Bobrek Piyasasi

Amerika'da insan organlarinin alinip satilmasi yasak, tibbi olarak organa ihtiyac duyanlar organ bankasinda siraya girerek organ bagislayan kisilerden organ gelmesini bekliyorlar. Bu arada sira size gelmeden olurseniz o da sizin sansiniza, maksat esitlik bozulmasin.

Greg Mankiw blogunda bu konuda yorum yapan bir yaziya link vermis. Yazar Amerika'da her yil 4000'in uzerinde kisinin bobrek kuyrugunda beklerken hayatini kaybettigini yaziyor. Bu rakamlari duyunca kiminiz "oh olsun Amerika'lilara, Ortadogu'da yaptiklari yanlarina kar kalmaz insallah" diyordur. Ya da adamlarin bu durumuna uzulenler de cikabilir. Ama biz oyle dusunmuyoruz. Verimsizlik olan bircok durum piyasa mekanizmasi ortaya konarak cozulebilir. Iste bir tasla onbes kus vuracak projemiz.

Turkiye'de organ ticaretinin yapilmasi icin yasa degisikligi yapilip bu konuda tek yetkili kurum olarak Turkiye Organ Hastenesi belirlenir. Bu hastane cesitli organlarda fiyatlarini duyurur ve bu fiyatlardan alim satim yapar. Biz bobrek icin ornegimizi verelim, siz diger organlarimiz icin ornekleri kendiniz bulun. Mesela bobregin spot fiyati $100000, bir aylik bekleme suresi icin fiyati $50000, iki ay bekleme icin $40000, uc ay bekleme icin $35000, dort ay bekleme icin $30000, 6 ay ve daha cok bekleme icin ise $25000 olarak belirlenir. Niye boyle bir fiyatlamaya gittik? Bu size ev odevi olsun.

Bobrek bagislayan vatandaslarimiza da bobrek basina $20000'lik odemeyi trink nakit olarak yaparak olayin arz tarafini halletmis oluruz. Boylece trafik kazasinda hayatini kaybeden kisilerin ailesi organlari satarak yetim kalan cocuklarin gelecegini bir bakima garanti altina alabilir. Veya gerizekalilik yaparak kredi kartina yuklenen, sonrada odeyemeyen vatandaslarimiz bobreklerini satarak borclarini kapatabilirler.

Isin talep boyutuna bakarsak Amerika'dan bize her sene 4000'den cok daha fazla sayida hasta gelecektir. Niye? Bunu da ev odevi olarak verirdik ama cok odev olmasin diye burada cevaplayalim. Insanlar hayatlari konusunda risk almak istemezler, Amerika'da ortalama 5 yil sira beklemek durumundasin. Hem hayatinizi kaybetme riski var, hem de haftada 3 gun, 4 saat bir makina'ya baglanmaniz ve eziyet cekmeniz gerekiyor. Bir seferde $25000 dolar verip tum bu dertlerden kurtulmayi isteyecek bir cok insan olacaktir. Ben bu rakamin senede 10000 civarinda olacagini tahmin ediyorum. Ayrica dunyanin diger ulkelerinden de bir bu kadar kisinin ulkemize gelecegini tahmin ediyorum.

Bu isin getirisi nedir? Sirf organ satisindan senede 1 milyar dolarin uzerinde bir gelir elde edebiliriz. Ayrica binlerce kisiye is imkani acarak issizlik oranini da dusurebiliriz. Turizm gelirleri de cabasi. Ayrica organ ticaretine taraf olacak halkimiz daha cok alt gelir grubundan olacagi icin gelir dagiliminda da ilerlemeler saglayacagiz. Hatta alt gelir grubundaki halkimiz bobrek satisindan elde edecegi parayi sermaye yaparak zenginler kervanina da katilabilirler. Bobrek organ ticaretinin sadece bir ayagi. Daha geride karaciger, kalp, vs. gibi organlar var. Hayir, yabancilarin beyin nakline ihtiyac duyacaklarini zannetmiyorum cunku cogu "siz Turkler bu kafayla hayatta adam olamazsin" diye dusunduklerinden boyle bir ise yanasmayacaklardir. Gerci Avrupalilar da Turkler icin "cigeri bes para etmez bir millet" diye dusunuyor ama biz bu sosyal konulara girmeyi baska bir zamana birakiyoruz.

Nerede kalmistik? Evet, diger organlarin da transferini goz onune alirsak Turkiye dunyanin organ transfer merkezi konumuna yukselecektir. Bir muddet sonra diger ulkelerden insanlar diger tip hizmetlerini de almak ve tedavi gormek icin Turkiye'yi sececektir. Boylece cok kisa zamanda bu endustriyi 10 milyar dolar civarinda bir buyukluge ulastirabiliriz.

Ote yandan ayni kanun degisikligi icerisine "stem cell research" vs. gibi konularin da serbest birakilmasini eklersek, ulkemiz tib dalinda bilim adamlarinin cenneti haline gelecektir. Ama bu konuya da baska bir zaman deginiriz.

Gordugunuz uzere biz de cozum cok, yeter ki yapmak isteyen birisi ciksin. Oysa bizim milletimiz buna da karsi cikar. Herhalde bu onerimize ilk soyleyecekleri sey "dusuk kur, yuksek faiz politikasindan vazgecelim, cari acigi finanse etmek icin milletin cigerini bile satmayi onerebiliyorsunuz, yaziklar olsun size" olurdu. Bizim de cevabimiz acik, siz bu kafayla giderseniz beyin nakli pazarini da Cinlilere kaptirirsiniz!!!

Son soz: Biyik nakli piyasasinda bizimle kimse rekabet edemez ama, dogustan comparative advantage'imiz var!!

Borsa Yorumları
Altın Yorumları
Borsa nedir?
Borsa nasıl oynanır
Hisse Yorumları
Ekonomi nedir
Fraktallar
Fraktal nedir?

20 Yorum Var.:

Murat Ozdemir dedi ki...

10 milyar dolarlik bir endustri de yeni oyunculari ceker sanki, onu nasil engelleyecez?

Blog Sahibi dedi ki...

Benim bildigim bu pazari acacak gucte bir iradeye sahip bir millet henuz yok. Ha, biz pazari kurup nemalarindan sebeplenmeye basladiktan sonra cesaretlerini toplayip girmeye karar verirlerse bu kez bizim gibi guclu bir rakiple rekabet etme durumunda kalacaklar.

Neresinden bakarsaniz bakin bu pazardaki en buyuk paylardan birisine biz bu pazari kurarak sahip olabiliriz. Pazarlama'daki "first mover advantage'i" hatirlayin.

Adsız dedi ki...

kusura bakmayin ama kuzu bobregi degil sattiginiz.

Olayin ekonomik mantigini anliyorum ama boyle bir sey ahlaki degil.

Sanirim baska bir sey soylemeye gerek yok.

(Ahlaki unsurlarin degil onemli olmadigini dusunuyorsaniz 911 sonrasi gundeme gelen "suikast sigortasina" niye izin verilmeidigini bir dusunun bakalim.)

Ayrica bu bu kadar akil kari bir is ise Amerika'nin bize ihtiyaci yok. Amerika'nin nufusu 300 milyon ve gelir dagilimindaki bozuklugu da dikkate alirsak bahsettiginiz fiyatlardan bobrek satacak adam orada buradan daha fazla bulunur.

Bence Greg Mankiw'e de bir yazin bakalim o ne diyecek, belki benden daha fazla ilgilenir...

Allah selamet ve zihin acikligi versin.

Adsız dedi ki...

duzeltme: "suikast sigortasi" yazmisim, biraz dar ve yanlis olmus...
demek istedigim bir ara gundeme gelen "teror turevleri" diye isimlendirecegim, teror (ve tabii suikast) riskinin alinip satilmasini saglayacak piyasalar ve urunlerdi.

Adsız dedi ki...

Yakinda yoksullar karilarini, kizlarini satsinlar derseniz hic sasirmayacagim.Allah'tan korkun derim. Simdi korkmazsaniz, korkacaginiz zaman gelecek ve bu gec olacak sizin icin.

Adsız dedi ki...

"borclan, borcla yasa, dunyanin en yuksek faizini ode, paran yetmezse de bobregini sat."

iste size ekonomiturk blogunun ozeti.

Deniz dedi ki...

Böyle bir sey ahlaki degil.Herseyden once insaniz.İnsani degerler gozardi,insan bedeni piyasa metasi haline getirilemez.Ekonomix is a communist, so his aim is to collapse capitalism. Benim tezim bu. Ekonomix bey kapitalizm'i cokertebilecek oneriler ortaya atiyor.Sosyalistleri ekmegine yag suruyo aslinda. Iste vahsi kapitalizm diyecekler. Devam ekonomix bey, sizi okuyalar kapitalizmi daha iyi anlayacak.Siz ikiyuzlu degilsiniz."value neutral" birisi olarak riyarliktan uzak bir "homo economicus" numunesisiniz.

Adsız dedi ki...

Sonradan gorme kapitalizmi bu olsa gerek.Kraldan daha kralci bir pozisyon almak.

Adsız dedi ki...

Ben yazılanları şakayla karışık bir kapitalist sistem nasıl çalışır yazısı olarak algıladım ama okuyanlar çok ciddiye almış. Şaşırdım kaldım. Ekonomix Bey gerçek niyetini anlatsa da ben de aydınlansam.

Blog Sahibi dedi ki...

Biz felsefe blogu degiliz, ben sahsen felsefeden de cok anlamam. Politikaci hic degilim. AKP'yi destekleyen yazilar yazdigim icin muhalefettekileri karsima almistim, aha bu yaziyla da muhafazakarlari karsima almis, dogru soyleyeni dokuz koyden kovarlar diye bosuna dememisler.

Neyse, konuya geri donelim. Ekonomideki en onemli prensiplerden bir tanesi "there is no free lunch'tir", yani herseyin bir maliyeti vardir. Ya da musluman kardeslerimizin anlayabilecegi bir ifadeyle "Yoktan varetmek Allah'a mahsustur" diyelim. Olayin ahlaki olup olmadigini bilmiyorum, ancak dunyadaki milletler bugun boyle bir ticaretin ahlaki olmadigini dusunuyor. Piyasanin da bos olmasi bundan zaten.

Ben ahlak konusunda uzman degilim, her sene bile bile 4000 insanin olume gonderilmesi ne kadar ahlaki bilen soylesin? Ben iki insan tarafindan iki tarafin da bilerek isteyerek yaptigi anlasmalara, bu anlasma sonucunda da ucuncu herhangi bir kisiye negatif bir etki olusmuyorsa, mudahale edilmesinden yana degilim. Ortada negatif externality varsa o baska. Simdi trafik kazasinda hayatini kaybetmis bir kisinin organlarinin ailesi tarafindan satilmasinin (olen kisinin olmeden once bu konuda istegini bildirmesi dahilinde) kime ne zarari var aciklayabilir misiniz?

Islamic rumuzlu arkadas "yakinda yoksullar karilarini kizlarini satsinlar derseniz sasirmayacagim" demis. Demek ki benim savundugum ekonomi goruslerini anlamamissiniz. Sizin bahsettiginiz resit olan birisinin (babanin) resit olmayan birisini (kizini) satmasi, kizin rizasi dahilinde gerceklesen bir islem olmadigi icin ben bu onerinize karsi cikiyorum. Sizin ve karinizin ne yaptigi ise beni ilgilendirmez.

Erdal Bey'in ise gorme problemi var galiba. Buyuk harflerle Ekonomi Turk blogunun tanimi kismana "BAZEN DE PARA BIRIKTIRIN DIYEREK TELKINDE BULUNUYORUZ AMA KARAR SIZE KALMIS" yazmisiz. Kalkip insanlara borclanmalarini ve borcla yasamalarini onerdigimi belirtmeniz gercegi yansitmiyor. Aksine yeri gelmisken bir kez daha soyleyelim, para biriktirin, yatirim yapin, ele gune muhtac olmayin, hatta el ve gun size muhtac olsun.

Deniz Bey ise diger okurlarimiza nazaran olayi daha iyi anlamis. Bizim burada paylastigimiz fikirler serbest piyasa ekonomisinin nasil islediginin bir ornegi idi. Piyasa mekanizmasinin calismasina izin verilmemesinin neticesinde her yil 4000 kisinin olmesine sebep olunmasina "vahsi devletcilik" denmedigi, aksine bu insanlarin hayatini kurtaracak bir formule "vahsi kapitalizm" yakistirmasinin yapilmasi da sizin ayibiniz.

Amacimiz sizlere ekonominin sadece yuksek faiz, dusuk kurdan ibaret olmadiginin gosterilmesi idi. Organ ticareti yapilip yapilmamasi benim verecegim bir karar degil. Ben burada "seytanin avukatligini" yapiyorum ve sizi belki de daha once hic dusunmediginiz gerceklerle yuzyuze getiriyorum. Kendinizi bobrek bekleyen, haftada 3 gun dort saat diyaliz makinasina giren, 5 yil boyunca izdirap icerisinde bir gun kendisine sira gelip gelmeyecegini, olup olmeyecegini bilmeyen bir kisinin yerine koymanizi saglamaya calisiyorum. Ama onemli degil, gozlerinizi kapayin ve kendinizi deniz kenarinda hayal edin. Gecti bitti, bizim problemimiz degil, Allah yardimcilari olsun ama ahlaki degil maalesef.

Uzulerek kimsenin neden bekleme suresine bagli olarak farkli fiyatlandirma onerdigim sorusuna cevap vermedigini farkettim. Bir ev odevi daha: (dindar okuyucularimiza goz kirpiyorum, gonullerini almak istiyorum bu soruda) Turban konusunda Ekonomix ne dusunur?

Deniz dedi ki...

Türban konusunda ekonomix ne düsünür bilmiyorum ama türban yasaginin isgücü piyasasini nasil etkiledigi hakkinda bir yorumum var.Türbanlı bayanların istihdam edildigi sektorler daha az.Yani onlari ise alan az isletme var. Kamuda calisma imkanlari bir kere yok.(baslarini acmadiklarini farzedediyoruz).Istihdamin yüzde 10-13 kamu sektorunde Turkiye icin.Geriye kaliyor ozel sektor.Islami olmayan ozel sektor de türbanli kadinlari calistirmiyor.(neden bilmiyorum).Geriye kaliyor Islami ozel sektor.Burada Islamci ozel sektorun eline bir firsat geciyor.Baska yerde is bulamayan tesetturlu kizlari dusuk ucretlerle calistiriyorlar.Benim dersanecilik alt sektorunde buna iliskin gozlemlerim var.Milli egitimde calisan basi acik hemcinslerinin yarisi kadar maasla, belki de asgari ucretle calistiriliyorlar.Ben bu konuda ileride bir arastirma yapmayi dusunuyorum.Ekonomix bey hangi acidan bakacak bilemiyorum.
Bu arada Islam'da organ bagisinin bile caiz(dine uygun) olup olmadigi konusunda bir ulema arasina bir consensus yok henuz.Yani bagisa bile haram diyenler var.

Deniz dedi ki...

Bu arada 4000 kisinin olmesi devletcilikle ilgili bir şey değil. Bu bir toplumdaki muesseselerle(institutions) ilgili bir durum.Bu muesseseler din,ahlak,kultur gibi bir toplumdaki insanlarin davranislarini etkiler. Bizim muesseselerimiz farklidir, Japonlarinki farkli, Yahudilerin ki farklidir.Bazi toplumlarda girisimciligin yaygin olmasi, kapitalizmin gelismesi bu institutions la ilgilidir.Her toplumda satilmayacak seyler vardir.Bazi toplumlarda bu meta haline gelmeyecek seyler daha fazladir.Kapitalizmin protesetan ulkelerde, katolik ulkelere nazaran daha gelismis olmasinin altinda bu unsurlar yatar.Ayni sekillerde Hıristiyan toplumlarin piyasa ile arasi Musluman toplumlara gore daha iyidir.Tabi Yahubdiler bu isin kitabini yazmislardir.(hem kapitalizmin hem de sosyalizmin)

jedi-tetsu dedi ki...

- Çok parası olan böbreği hemen alır. Hemen almanın maliyeti yüksek olur ( teknolojiyi ilk çıktığında almak gibi). Ama bu hastanemize daha çok para kazandırır ve sonraki hastalara da iyi bakim olanakları sağlamamızda yardımcı olur. Daha çok böbrek alıp daha çok hastaya ulaşabiliriz.

- Farklı fiyatlandırma sayesinde öncelikli ve sonra böbrek alacak hastalar belirlenir, bir düzene sokulur.

Blog Sahibi dedi ki...

Deniz Bey, ister institution deyin, ister kilise deyin, ister kultur, isterse de orf, adet ve gelenek deyin, neticede devlet eliyle organ ticareti yasaklanmis (regule edilmis de diyebiliriz). Benim soyledigim neden bu davranisin "vahsi" algilanmadigi da, canini kurtarmak isteyen insanlarin onlara belli bir ucret karsiligi yardim etmeye calisan insanlarla ticaret yapmasi "vahsi algilandigi.

Bundan 300 sene once de kadavralar uzerinde bilimsel arastirma yapilmasi etik kabul edilmiyordu, demek ki ahlak kavrami zamanla degisen bir kavram. Biz diyoruz ki simdiki "ahlaki" degerlerin onumuze cikardigi handikaplari diger milletlerden once asalim ve bir avantaj elde edelim. Ancak Turkiye gibi muhafazakar bir ulkede bu bir temenniden oteye gitmiyor.

Turban meselesine gelince, organ ticaretine gelince "ahlaki, muhafazakar" gecinen vatandaslarimiz, turbana gelince birden "ozgurlukcu" oluveriyorlar. Turkiye'de ciftce standard da alisik oldugumuz bir olay, bu da bizi sasirtmiyor.

Sizin belirttiginiz gibi isgucu piyasasinda ayrimcilik yapilmasi da bizi sasirtmiyor. 35 yasini asmamis, bay, askerligini yapmis, kavramlarini Amerika'da is ilanlarinda kullansalar o sirketi daragacinda sallandirirlar. Turkiye'de bunlar normal.

Kimse uzerine alinmasin cuvaldizi herkese batiriyorum, solcusu da sagcisi da dindari da ortayolcusu da ayni.

Blog Sahibi dedi ki...

Good job jedi!!

Biz buna ekonomide price discrimination diyoruz. Bir sirket kim daha yuksek fiyat vermeye niyetliyse onlara daha yuksek fiyata satiyorsa o kadar daha basarilidir.

Makroekonomiden biraz uzaklasip mikroekonomi konularina dalmak iyi geldi yahu!! Baydirmistim cari aciktan, sicak paradan.

Adsız dedi ki...

Eger "dalak, bobrek satisi" yazisini metafor olarak alirsak, market mekanizmasinin teorik olarak nasil calistigina dair hos bir ornek. Ama, en azili kapitalizm yanlisi, serbest piyasaci, denge-meraklisi iktisatcilar "bile" basariyla gosterir ki, devlet duzenlemesinin yoklugunda kapitalizm her zaman icin batar, batmistir. Ustelik, gerek ben gerek oteki yorumcular bosuna cene yoruyoruz ki, dunyada ister kapitalist olsun, ister olmasin, tum ulkelerde organ satisi yasaktir. Hatta saglam, canli insanlarin organ bagislamasi bile tamamen yasaktir. Gerek muhfazakarlar, gerek liberaller gerek solcular bu konuda tam bir fikir birligi icinde oldugundan bu duzenlemenin degismesini kimse onermez bile. Onereni de ya ciddiye almaz, ya da alaya alirlar.

Adsız dedi ki...

Sundugunuz oneri ekonomik olarak gecerli. Ahlaki olarak dogru bir model olup olmadigi da tartismaya acik yani ahlaksizliktir diyip durumu goz ardi etmek buyuk hata olur.

Ama ortadaki asil yanlislik su: felsefeyi 2. plana atmaniz.

Uzgunum ama ekonomi ve felsefe birbirlerini tamamlayan olgular, yani bir taraftan acik vermeniz sizi yureksiz ahlaksiz haline getirebilir.

Serbest piyasalar ancak uygun felsefi altyapiyla mumkun olabilir.

Ekonomi felsefeden ustundur diye dusunuyorsaniz, Adam Smith neden ahlak felsefi sayesinde presinsiplerini olusturdu? bunu da dusunmeniz gerekir.

Hic bir sey toplum tarafindan dogru olarak algilanbmasini istiyorsaniz, uzerine konustugunuz toplumun degerlerinden de bihaber olmamaniz lazim. Fakat kullandiginiz uslup boyle oldugunuzu gosteriyor. Serbest Piyasalari savunmak icin oncelikle tum insanlara ve kararlarina saygi duymalisiniz.

-----

Editor dedi ki...

Bu yazinin yeni versiyonlarini blogda yayinladik. iste en son yazdigimiz yazi:

http://ekonomiturk.blogspot.com/2010/01/bobrek-nakli-ve-organ-sats.html

Unknown dedi ki...

Türkiyenin ekonomisi çökmüş vaziyette sizler sadece laf salatası yapıyorsunuz halkımız ne hallere düştü insanlar böbreğini satar hale geldi eğer her iki tarafında ihtiyacı karşılanıyorsa hangi ahlaktan bahsediyorsunuz sanırım halkımızı bu duruma getiren insanların ahlaksızlıklarını görmüyorsunuz resmen türkiye cumhuriyetiyle dalga geçiliyor. öncelikle ahlak kavramının neler içerdiğni iyice bir araştırın daha sonra insanların çaresizliği hakkında yorum yapın

adsadsads dedi ki...

Bu yazıya kadar bütün yazılarınızı çok beğenerek okudum. Ama bu yazı ciddi anlamdan insanlıktan uzak olmuş. Üzüldüm. Sol görüşlü biri olarak yazdığınız sosyalism ve komünizm eleştirilerini bile hayranlıkla okudum. Yiğidi öldür hakkını yeme dedim kendime. İşçi çoçuğu olarak girdiğim ve biraz uzattığım sürttüğüm devlet universitesine bile bakışım devlet unisi başlıklı yazınızla değişti.
Gerçekten etkilenerek okduğum onca yazının sonunda bu yazıya rastlamam büyük talihsizlik oldu. Bu yazınız gerçekten çok zavallıca. Sizin gibi birine yakıştıramadım. Eğer etiği bizden çıkartırsanız geriye ne kalır ?