Asaf Savas Akat Vatan'da pazar gunu ekonomideki gelismeleri soyle ozetlemis: "2003 sonrası uygulanan yanlış para politikası ekonomiyi çok olumsuz bir konjontüre sürükledi. Yüksek faizler TLye aşın değer kazandırdı. Dış kaynakla beslenen bir iç talep balonuna zemin hazırladı."
Yanlis bir analiz. Faizler yuksek deniyor, sonra da ic talep balonu olustu deniyor. Bu Fenerbahce maci kazandi ama Galatasaray sampiyon oldu demek gibi birsey. Faizler yuksek ise ic talep balonu olusmaz aksine ic talep daralma yasar. Turkiye'deki faizler yuksek degil dusuktu. Turkiye'deki faizler dusuk ise sicak para ulkeye niye girdi peki? Cunku Turkiye'nin riski faizlerden daha fazla dustu. Su an Turkiye'nin borclarini odememe riski oldukca dusuk, Turk tahvillerine para yatiranlar zamaninda faizlerini ve anaparalarini alacaklarini biliyorlar. Turkiye'nin en onemli riski kur riskidir. Bir kac hafta oncesine kadar, ulkeye giren sicak para kurlari da asagiya itiyor ve kur riskini dusuruyordu. Bir saadet zinciri var ise burada var idi. Ulkeye sicak para girisinden dolayi hem kurlar dusuyor hem de faizler dusuyordu anlayacaginiz.
Demek ki sicak para faizler yuksek oldugu icin gelmiyormus. Aksine faizler sicak para girdigi icin dusuyormus.
Peki son 3-4 gundur ne oluyor? Belki de saadet zincirinin sonu geldi. Kurlar hizli bir sekilde yukariya cikmaya baslayinca sicak para aldigi kur riskinin bir olasiliktan cikip bir gercege donustugunu farketti ve sona kalanin cani ciksin mantigiyla cikis kapilarina dogru yoneldi. Bunun sonuclari ne oldu? Kurlar yukari cikmaya basladi, faizler yukseldi. Dikkat edin sicak para cikiyor, ve faizler yukseliyor. Bu ne kadar daha devam edebilir bilmiyorum, o yuzden de gecen hafta boyunca portfoyumun %28'ini nakte cevirerek bir cesit sigorta yaptirdim.
Aksam gazetesinin "super" borsa yorumcusu Yasar Erdinc piyasalar turbulansta iken yer degistirmeyin oturun oturdugunuz yerde diyor. Acemi yorumculuktur bu. Ya insanlara pasif yatirim yapin borsayi hicbir zaman tahmin etmeye calismayin de, ya da hem guzel zamanlarda hem de kotu zamanlarda tahmin yap. Bizimkisi piyasalar gunluk guneslikken "42300 seviyesinde destek 43100 seviyesinde kostek var" diye yorum yapmayi biliyor, borsa duserken ise "sakin pozisyon degistermeyin, ne olacagi hic belli olmaz" deme yuzsuzligini gosteriyor. Ben ise normalde kisa vadeli tahmin yapmaz iken Cuma gunu piyasalarin en turbulansli oldugu bir donemde nadir kisa vadeli tahminlerimden birisini "Islemler" baslikli yazima yaptigim yorumda su sekilde yaptim:
"Bence borsa 40000'in altina da inecektir. Yabanci piyasalar da dusuyor, S&P 500 iki gunde 1325'den 1291'e dustu. Turkiye'nin volatilitesi Amerika'nin 3-4 kati, o yuzden Turkiye'de %10'luk dusus beklemek cok da zor bir sey degil. Ustune ustluk dolara da hucum oldu, az risk seven yabancilar boyle durumlarda pozisyon kapatma yoluna giderler. Bizim piyasalar da cok sig oldugundan fiyatlardaki oynamalar cok buyuk olabiliyor."
Bugun piyasalarda ne oldu? Aynen dediklerim oldu. Borsa kisa sureli de olsa 40000'in altina indi, dolar 1.50'nin uzerine cikti. Niye? Cunku bizim piyasalar sig ve akli basinda olup kan kokusu almis yatirimci da bu kosullarda kimseye doviz satmaz. O yuzden doviz fiyatlari da boyle ani yukselisler yapar.
Yarin ne olur?
Yarin ne olacagini bilmiyorum ama ben hisse alimlarina yavas yavas basliyorum. Bugun 10 tane TEBNK'i 23.50'den satin aldim, cuz-i bir rakam ama yine de ilk alim belirtisidir; 9.50'den AKBNK almak icin emir verdim ama bana sira gelmemis, yarin yine deneyecegim. 25 YTL'den 50 tane TUPRS icin de emir verecegim. TUPRS'in dusmesi piyasalarin ne kadar esitlikci oldugunu gosteriyor, halbuki petrol fiyatlari TL cinsinden %15 yukselmis olacak ve bu TUPRS'in gelirlerini de asagi yukari o miktarda arttiracak (kar marjlarinin ayni kaldigini varsayarsak). O zaman TUPRS'in dusmesi degil yukselmesi gerekirdi.
Ote yandan TL deger kaybediyor ve bundan en olumlu etkilenecek sektorlerden digeri de turizm, Turkiye yabancilar icin daha da ucuzladi. Sonucta turizm sirketlerinin yukselmesini beklersiniz degil mi? Nerede.
Demek ki faizlerde cok buyuk yukselmeler bekliyor piyasalar. Bizim isimiz piyasalardaki yapilan yanlislari bulmak ve bundan kar etmektir. Bosuna piyasanin uzerinde bir getiriye sahip degilim.
4 Yorum Var.:
biraz mundell fleming teorisi okumanızda fayda var,para politikasının sermaye hareketlerinin serbest olduğu ekonomide mali politikadan daha önemli olduğu hatta en önemli olduğunu göreceksiniz,bügün Salih Neftci Vatandaki yazısında Türkiyeyi anlamak için mundell modelinin yeterli olduğunu söylüyordu.
Tunç K.
Tunc Bey,
Bana Yigit Bulut'u ornek verin ama Salih Neftci'yi ornek vermeyin. Adam yanar doner, ne tavsiye verdigini bir turlu anlayamiyorum. Bir hafta hersey gunluk guneslik, oteki hafta kagitlarinizin hepsini satin yarisini isvicre frangina diger yarisini dolara cevirin diyen bir adam bu. Borsa gecen sene 25000 seviyesindeyken buna benzer tavsiyeleri veren adam bu. Subatta merkez bankasi 5 milyar dolarlik alim yapip solari yukari dogru itmeye calistiginda "tabii basarili olamaz cunku yabancilar iceri girebilmek icin firsat kolluyor" deyip, 10 Nisan'da "her yukseliste satin" diyen, daha sonra 24 Nisan'da "yabancilar Brezilya'ya girecekler, Turkiye'yle Brezilya arasinda korrelasyon var" deyip yabancilarin Turkiye'ye girecegini ima eden bir adam bu.
Daha uzerinden 3 hafta gecmedi, tekrar negatife dondu. O yuzden yanar doner diyorum.
Mundell tabii ki para politikasi mali politikadan daha onemli der. Amerika'da oyle cunku. Turk ekonomisini biraz takip etseydi ne derdi merak ediyorum.
Mundell geçende İstanbula İşyatırımın davetlisi olarak geldi,ve dediği herzaman dediğinden farklı değildi yanlız enflasyon hedeflemesinden fazla hoşlanmadığını,enflasyon hedeflemesinin kurun bastırılmasından başka bir şey olmadığı zaten hemen herzaman enflasyon hedefine ulaşıldığından bir süre sonra ciddi bir devalüasyon geldiğini belirtti.
Kanadada,Brezilyada Meksikada enflasyon hedeflemesinden sonra yüksek oranlı deval'ler olduğunu Türkiyedede 2000'den bu yana TL'nin dolara karşı %75 degerlendiğini(yaklaşık 1 ay kadar önce)söyledi,şimdi durum ortada.
Tunç K.
mundell
"...
İş Yatırım toplantısından evvel bir süre teke tek konuştuk. Bana Türkiye'nin cari denge açığı konusunda ve nasıl finanse edildiği konusunda bilgi sordu. Sayıları elimdeki bilgisayarı açarak kendisine gösterdim. Belli ki Türkiye konusunu çalışmamıştı. Sonra toplantıya girdi ve her ders kitabında yer alan şeyleri söyledi. Ev ödevini yapmamıştı. Ülkemizdeki iç kişiler ve kurumların dolardan TL'ye kaçışından haberi yoktu, Çin olgusunun yapısal ve geçmeyecek sanayi etkisini görmemişti. Ülkemizdeki anomalileri bilmiyordu. Köşe yazarı ve iktisatçılara standard cevapları verdi. Bazıları memnun oldu. Ben olmadım. Bilgisayarı açıp, bir grafik gösterdim. 'Ülkemizde reel faiz düştükçe paramız reel değerlenme yaşıyor, bunu nasıl izah ediyorsunuz?' diye sordum. 'Ben edemiyorum, sen ne diyorsun?' dedi. Nezaketen sustum, mesela Brezilya'da bize benzer durumlar hakkında yazılıp çizilen literatürden de haberi yoktu. Türkiye cehaleti ortaya çıkacaktı, bu kadar büyük katkıları olan bu yorgun ihtiyarı daha fazla hırpalamak istemedim..."
Deniz Gökçenin "Post Mundell değerlendirme!" başlıklı yazısından.
Yorum Gönder