Sicak Para

Iki turlu gorus var Turkiye'nin yakin zamandaki performansini aciklamaya calisan. Birincisi, genellikle medyadaki silahsorler tarafindan dile getirilen sicak para etkisi. Uluslararasi piyasalarda faizler dusuk oldugu icin risk kavramini kaybetmis (gozunu para hirsi burumus de diyebilirsiniz) yabanci yatirimcilar daha yuksek faiz veren Brezilya, Turkiye, Hindistan gibi ulkelere oluk oluk para akitmislardir. O yuzden son zamanlarda bir nevi ekonomik ferahlama icerisindeyiz. Ancak, onumuzdeki bir yil icerisinde faizler yukselecegi icin (Japonya, Avrupa, kismen US) bu sicak para da Turkiye'yi terkedecek ve biz bir (kriz demeyelim) duraklamanin icerisine suruklenecegiz.

Ikinci gorus ise, bu benim gorusum ayrica, ekonomideki duzelmenin nedeni uygulanan kati maliye politikasi ve yapilan yapisal iyilestirmelerdir. Uygulama mukemmel degildir, basari kismen Dervis'e kismen IMF'ye ve kismen de AKP hukumetine aittir. Daha yapilacak cok sey de vardir, ancak su an icin dogru yoldayiz ve bu cizgide devam ettigimiz surece kacacak sicak paranin bize cok fazla negatif etkisi olmaz. Ulkedeki faizler yine de dusmeye devam eder, bankalar kredi musluklarini acip lokomotif sektorler olan otomotiv ve gayrimenkul tuketimini koruklerler diyoruz. Boyle dusundugumuz icin de portfoyumuze banka, otomotiv pazarlama, cimento, gayrimenkul, ve petrol rafinericilerini aldik. Bu sirketler hakkinda aldigim bir tuyo falan yoktur, karliliklarina ve sektordeki konumlarina bakarak secimi yaptim. Onumuzdeki 2-3 sene icerisinde de bu secimimden pismanlik duyacagimi zannetmiyorum.

Isin ozeti budur. Siz istediginiz aciklamaya inanabilirsiniz, her iki gorusu de savunan degerli akademisyenler var. Kimin dogru oldugunu zaman gosterecek.

0 Yorum Var.: