer uzmanlardan da yardım alınmalıdır.
Read More!