Elektronik Muhendisi Cilt Bakim Uzmani

Universite giris sinavinda en yuksek puani alan cocuklar gercekten de ulkemizdeki en zeki cocuklar midir? Benim cevabim hayir.

25 senedir bakiyorum da universite sinavindan ilk 100'e veya 500'e giren cocuklar ne hikmetse "Elektronik Muhendisligi" gibi ulkemiz icin cok abuk sayilacak bir bolumu tercih ediyorlar. Birincisi muhendis oluyorsun, oyle ahim sahim bir sey degil; ikincisi elektronik muhendisi oluyorsun ki Turkiye'de dogru durust calisma alani yok. Hatta bir ara oyle abartmislardi ki ilk 100'e girenlerin yarisindan fazlasi Elektronik muhendisligini tercih ediyordu. Cok ozel bir nedeniniz yoksa bir gram akli olan adamin Elektronik muhendisligi gibi Turkiye kosullarinda soyut bir bolumu tercih etmemesi gerekir. Cocuklari 10 yasindan itibaren yarismaya alistirirsan olacagi bu. Kafasi matematige ne kadar bassa da piyasaya basmaz.

Tutumluluk  Inovasyon örnekleri  Türev Konu Anlatımı  EFT Nedir  Olasılık nedir    Ekonomi Nedir  Hisse Yorumları  Bilinçli Tüketici

Amerika'da kafasi calisan cocuklar genellikle Tip, hukuk gibi bolumleri secerken, sonradan uyanan akilli cocuklar da isletme masteri yaparak kendilerine yer edinmeye calisiyorlar.

Hurriyet Elektronik muhendisligi okuyup is bulamayan sonra da Is bulma kurumuna basvuran bir cocugun hikayesini yapmis. Is Kur da cocuga cilt bakim uzmani olmasi icin kurs davetiyesi gondermis. Hurriyet de bunu "abuk" bir haber olarak sunmus. Kafaniz calissa bu cocugun cilt bakim uzmani olarak geleceginin cok daha parlak oldugunu gorebilirdiniz. Eger cocugun kafasi calisiyor olsa kursta ogrendikleriyle kendine once bir is kurar, daha sonra genisleyerek koseyi donerdi. Universite sinavinda dereceye giren butun cocuklar ise yaramayacak muhendislik bolumlerine giriyorlar, ondan sonra asil buyuk paralarin dondugu cilt bakim, guzellik, su tesisati, elektrik teknisyenligi, sivacilik gibi alanlarda ise lise mezunlari koseyi donuyorlar.

Piyasa mekanizmasinin suru mentalitesinden dolayi calismadigi alanlardan bir tanesi de OSS sinavinda bolum tercihi konusu. Tam doktora konusu.

Bu arada son yillarda ulkemizde tip tercih eden akilli genclerin sayisinda bayagi bir artis oldugunu da farkettim. Ust uste kriz yasamanin dogurdugu olumlu sonuclardan bir tanesi bu olsa gerek. Issiz kalan elektronik muhendislerini goren yeni lise mezunlari riske girmemek icin doktorluk tercih ederek yanlis nedenden dolayi dogru karari vermeye baslamislar. Yavas yavas piyasa dengeye geliyor gibi ama arada da bir suru parlak beyin harcanip gidiyor.

Not: Blog da iyi yazi yazilmiyor diyenler icin yazdim bu yaziyi. Yarim saat vaktim gitti. Ben bu isten bir sey ogrenmedim, belki siz ogrendiniz. Bunun bedelini TEGV'e 10 TL bagis (organ bagisi) yaparak odeyebilirsiniz.

Borsa nedir?
GSYH, CPI ve GSYH Deflatoru
Fraktal nedir?

20 Yorum Var.:

hostrans dedi ki...

"Birincisi muhendis oluyorsun, oyle ahim sahim bir sey degil; "

Bu sizin düşünceniz.Ben iş bulamasaydım da mühendisliği seçecek kadar aşığım mesleğime.

Herkes tıp hukuk iktisat okursa üretimi kim yapacak ?

Arz ve talebin işlememesi gereken tek alan meslek seçimi olmalı bence.İnşaat mühendisliğinin beşbin yıllık tarihi olsa da ,bugün inşaatcı enflasyonu olsa da iyi inşaat mühendisi hala aranır.

Buna karşın hukukçulara hiç ihtiyaç yoktur.Bu ülkede adam gibi kanun yapmak hala becerilemez.Sürekli olarak "hukuki boşluk" lardan yararlanılır.

Biznıs administreyşın İngilizce bölümlerinden söz etmeye bile gerek yok.

Orta kademe konusunda haklısınız.Endüstri meslek lisesi ya da meslek yüksek okulu mezunu bulmak,iyi bir endüstri mühendisi bulmaktan daha zordur.Fabrikamızın kapısındaki pankarta "endüstri elektronikçisi aranıyor" yerine "imam hatip lisesi mezunu aranıyor" yazsaydık kuyruğun ucunu göremezdik eminim.

Girişimcilik konusunda da yerden göğe haklısınız.Ben gençlere hayatta başarının yolunun semt pazarlarında birşeyler satmaktan geçtiğini söyleyince yüzüme tuhaf tuhaf bakıyorlar.İstisnasız hepsi önce firma limuzini ile işe gideceklerini sanıyorlar.Daha sonra üç kuruşluk maaş güvencesi için sürüler halinde stadyumlarda kamu sınavlarına giriyorlar.

Gerçeklerden kesinlikle hoşlanmıyorlar ve söyleyene de kızıyorlar.Ham hayal dünyalarına kaçmak daha kolay geliyor.Okullarda aynı hayal dünyasında yaşayan bilgisiz hocalar tarafından yetiştirildikleri için sonuçta onlara benziyorlar.Yeteneksiz yetkisiz ve mutsuz.Devlet üniversitesi mezunlarının büyük bir çoğunluğunu işveren kapıdan içeri bile sokmaz.Allahtan vakıf üniversiteleri yeni yeni farklı bir mezun tipi üretmeye başladı.

Eğitim sistemimizin reforma değil devrime ihtiyacı var.Ancak çocukların kafalarını abuk subuk bir zihniyete yönlendiren aileleri ne yapacağız ?

Her Yol Roma dedi ki...

"Bu ülkede adam gibi kanun yapmak hala becerilemez.Sürekli olarak 'hukuki boşluk' lardan yararlanılır"

Birisinin yukarıda yorum yapan arkadaşa, memlekette kanunların hukukçular tarafından değil, seçilme yeterliliğinde ilkokul diplomasının kafi olduğu mebuslarca yapıldığını öğretmesi şart.

hostrans dedi ki...

Bu birisi sen mi oluyorsun?

Mecliste sürü sepet hukukçu var.Komisyonlarda onlar var.Diğerleri parmak kaldırır sadece.Ama haklısın..hukukçuların elattığı kanunlarla ilkokul mezunlarının yaptıkları arasında pek fark olmadığı için sık sık "hukuk reformu" yapılır.

Ben olsam hukuk fakültelerini kapatırım.Kıt kaynakları luzumsuz adam yetiştirmekte kullanmayız hiç olmazsa.

Dane dedi ki...

Her yol Roma;bence esas sana birinin sana parlementer sistemin nasil isledigini ogretmesi lazim!
TBMM adalet komisyonunun Adalet komisyonun 25 uyesi var bunlarin 23'u (o kalan ikisi de MHP'li vekiller)hukuk mezunu,yuksek lisans doktorasi olanlari,hakim veya savcilik yapmis olanlari saymadim.Ayrica "Kanunlar ve kararlar dairesi baskanligi" diye TBMM catisi altinda calisan milletvekillerinden olusmayan bir yapida mevcut.
Muhendisligin "overrated" bir is olduguna bende katiliyorum.Sonucta kombimi baglayan eleman da kendine "engineer" diyor :)
Diger taraftan doktorluga ragbetin artmasinin aslinda piyasa anlayisinin ruhuna ters bir gudulemeden kaynaklandigini dusunuyorum.Doktorlugu insanlar tercih ediyorlar zira mezun olup ciktiginizda havasi batasica bir unvaniniz yaninda ortalamanin epey uzerinde bir maasa is garantiniz oluyor.Yani salla basi al maasi durumlari,pek oyle rekabete risk almaya uygun degil...

Her Yol Roma dedi ki...

komisyonlarda hukuk mezunlarının olması bir şeyi değiştirmez. öyle olsaydı her bir komisyonda o konu ile ilgili kanun kabul edilirdi. ben hukukçu falan da değilim. sadece örnekleri doğru seçmek adına konuşuyorum. en iyisi denen "ankara hukuk"un yetiştirdiği adamları da biliyorum zira.

Her Yol Roma dedi ki...

birisi bana parlamenter sistemi mi öğretiyo??

kanunlar tbmm adalet komisyonu'nda mı hazırlanıyor?

kim öğretecek bana parlamenter sistemi?

mesela dış ticareti düzenleyen bir kanun çıkacak ya da sosyal güvenliği. adalet komisyonundaki sözümona hukukçular tümelin bilgisine ulaştıkları için oracıkta kanunu hazırlarlar, mecliste oylanır ve cb.ca imzalanır. ne kadar da kolaymış bu parlamenter sistem.

hostrans dedi ki...

Romalı tevazu göstermene gerek yok.Mugalata konusunda hukuğa yetenekli olduğun anlaşılıyor.İnsanlar vakit ayırıp sana bişey öğretmeye çalışıyor.Sen laf yetiştirme peşindesin.Böyle yaparsan kendin yazar kendin okursun.

Her Yol Roma dedi ki...

Birincisi bana bu konuda bir şey öğretmek burdakilerin haddi değil. Kimin ne bildiğini görmekteyiz.

Söylediklerime cevap verilsin de öğreneyim o zaman, çok meraklısınız madem öğretmeye.

Ayrıca "hukuğa" değil "hukuka"dır. Bunu da ben öğretmiş olayım. Zira her şey karşılıklı...

hostrans dedi ki...

Neticede benim söylediğimi tekrarladın ve "Ankaralı hukukçuları bilirim".."meclisteki sözümona hukukçular da bir iş başaramıyor" demeye getirdin.Neyi tartışıyoruz ki burada?

Konuşma dilinde bazı kelime sonu sessizlerin yumuşak g ye dönüşmesi öykü veya konuşma tarzı yazılarda da aynen kullanılabilir.En azından cinayet sayılmaz.

Her Yol Roma dedi ki...

hukukçu değilim ve en iyi denen ankara üni. hukuk mezunlarının yetkinliklerini de bilirim. o ayrı mevzuu.

kanunların hukukçular tarafından yapıldığı ya da diğer arkadaşın dediği gibi salt tbmm bünyesinde yapıldığı gibi tespitler yapıyorsunuz. bunlara benim itirazım.

kanunu salt hukukçular yapmaz. hazırlanma süreci, kabul süreci, onay (imzalanma) süreci vardır bunun.

karayolları ile ilgili ise karayolları genel müdürlüğü'nün işidir, onlar asıl iş yükünü çekerler, meclisteki komisyon değil. teknik ayrıntılarını o kurumdakiler bilirler.

yukarıdaki diğer arkadaş çok iyi biliyordu da başbakanlık bünyesindeki kanunlar ve kararlar genel müdürlüğü'nden neden bahsetmedi? adalet bakanlığı'nda da vardır. onun adı da kanunlar genel müdürlüğü'dür. bunların hiç mi yaptığı bir şey yok? yahut karayolları'nın teknokratları ve hukuk müşavirleri ne iş yapmaktadır kendi alanlarında çıkan bir kanun sürecinde?

konu nerelerden nereye geldi ama işin özü budur.

var mı parlamenter sistemi öğretecek daha?

rahatsız ettiysem affola, konuyu dağıttım..

hostrans dedi ki...

"bunların hiç mi yaptığı bir şey yok?"

Bilmem ben de onu soruyorum zaten.Bana yokmuş gibi geliyor.

Şimdi geç vakitte zararlı olmasına rağmen yemekimi yiyerek yatmam gerekiyor..

Her Yol Roma dedi ki...

aman bu saatte zararlı olur, çok yağlı yeme bari, adana kebapı gibi mesela.

Cuneyt anlatsın bi zahmet, parlamenter sistemi en iyi bilen oydu (ne alakaysa), kayboldu ortadan. hoca yoksa asistan olarak ben gireyim derse. biraz bekleyelim bakalım. biraz önce 25 komisyon üyesini araştırmış, şimdi de yapıyordur tez savunması için araştırmayı.

sağlıcakla..

milleplateaux dedi ki...

Birincisi muhendis oluyorsun, oyle ahim sahim bir sey degil"

Bir muhendis olarak bu soze katiliyorum. Fakat ilk yuze giren muhendislerin hemen hemen tamami yurt disina ciktigi icin bu secim o kadar da kotu degil.

Muhendis kokenli bir danisman olarak meslegim geregi dunyanin cesitli yerlerinde hep muhendisler ile calisiyorum. Genel olarak diyebilirim ki eger amaciniz para kazanmak ise muhendislikten uzak durun. Yasadigim ulkede orta seviye bir condominiumda 30 yasinda tek bir muhendis kiraci goremezsin ama muhendis haric hemen her meslek grubundan adam vardir.

Pasha dedi ki...

Sevgili Ekonomix,
Bu yorumda duygusal tek bir yorum yazacagim: Bildigin konularda yaz sadece.

Gerisi gayet objectif...

1. Universite sinavinda en yuksek puani alanlar kime gore zeki? Hic eline firsat verilmemis Anadolu'nun bir koyunde cobanlik yapan dahi insanlar bile olabilir. Ama onlarla universite birincisi karsilastirmak imkansiz. Cunku teoride Einstein'dan daha zeki insanlar olabilir. Ama universite sinavi birincisi universite sinavi sonuncusundan daha zeki mi diye sorarsan evet. 180 dakikada 180 soruyu hic konsantrasyon kaybetmeden cevaplayabilenler zekidir. Bu sistemi protesto edip olculmeyi reddedenler yine teoride Einstein kadar zeki olabilir.

2. "Ilk yuze girenler elektronik muhendisligini seciyor". Fen puaninda ilk 100'e girenlerden, sosyal bilgiler alaninda ilk 100'e girenlerden kimse muhendislik secmiyor. Yani Matematik puaninda ilk 100'e girenler zaten matematikte iyi. Bunlarin hukuk secmesini bekleme.

3. Muhendislikler icinde niye elektronik diye sorarsan cok basit. Gelismeye en acik muhendisliklerden birisi. Digeri de bilgisayar belki. Ama zaten bu iki bolum arasinda cok ince bir cizgi var.

Elektronik muhendisleri mesela daha sonra farkli alt dallara ayrilir. Zorlugu sevenler sinyal isleme ve haberlesme secerler. Kontrol ya da elektrik degil. Cunku bu ikisinde de yenilik yapabilecek pek bir alan kalmamistir.

4. Muhendislik bilimleri ile ekonomi, finans, isletme ya da sosyal bilimleri karsilastirmak istersek yine muhendislik mantikli. Cunku burokrasi ve vergi yuzunden is kurmanin zor oldugu bir ulkede calisacak pozisyonlar sabitmis gibi algilanir. O yuzden "ben ekonomi bileyim de daha cok para kazanacak bir is imkani yaratayim" yerine "cok teknik bir konuda cok iyi olayim ki, her turlu krizde is bulabileyim" diye high-tech alanlara yonelmek normal. "Baskasi bana is versin" mantiginin fazla olmasinin arkasinda
- oku da adam ol
- devlete gir de isin garanti olsun
- bugun hocanin soyledigini ezberle, yarin patronun istegini yap
gibi yaygin kanaatlerin ve insani kolelestiren egitim sisteminin de katkisi var.

5. Kafasi piyasaya basmamak da kolay bir yakistirma. Amerika'da 10 yil kalanlardan bile kac kisi Turkiye'ye geri gidip kendi isini kurmaya cesaret edebilir. Sistem uretimi ve yenilikciligi tesvik eden bir sistem degil. Belki bayagi bir finans ogrendikten sonra Turkiye'de borsa'da hedging/arbitrage ile biraz para kazanirsin. Ama investment banking gibi bir ise atilmak istersen altinda saglam bir ekonomi olmasi gerekir. Ekonominin dinamik olmadigi bir ortamda finans sadece bono piyasasindan ibaret kalir.

6. Tip ve hukuk Amerika'da gozde meslekler cunku ikisi de ozel sektorde cok iyi para kazaniyor. Turkiye'de bu iki meslegi secenler ya idealisttir, ya da devlete kapagi atip iyi para kazanayim dusuncesindedir. Ozel sektore girip risk alip bir ton para kazanayim ya da kendi klinigimi kurayim diyen ne kadaridir bilemiyorum.

Turkiye sartlarinda bile her buyuk sirketin IT departmani vardir. Bunlar elektronik ve bilgisayar mezunlari icin is imkanidir. Bunun yaninda "Turkiye kosullarinda soyut bir bolum" kavramina kimya muhendisligi, makine muhendisligi, endustri muhendisligi, genetik muhendisligi, ucak muhendisligi daha cok uyar. Derseniz ki ulkede fabrika mi yok makine mi yok o zaman cevabim olan sistemi tamir edip bakimini yapmak teknisyenin isidir diye cevap veririm.

merlin dedi ki...

Turkiye deki genclerin muhendislik secmelerinin asil nedeni tamamen en kisa surede duzeli bir gelir elde etmektir. Bu teoriyi sununla da guclendirmek gayet mumkun. Endustri muhendisligi gibi sadece optimizasyona yonelen, kendisi bir yenilik getirip bunun karsiliginda danisman firmaligin ilerisine gecemeyecek bir dal piyasada bir donem cokca arandigi icin en yuksek puanli ogrencileri bunyesine toplamisti.

ilk yuze giren ogrencilerden bir kismi fen edebiyat bolumlerini de seciyorlar ki bu tamamen idealistlikten ileri gelen birseydir.

Aileye bir doktor yeter mantigi turkiye de her zaman vardir. Benim anne ya da babasi doktor olup doktorlugu secen bir yakinim yokkken cevresinde doktor olmamasina ragmen doktorluk secen pek coko kisi vardir. Ama yurt disinda bu olay daha farkli. Bilim adaminin oglunun bilim adami olmasi doktorun oglunun doktor olmasi, hukukcunun oglunun hukukcu olmasi normaldir. Hatta adamlar bizim babamizin ismini cocugumuza vermemizden ziyade kendi isimlerini de cocuklarina vererek devamliligi surdurme pesindeler.

Gazeteleri acip bakarsaniz en cok aranan meslek gruplari makine muhendisleri, bilgisayar muhendisleri ve elektrik elektronik muhendisleridir. En iyi universitelerin en iyi bolumlerinden mezun olsaniz bile piyasada is bulmak zordur.

Amerika da yasamak size pek yaramamis. Turkiye nin gerceklerinden tamamen kopmussunuz. Elektronik muhendisi olan cocuk cilt bakim uzmani oldum diyerek eve gidemez. Turkiye de daha toplum is ahlakinda o istediginiz seviyeye gelmemistir. Turkiye de statuye allah kahretsin ki cok fazla onem verilmektedir. Kiz alirken bile meslek sorulur. Ticaret hor gorulur, ithalat ihracat denince akla sadece mafya gelir. Turk filmlerindeki fabrikatorler her zaman kotu adamdir, Hulusi Kentmen bile yumusatamamistir.

Amerika da hangi dali secerseniz secin calismak isteyen insana yeterli istihdam vardir. Tip ya da hukuk alaninda egitim almak isteyen birisi cok yuksek bir maddi kulfetin altina da girmektedir. Risk falzadir. Sizin dediginiz o bolumlere burslu girebilmek de piyasada cok deger gorduklerinden dolayi her cocugun ruyasidir.

Turkiye de hic bir meslek grubu okulda ogrendiklerini is hayatinda uygulayamamaktadir. Muhendislik yapilabilecek sirket yoktur. Ama yurtdisinda vardir. Lutfen Turkiye deki genclere birakilan bu rezil mirasi dusunup ona gore insanlarin kararlarinin dogrulugunu yargilayin.

syzer dedi ki...

Sayın ekonomix,
Belki elektronik mühendisliği için dedikleriniz geçerli olabilir ama diğer mühendislik dalları söylediklerinize uymuyor.Ben iktisat mezunuyum finans üzerine(sermaye piyasası ve borsacılık) üstüne yüksek lisans yapıyorum. Açıkçası şu anki kafamla üniversiteye girsem, kesinlikle bu bölümleri yazmazdım.Fen bölümünden mezun olsaydım mühendislik yazardım(elektronik mühendisliği dahil)Elektronik mühendisliğini ilgilendiren bir sürü iş var bu memlekette(ağabeyim elektronik müehendisi ve işini yapıyor)Neyse ben liseyi eşit ağırlıklı olarak mezun oldum,tahminen hukuk,psikoloji belki sosyoloji seçerdim.Sosyolojiyi konusu ilginç geldiği için seçerdim.Blog'u okuyanların çoğu zaten üniversite mezunu ya da üniversite öğrencisi.Yakınları üniversiteye girecekse şöyle tavsiye etsinler,eğer akademisyen olmak hayali yoksa iktisat yazmayın.Seçmeli ders olarak alırsın baktın çok meraklısın yüksek lisans yaparsın(Bu programlara mühendis mezunlarıda girebilir).Bu ülkede işletme mezunu olanların büyük kısmı muhasebeci oluyor.Etrafta bir sürü smm var.Kariyer net'i inceleğin,adam satış elemanı arıyor, tercihen mühendis olması iyidir diyor. Yazı uzadı sonra devam ederim

Investor dedi ki...

Meslekler ikiye ayrılır:

1-Soyut meslekler:Elektronik Mühendisliği (Ekonomix'in tabiriyle)

2-Somut meslekler:Blog profesörlüğü ve blog doçentliği bir de blog araştırma görevlisi olsa iyi olurmuş.

Mühendisler konusunda atıp tutanların çok olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Şunu kimse tartışmıyor:

İşkur gibi mesleklerin tanımlarının ayrıntılı olarak sitesinde yer aldığı yahu iş iş iş kur diyorum böyle bir kurum nasıl olurda Elektronik mühendisine cilt bakım uzmanlığına yönlendirir.Asıl düşünülmesi gereken bu ?

Bu ne biçim bir kurumdur akıl almıyor.

syzer dedi ki...

herkes iş kur'a takmış. Secretcv'de kasiyerlik,sekreterliği tavsiye etmişlerdi:))

SEİL dedi ki...

Sn. Ekonomist 2007 dönemindeki son ceyrek yazılarınızdan anladıgım kadarıyla sizde ABD resesyonun bu kadar şiddetli olacağını öngörmüyordunuz. Hatta Orhan Karaca'ya Resesyon konusunda katılmadığınızı görüşlerinizde belirtmiştiniz.

Hatırlatma gereği duydum. Hatta Baybars Sezen ile ilgili faiz atışmalarınıza baktıgımda siz ekonomi krizi bu kadar şiddetli beklememiyordunuz. Sizinde teğet senaryonuz baltalandı sanırım.

designer dedi ki...

* Elektronik Mühendisliği bir bilimdir

* Üniversiteler iş bulma kurumu değildir.

* Piyasada çalışan mühendislerin kendi alanında iş bulması bizim ülkemizde utopik bir olaydır.

Sen PLC nin başına iktisatçı koyalım onu mu istiyorsun ?