Benim ekonomi doktoram var, finansal piyasaları da az çok bilirim. Geçmişte ben de finansal piyasalarda risk düzeltmesi yaptıktan sonra pozitif alfaya sahip stratejiler geliştirilmesi üzerine çalıştım. Pozitif alfa demek piyasalar düşse de çıksa da kazandıracak yatırım stratejisi demektir, öyle her babayiğidin bulacağı stratejiler değildir bunlar. Geliştirdiğim stratejileri New York ve civarında yer alan büyük bankalara ve hedge fonlara pazarlama girişimlerim oldu. Neticede çok büyük bir hedge fon $220 milyon dolarlık bir sermaye sağladı ve bir yıl bu parayı geliştirdiğim stratejiyi kullanarak yönettim. Bir yılın sonunda da bu hedge fon stratejimi satın aldı.
Finansal piyasalar konusunda son 50 yılda geliştirilmiş en bilinen teori etkin piyasalar teorisidir. Etkin Pazar Hipotezi yatırımcıların risk düzeltmesi yaptıktan sonra pozitif alfaya sahip stratejilere sahip olamayacağını iddia eder ve çoğunlukla da doğrudur. Nedeni ise çok basit. Eğer piyasalarda “bedava” getiri olsaydı, o zaman birileri bu getiriyi sağlayan enstrümanların üzerine üşüşecek ve bedava getiri sıfırlanana kadar fiyatları yukarıya getiriyi ise aşağıya itecektir. Kısa bir süre sonra ise bedava getiri sıfırlanacaktır. Piyasalarda ne kadar fazla finansal oyuncu var ise, ne kadar çok kişi fiyat anormallikleri üzerine araştırma yapıyor, kimsenin bilmediği bilgileri açığa çıkarmaya çalışıyor ise o piyasalar o kadar etkindir. Mesela hisse senedi piyasalarında çok büyük şirketlere yatırım yapanların diğer yatırımcılara karşı bir avantajı yoktur, oysa çok küçük şirketlere yatırım yapan fonlar ellerindeki analist kaynaklarını kullanarak bu küçük şirketler hakkında bilgi toplayabilir ve kimsenin sahip olmadığı bir avantaj elde ederek yüksek getiri sağlayabilirler. Bunun temel nedeni bu küçük şirketleri izleyen uzman yatırımcıların sayısının çok az olmasıdır.
Bir piyasanın etkin olup olmadığının bir diğer belirtisi de işlem hacmidir. Işlem hacmi ne kadar büyük olursa o piyasa o kadar etkindir diyebiliriz. Piyasalar derinse büyük oyuncu sayısı, dolayısıyla araştırma yapan oyuncu sayısı o kadar fazla olur, rekabet yüksekse bedava getiri de çok azdır. Kritik sorumuz geliyor. Dünyadaki en etkin piyasa, rekabetin en fazla, bedava getirilerin en düşük olduğu piyasa hangisidir? Bu sefer bildiniz işte, foreks piyasaları. Günlük işlem hacmi 3-4 trilyon dolar civarında seyreden foreks piyasaları Amerikan hisse senedi piyasalarının 30 katı büyüklügündedir. En fazla işlem gören hisselerin ise neredeyse 1000 katı büyüklüktedir. O yüzden foreks piyasalarında “bedavadan” kar yapmak imkansıza yakındir, günlük veya haftalık işlem yapanların ise risk düzeltmesi yaptıktan sonra kar yapması imkansızdır.
Forex piyasalarında paramı 10’a katladım diyenler nasıl kar yapıyorlar o zaman? Risk alarak tabii ki. Yazı tura atışı gibi düşünün forex piyasalarını ki temelde öyledir zaten. Şanslı birisi üç sefer üst üste doğru tahmin yaparsa parasını 8’e katlayabilir. Ama bunun olma olasılığı 1/8’dir yani %10-15 arasındadır. Geriye kalanların hepsi paralarının tamamını kaybeder. Forex piyasalarında spekülasyon yapan Türkler de buna yakın bir mentaliteyle kumar oynuyorlar demek ki.
Paramızın tamamını kaybettirmeyecek bir strateji uygularsak ne olur? Sonuç farketmez. Kullandığınız kaldıraçı aşağılara çekerseniz piyasalardaki oynaklıklar yüzünden paranızın tamamını kaybetmezsiniz ama yaptığınız işlemlerde verdiğiniz gizli komisyon olan spreadleri kaybettiğiniz için paranız ufak ufak erir, tamamını bir günde kaybetmezsiniz de 1-2 yılda kaybedersiniz. Değişen bir şey yok, forex piyasalarında işlem yapıyorsanız para kaybederseniz. 1000 tane, 10000 tane, 100000 tane işlem yapıyorsanız paranızın tamamını kaybetmeniz garantidir.
Benim sözlerimin sizler için değeri yoksa finansal piyasalar konusunda en bilge akademisyenlerin yaptıkları araştırmalara bakmanızı tavsiye ederim. Bakınız Google Scholar’da bulduğum 2002 yılında yapılmış geniş kapsamlı bilimsel bir araştırma foreks piyasalarındaki risk düzeltmesi yapıldıktan sonraki getirinin 1980’li yıllarda %3 civarında olduğunu ama bunun 1990’lı yıllarda %0’a düştüğünü belirtiyor. Araştırma 18 farklı parite üzerinde yapılmış, 5 yıllık zaman dilimlerinde test edilmiş.
Bu da başka bir araştırma. Eskiden trendi kullanarak forex piyasalarında kar yapmanın mümkün olduğunu ama 90’lı yılların ortalarından itibaren bu durumun ortadan kalktığını belirtiyor. Bu çalışma da 2008 yılında yapılmış.
Bu söylediklerimden sonra hala forex piyasalarında kar edebileceğinizi düşünüyorsanız size hesap açmanızda yardımcı olabilirim. Üç tane sivri zekalı geçtiğimiz günlerde hesap açmışlar, bari kaybedecekleri paranın bir kısmı bize gelsin.
Hesabı açmadan önce daha önce yazdığım Foreks ile Nasıl Para Kaybedilir, Forex Piyasalarında Para Kaybetmenin Sırları, ve Foreks Trader’larının Söylediği 20 Yalan başlıklı yazılarımızı da okumanızı tavsiye ederim.
2 Yorum Var.:
"Benim işim para kaybedip eğlenmek değil, sermayemi güvence altına alarak uzun vadede yüksek getiri sağlamaktır (yüksekten kastım da senelik ortalama %12 civarında bir rakam)"
Daha önce yazdığınız bu öneriyi çok ama çok önemsiyorum.Hiç kimse bir anda büyük paralar kazanma yoluna, riskler alarak bütün sermayesini kaybetmesin.
forex piyasasında iyi kazançlar sağladım ama büyük bilgi birikimi elde ederek, tavsiye verebilirim isterseniz
Yorum Gönder