Baby Boomers ve Yatirimlar

Bize gelen okuyucu mektuplarindan bir tanesine asagida cevap vermeye calisacagiz, herkes faydalanabilsin diye. Okuyucumuz soyle diyor:

"Ekonomi ve finans konularina yeni merak sarmis birisi olarak bir kac soru olustu kafamda, sizin de bazen okurlariniza cevap verdiginizi gorerek belki cevaplarsiniz diye dusundum.

1) Gecen seferki postta "Baby Boomers" i sormustunuz. Su an okudugum bir kitapta (Rich Dad's Guide To Financial Freedom - Cashflow Quadrant - Robert Kiyosaki), Amerikanin 2025ten sonra sosyal sigorta sisteminin cokecegini, ve bunun nedeninin de baby boomerlarin calisandan emekli konumuna gecmesi oldugnu soyluyor. Boyle bir olayda Amerikan ve dolayli yoldan Dunya-Turkiye ekonomisi nasil etkilenir?

2) Piyasadaki yatirim ve finans kitaplarina baktigimda genelde agirlikli olarak emlak ve hisse senedi piyasalari hakkinda oneriler ve yontemler var. Benim merka ettigim bu kitaplarda tavsiye edilen hisse degerlendirme, analiz methodlari Turk emlak ve hisse senedi borsasina ne kadar uygulanabilinir? Arada guvenlilik yada istikrar farklari ne kadar? Burdaki methodlari kullanarak Turkiyedeki hisse senetlerine yapilan yatirimlarin gercekten asagi yukari beklenen getiriyi getirme sansi nedir?"

Tutumluluk Nedir    Nükleer Enerjinin Zararları    Nükleer Kirlilik    Nükleer Nedir    Fraktallar    Sosyalizm Nedir

1. Robert Kiyosaki'nin kitabini okudum, cok kuvvetli yonleri var, ancak ozellikle son kitabinda haddini asarak gelecege yonelik tahmin olayina girmis ki bence akademik olarak bes para etmez ama pazarlama stratejisi olarak akilli bir yaklasim oldugunu soyleyebilirim. Amerika'nin sosyal sigorta sistemi bu haliyle cokmez. Amerika cokene kadar daha sirada Avrupa var. Baby boomerlarin emekliye ayrilmasinin sistem uzerinde yuk olusturacagi dogru ama Amerika nufus olarak hala yuksek hizlarda buyuyen bir ulke, gocmenlerin gelmek icin kapisini asindirdigi bir ulke. O yuzden gercek anlamda bir problem olustugu anda gocmenlere kapilar acilarak bahsedilen problem ortadan rahatlikla kaldirilabilir. Kaldi ki Amerika'da insanlar cok para biriktirmediklerinden olacak, emeklilik surelerini erteleme yoluna da gidiyorlar.

O yuzden baby boomerlarin emekli olmasi ne bize ne de baskasina bir problem olusturur. Korku tacirleri riskleri ve problemleri one cikarirken kivrak insan zekasinin bunlara karsi olusturacagi cozumleri hep geri plana atiyor. Bu nedenledir ki kotumserler uzun vadede hep kaybeden oluyorlar.

2. Simdi Amerika icin yazilmis "zengin olmanin sirlari" turu kitaplari turkceye cevirip kullanmak oldukca sakincali bir uygulama. Bu kitaplarda verilen ve Turkiye icin de en gecerli tavsiye -bizim de her zaman soyledigimiz gibi- "para biriktirin, harcamayin, yatirim yapin" tavsiyesidir. Paranizi nereye koyacaginiz konusunda ise bu kitaplara sakin guvenmemenizi tavsiye ederim.

Amerika reel faizlerin cok dusuk oldugu bir ulke. Turkiye reel faizlerin cok yuksek oldugu bir ulke. O yuzden yatirim felsefeleri de tamamen farkli olacaktir. Ayrica Amerika'daki vergilendirme sistemi de Turkiye'den farkli. Bir misal vereyim, gerisini siz kendi zekanizla bulun. Amerika'da konut kredilerine odediginiz faizleri vergilerinizden dusebiliyorsunuz. Yerel ve federal vergileri goz onune aldigimiz zaman bu odediginiz faizlerde %40 civarinda bir iskontoya denk geliyor (yuksek gelirliler daha cok iskonto aliyor, daha yuksek oranlarda vergi verdikleri icin). Konut faizleri senelik %6 civarinda, %40'lik iskontosunu goz onune aldiginiz zaman bu faiz orani net %3.5'e duser. Enflasyon orani da %2-3 arasinda seyrettigi icin konut kredilerinde odediginiz reel faiz %1 civarinda bir miktara karsilik gelir. Senelik faizlerden soz ediyorum. Bu durumda senede $10000 kira harcamasi olan bir kisi icin ev almak gayet mantikli bir yatirim karari olur. $300000'a bir ev alirsaniz, bunun size senelik reel maliyeti $10000'dan daha dusuk olacaktir.

Borsa konusu ise basli basina baska bir yazinin konusu. Hatta kitap bile yazabilirsiniz bu konu uzerine. Yine de ben size anafikrini soyleyeyim: faizlerin dusecegine inanmiyorsaniz borsaya yatirim yapmayin; yatirim yapacaksaniz da pasif yatirimi secin, kendi kendinize bir endeks portfoyu olusturun, piyasada kendine portfoy yoneticisi diyen "vampirlerin" komisyon adi altinda yaptigi gasplara maruz kalmamis olursunuz.

Bir ortak bulabilsem gelip Turkiye'de dusuk komisyona portfoy yonetimi isine girecegim ama kimseyi tanimadigimdan bu olacak gibi gorunmuyor.

7 Yorum Var.:

Adsız dedi ki...

Sorulari cevapladiginiz icin cok tesekkurler. Turkiyedeki borsa ile ilgili ilginc bir durumda (en azindan benim yeni farkettigim) Turkiyede temettu odemelerinin ya dusuk duzeyde yada hic yapilmamasi, oysaki Amerikada cok daha fazla odeniyor, insanlar bu temettuelre guvenerek borsaya yatirim yapiyor seklinde bir izlenim olustu bende. Sizce aradaki bu farkin nedeni Turkiyedeki sirketlerin daha fazla buyumeye ihtiyaclari olmasi mi?
Bunun disinda zaten uc asagi bes yukari birlikte hareket eden endeks-30 kagitlarina temel analiz uygulamanin ne kadar faydasi olacagini dusunuyorsunuz?

Blog Sahibi dedi ki...

Temettu odemeleri konusundaki teoriniz mantikli.

Simdiki kosullar altinda temel analizin faydasi olur diye dusunuyorum, ozellikle bir cok kisinin teknik analiz gibi ______ bir yontemi kullanarak yatirim kararlari aldigini goz onune alirsak. Yine de temel analiz profesyonellerin yapacagi bir is, bizde yapildigi gibi universiteden yeni mezun olmus veya sadece 2-3 yil deneyimi olan kisilerin yapacagi is degil; sektorleri iyi taniyan, 10+ yil tecrubeye sahip konusunda uzman kisiler tarafindan yapilmasi gerekir.

Adsız dedi ki...

zaten ortalama bir vatadasin, kendi basina olusturacagi portfoyun %20 den daha fazla getirme ihtimali var mi, su anki sartlari goz onune alarak(secimler dahil)?

Adsız dedi ki...

Teorik olarak var. Borsanin faizden daha riskli bir yatirim oldugunu varsayarsak, beklenen getirisi de riskine paralel olarak daha fazla olmalidir diyebiliriz.

Daha 2-3 hafta once borsanin 36000 seviyesine dustugunu goz onune alirsak, bugunku 42000 seviyesi %17'lik bir artis anlamina geliyor.

Adsız dedi ki...

Burda kastetmeye calistigim, nerde girip nerde cikacagini bilemeyen kucuk yatirimciydi, yoksa teorik olarak katlarcasini kazanabiliriz, ama borsanin "oyun" olarak alinmasi degil kastimiz. Cidden bilerek analzi ederekn, ne yaptignin farkinda olarakti...

Adsız dedi ki...

'Turkiye'de kimseyi tanimadiginiz icin dusuk komisyona portfoy yonetimi isine giremiyor olmaniz' genel olarak sizin ve de ozellikle mali durumunuz icin faydali bir durum, hatta bir dezavantajdan cok avantaj gibi gorunmekte ;).

Blog Sahibi dedi ki...

niye ki?