Isvicre Bankalari ve Asimetrik Bilgi

Isvicre bankalarinin yillardir bilinen guvenilirlikleri, ustelik dostlari tarafinda pek gormeye alisik olmadigimiz bir sekilde saldiri altinda. Bende bunun uzerine Isvice Bankalari ve Asimetrik Bilgi uzerine bir yazi yazmaya karar verdim. Bir muhbir Alman yetkililerine, Isvicre bankalarinda hesabi olup, ayni zamanda Alman hukumetinden vergi kaciran 1,500 mukellefin bilgilerini satmayi teklif etti. Hatta Frankfurter Allgemeine Zeitung'e gore de, bunlarin icinden 5 tanesinin bilgilerini soylediklerinin dogrulugunu kanitlamak icin Alman mercilerine vermis.

Bildiginiz uzere, gectimiz yilda Amerikan hukumeti ve Amerikan Gelir Idaresi, IRS, offshore hesaplari ile vergi kacirmalarina yardimci oldugu icin UBS'i sorusturma kapsamina almisti. Bu sorusturma kapsaminda yaklasik 5,000 hesap sahibinin ismi Amerikan yetkililerine teslim edilmisti.

Alman yetkililer buyuk ihtimaller, yada coktan, 2,5 milyon avroluk bir odeme karsiliginda bu 1,500 kisinin hesap bilgilerine ulasacaklar. Handelsblatt'e, Alman gazetesi, gore bu hesaplardan elde edilecek kayip vergi gelirleri 200 milyon avro'ya kadar ulasabilir.

Almanlar, gectigimiz yilda yine buna benzer bir operasyon ile vergi kaciranlarin listesini Liechtenstein'li bir banka yetkilisinden yine benzer sekilde almisti. Hatta bu vergi kaciranlardan biri Deutsche Post'un Baskani Klaus Zumwinkeldi. Ve adami 1 milyon avro ceza odemek zorunda biraktilar.

Bu konu cok boyutlu bir konu olduguna inaniyoruz, soyle ki: Asimetrik Bilginin onemi hayatin her alaninda cok muhim. Bu ister vergi kacirma, ister ulke savunmasi, ister ikinci el arac alim-satimi, isterse marketten alinan bir sampuan olsun. Neden sampuan dedigimi, eger Turkiye'de original gorunumlu bir sampuan alipda, sacinizi yikarken bunun original bir urun olmadigi gorenler bilirler. Urunu size satan isletme sahibi muhtemelen urunun sahte oldugunu biliyordur, ama siz urunu geri goturdugunuzde o da "salak" marketciyi oynayacaktir. Ve muhtemelen tedarikcisine bayagi bir kotu soz soyleyecektir. Bu arada marketci hem daha ucuza aldigi, hemde original urun ile ayni fiyata sattigi malin arasinda yuksek kar oraninin keyfini surecektir. Bu arada o sampuani kullanan musterilerin buyuk cogunlugu "aman canim, ne olmus" diyerek sahtekarlarin ekmegine, tedarikci ve marketci, yag suremeye devam edecektir. Bu arada TQM, toplam kalite yonetimi, basarili olmanin en onemli sartlarindan birisi sizin tedarikcilerinizle kurdugunuz saglam iliskilerdir!! Tabii saglamliktan kastimiz ahbab-cavus iliskilerine dayali bir saglamlik degil!!

Konumuza donersek, asil onemli olan nokta, dost sayilabilecek ulkeler bile, bu konuda "geleneksel olmayan" yollara basvurarak bilgiye bir sekilde ulasmaya calisiyorlar. Ozelikle dunyadaki genel anlamda yasanilan genisleyici maliye politikalari, vergi toplayan kurumlarin bu tip anlasmalarla ve vergi gelirlerini arttiracak yollara tesvik ediyor.

Onemli olan diger bir nokta ise, bu isin ahlaki boyutu. Sizce bu islemler ahlaki mi? Hukumetler bu durumda kimilerine gore "hirsizligi" tesvik ediyor. Kimilerine gore zaten dolambacli yollardan "vergi kaciranlar" zaten ahlaki bir sorun olustuyorlar, ve genel kamu idareleride vergisini duzenli odeyen siradan mukelleflerin haklarini korumali. Tabii bu yorumlari sahipleri, bu isin icindekileri ile olan cikar iliskilerine gore, yada politika duzlemlerindeki yerlerine gore yorum yapiyorlar. Ornek olarak Isvicre Bankacilar Birligi'nin yayinladigi bildiride, Alman hukumetinin bu calinti bilgileri almasini kinadilar. Ve bu satin almanin, ilerideki iliskiler icin faydadan cok zarar getirecegini soylediler. Masanin diger tarafinda olan Merkel ise, Almanya Basbakani, "bu bilgiler eger Alman hukumetinin vergi kaciranlara karsi acmis oldugu savasa yardim edecekse, bu bilgileri almak bizim hedefimizdir" diye bir aciklama yapti. Bir tarafta milyar dolarlik fonlari yonetenler, yani para muslugunun basindakiler, diger tarafta hukumetler var.

Kisa bir bilgi notu daha vermek istiyorum: Amerikan Kongresi 2009'da onayladigi bir yasa ile, bu tip durumlarda vergi kacakciligini ihbar edenleri tesvik etmek icin, yapilan ihbarin yuzde 15 ile 30'u arasinda ki bir orani muhbire veriyor. Ve muhbirin bu bilgileri nasil elde ettigini umurunda bile degil.

Maliye'nin de Isvicreliler ile hesaplar uzerinde bir anlasma yapmaya calistigindan haberim var. Bence Sayin Mehmet Simsek, Isvicreli yetkilere bosuna guvenmesin, bulabiliyorlarsa bir muhbir bulsun ve ve pazarliklarda ellerini guclendirsinler. Gordugumuz gibi bilgi guvenligi artik buyuk problem.

Hepinize iyi gunler dilerim.

0 Yorum Var.: