Yazının başlığı da “Büyüme ama neye rağmen”. Belirtmeye gerek yok. Yigit Bulut’un kendi kendini tekrar etme pahasına aynı şeyleri yazdığını biliyoruz. Ama göz göre göre yalan söylemek, üstelik bunu yaparken de burnundan kıl aldırmamak cesaret ester. Cahil cesareti dedikleri bu olsa gerek. Sayın İsmet Berkan’a soruyorum: Aydın Doğan’a damat olunca köşende istediğin gibi saçmalamak serbest mi?
Bu tarz haber ve yorumları şikayet edebileceğim bir merci olmalı. Hatta savcılar bunu suç duyurusu olarak kabul etmeli. Kendime yorumzede sıfatını takıp İkitelli’de Radikal gazetesi önünde eylem yapsam sayın Sinan Aygün bana destek çıkar mı acep?
Sayın Bulut bizi aptal mı zannediyor? Biz girip Hazine’den borç rakamlarına bakamıyor muyuz? Üstelik dolar bazında iç borç stoku verisinin anlamı ne? Hiç bir şey. Gidin borç rakamlarına bakın. İç borcun çok az bir kısmı döviz cinsinden ya da dövize endeksli. Üstelik stok aynı kalsa bile TL dolar karşısında değerlendiği sürece dolar cinsinden ifadesi artar. Bu ilkokul seviyesi aritmetik.
Sayın Bulut’a göre borç almak kötü birşey. Onun yerine memura, işçiye maaşlar ödenmesin daha iyi. İkide bir “sosyal maliyet” diye yakınıp duruyor. Borçlanmamanın ya da borçlanamamanın sosyal maliyeti ne olur bir de bunu söylese. Eğer borç artmasın istemiyorsan, harcamalarını kısacaksın, bütçe açığı vermeyeceksin. Bunun kuralı bu. Bakkal da olsan bu, devlet de olsan bu. Beş yıldır Türkiye’de yapılan da bu. Merak ediyorum, önümüzdeki seneden itibaren bütçe fazla vermeye başlayınca, özelleştirme gelirleri de borçları ödemek için kullanılınca hala yalan yanlış rakamlar verip, saçma sapan grafikler yayınlayabilecek mi? Borç stokunun ancak GSMH oranı olarak, gelirlerle yani ödeme kapasitesi ile karşılaştırılarak anlamlı olduğunu tekrar etmeye gerek duymuyorum. Bu o kadar tekrarlandı ki bilmeyen kalmamıştır diye düşünüyorum. Sayın Bulut hariç.
Gelelim dış borç stokuna. Açıklanan dış borç rakamları tamamen devlete/kamuya ait borçlar değildir. İçinde özel sektörün de borcu vardır. Kamunun dış borcu ne oluyor, azalıyor. Sabancının dışardan aldığı borçtan bana ne. Ödeyemezse şirketini, malını, mülkünü satarlar, öderler. Devleti de ilgilendiren bir durum değil. Özel sektörün dışarıdan daha çok borç bulabilmesi ise kötü değil iyidir. Bu parayı borçlanıp sandığa kilitlemiyor ya. Başka nasıl yatırım yapacak, istihdam yaratacak özel sektör? İçeride tasarruf kıt olsun, dışarıdan gelen her türlü para akışına karşı çık. E istihdam, yatırım nasıl olacak? İşsizlikten şikayet eden siz değil miydiniz? Sayın Bulut, patronunuz Aydın Doğan sizin maaşınızı nasıl ödüyor? O gazete nasıl kuruldu, Doğan Medya nasıl kuruldu, bu çark nasıl işliyor hiç düşündünüz mü?
0 Yorum Var.:
Yorum Gönder